'Hayatın Sesi' yöneticilerine hapis cezası
KHK ile kapatılan Hayatın Sesi TV'nin yöneticilerine 'IŞİD, TAK ve PKK propagandası yapıldığı' iddiasıyla açılan dava sonuçlandı. Kanal yöneticilerine hapis cezası verildi.
19-09-2018 16:57

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Hayatın Sesi Televizyonu’na aynı anda hem IŞİD, hem TAK, hem de PKK propagandası yaptığı iddiasıyla açılan davanın karar duruşması görüldü. Mahkeme, Hayatın Sesi Televizyonu yöneticileri Mustafa Kara, İsmail Gökhan Bayram ve Gökhan Çetin'e 3'er yıl 9'ar ay hapis cezası verilmesine hükmetti.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanının karar duruşmasında avukatlar Devrim Avcı, Gülşah Kaya, Gamze Gökoğlu, Mustafa Söğütlü, Osman Zeki Erdoğan, Taner Avşar, Semih Mutlu hazır bulundu. Dava kapsamında yargılanan Hayatın Sesi Televizyonu’nun sahibi Mustafa Kara ve ortağı İsmail Gökhan Bayram ile Genel ve Sorumlu Müdürü Gökhan Çetin vareste tutuldukları için duruşmaya katılmadı.
‘HABERCİNİN HABER VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR’
Duruşmada ilk olarak Avukat Devrim Avcı esasa ilişkin beyanda bulundu. Avcı, suçlamaya dayanak yapılan Türk Medeni Kanunu (TMK) madde 7’nin unsurlarının oluşmadığını söyledi. Avcı, yalnızca Hayatın Sesi Televizyonu’nun değil, ulusal ve uluslararası birçok kanalın ülkedeki en büyük katliam olan Ankara Gar katliamı ve peşi sıra yine Ankara’da ve İstanbul’da meydana gelen patlamaların haberini yaptığını hatırlattı. Avcı, AİHM Sürek kararını örnek göstererek habercinin bu tür haberleri verme yükümlülüğü olduğunu anımsattı ve şöyle devam etti:
“Terör eylemi haberi verdiğiniz zaman üye olmuyorsunuz. 15 Temmuz’da başta ATV olmak üzede birçok kanalda köprü üstündeki tanklar ve Meclis'in bombalanması canlı yayınlandı. Hâlâ da yayınlanıyor, hatta belgesel yapılıyor. Nasıl ‘ATV, FETÖ propagandası yapıyor’ diyemezseniz haber yapan müvekkilere de bunu diyemezsiniz. Haber verme ile propaganda arasında fark vardır ve propaganda suçunun unsurları oluşmamıştır. Perinçek’in AİHM kararına müdahil olan Türk hükümeti, ‘Düşmanca bile olsa ifadenin dile getirilme biçimi ifade özgürlüğü kapsamında güvence altındadır’ diye savunma vermişti. Her eleştiriyi Cumhurbaşkanı'na hakaret, bakana hakaret, propaganda diye yargılıyorsanız bu iki yüzlü bir tutumdur.”
'DEVLET KENDİ KOYDUĞU KANUNA UYMADI’
Avukat Gülşah Kaya da usule ilişkin beyanlarda bulundu. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Kaya, “Koyduğunuz kurallara uymakla yükümlü olan heyetiniz ve savcı makamıdır. Mütalaa veren savcı, hukuk temsilcisi olarak kendi koyduğu kuralları çiğneyemez. Ortada bir suç varsa bile faili müvekkiller değildir. RTÜK ve TRT yasasına göre şirket ortaklarının cezai sorumluluğu yoktur. Kanunlar bu şekilde. Devlet kendi koyduğu kanuna uymadı. Usulen ceza verilemez, beraat etmeleri gerekir” dedi.
‘ARKADAŞLARIMIZA GÜÇ VERMEK İÇİN ÇAĞLAYAN’DAYIZ’
Dava sürecini Evrensel'e değerlendiren Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş şunları söyledi:
“Darbe girişimi bahane edilerek ilan edilen OHAL’le tüm yetkileri elinde toplayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2 yıl boyunca ülkeyi kanun hükmünde kararnameler ile yönetti. Bu süreçte terör ile mücadele adı altında kendisine muhalif olan gazetecileri de hedef almıştı. OHAL döneminde 200’ün üzerinde gazeteci tutuklanıp cezaevine koyuldu, yüzlercesi gözaltına alındı, 176 medya kuruluşu kapatıldı. OHAL 18 Temmuz’da kaldırılmış olsa da basın özgürlüğü konusunda bir normalleşme süreci yaşanmadı. Bugün hâlâ 143 gazeteci cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. Yüzlercesinin davaları hâlâ devam ediyor. İşçilerin, ezilenlerin sesi olarak kurulan Hayat Televizyonu da bu süreçte kapatıldı. Mallarına el konuldu ve çalışanları mağdur edildi. Hayat Televizyonu hakkında kapatılmadan önce açılan davanın karar duruşması görülecek. Suçlamalar ise insan aklıyla dalga geçer nitelikte. Hayat Televizyonu yöneticileri hem IŞİD, hem TAK, hem de PKK propagandası yapmakla suçlanıyor. Bu mesnetsiz suçlamalar nedeniyle iki yıldır sürekli Hayat Televizyonu yöneticilerini hakim karşısına çıkaran bir hukuk sistemi mevcut artık. Ülkenin normalleşebilmesi için öncelikle hukuk sisteminin bağımsız olması gerekmektedir. Bugünkü duruşmada umarım bunun sinyallerini görürüz. Gazetecilik suç olmaktan çıkartılır.”
İLGİLİ HABERLER
'CNN Türk editörlerine 'zam' kelimesi yasaklandı'
Gazeteci Ayşenur Arslan, CNN Türk editörlerine haber toplantısında verilen 'zam' talimatını, bugün yayınlanan köşesinde açıkladı.
23-02-2019 10:58

