HDP Muş İl Eşbaşkanları tutuklandı
HDP Muş İl Eşbaşkanları Ferhat Çakı ve Muhlise Karagüzel tutuklandı.
10-08-2019 17:21

Halkların Demokratik Partisi (HDP) MuÅŸ İl EÅŸ BaÅŸkanları tutuklanarak ceza evine gönderildi.
MuÅŸ’ta dün sabah saatlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl EÅŸbaÅŸkanları Ferhat Çakı ve Muhlise Karagüzel ile Kudbettin Çelik, adliyeye çıkarıldı.
Kudbettin Çelik, savcılık ifadesinden sonra serbest bırakılırken, eÅŸbaÅŸkanlar Çakı ve Karagüzel ise “örgüte üyesi” oldukları iddiasıyla Sulh Ceza Sorgu HakimliÄŸi'ne sevk edildi. Hakimlikte ifadeleri alınan Çakı ve Karagüzel tutuklandı.
Tutuklanan Çakı ve Karagüzel, MuÅŸ Cezaevi’ne götürüldü.
İLGİLİ HABERLER
İngiltere'nin Trump'ı neden kazandı?Â
Corbyn dümeni sola kırdığı için değil, gündem paradoksunu aşamadığı için...
13-12-2019 15:10

İleri Haber
İngiltere’de son dört yılda üçüncü kez yapılan genel seçimlerde BaÅŸbakan Boris Johnson liderliÄŸindeki Muhafazakâr Parti, 364 sandalye ile seçimi ilk sırada tamamladı. Böylece Muhafazakârlar, salt çoÄŸunluk olan 326'yı geçerek 2 yıl aradan sonra yeniden tek başına iktidara geldi. Öte yandan, İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından istifa edeceÄŸini duyurdu.
İngiltere'deki seçim sonuçlarını, Brexit sürecini ve seçim sonuçlarının İşçi Partisi'nde yaratabileceÄŸi etkileri İleri Haber yazarlarından ErdoÄŸan Gün gazetemize deÄŸerlendirdi.
Muhafazakârlara tek başına iktidarı kazandıran Boris Johnson'ın erken seçimde ısrarcı olması mıydı? Seçimi Johnson'ın kazanmasını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
İngiltere gibi, sömürgeci geçmiÅŸe sahip, güçlü devlet gelenekleri olan bir ülkenin 3,5 yıl boyunca çok temel bir siyasi meselede adım atamaması alışık olduÄŸumuz bir tablo deÄŸil. Avrupa BirliÄŸi'nden (AB) çıkış (Brexit) konusunda irade sergileyemediÄŸi için koltuÄŸundan olan Theresa May yerine Muhafazakâr Parti'nin ve hükümetin başına geçen Boris Johnson'ın kendi adına baÅŸarısı öncelikle "kararlı" olduÄŸunu göstermek oldu. İngiltere siyaseti ve halkı, Haziran 2016'da yapılan Brexit referandumundan bu yana hayata geçmeyen "boÅŸanma" konusunda artık daha fazla beklemek istemediÄŸinin iÅŸaretlerini fazlasıyla veriyordu. "AnlaÅŸmasız da olsa AB'den çıkacağız" diyen Boris Johnson, geleneksel sermaye sınıfından ve ABD BaÅŸkanı Donald Trump'tan aldığı muazzam desteÄŸin yanı sıra bu kararsızlık halinden çıkışın aktörü olacağını gösterdiÄŸi için tek başına iktidarı saÄŸlayacak bir oya ulaÅŸtı.
İşçi Partisi'nin, 2017'de kazandığı 262 sandalyeden 59’unu kaybetmesinin ardından, İşçi Partisi lideri Corbyn istifa edeceÄŸini duyurdu. Bu istifa kararı İşçi Partisi'ni nasıl etkileyecek?
İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn, partisine destek veren seçmenler arasında AB'de kalma taraftarlığının ciddi bir karşılığı olduÄŸunu bildiÄŸi için oyunu Brexit üzerinden kurmamayı tercih etti. Sosyalizan mesajlara ağırlık vererek kendi gündemini oluÅŸturmaya çalıştı. Ancak Corbyn'in gündeminin, ülkeyi yıllardır kasıp kavuran ve taraflaÅŸmaya neden olan "ana gündemi" aÅŸacak bir ağırlık yaratamadığı görülüyor. Üstüne, ikinci bir referanduma gidilebileceÄŸi yönündeki açıklamaları, belli ki Brexit kararsızlığını da derinleÅŸtirmek olarak algılandı.
Bundan sonrası için en güçlü ihtimal, İşçi Partisi’ne “dümeni fazla sola kırdığı” yönünde yoÄŸun bir propaganda yapılacak. Sorun bu olmasa da, sermaye sınıfı buradan yüklenecek ve bunun parti içinde etkisi olacağını öngörmek mümkün.
Oysa burada, benim gündem paradoksu olarak kodladığım bir mekanizma iÅŸledi. Sol siyasette, ki bu ülkemiz için de geçerli, ülkenin gündemiyle emekçilerin gündemini birbirlerinden apayrı baÅŸlıklar olarak görmek gibi bir davranış baÅŸgösterebiliyor zaman zaman. "Bu yapay gündem, emekçinin derdi baÅŸka" sözlerine aÅŸinayızdır. Oysa, ülkenin gündemi ne ise çoÄŸu zaman emekçinin gündemi de o oluyor. Zira, emekçilerin tek gündemi olduÄŸu zannedilen "emek sorunları" çoÄŸu zaman ülke gündeminde oluÅŸan kutuplaÅŸmalara tabi oluyor. Sermaye sınıfı tarafından örülen perdeler veya yaratılan ideolojik iklim emekçilerin doÄŸrudan karşı karşıya kaldığı koÅŸulları belirliyor, tercihlerini etkiliyor veya bazen iÅŸçi sınıfının hareketini felç ediyor. Bu bakımdan, Corbyn'in bu paradoks içinde, emekçiden patrona tüm kesimleri etkileyen bir asli gündeme, "emekten yana, anlaşılabilir ve keskin bir yanıt" vermediÄŸini görüyoruz. Yukarıda da söylediÄŸim gibi, bu aslında, kendi tabanındaki bölünmüÅŸlükten kaynaklanan bir tercihti. Yine de çok yaÅŸamsal bir baÅŸlıkta emekçi sınıfların çıkarlarını esas alan ve "emekçilerin yönettiÄŸi ülkede AB politikamız ÅŸu olacak" kararlılığını yansıtan bir politikanın örgütlenememiÅŸ olması, üzerine uzun tartışmalar gerektiren kötü bir deneyimi ortaya koymuÅŸ oldu.
Seçim sonuçlarına bakıldığında seçmenlerin yaşı büyüdükçe muhafazakarlara verilen oy oranının yükseldiÄŸini, gençlerin ise yüksek oranda İşçi Partisi için oy kullandığını görüyoruz. Ülkenin genç dinamiÄŸi göz önüne alındığında, muhafazakaflara karşı bir hareketin ortaya çıkması ihtimalinden bahsedilebilir mi?
Gençlerle ilgili analiz, seçim öncesinde yapılan anketlere dayanıyor. Yanlış diyemem ama biraz daha kapsamlı verilere ihtiyacımız var. Öte yandan, BBC tarafından seçim sonuçlarına iliÅŸkin yapılan bir analiz daha var ki; İşçi Partisi'nin geleneksel emekçi tabanında sarsıntı yaÅŸandığını ve referandumda Brexit yanlısı oy veren bölgelerde İşçi Partisi'nin düÅŸüÅŸte olduÄŸunu gösteriyor.
Ben buradan ÅŸu sonuçları çıkarıyorum. Birincisi, AB, ekonomik baÅŸlıklardan ziyade genç seçmende uluslararası entegrasyon, sınırların kalkması gibi çaÄŸrışımlarla anılıyor. Ayrıca, İşçi Partisi lideri Corbyn'in genç olmamasına raÄŸmen solun deÄŸerlerini gençler açısından sempatik hale getirmeye baÅŸladığını söyleyebiliriz. Ancak, özellikle yaÅŸanan ekonomik yıkıma bir sorumlu arayan emekçi kesimlerin arayışını ve kaderini Avrupa'dan çok ABD ile birlikte çizmek isteyen geleneksel sermayenin beklentilerini Boris Johnson "baÅŸarılı ÅŸekilde" manipüle etti.
