HDP'den Türkiye İşçi Partisi'ne ziyaret

HDP'den Türkiye İşçi Partisi'ne ziyaret

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve beraberindeki HDP heyeti, Türkiye İşçi Partisi'ni ziyaret etti. Karşılıklı destek ve dayanışma duygularının ifade edildiği ziyaretin ardından düzenlenen ortak basın açıklamasında, önümüzdeki dönemde de hem toplumsal zeminde hem de emek alanında gerçekleştirilecek olan mücadele ve müzakere hatlarında önemli yol kat edileceği vurgulandı.

İzel Sezer - @izelsezer

Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyeti, Türkiye İşçi Partisi'ni (TİP) ziyaret etti. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtalan ve HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu tarafından gerçekleştirilen ziyarette TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve TİP Merkez Komite üyeleri de bulundu.

Ziyaretin ardından TİP Genel Merkezi'nde yapılan ortak basın açıklamasında ilk sözü HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli aldı. "Yargı konusuna strateji belgelerimizi paylaştığımız ve bu konuda görüş alışverişinde bulunduğumuz ziyaretler çerçevesinde bugün de Türkiye İşçi Partisi'yle bir araya geldik" diyen Temelli, şu şekilde konuştu:

'BU YÖNETEMEME HALİNDEN ANCAK DEMOKRASİ CEPHESİNDE BULUNMAYLA ÇIKABİLİRİZ'

Uzun süredir TİP ile Türkiye'de önemli bir ittifakı ortaya koyduk. 24 Haziran'da gerçekleşen seçimlerde ve sonrasında da hem Türkiye'nin sorunlarının çözümünde hem de birlikte önümüzdeki dönemin siyasetinin yapılandırılmasında sıklıkla yan yana gelip birlikte siyaseti var etme konusunda görüş alışverişlerinde bulunduğumuz dostlarımızla bir aradaydık. Kendilerine dosyamızı sunduk. Bu konudaki görüşlerimizi aktardık. 

İnanıyorum ki önümüzdeki dönem hem toplumsal zeminde hem de emek alanında gerçekleştireceğimiz mücadele ve müzakere hatlarında önemli bir yol kat edeceğiz. Çünkü Türkiye'nin bugün içine sürüklendiği bu kriz girdaptan, bu yönetememe halinden, bu şiddet-savaş ortamında ancak bu yan yana gelme, omuz omuza verme ve demokrasi cephesinde buluşmayla çıkabiliriz.

'12 EYLÜL'DEN ALDIKLARI AKLI BİR KEZ DAHA SAHNEYE KOYDULAR'

Demokrasi ittifakı çağrımızı burada bu vesileyle bir kez daha yenilemek istiyoruz. Tabii bu arada 19 Ağustos günü Türkiye'de bu iktidarın belki de yönetememe tezahürü olan kayyumlarla, 3 kayyumla bir kez daha karşılaşmış olduk. Buna bi darbe adını verdik. Evet, Türkiye'de bir darbe geleneği, darbe mekaniği çalışmaya devam ediyor. 12 Eylül mirasçıları 12 Eylül'den almış oldukları aklı bir kez daha sahneye koydular, bir kez daha halkın iradesine karşı bir darbeyi gerçekleştirdiler.

'İKTİDAR TÜRKİYE'Yİ TECRİT ALTINDA TUTMAYA DEVAM ETMEK İSTİYOR'

Kürt halkına yönelik bu düşmanca tutum, Kürt halkının iradesini yok sayma hali aslında Türkiye halklarının, kadınlarının, emekçilerinin iradesine yönelik bir saldırıdır. En temel demokratik adım olan seçme-seçilme hakkını, sandık iradesini yok sayarak aslında Türkiye'yi bir tecrit altında tutmaya, bir darbe hukukuyla yönetmeye devam etmek istiyor bu iktidar. Bu iktidara karşı daha güçlü ittifaklarımızı, daha güçlü mücadelemizi önümüzdeki dönemde de sürdürmeye devam edeceğiz.