Gazeteci Ayşenur Arslan, bugün Birgün gazetesinde yayınlanan "Avrupa’nın skandal kararı!" başlıklı yazısında, CNN Türk içindeki haber toplantısının detaylarını yazdı. Aslan, CNN Türk editörlerinin, yapılan haber toplantısında haberlerde "zam" kelimesinin kesinlikle geçmeyeceği talimatını aldığını söyledi.
Ayşenur Arslan’ın yazdığı yazının ilgili bölümü şöyle:
“Anlatmadan geçemeyeceğim; CNN TÜRK editörleri geçen gün haber toplantısında şu talimatı aldılar:
“Haberlerde ZAM sözcüğü hiçbir vesile, hiçbir gerekçeyle geçmeyecek. Her gün, tanzim satış merkezlerine gidilip uygulamadan memnun vatandaş röportajları yapılacak.”
CNN TÜRK böyleyse a Haber’i anlamaya, anlatmaya gerek yok herhalde!”
Peri bacalarının yanına dikilen oteli gündeme getiren muhabire ölüm tehdidi
Kapadokya bölgesindeki peri bacalarının yanına inşa edilen oteli gündeme getiren muhabir, belediye başkanı ve inşaat sahiplerince tehdit edildiğini söyledi.
20-02-2019 12:53

Kapadokya'daki peri bacalarının yanına inşa edilerek tepki çeken otelin haberini yapan muhabir ölümle tehdit edildi.
Nevşehir'in Göreme beldesinde, en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya'daki peri bacalarının yanına otel inşa edilmesi tepkiyle karşılanmış, Kültür ve Turizm Bakanlığı, peri bacaları yakınında yapılan otel inşaatının durdurulduğunu açıklamıştı.
GÜNDEME GETİREN MUHABİRE ÖLÜM TEHDİDİ
Yaşanan bu gelişmelerin ardından haberi gündemi getiren İHA muhabiri Coşkun Sağlamdin, belediye başkanı ve inşaat sahiplerince ölümle tehdit edildiğini söyledi.
CHP eski milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş konuyla ilgili olarak sosyal medyada yaptığı paylaşımda, “Peri bacalarına yapılan kaçak inşaatları deşifre eden @ihacomtr Muhabiri Coşkun Sağlamdin’in belediye başkanı ile inşaat sahiplerince ölümle tehdit edilmesini kınıyorum. İHA Muhabiri Sağlamdin, kamu adına gazetecilik yapmış ve görevini yerine getirmiştir. Sağlamdin yalnız değildir” dedi.
Peribacalarına yapılan kaçak inşaatları deşifre eden @ihacomtr Muhabiri Coşkun Sağlamdin'in belediye başkanı ile inşaat sahiplerince ölümle tehdit edilmesini kınıyorum. İHA Muhabiri Sağlamdin, kamu adına gazetecilik yapmış ve görevini yerine getirmiştir. Sağlamdin yalnız değildir
— Barış Yarkadaş (@barisyarkadas) February 19, 2019
Cezası onanan gazeteciler: Bir süre görüşemeyeceğiz, hoşçakalın
İstinaf Mahkemesi'nin Cumhuriyet gazetesi davasındaki cezaları onaması üzerine yeniden cezaevine girecek gazeteciler sosyal medya hesapları üzerinden mesaj paylaştı.
19-02-2019 13:04