Johnson, tek başına iktidara gelmesi durumunda ilk iÅŸinin Brexit anlaÅŸmasını parlamentoya getirmek olacağını söylüyordu. Brexit'le İngiltere'yi nasıl bir sürecin bekleyeceÄŸini öngörüyorsunuz?
İngiltere'yi nasıl bir geleceÄŸin beklediÄŸi sorusuna Independent yazarı Sean O'Grady ÅŸöyle yanıt veriyor. İsterseniz bu soruya onun sözleriyle yanıt verelim:
(...) Kendinizi Johnson liderliÄŸindeki ahbaplar ve dalkavuklar hükümeti fikrine alıştırmanız gerekiyor.
Yapacakları diÄŸer ÅŸeyler arasında ÅŸunlar var: Brexit sonrası uzun süreli resesyona baÅŸkanlık etmek; sterlinde çöküÅŸ, kapsamlı harcama incelemeleri gelip çattığında yerel hizmetler ve refah devletini finansmandan mahrum bırakmak; AB ile ticaret anlaÅŸmasını zamanında sonlandırmayı baÅŸaramamak; 2024'e kadar (özellikle) Trump'ın korumacı Amerikası dahil olmak üzere kimseyle avantajlı ticaret anlaÅŸmaları yapamamak; Muhafazakar manifestosunun 48'inci sayfasında yer aldığı üzere Avam Kamarası ve mahkemelerce desteklenen anayasal kontrol ve denge mekanizmalarını bozmak; Channel 4'ü kapatmak; BBC'yi etkisizleÅŸtirmek; zenginlere vergi indirimleri saÄŸlamak; Lordlar Kamarası'nı daha fazla Muhafazakarla doldurmak ve sivil hizmetlerin, kordiplomatiÄŸin, İngiltere Bankası'nın ve yarı bağımsız kurumların en üst mevkilerine görevliler atamak; manifestolarında özellikle hariç bırakılmamış her ÅŸeyi özelleÅŸtirmek.
AKP döneminde Ensar’a verilen yolcu durağı ihalesi İBB tarafından feshedildi
İBB'ye bağlı İstanbul Dijital Medya A.Ş., 2018 yılında Esnar’ın yöneticileri arasında bulunduğu Panout şirketinin sahibi İbrahim Bacacı ile imzalanan reklam ihalesini feshettiğini duyurdu.
13-12-2019 14:39

İleri Haber
İstanbul BüyükÅŸehir Belediyesi'nin (İBB) AKP döneminde, 2018 yılında yapılan yolcu durakları ve reklam iÅŸi ihalesini Ensar Vakfı yöneticisine ait Panout Medya İletiÅŸim A.Åž.’ye devrettiÄŸi ortaya çıkmıştı. İBB'ye baÄŸlı İstanbul Dijital Medya A.Åž., konuya iliÅŸkin bir açıklama yaparak anlaÅŸmanın feshedildiÄŸini duyurdu.
2018 yılında yapılan yolcu durakları ve reklam iÅŸi ihalesini önce 21 milyon lira bedelle İBB iÅŸtiraki Medya AÅž’nin aldığı sonra da ÅŸirketin iÅŸi 22 milyon 500 bin lira bedelle Ensar Vakfı ve Türken Vakfı’nın yönetiminde bulunan Halil İbrahim Bacacı’ya ait Panout Medya İletiÅŸim A.Åž.’ye devrettiÄŸi anlaşılmıştı.
İBB sözleÅŸmenin feshedildiÄŸini duyurarak bir açıklama yayınladı.
İstanbul Dijital Medya A.Åž. tarafından yapılan açıklamanın tamamı ÅŸu ÅŸekilde:
“İETT otobüs hatlarındaki 5000 adet otobüs durağının modernize edilmesi ve içindeki reklam alanlarının kullanım hakkının verilmesi iÅŸi kapsamında Panout Medya İletiÅŸim A.Åž. ile imzalamış olduÄŸumuz sözleÅŸme İstanbul Dijital Medya A.Åž. Tarafından feshedilmiÅŸtir.
