HDP'ye açılan kapatma davası ve Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesine dış tepkiler: 'İktidar diktatörlüğe bir adım daha attı'

HDP'ye açılan kapatma davası ve Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesine dış tepkiler: 'İktidar diktatörlüğe bir adım daha attı'

HDP'ye yönelik açılan kapatma davası ve Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşmesine Avurapa'dan iki parti tepki gösterdi. Açıklamalarda, "diktatörlük" vurgusu.

İleri Haber

Almanya’dan DİE LİNKE ve Fransız Komünist Partisi, HDP’ye açılan kapatma davası ve Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine tepki gösterdi. Yapılan açıklamalarda AKP iktidarının ülkeyi diktatörlüğe sürüklediği vurgusu yapıldı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'na ‘terör örgütü propagandası yapma' suçundan verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasını geçtiğimiz ay onamasının ardından, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuru sonucu beklenmeden Gergerlioğlu hakkında verilen karar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) okunarak vekilliği düşürüldü.

Aynı gün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle AYM’ye dava açtı. İddianame Yüksek Mahkeme'ye gönderildi.

İKİ PARTİDEN TEPKİ

Almanya'dan Sol Parti (DİE LİNKE) ve Fransız Komünist Partisi, HDP’ye yönelik atılan bu adımlara tepki gösterdi.

‘KAPATMA DAVASI DİKTATÖRLÜĞE BİR ADIM DAHA ATMAKTIR’

DİE LİNKE şu açıklamayı yaptı:

HDP'ye yönelik kapatma süreci Türkiye’de demokrasiye yönelik bir başka darbedir. Türkiye’nin en büyük ikinci muhalefet partisinin kapatılıyor olması diktatörlüğe bir adım daha atmaktır. Erdoğan'ın AKP’si ve ortağı aşırı sağcı MHP, Türkiye’nin kalan demokratik bileşenlerini parçalamaya devam ediyor.

Türkiye ekonomisinin derin bir kriz içinde olduğu, nüfusun büyük kısmının büyük ölçüde fakirleştiği ve politikalarına olan onayın düştüğü bir dönemde iktidar bu adımları atıyor. Erdoğan'ın eskalasyon politikası, Türkiye’nin komşularına karşı askeri tehditler, savaş suçları ve şantajı siyasi bir araç olarak kullandığı için tüm bölgeyi istikrarsızlaştırıyor.

Almanya Federal Hükümeti buna artık bir dur demelidir. Alman hükümetinin Türkiye’ye yönelik politikasında köklü bir değişiklik gerekmektedir. Bunun için de silah satışına devam etmek yerine, Türk hükümetinin suçları açıkça tespit etmek ve kınamakla olur. Şansölye Merkel'i diplomatik inisiyatif almaya ve Türkiye'deki muhalefete yönelik saldırıları durdurması için Erdoğan hükümetine baskı yapmaya çağırıyoruz.

‘HDP’YE YÖNELİK SALDIRILAR PARLAMENTO TEMSİLİNİ HEDEF ALIYOR’

Fransız Komünist Partisi’nin açıklamasında ise şu ifadeler kullanıldı:

Birkaç haftadır AKP ve faşist aşırı sağcı (MHP); HDP’ye karşı bir şiddet dalgası başlattı. Şimdi ise parti hakkında kapatma davası açarak sınırı geçtiler.

13 Türk askerinin ölümüyle sonuçlanan Irak operasyonunun ardından 718 HDP aktivisti ve yetkilisi gözaltına alınmış, öncesinde de demokratik olarak seçilen 65 HDP’li belediye başkanından 59’u görevden alınmıştı.

HDP’ye yönelik amansız baskılar şu anda parlamento temsilini hedef alıyor. Aslında bu yeni bir şey değilse de şimdi daha belirgin hale geliyor. HDP, son milletvekili seçimlerinde bir grup oluşturarak parlamentonun üçüncü büyük partisi olmuştu. Aralarında Selahattin Demirtaş'ın da bulunduğu bir düzineden fazla vekil ise hala tutuklu.

Berdan Öztürk, Sezai Temelli, Tayip Temel, Murat Sarısaç hakkında yeni davalar açıldı. Sadece onlar da değil. Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir soruşturmayla karşı karşıya kalırken, insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu ise iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu yeni saldırı, seçilmiş tüm HDP yetkililerini kapsıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen son fezlekelerde, aralarında CHP'li bazı milletvekillerinin de bulunduğu milletvekillerinin dokunulmazlıkların kaldırılması isteniyor. Nihayetinde de HDP'nin kapatılması hedefleniyor.

Özgürlüğü katletmeye yönelik bir prosedür uygulanıyor: Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili oylamadan sonra, görevden alınmaları ve "terörizm" den mahkumiyet almaları için bir duruşma yapılmalı ki bu bir yıl sürer. Prosedürün uzatılması, Erdoğan'ın 2023 öncesinde kendisini bir ara seçimle karşı karşıya bulmamasını sağlamaktadır.

AKP ayrıca, HDP’nin başka bir isim altında yeniden kurulmasını önleyerek HDP yöneticilerinin ve seçilmiş yetkililerin faaliyetlerini ömür boyu yasaklamak için bir plan peşinde.

Bu esasen, ekonomi kötüleştikçe ve Ankara'nın yayılmacılığı Irak, Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz'de çatışmalara yol açtıkça Türkiye'de bir diktatörlük kurmanın bir başka adımıdır.

Bu bağlamda Komünistler; HDP kapatılma prosedürünü kınıyor, HDP ile tam dayanışma içinde olduklarını ifade ediyor ve Fransa ve Avrupa Birliği'ni Erdoğan rejimine yaptırım uygulamaya ve Türkiye'nin demokratik güçlerine destek vermeye çağırıyor.