HDP’den Soylu’ya 'Gara’ya giden vekil' yanıtı:Partimiz üzerinden Erdoğan ile iktidar savaşı yürütüyor
HDP Merkez Yürütme Kurulu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir’in Gara’ya gittiğine dair açıklamasına “Soylu, çözüm sürecindeki görüşmeleri esasen bizim değil Erdoğan'ın günah hanesine yazmaktadır” yanıtını verdi.
21-02-2021 15:23

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gara’ya giden HDP’li vekilin HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir olduğunu açıkladı. Bakan Soylu’nu bu açıklamasına HDP Merkez Yürütme Kurulu’ndan “Soylu, çözüm sürecindeki görüşmeleri esasen bizim değil Erdoğan'ın günah hanesine yazmaktadır” yanıtı geldi.
HDP’den yapılan yazılı açıklamada Gara’daki katliamla ilgili AKP ve MHP’ni hesap vermesi gerektiğine dikkat çekilerek, “Bu vahim olayın hesabını vermek zorunda olan AKP ve ortağı MHP, partimizi suçlamakta, bunun için devletin tüm imkanlarını kullanmakta, yargı kararları, savcılık soruşturmaları ve medya manipülasyonları ile işlenen ağır suçun üzerini örtmeye çalışmaktadır” denildi.
Açıklamada Bakan Soylu istifaya çağrılarak, şunlar belirtildi:
“Bu kirli siyasetin son örneğini yaşananlar nedeniyle İçişleri Bakanlığından derhal istifa etmesi gereken Süleyman Soylu sergilemiştir. A Haber adlı yayın kuruluşuna konuşan Soylu, program boyunca elinde değnek, partimize, milletvekillerimize, seçmenlerimize ve muhaliflere kin ve nefret kusmuştur. Türkiye halkları bu tür seviyesiz programları hak etmemektedir. Yalan ve iftiralarla dolu bu program, Türkiye için bir utanç olarak tarihe geçmiştir.”
‘ÇÖZÜM SÜRECİ YAŞANIRKEN VEKİLLERİN FOTOĞRAFI GÖSTERİLDİ’
“Çözüm süreci yaşanırken İmralı’nın ve iktidarın mesajlarını iletmek üzere Kandil’e giden Eş Genel Başkanımız Sayın Pervin Buldan başta olmak üzere partili vekillerimizin fotoğrafları program boyunca ekranlarda gösterilmiş.”
‘HÜKÜMETNİ BİLGİSİ DIŞINDA ZİYARET YOK’
“Çözüm süreci boyunca hükümetin bilgisi dışında Kandil'e yapılmış bir tek ziyaret yoktur. Her ziyarette İmralı'da devlet heyeti ve Öcalan arasında karar varılan konular muhataplarına iletilmiş, alınan yanıtlar, her seferinde devlet heyetinde yer alanlarca Erdoğan'a rapor edilmiştir. Esasen HDP'nin her Kandil ziyareti çözüm sürecinin Kandil'e gidemeyen taraflarını temsilen gerçekleştirilmiştir. Soylu o zaman sevap sayılan bu çalışmaları şimdi esasen bizim değil Erdoğan'ın günah hanesine yazmaktadır. HDP üzerinden Erdoğan ile bir iktidar savaşı yürütmektedir.”
‘HAFIZALAR TAZE’
“AKP İktidarı çözüm sürecinin başlatıcısı konumunda olduğunu unutmuş durumdadır. Belirtmek isteriz ki çözüm süreci; sahiplenilmesi gereken, kan ve gözyaşının akmadığı bir dönemdir. Siyasi bekası için çözüm sürecini bitiren AKP İktidarı bu süreci yaşanmamış gibi görebilir ancak o süreçte yaşananlar hafızalarda tazedir.”
‘CUMHURBAŞKANINA KANDİL’İN ÖNERİLERİ İLETİLDİ’
“Devlet görevlilerinin dahil olduğu İmralı’da yapılan görüşmeler gibi Kandil’e giderek çözüm sürecini yürütmek için çaba harcayan siyasetçilerin tüm faaliyetleri, iktidarın bilgisi ve onayı dahilinde olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere ilgili tüm bakan ve devlet görevlileriyle görüşmeler yapılmış gerek İmralı’nın gerek Kandil’in görüş ve önerileri kendilerine iletilmiştir. Partimiz süreç boyunca barışın inşası için çaba harcamış, tüm zorluk ve saldırılara rağmen bıçak sırtında, onurlu bir siyaset izleyerek Türkiye halklarının barış içinde yaşaması için elinden geleni yapmıştır.”