İşbu fesih sonrası ilgili yüklenici firma ile hiçbir bağımız kalmamıştır.
Bugünden itibaren (13/12/2019) bahse konu olan otobüs duraklarında bulunan reklam alanlarında her türlü reklam satış ve pazarlama süreci tarafımızdan yürütülecektir.
İlgili mecralara vereceÄŸiniz reklamlar için aÅŸağıda iletiÅŸim bilgilerinin yer aldığı numaralardan bize ulaÅŸabilirsiniz.
Bilgilerinize sunar, iyi çalışmalar dileriz.”
Asgari ücretten fazla: Saray 2018’de dakikada 1794 lira harcamış!
Cumhurbaşkanlığı 'sarayının' 2018 yılında her 1 dakikada 1794 lira harcadığı ortaya çıktı. Bu rakam aynı yıldaki 1603 liralık asgari ücretin üzerinde.
13-12-2019 13:32

DoÄŸruluk Payı, Saadet Partisi Genel BaÅŸkanı Temel KaramollaoÄŸlu, partisinin 4 Aralık’taki grup toplantısında dile getirdiÄŸi ‘CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nin 1 dakikalık masrafı bir asgari ücret ile aynı’ olduÄŸuna dair iddiasını araÅŸtırdı.
Buna göre, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’nin yıllık harcamasını tespit etmek için Sayıştay BaÅŸkanlığı’nın Eylül 2019’da yayınladığı CumhurbaÅŸkanlığı 2018 Denetim Raporu’na bakmak gerekiyor.
Bu raporda yer alan ‘Faaliyet Sonuçları Tablosu’ cumhurbaÅŸkanlığı giderleri 11 farklı baÅŸlık altında 44 kalemle beraber paylaşılıyor
Raporda personel giderleri, mal ve hizmet alım giderleri ve ilk madde ve malzeme giderleri gibi başlıklarda paylaşılan cumhurbaşkanlığı giderleri, 2018 yılında toplam 943.6 milyon lira olarak hesaplandı.
CumhurbaÅŸkanlığı giderleri içerisinde en çok harcama yapılan baÅŸlıklar ise 428.4 milyon lirayla mal ve hizmet alım giderleri, 189.2 milyon lirayla proje kapsamında yapılan cari giderler, 181.6 milyon lirayla personel giderleri.
İleri Hatırlatıyor
İleri Hatırlatıyor
İleri Hatırlatıyor
15 Temmuz'da hayatını kaybedenler için toplanan para Meclis'i birbirine kattı
Meclis Genel Kurulu’nda süren bütçe görüşmelerinde, 15 Temmuz’da hayatını kaybedenler ve yaralananlar için toplanan paralar tartışılırken Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un "Vakıf nerede?" sorusuna "Vakıf adreste" diye yanıt verdi.
13-12-2019 13:14

Meclis Genel Kurulu’nda süren bütçe görüÅŸmelerinde, 15 Temmuz’da hayatını kaybedenler ve yaralananlar için toplanan paralar tartışma konusu oldu. CHP Grup BaÅŸkanvekili Engin Özkoç, hayatını kaybedenler için toplanan para üzerinden Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Selçuk'a sert eleÅŸtiriler yöneltti. AKP ve CHP'li milletvekilleri birbirlerinin üzerine yürüdü.
Özkoç’un sözleri ÅŸu ÅŸekilde:
“15 Temmuz ÅŸehit yakınları ile ilgili toplanan 309 milyon TL sizin hesaplarınızda deÄŸil mi sayın bakan, ÅŸiz bu ÅŸehit yakınlarının paralarının ödenmesi için bakanlık olarak ne yaptınız? Åžehit yakınlarına bu paranın 3,5 yıldan beri verilmemesi gülümseyerek izliyorsunuz, hiç canınızı acıtmıyor mu, söyledikleriniz hepsi gerçek dışıdır siz ÅŸehit paralarının üzerinde oturuyorsunuz”
BAKAN SELÇUK YANIT VERDİ
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, CHP Grup BaÅŸkanvekili Engin Özkoç'a “Para bütün kuruÅŸuna kadar durmaktadır yine ÅŸehit ve gazi yakınları için harcanacaktır” cevabını verdi.
