HDP'li Garo Paylan, nefret suçu faillerinin yakalanmamasına ilişkin Meclis'e soru önergesi verdi

HDP'li Garo Paylan, nefret suçu faillerinin yakalanmamasına ilişkin Meclis'e soru önergesi verdi

HDP Milletvekili Garo Paylan, Samatya'da bıçaklı saldırıya uğrayan Ermenistanlı kadına ilişkin yürütülen soruşturma sürecine ve nefret suçu faillerinin yakalanmamasına ilişkin Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdi.

İleri Haber

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, iki ay önce evi işaretlenen ve İstanbul'un Samatya ilçesinde yaşayan Ermenistanlı bir kadının bıçaklı saldırıya uğramasına ve emniyet güçlerinin saldırıyla ilgilenmemesine ilişkin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yazılı olarak yanıtlaması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdi.

Ailenin, saldırının ardından Ermenistan'a geri döneceğini vurgulayan Paylan'ın verdiği soru önergesi şu şekilde:

"İstanbul Samatya'da yaşayan Ermenistanlı Arpine T. isimli bir kadın, 31 Mayıs Cuma günü sabah saatlerinde evine gelen maskeli iki kişinin bıçaklı saldırısı sonucu yaralanmıştır. Arpine T.'ye işkence edip, bıçakla yaralayan şahısların, saldırı sırasında maske taktıkları ve kaçarken “Bu başlangıç!” dedikleri kamuoyuna yansıyan bilgiler arasındadır. Ailenin Samatya'daki evinin iki ay öncesinde işaretlendiği, evin duvarına nefret söylemi içeren yazıların bulunduğu kağıtlar yapıştırıldığı ve haç çizildiği de ayrıca iddia edilmektedir.

Arpine T. isimli Ermeni kadının nefret saldırısına uğramasından kısa bir süre sonra yine Samatya semtinde, nefret odaklı davranışlara rastlanmış; bazı evlerin duvarlarına Davut Yıldızı’nı andıran işaretlerin çizildiği, bu işaretleri gören yurttaşların polisi aradıkları fakat kendileriyle kimsenin ilgilenmediği iddiaları basına yansımıştır. Mayıs ayı içinde Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde yaşayan 82 yaşındaki Rum bir yurttaşın da yalnız yaşadığı evinde nefret suçu işlenerek öldürüldüğü bilinmektedir.

Nefret suçlarının cezasız kalması, nefret söylemlerinin yaygınlaşmasında ve nefret suçlarının gerçekleşmesinde failler için adeta “yüreklendirici” bir etki yaratmakta, bu suçların tekrarlanmasına sebep olmaktadır.

Bu bağlamda;

1- Bu nefret odaklı saldırıyla ilgili olarak, saldırganların kimliklerinin tespiti ve yakalanması konusunda hangi aşamalar kaydedilmiştir?
2- Saldırının üzerinden günler geçmiş olmasına ve bölgedeki mobese kameralarının varlığına rağmen, ‘nefret suçu faili’ olan saldırganlar neden hala yakalanamamıştır? 
3- Bu noktada, suçun yeterince üzerine gidilip gidilmediği ve emniyet güçlerinin soruşturma aşamasında bir ihmali olup olmadığı hususları araştırılmış mıdır?
4- Emniyet güçleri tarafından olaya ilişkin olarak sürdürülen soruşturma ve kovuşturmalar bu suçun bir ‘nefret suçu’ olduğu bilinciyle mi yürütülmektedir?
5- Bakanlığınız ve bakanlığınıza bağlı birimler, nefret suçlarının ve nefret suçlarında zuhur eden cezasızlığın ortadan kaldırılmasına dönük hangi önleyici adımları atmaktadır?"