Canlı yayını izlemek için buraya tıklayınız.

Temelli'nin ardından söz alan TİP Genel Başkanı Erkan Baş sözüne, HDP ile yapılan görüşmede uzun süredir birçok alanda yan yana, omuz omuza sürdürülen mücadelenin nasıl geliştirilebileceğine ilişkin ön değerlendirmede bulunduklarını ifade ederek başladı.

"Bu vesileyle, devletin seçim sonuçlarını hiçe sayan, Kürt halkının tercihlerini yok sayan kayyum girişimi karşısındaki destek ve dayanışma duygularımızı bir kez daha paylaşmış olduk diyen Baş, şunları söyledi:

'BU SALDIRI TÜM TÜRKİYE EMEKÇİLERİNE VE HALKLARINA DÖNÜK BİR SALDIRIDIR'

"Özellikle vurgulamak istiyoruz: Biz Kürt halkının iradesine karşı geliştirilen bu saldırıyı sadece Kürt emekçilerine, Kürt yoksullarına ya da sadece HDP'ye dönük bir saldırı olarak değerlendirmiyoruz. Bu saldırı, tüm Türkiye işçilerine, emekçilerine ve halkarına dönük bir saldırıdır. Dolayısıyla sorumluluğumuzu da bir dayanışma faaliyetinin ötesinde ifade ediyoruz. Bu saldırı, doğrudan bize yapılmış bir saldırıdır. Biz bu saldırının muhattabı olarak kendimizi görüyoruz ve bu eksende önümüzdeki süreçte de bir yan yana gelişi, bir güç birliğini devam ettirme konusundaki kararlılığımızı bir kez daha ifade etmiş olduk.

'SANDIKTA HALKLARIN TOKADINI GERİ DÖNÜLMEZ BİÇİMDE YEDİLER'

Tabii Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor, çok uzun süredir gerici-faşizan bir iktidarın baskıları karşısında onurlu bir direniş sergiliyor Türkiye halkları ve nihayetinde 23 Haziran İstanbul seçimlerinde tescil edildi. 31 Mart'ta kazanmıştık, 23 Haziran'da bir kez daha gördük ki kendilerinin tek meşruiyet kaynağı olarak gördüğü, en güçlü alan olarak gördüğü sandıkta da halkların tokadını bu sefer geri dönülmez biçimde yemiş oldular. Buna karşı iktidarın saldırıları olacaktır fakat bu ancak çöküş süreçlerini belki birkaç gün geciktirmeye yarayacak basit çözümler olarak değerlendirilebilir. Mutlaka Türkiye halkları Türkiye'nin dört bir yanından buna en kuvvetli yanıtı verecektir. 

'ÇARE TÜM TÜRKİYE'DE YOKSULLARIN, EMEKÇİLERİN, HALKIN EN GENİŞ BİRLİĞİNİ OLUŞTURMAK'

Dün Sayın Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğuna ilişkin çıkan bir karar var. Biz, hem dünkü kararla da birlikte, Selahattin Demirtaş nezdinde, tüm tutuklu siyasetçilerin, tüm tutuklu belediye başkanlarının, parti çalışanlarının, Kürt halkının temsilcilerinin derhal salıverilmesi gerektiğini düşündüğümüzü de bir kez daha ifade etmiş olalım. İktidarın baskıyla, şiddetle, zorla ayakta kalma stratejisi çökmüş bir stratejidir, bu konuda ısrarcı olmamaları gerekiyor. Eğer kendileri bunu hala anlamadılarsa da bu yeni demokratik güç birliğinde, demokratik ittifak zemininde bu bir kez daha öğretilecektir. Çare, tüm Türkiye'deki yoksulların, emekçilerin, halkın en geniş birliğini oluşturmak, daha önceki başarılarımızı bu sefer bu iktidardan topyekun kurtulmak üzere taçlandırmaktır.