Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi (PM); yeni dönem yol haritası ve mücadele hattını belirlemek üzere Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar başkanlığında Ankara'da bir otelde toplandı. Sancar, toplantıda açıklamalarda bulundu.

Sancar'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

'HALK ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK İSTİYOR'

"Bize dayatılan gündem kapatma davası, vekilliklerin düşürülmesi, siyasi operasyonlar; bizim gündemimizse halkın gündemi.

Newroz meydanlarından verilen mesaj açıktı, halk özgürlük, eşitlik istiyor, iradesine sahip çıkıyor. Meydanlardaki coşku bizim haklılığımızı ve kararlılığımızı pekiştirmiştir.

İktidar tükeniyor, tükendikçe elinde kalan tek imkanı devreye sokuyor, bu imkan da devletin çıplak zor aygıtlarıdır. Polisiyle, yargısıyla demokrasi güçlerini sindirmek istiyor. Böylece iktidarını sürdürebileceğine inanıyor. Oysa bu halka verebilecekleri bir şey kalmadığını herkes görüyor, kendileri de biliyor.

İnsan Hakları Eylem Planı insan haklarını nasıl ayaklar altına aldıklarının açık itirafıdır.

Hakların kazanılmasının tek yolu vardır, mücadele ve kesintisiz mücadele. İnançla, kararlılıkla haklara sahip çıkmak ve bunları geliştirmek, genişletmek, geleceğe en güzel şekide devretmektir

Ekonomi alanında açıkladıkları program aslında talanın ve rantın, savaş politikalarının yarattığı çöküşün açık itirafıdır. Neyi kötü yaptılarsa o programda görebilirsiniz. Sizin açıkladığınız bu eylem planlarının da sizi iktidarda tutacak imkanı yaratması söz konusu olamaz, çünkü bu çöküşün sebebi bizatihi bu iktidardır,  bu iktidarın zihniyetidir, bu iktidarın icraatlarıdır.

Özellikle 2018 seçimlerinden bu yana ekonomi giderek daha fazla çökerken ve bu çöküşün yükünü geniş halk kesimleri omuzlamak zorunda kalırken, hatta ezilenler, yoksul insanlar, emekçiler bu yükün bedelini ödemeye zorlanırken, iktidar başka gündemler yaratmaya çalışıyor. İnsanları başka gündemler üzerinden kendi fikirlerinin programlarının arkasına dizmeye çalışıyor. Bunların başında kutuplaştırma, ayrımcılık, gerilim ve savaş politikaları geliyor.

Bu iktidarın geleceğe dair kadınlara, gençlere, emekçilere, halklara söyleyebildiği tek şey daha fazla baskı, daha fazla şiddet ve daha fazla ayrımcılıktır. Biz de bunun tam tersini savunuyoruz, daha fazla özgürlük, daha fazla refah, daha fazla eşitlik diyoruz.

'HDP BİR BİNA DEĞİLDİR, GÜÇLÜ BİR FİKRİYATTIR'

HDP'yi denklemin dışına çıkartmaya çalışan, HDP fikriyatını, öncesindeki bütün örgütlenmelerin, partilerin dışına çıkarmaya çalışan siyasi iktidarlar ve partiler kendilerini elemiştir, kendileri tarihin karanlık sayfalarına gömülmüştür. Bu sefer de bundan farklı olması için hiçbir neden yok. HDP'yi kapatmaya çalışmak nafile bir çabadır. Çünkü HDP bir bina değildir. HDP şahıslardan ibaret değildir. HDP güçlü bir fikriyattır. O nedenle HDP'yi kapatamazsınız. HDP'yi kapatmak kendi iktidarlarının bitmekte olduğunun açık itirafıdır.

HDP'yi kapattırmayacağız. HDP'yi kapatma hamlesini boşa çıkaracağız, HDP'yi büyüterek yoluna devam ettireceğiz ama bu iktidarın hileleri hurdaları çoktur. Bu bize dert değildir. Bizim kararlılığımız onlara dert olacaktır. HDP yaşayacaktır.

Kadınlar 'İstanbul Sözleşmesi kadınların Anayasası' diyor, hukuksuzluğunuzu ve polis şiddetinizi yeneceğiz diyor

Ömer Faruk Gergerlioğlu kararı da haktan adaletten duydukları korkuyu gösteriyor. Bu kadar hukuksuzluğu göze almak için hak mücadelesinden büyük korku duymak gerekir

Siz baskıyı artıradurun biz adaleti herkes için savunmaya devam edeceğiz.

HDP'yi kapatma çabası korkunun tavan yapmış halidir. Bu ülkeyi karanlığa teslim etme hırsıdır. Sadece HDP'yi ilgilendirmiyor kapatma davası, bu dava bu ülkenin geleceği meselesidir.

Bu kadar pespaye bir iddianameyi hukukçular hazırlamış olamaz. Bu iddianameyi yazanlar basit ve saçma siyasi bildiriler yazan kişilerdir."