‘BLAİR VE ADAMS’DAN DERS ALINMALI’
“Kimse ölmesin diye barış çabası içinde olmak bedeli kimi zaman ağır olsa da onurlu bir iştir. HDP’li siyasetçilerin Kandil fotoğraflarını bir suçmuş gibi gösterenler İngiltere-IRA barış görüşmeleri yürütülürken fotoğraf vermekten gurur duyan Tony Blair ve Gerry Adams’dan ders almalıdır. Güney Afrika’da hakikat komisyonları kurulurken yan yana gelenlere bakıp utanmalıdır. Utanç duyması gereken kan akmasın diye barış görüşmelerini yürütenler değil, karanlık senaryolarla savaş naraları atanlardır.”
‘İFTİRA ATARAK NEFRET SUÇU İŞLEDİ’
“Ancak, hafızalarla dalga geçercesine çözüm sürecinde kamuoyunun gözü önünde, Hükümetin bilgisi dahilinde yaşanan tüm girişim ve çabalar bu seviyesiz programda illegal bir işmiş, gizli bir faaliyetmiş gibi gösterilmiştir. Zamanında olan biten resmi işleri, istediği zaman eğip bükme keyfiyeti, sadece derin bir acizliktir. Yine aynı programda Ağrı Milletvekilimiz Sayın Dilan Dirayet Taşdemir de ‘Gare’ye giden HDP’li vekil’ olarak lanse edilerek alçakça bir iftiraya maruz bırakılmıştır. Süleyman Soylu program boyunca daha önce cemaatçilerin kullandığı yöntem ve dil ile HDP’li siyasetçileri hedef göstermiş, demokratik siyasette ısrar eden partimizin Ağrı Milletvekili Sayın Taşdemir’e iftira atarak nefret suçu işlemiştir.”
‘SOYLU İFTİRACI BAKAN OLARAK TARİHE GEÇECEK’
“Soylu’nun bu açıklamalarla iftiracı Bakan olarak tarihe geçtiğini herkes görecektir. Gizli tanık ve itirafçı beyanlarıyla kaç hayatın karartıldığına bu ülkede yaşayan herkes şahit olmuştur. Şemdin Sakık'ın 1998’de gerçekleşen soruşturma zaptına yalan ifadeler eklenerek oluşturulan ‘Andıç Belgesi’ ile başlatılan linç furyası hafızalardan silinmemiştir. Soylu, uyduruk itirafçı beyanlarına sığınan, çamur at izi kalsın siyaseti ile demokratik siyaseti hedef alan lümpen ve mafya diliyle konuşan bir bakan olarak tarihe adını yazdırmıştır.”
‘CEMAATTEN DEVRALINAN AKILLA HAREKET EDİYOR’
“İktidar sözcüleri bilmelidir ki, yargının cemaate teslim edildiği dönemde çıkarılan yasaların imkân verdiği itirafçı ve uyduruk gizli tanık ifadeleriyle sözüm ona, partimizi demokratik siyasetin dışına itmeye çalışanlar boş hayal kurmaktadır. Soylu, cemaatten devralınan akıl ve yöntemlerle hareket etmektedir. Kör fanatizm, üstünlük vehmi ile içine düştüğü derin yanılgı, kendini inkâr ile süregiden hoyratlık ve sorumlu olduğu topluma karşı duyduğu düşmanlık kifayetsizliğini örtemiyor.”
‘SİYASİ SORUMLUSU AKP’DİR’
“Bir kez daha ifade etmek isteriz ki, Gare’de yaşananların siyasi sorumlusu AKP iktidarıdır. AKP iktidarı Gare’ye alıkonulan güvenlik güçlerini değil, içinden geçtiği çürümüşlüğe çare olarak kendisini kurtarmaya gitmiştir. İktidarın yalan siyasetine itibar etmeyen toplum bu çürümüşlüğe ‘artık yeter’ demektedir. İftiralarınıza boyun eğecek, tehditlerinizden korkacak tek bir HDP’li bulamazsınız. Tek bir HDP’li bile kalsa Gare’de yaşananların hesabını sormaya devam edeceğiz. Biz gücümüzü hakikatin yanında durmaktan alıyoruz.”
