HDP'ye kapatma davası ve Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesi Antalya'da protesto edildi

HDP'ye kapatma davası ve Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesi Antalya'da protesto edildi

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, HDP’ye açılan kapatma davası ve Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etti.

İleri Haber

HDP’ye yönelik açılan kapatma davası ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri’nce protesto edildi. Yapılan açıklamada, ''Bu tür darbe uygulamalarıyla korku dalgası yaratılmaya, seçme ve seçilme hakkı ortadan kaldırılmaya, tüm muhalif kesimlere gözdağı verilmeye çalışılmaktadır'' denildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'na ‘terör örgütü propagandası yapma' suçundan verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasını geçen ay onamasının ardından, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuru sonucu beklenmeden Gergerlioğlu hakkında verilen karar çarşamba günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) okunarak vekilliği düşürüldü.

Aynı gün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle AYM’ye dava açtı. İddianame Yüksek Mahkeme'ye gönderildi.

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, HDP’ye açılan kapatma davası ve Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etti. Attalos Meydanı'ndaki eylemde yapılan basın açıklamasında, şu ifadeler kullanıldı:

SİVİL DARBEYE KARŞI HALK İRADESİNİ, DEMOKRASİYİ SAVUNACAĞIZ'

AKP iktidarı uyguladığı politikalarla hem ekonomik olarak hem de siyasal olarak ülkeyi uçurumun kenarına getirmiş ve attığı adımlarla insan hak ve özgürlüklerini, demokrasiyi talep edenlere yönelik her türlü sindirme ve şiddet yöntemini kullanmıştır.

17 Mart 2021 tarihinde, Tek Adam Rejiminin bekası ve iktidar uğruna halkın iradesini yok sayan, demokrasi ve adalet ile bağdaşmayan çok tehlikeli iki adım daha atmıştır.

Birincisi HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında siyasallaşan yargı eliyle bir tweet gerekçe gösterilerek önce suç icat edilmiş, ardından ceza verilmiş ve verilen kesinleşmiş yargı kararı hızla Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na sevk edilerek okunmuş, milletvekilliği düşürülmüştür.

Hem bir hekim hem de bir insan hakları savunucusu olarak her zaman hak ve özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi için mücadele eden, milletvekili seçilmesinin ardından da kararlı bir şekilde hak savunuculuğundan geri adım atmayan Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi, insan hakları savunucularını baskı altına alma çabasından başka bir şey değildir.  

Biliyoruz ki;  Sevgili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de görev aldığı dönem boyunca KHK’lar ile mağdur edilenlerin, cezaevinde, karakolda işkence ve kötü muameleye maruz kalanların, sosyal ve kültürel hakları yok sayılanların sesi olduğu için cezalandırılmak istenmiştir.

'TALİMATIN SAHİBİ OLDUKLARINI GÖZDEN KAÇIRMAYA ÇALIŞIYORLAR'

İşlerine geldiğinde “Anayasa Mahkemesine saygı duymuyor, kararını tanımıyorum” ya da “Danıştay aldığı kararla bombanın pimini çekmiştir” gibi söylemlerle en üst düzeyde yargıya savaş açanların şimdi “yargı sürecine saygı duyulmalıdır” demeleri talimatın sahibi olmalarını gözlerden kaçırmaya yöneliktir.

Vekilliğin düşürülmesi sadece Sayın Gergerlioğlu’na değil onu seçen halkın iradesine saldırı ve saygısızlıktır. Anayasal hakların bu tür hukuksuz ve meşru olmayan yollarla ortadan kaldırılmasıdır.

İşkence vakalarını, özellikle de çıplak arama gibi insanlık dışı uygulamaları gündeme getirmesiyle iktidarın saldırısına maruz kalan Sayın Gergerlioğlu hiç kimse arasında ayrım yapmadan yürüttüğü kararlı ve dirençli insan hakları mücadelesiyle toplumun tüm kesimlerinin saygısını kazanmıştır. Milletvekilliğinin düşürülmesi halkın iradesini yok saymaktır.

Değerli basın emekçileri ikinci adım ise zamanlaması, içeriği ve hedefi önceden planlanmış olan HDP’ye yönelik kapatma davası ile atılmıştır.

'BARIŞ İÇİNDE YAŞAM ZEMİNİNE DARBE VURACAK'

Ülkemiz kapatılan parti mezarlığına bir yenisinin eklenmesini hak etmemektedir. Bu adım Kürt sorununun demokratik yollarla çözümüne, barış içinde bir arada yaşam zeminlerine de büyük bir darbe vuracak, çözümsüzlüğü, toplumda etnik temelde bölünmeyi derinleştirmeye hizmet edecektir.

Ancak iktidar girdiği demokrasi karşıtı bataklıktan hala medet ummakta, sivil darbe mekaniği ile iktidardaki ömrünü uzatmaya çalışmaktadır. Bu tür darbe uygulamalarıyla korku dalgası yaratılmaya, seçme ve seçilme hakkı ortadan kaldırılmaya, tüm muhalif kesimlere gözdağı verilmeye çalışılmaktadır.

HALKIN İRADESİ GASBEDİLEMEZ!

AKP-MHP ittifakının iktidarda kalma dışında bir gündemi ve amacı yoktur. Bu uğurda akla gelebilecek, gelmeyecek her türlü yol ve yöntem planlanmakta, yeri geldiğinde hayata geçirilmektedir. Parti kapatmayı zorlaştırmakla övünenler, mesele kendi bekaları olunca toplum açısından son derece tehlikeli sonuçlar üreteceği açık kararların emrini vermekten geri durmamaktadır.

Halkın iradesine, seçme ve seçilme hakkına, bir arada yaşam iradesine, demokrasiye yönelik bu saldırıya, kapatma girişimine karşı demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri, hukuku, bir arada yaşamı, eşitliği savunmaya devam edeceğiz. Sivil darbe uygulamalarına cevabımız daha fazla dayanışma ve birlikte mücadeleyi yükseltmek olacaktır.

Halkın iradesi gasbedilemez!