Haziran Direnişi hekimlerinden, TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Ali Özyurt hayatını kaybetti

Haziran Direnişi hekimlerinden, TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Ali Özyurt hayatını kaybetti

Dr. Özyurt için 17 Ocak 2020 Cuma 11.00’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde, 12.30’da İstanbul Tabip Odasında tören düzenlenecek.

İleri Haber

TTB Yüksek Onur Kurulu üyesi Dr. Ali Özyurt, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.  Özyurt yarın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve İTO’da yapılacak törenler sonrası toprağa verilecek.

Özyurt’un hayatını kaybetmesiyle ilgili Türk Tabipleri Birliği’nden yapılan açıklamada; “Yol arkadaşımızı, TTB ve İstanbul Tabip Odasının (İTO) bütün kademelerinde görev yapmış çok değerli bir aktivistimizi/meslektaşımızı yitirmenin büyük acısı içindeyiz. Başta ailesi ve yakınları olmak üzere tüm sevenlerine ve TTB camiasına başsağlığı diliyoruz. TTB’ye ve hekim mücadelesine katkıları unutulmayacak” denildi.

Dr. Ali Özyurt, 17 Ocak 2020 Cuma günü saat 11.00’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde, 12.30’da İTO’da yapılacak törenlerin ardından, Gaziosmanpaşa Merkez Camii’nde ikindi namazını takiben Beşyüz Evler Mezarlığı’nda sonsuzluğa uğurlanacak.

ALİ ÖZYURT KİMDİR?

Hekimliğinin yanında aynı zamanda yazar da olan Özyurt’un, “Söz Uçar Yazı Kalır” ve “Umuduna Yaşamak” adlı iki kitabı da bulunuyor.

17 Aralık 2016’da Evrim Sayın’ın, Özyurt’la yaptığı söyleşiden bir kesit:

“Ali Özyurt, bir hekim. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde üniversite öğrenimini tamamlar. Doktorasının sonunda ‘Halk Sağlığı Bilim Doktoru’ unvanını alır. ‘68 Kuşağı’nın’ rüzgarları eserken o ilköğretim sıralarındadır. 12 Mart 1971’de sıkıyönetim ilan edildiğinde hala neler olduğunu kavrayamayacak yaşlardadır. 1 Mayıs 1977 Katliamı’nda alanda değildir ancak çok sonra anlamlandıracaktır tüm olup biteni. Bu siyasal dalganın ortasında üniversite öğrenimine başlar ve dönüşümü de aslında bu safhada gerçekleşir. Üniversite yıllarına çok şey borçlu olduğunu sıkça dile getirir Ali Özyurt kitabında.

2000’li yılların başında kanser olduğunu öğrenir ve sonrasında sağlığıyla ilgili birçok olumsuzluk art arda gelir. Aynı zamanda AKP iktidarı da Türkiye’yi art arda sıraladığı vasatlıklar cenderesinin tam ortasına konuşlandırmaya başlamıştır. Ali Özyurt’un hastalığı ve AKP iktidarı benzer bir şekilde ilerlemektedir. İkisi de yakıp yıkarak, yorarak… Bu sırada umutsuzluğa kapılıp Kanada’ya göçmenlik başvurusunda bulunur ancak fazla sürmeden vazgeçer çünkü Neşe ile çarpar yüreği artık: Kızı Neşe 2009 yılında Özyurt’un yorgun kollarına doğmuştur. Neşe ile birlikte tekrar umuda koşan Özyurt, 2013’ü hiç unutamayacaktır. 2013 Haziran’ından ‘yaşamımın en güzel yirmi günü’ diye bahseden Ali Özyurt, Gezi’de birçoğumuza nefes olan doktorlardan. Gezi süreci boyunca TTB-İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi olarak sürekli incelemelerde bulunup toplantılar yaparak parkın ihtiyaçlarını sağlamaya, halk sağlığı sorunlarını çözmeye ve parktakilerin var olan durumlarını iyileştirmeye çalışırlar.

Ali Özyurt, ‘Söz Uçar Yazı Kalır’ı kaleme alırken adeta bir iç dökümü gerçekleştirir. Kitabını dört bölümde ele alır ve Gezi Parkı da yaşanmışlıklarının önemli bölümünü kapsar. Yaşamı kaybedişlerle sürerken ‘en güzel günler’e evrilir. Kişisel yaşamı hepimizin kişisel yaşamıyla kesişir çünkü anlatılan aynı zamanda hepimizin hikayesidir…”

[ih2]