İLGİLİ HABERLER
Doğalgaz fiyatlarına yüzde 1 zam
Doğalgazda mart ayında geçerli olacak fiyat tarifelerinde konut, ticarethane, sanayi ve elektrik üretim santralleri abone gruplarında yüzde 1 zam yapıldı.
01-03-2021 00:20

Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) internet sitesinde, mart ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı.
Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine uyguladığı satış fiyatı, şubatta geçerli olan tarifeye göre yüzde 1 artışla 1000 metreküp doğalgaz için 1289 lira, ticarethane, sanayi ve elektrik üretim santralleri için ise 1442 lira olarak belirlendi.
Polisin baskın yaptığı evdeki hamile kadın bebeğini düşürdü
Hacıbektaş’ta 'Ulaş Bardakçı Ölümsüzdür' yazılaması nedeniyle bir eve baskın düzenledi.
28-02-2021 21:32

Nevşehir Hacıbektaş'ta yaşayan Burak Aysu’nun evine Terörle Mücadele ekipleri tarafından gece baskını düzenlendi. Baskın sonrası gerginlik yaşayan Aysu'nun hamile olan ablasının ikiz bebeklerinden birinin kalbi durdu.
Türkiye Komünist Partisi üyesi olan Aysu'nun evine yapılan baskının gerekçesi ise Hacıbektaşlı devrimci Ulaş Bardakçı için yapılan yazılama oldu.
“Ulaş Bardakçı Ölümsüzdür” yazılamasını terör örgütü üyeliği baskınına dönüştüren savcılık ve TEM ekibi, söz konusu duvar yazılamasını Burak’ın yaptığını iddia etti, annesi ve hamile ablasının da bulunduğu eve gece saatlerinde baskın düzenledi ve arama yaptı.
Sol Haber'in aktardığına göre; baskın sonrası yaşadığı gerginlik sonucu Aysu’nun hamile olan ablasının ikiz bebeklerinden birinin kalbi durdu.
Aysu ise "örgüt üyeliği" iddiasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
Dükkanını satışa çıkaran esnaf: Pandemi sürecinde lebalep batırdınız bizi
Koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan kafe, bar ve restoranların açılmama kararı esnafları iflasın eşiğine getirdi. Trabzon'da bir restoran sahibi esnaf kapalı olan mekanına "Namuslu bir şekilde battık" pankartı astı.
28-02-2021 20:22

Sağlık Bakanlığı'nın ve bilim kurulunun almış olduğu tedbirler doğrultusunda pandemi nedeniyle geçici olarak dükkanını kaptan esnaflardan bir bölümü iflasın eşiğine gelirken, yüzlerce dükkan da kapandı.
Sahibi olduğu mekanı kapatmak zorunda olan Trabzon'daki bir esnaf, mekanının kapısına "Namuslu bir şekilde battık" pankartı astı.
“Namuslu bir şekilde battık” diye pankart asıp dükkanını satışa çıkaran İbrahim Odabaş, ANKA'ya şu şekilde konuştu:
“Namuslu bir şekilde battık derken devletimizin koyduğu kurallara uyduk, hiçbir şekilde açmadık, bir şey yapmadık. Ama yapmadığımız halde onlar söylenenin tam tersini yaptı. Kongreler yaptı, kayak merkezini açtı. Hiç alakası olmayan insanlar güzel yaşarken benim çalışan işçilerime bile maaş hacizleri geliyor şu anda.”
'KREDİLERİ ÖDEYEMEDİK'
“Pandemi sürecinde işyerimiz kapandı, bir lira destek alamadık. Haberlerde söylenildiği gibi ‘Halka para dağıttık’ ama ben o paradan hiçbir şey alamadım. Berat Albayrak’ın televizyonda yaptığı reklamlar gibi ‘Her esnafımızın arkasında Türkiye Cumhuriyeti ve onun hazinesi vardır’ dediği yerde o hazineden bana bir çeyrek altın bile düşmedi. Kredilerimiz vardı, eşimizin dostumuzun üstüne aldığımız. Ödeyemedik. Ödeyemediğimiz gibi de faizli para alarak ki devletimizden daha iyi o faizcilik yapanlar, sorumluluk sahibi olduğum arkadaşların üzerine aldığımız kredileri ödedik.”