TARTIÅžMA YAÅžANDI
CHP milletvekillerinin Bakan Selçuk'a tepki göstermesi üzerine Genel Kurul'da tansiyon yükseldi.
Engin Özkoç: Åžehitlerin parasını verin!
Bakan Selçuk: Zaten ÅŸehitlerimiz için kullanılacak o para her zaman vakıf onlar için çalışacak
Engin Özkoç: Paralar nerede?
Bakan Selçuk: Para vakıfta..
Vekiller: Vakıf nerede?
Bakan Selçukl: Vakıf adresinde
Bakan Selçuk ile Engin Özkoç arasında baÅŸlayan tartışma, AKP ve CHP sıralarına taşındı. Milletvekilleri birbirinin üzerine yürüdü.
Meclis BaÅŸkanvekili Mithat Sancar, gerginliÄŸin sona ermesi için oturuma ara verdi.
Asgari ücretlinin temel gıdada alım gücü düştü
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın temel gıda maddeleri üzerinden yaptığı çalışmada yıl başından bu yana asgari ücretin alım gücü kuzu etinde 5 kilo, tavuk etinde 41 kilo, pirinçte 50 kilo, sütte 138 litre düştü.
13-12-2019 12:28

Bir asgari ücretli ocak ayında fiyatı ortalama 48 TL olan kuzu etinden 42 kilo alınırken, aralık ayında fiyatın 54 TL’ye yükselmesiyle 37 kilo alınabiliyor. Aynı hesaplama yöntemine göre yıl başında fiyatı 9 TL olan tavuk etinden 224 kilo alınırken, yıl sonunda fiyatı 11 liraya yükselmesiyle 183 kilo alınabiliyor. Buna göre tavuk etinde alım gücündeki düÅŸüÅŸ 41 kilo olarak hesaplanıyor.
Cumhuriyet’ten Mahmut Ilıcalı’nın haberine göre, bir asgari ücretle yıl başında fiyatı 8 TL olan pirinçten 252 kilo alınabilirken, yıl sonunda pirinç fiyatının 10 TL’ye yükselmesiyle 202 kilo alınabiliyor. Yıl başında fiyatı 3 TL olan undan 673 kilo alınabilirken, yıl sonunda fiyatın 4 TL’ye yükselmesi nedeniyle 505 kilo alınabiliyor.
Yıl başında fiyatı 3.8 TL olan bulgurdan 531 kilo alınabilirken, yıl sonunda fiyatın 4.7 TL’ye çıkmasıyla 426 kilo bulgur alınabiliyor. Yine fiyatı 3.6 olan makarnadan 561 paket alınabilirken, yıl sonunda makarna fiyatının 5.25 TL’ye çıkmasıyla 384 adet alınıyor. Yıl başında fiyatı 23 TL olan beyaz peynirden bir asgari ücretle 87 kilo alınabilirken, yıl sonunda beyaz peynir fiyatının 29 TL’ye yükselme nedeniyle 69 kilo alınabiliyor. Yine fiyatı 23 TL olan zeytinden bir asgari ücretle 87 kilo alınabilirken, yıl sonunda fiyatın 28 TL’ye çıkmasıyla 72 kilo alınabiliyor.
Damattan faiz açıklaması: 'Kamu bankaları oranları reel sektöre yansıtacak'
Hazine ve Maliye Bakanı damat Berat Albayrak 'Piyasalar üzerindeki faiz baskısını bertaraf ettik' dedi.
13-12-2019 12:07

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak faiz konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Albayrak “Kamu bankaları %9-11 oranını reel sektöre yansıtacak” dedi.
Açıklamadan öne çıkanlar ÅŸu ÅŸekilde:
– Kamu bankaları yüzde 9-11 oranını reel sektöre yansıtacak.
– Kamu bankaları 2020 yılına girmeden önce faiz oranını tek haneye düÅŸürecek.
– Yüzde 5 büyüme oranını son çeyrekte yakalayacağız.
– Türkiye’nin potansiyeline güvenenler kazandı.