"Hayvancılıkta kriz yaşanabilir" uyarısı

"Hayvancılıkta kriz yaşanabilir" uyarısı

CHP'li Ömer Gürer, Türkiye'deki hayvancılığın risk altında olduğunu söyledi.

Et ve süt ürünlerindeki fiyat artışlarının üreticiye yansımadığını belirten CHP Milletvekili Gürer, artan maliyetlere de dikkat çekerek hayvancılık sektöründe de kriz yaşanabileceğini vurguladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, et ve süt üretiminde sorunların arttığını ve et ve süt ürünlerinden mamul ürünlerin raftaki artan fiyatından besici ve süt inekçiliği yapanın yeterli faydayı sağlayamadığını belirtti. Gürer, "Tavuk ve yumurtada da benzer sorunlar var. Son tüketici pahalı ürün alıyor ama bundan üreten pay almıyor. Bir litre süte 1,5 kg yem, bir kg karkas ete 25 kg yem, bir kg tavuk eti ile 3,5 kg yem alınamaz ise üreten de ayakta kalamaz" diye konuştu.

'HAYVANCILIK RİSK ALTINDA'

Türkiye’nin yılda 12,5 milyon ton yem ithal edildiğini yemde dışa bağımlılığın hayvancılığı da risk altına aldığını belirten Gürer, bu nedenle gerek çiftçinin, gerek besicinin, gerekse de süt inekçiliği yapanların refahını sağlayacak, onların kredisini ödemesine olacak sağlayacak gelire dönüştürecek destek verilmez ise sıkıntının büyüyebileceği uyarısında bulundu.

Hayvancılık yapan büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvan yetiştiricilerinin artan maliyetlere yetişemediğini söylediklerini ifade eden Gürer, özellikle kırsalda küçük aile tipi işletmelerde sıkıntının arttığını ve yem başta olmak üzere girdi maliyetlerini düşürücü acil önlemlerin iktidar tarafından alınması gerektiğini belirtti.

Hayvan ithal eder duruma düşmemek için buzağı ölümleri önlenmesi, desteklerin artırılmasını isteyen Gürer, yumurta ve tavukta da sorunların yem nedeni ile yaşanmaya başladığına dikkat çekti. Tavuk eti fiyatının rafta kırmızı ete yaklaştığını, vatandaşın tavuk eti dahi alamaz hale geldiğini ancak üreticide artan maliyet ile tavuk işinden kazanamaz duruma düştüğünü söyleyen Gürer, "Üreten ve tüketen aynı anda zor durumda ise çözümü iktidar üretmek zorundadır" diye konuştu.

'FAHİŞ FİYAT ARTIŞIYLA İLGİLİ DÜZENLEMEYİ 10 YILDIR KONUŞUYORLAR'

Siyasi iktidarın sürekli olarak fahiş fiyat artışlarından ve stokçuluktan söz ettiğine de işaret eden Gürer, yaptığı açıklamada şu konulara işaret etti:

"Stokçulukla ve fahiş fiyat artışıyla ilgili cezalar kamuoyu gündemine geliyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, stokçulukla ilgili cezaların alt ve üst limitinin artacağını, bu şekilde stokçuluğun önleneceğini söylüyor. Burada yaman çelişki var; devlet yakın bir zamanda lisanslı depoculuk uygulamasını 42 ide hayata geçirdi. Üretici ürününü depoya koyuyor, belirli aralıklarla ürününü piyasaya sunuyor. Şimdi bu üretici stokçuluk mu yapmış oluyor?

Fahiş fiyat artışıyla ilgili düzenlemeyi 10 yıldır konuşuyorlar; neden bu konuda sonuç alamıyorlar? Serbest piyasa ekonomisi denilen piyasanın kendisinin fiyat belirlediği bir yerde buna benzer açıklamalarla neyi nasıl düzelteceksiniz?

Bir tek doğru vardır; üreticinin girdi maliyetlerini düşürüp onunu ürününün değer bulmasını sağlayacak şartları yaratmaktır. Nakliyenin maliyetini, mazotun fiyatını düşürmeden, sulama suyunda kullanılan elektrik faturalarını aşağı çekmeden, gübrenin tohumun fiyatını düşürmeden sorunlar çözülmez.

Önlem alınacaksa ilk aşamada üretim aşamasına bakılmalı, o noktada sorunlara çözüm aranmalı. Son noktada aranan çözümle bu sorunlar çözülmez. Yanlış yerden işe başlıyorlar.Çözümden çok algıyla kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Bu da ne yazık ki fiyat artışını durduramaz, fiyat artışları devam eder. Üretim noktasında üretene destek şarttır…"

DAHA FAZLA