ADALET TÜRKİYE'DE SADECE KADIN İSMİDİR'
“Televizyonda konuşulurken her şey çok farklı, toz pembe. Biz kepenk kapatmadık. Güllük gülistanlık. Evimize ekmek alıyoruz. Ama onlar bilmez, cuma günleri karantinaya girerken biz iki günlük süreçte evimize nasıl ekmek alacağız? 100-200 TL cebimize nakit para bizde yokken, kredi kartları patlamışken, icralar üst üste gelirken. Onların hiçbirinin haberi yok. Seçim zamanları kapı kapı dolaşan insanlar neredeydiniz. Labelep salonları doldururken, koskoca 450 metrekare işyerindeki oturan iki kişi. Daha geçen cumartesi kapalı işyerinde otururken, polis ışıkları açıp kapalı işyerine girip bana ceza yazdı. Bana o cezayı yazan polis neden bunu AK Parti kongrelerinde kimseye yazmadı. Adaletse nerede adalet, Adalet Kalkınma Partisi. Adalet Türkiye’de sadece kadın ismidir, bizim köyde de var bir adalet ablamız.”
'LEBALEB BATIRDINIZ BİZİ'
“Elektriğimizi kestiler, aboneliğimizi iptal ettiler. Bizi kendi kaderimizle baş başa bırakıp, bir ülkenin Cumhurbaşkanı ‘Lebalep bu salonları doldurduğunuz için teşekkür ediyorum’ derken ben onu şöyle anladım. Burada 13 kişi çalışıyordu, bir sürü gariban öğrenci buradan nasiplenmiştir… EBA sistemi var. Evimden internetim kesildi, ödeyemedim. Bir lira gelirim yok. Öğretmenim kızımı arıyor, diyor ‘Derse girmedin’. Kızım diyor ki ‘Öğretmenim internetimiz kesik, babam ödeyemedi’. Öğretmenim diyor ki ’Niye babanın 110 TL ödeyecek parası yok mu?’. Burası çok önemli. Şimdi ne diyebilirim daha. Lebalep batırdınız bizi, namuslu şekilde battık derken bize uyguladığınız kuralları yerine getirdik ama namussuzluğu siz yaptınız.”
Sahte Covid-19 raporu düzenleyen üç kişi tutuklandı
Sahte Covid-19 negatif raporu düzenleyen üç kişi tutuklandı. Suç şebekesi üyelerinin kişilerden aldıkları sürüntü örneklerini çöpe attıkları aktarıldı.
28-02-2021 18:43

İstanbul'da sahte Covid-19 raporu düzenledikleri suçlamasıyla gözaltına alınan 12 şüpheliden 3'ü tutuklandı. Şüphelilerin rapor için 150 ile 300 dolar arasında para aldıkları belirlendi.
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kent genelinde yurt dışı bağlantılı sahte Covid-19 raporu düzenleyen suç şebekesine yönelik çalışma başlattı. Polis, yaptığı çalışmanın ardından suç şebekesinin lideri olduğu öne sürülen ve milyonlarca takipçisi olan sosyal medya fenomeni N.M. olduğunu tespit etti.
SÜRÜNTÜ ÖRNEĞİ ÇÖPE ATILIYOR
Şebeke yöneticisi M.T'nin ise beyaz önlük giyip, doktor rolü yaparak Covid testi yaptırmak için gelen kişilerden sokakta veya turizm acentesi içerisinde sürüntü örneği aldığı, kişiler uzaklaşınca örneği çöpe attığı anlar polis kamerasına yansıdı.
SAHTE NEGATİF RAPOR 150 - 300 DOLAR ARASINDA DEĞİŞİYOR
Suç örgütünün, sahte Covid-19 test sonuçlarını online olarak kare kod sistemiyle teyit alınabilmesi amacıyla bir web sitesi kurdukları, müşterilere sahte negatif rapor çıkardıkları, bu sahte raporun kare kod ile doğrulanması yapılmak istendiğinde yine aynı web sitesine yönlendirilerek teyit yapılabildiği, raporlarda Sağlık Bakanlığının amblem ve başlıklarının gerçek bir raporda olması gerektiği gibi dizayn edildiği, imza ve kaşe kısmında aktif olarak görev yapan doktor isimlerinin kullanıldığı belirlendi.
Şüphelilerin rapor için 150 ile 300 dolar arasında para aldıkları belirlendi.
Polis, İstanbul'da 8 adrese düzenlediği operasyonda aralarında örgüt lideri olduğu öne sürülen N.M'nin de bulunduğu 12 şüpheliyi yakalandı. Adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal, cep telefonları ile test kitleri, binlerce sahte Covid-19 raporu ve yabancı şahıslara ait pasaport fotokopileri ele geçirildi.
Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 3'ü tutuklanırken, 9'u adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar istifa ettiğini duyurdu
CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak partisinden istifa ettiğini duyurdu.
28-02-2021 17:36

CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar, partisinden istifa ettiğini duyurdu.
İstifa kararını Twitter hesabından kısa bir açıklama ile duyuran Sancar "Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğinden istifa ettiğimi kamuoyunun bilgisine saygılarımla sunarım" ifadelerini kullandı.
Sancar, istifasının sebebine dair herhangi bir açıklama yapmadı.
Sancar’ın istifa tweetini yanıtlara kapattığı görüldü.
İşçilerin iradesi bir kez daha çiğnendi: Genel-İş ile belediye arasında anlaşma sağlandı
Genel-İş sendikasının genel merkez yönetimi, grevdeki Maltepe Belediyesi işçilerinin onay vermediği anlaşmaya imza atarak bir kez daha işçinin iradesini çiğnedi.
28-02-2021 17:17

İstanbul’da CHP’li Maltepe Belediyesi ile DİSK’e bağlı Genel Hizmetler Sendikası (Genel-İş) Anadolu Yakası 2 No’lu Şube arasında 5 aydır devam eden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri tıkanması sonucu belediye işçileri, 23 Şubat günü greve çıkmıştı.
Ancak altı gündür grevlerini sürdüren işçilerin iradesi, Genel-İş Sendikası’nın genel merkez yönetimi tarafından çiğnendi.
Grevde olan işçiler henüz referandumlarını sonlandırmamış ve mücadelenin gidişatına dair kararını açıklamamışken sendikanın genel merkez yönetimi, belediyenin “her şey dahil 4700 lira” önerisine imzayı attı.
Belediye ile varılan anlaşmayı Twitter üzerinden duyuran Genel-İş Sendikası, “Maltepe Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Yapılan anlaşmaya göre ikramiye dahil en düşük ücret net 4700 TL oldu. Uyuşmazlık nedeniyle 23 Şubat’ta başlayan yasal grevimiz bugün itibariyle sona ermiştir” açıklamasında bulundu.
Maltepe Belediyesi işçileri, belediye yönetimi tarafından kendilerine önerilen sefalet zammına karşı haklarını almak için çıktıkları grevi 6'ncı gününde sürdürürken Maltepe Belediyesi ve SODEMSEN ile Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube arasındaki görüşmeler hafta sonu da sürdü. Görüşmelere Genel-İş Genel Merkezi de katıldı.
Belediye yönetimiyle yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını işçilere aktaran Şube Başkanı Yenigül Özen Dolgun, “Biz burada ekmeğimizin peşindeyiz, kimsenin bunu maniple etmesine mücadele etmeyeceğiz. Dün akşam toplam 4 bin 600 lira gibi bir teklif geldi, onu da kabul edemeyeceğimizi söyledik. En son söyledikleri şey 'en fazla 4 bin 700 lira yaparız' oldu. Bunu şube yönetimi olarak kabul etmeyeceğimizi berlirttik. TİS yetkisi Genel Merkezde olduğu için Genel Merkez bu iradesini kullanacağını söyledi. Genel Merkez bunu imzalarsa yasal olarak grev sürecimiz sona erer. Devam etmeyi seçersek geçen seneki gibi eylem süreci başlatmış oluruz. Pandemi koşullarını da gözeterek bunu da hep birlikte değerlendireceğiz, birlikte karar vereceğiz” dedi.
İşçi temsilcileri de yaptıkları açıklamada “Sandık kuracağız, referandum yapacağız, ya tamam diyeceğiz ya devam diyeceğiz” dedi.
BELEDİYE BAŞKANI KILIÇ, REFERANDUM BİTMEDEN "ANLAŞTIK" DEDİ
Öte yandan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, işçilerin referandumu henüz sonuçlanmadan Twitter hesabından grevin sona erdiğini söyleyen bir paylaşım yaptı. İşçiler, bunun bir algı yönetme çalışması olduğunu ve henüz resmi bir anlaşma olduğuna dair Genel-İş merkez yönetiminden açıklama gelmediğini vurguladı.