İstinaf Mahkemesi'nin Cumhuriyet gazetesi davasında verilen kararı onaması üzerine yeniden cezaevine girecek gazeteciler sosyal medya hesaplarından mesaj paylaştı.
Güray Öz, "Neyse ki romanımın son düzeltmelerini yapmıştım. Bir süre görüşemeyeceğiz. Hoşçakalın" dedi.
İstinaf mahkemesi Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticileri ile ilgili mahkumiyet kararını onayladı. Biliyorsunuz aralarında ben de varım. Neyse ki romanımın son düzeltmelerini yapmıştım. Bir süre görüşemeyeceğiz. Hoşcakalın...
— gurayoz (@gurayoztekin) February 19, 2019
Gazetenin eski çizeri Musa Kart da, "Yaşanılan krizlere çare üretmesi beklenen iktidardan açıklama geldi" diyerek karara tepki gösterdi.
Kart sosyal medya hesabı Twitter üzerinden, “Yaşanılan krizlere çare üretmesi beklenen iktidardan açıklama geldi: Karikatüristi tekrar atın içeri! Evet bana yine cezaevi yolu göründü. Kendinize iyi bakın…” dedi.
İstinaf Mahkemesi'nin kararına göre, beş yoldan az hapis cezası alan karikatürist Musa Kart 1 yıl 16 gün, Avukat Mustafa Kemal Güngör 1 yıl 16 gün, gazetenin eski muhasebe sorumlusu Emre İper 3 yıl 1 ay 15 gün ve Hakan Kara 1 yıl 16 gün kesinleşmiş hapis cezaları onandı ve cezaevine girecekler. Avukat Bülent Utku ve gazetenin o dönem yayın kurulu üyesi Kadri Güsel ise yattığı süreye sayılacak.
İleri Hatırlatıyor
İstinaf Mahkemesi Cumhuriyet gazetesi davasında cezaları onadı
İstinaf Mahkemesi, Cumhuriyet gazetesi davasında verilen mahkumiyet kararını onadı. Karar gereği, dosyası istinafta olan isimlerin kalan cezalar için yeniden cezaevine girmeleri gerekecek.
19-02-2019 09:09

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf), Cumhuriyet gazetesi davasında verilen cezaları onadı. Karar uyarınca dosyaları istinaf incelemesine tabii tutulan isimlerin, kalan cezaları için tekrar cezaevine girmeleri gerekecek.
T24'ün haberine göre, Cumhuriyet davası kapsamında beş yıla kadar verilen cezaların itiraz incelemesini yapan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde verilen mahkumiyet kararlarını onadı. Karar uyarınca dosyaları istinaf incelemesine tabii tutulan isimlerin, kalan cezalar için tekrar cezaevine girmeleri gerekecek.
Davada tutuklu olarak yargılanan ve beş yıla kadar çeşitli sürelerle hapis cezası alan Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku, Emre İper, Hakan Kara ve Kadri Gürsel'in dosyaları istinaf mahkemesinde karara bağlandı.
Cumhuriyet gazetesi davasında beş yılın üzerinde ağır hapis cezası alan isimlerin temyiz incelemesi ise Yargıtay'da yapılıyor. Temyiz dosyası yargıtayda süren isimler şöyle: Hikmet Çetinkaya, Orhan Erinç, Akın Atalay, Murat Sabuncu, Aydın Engin ve Ahmet Şık.
Gazeteci Özgür Paksoy'a sosyal medya paylaşımından hapis cezası
Gazeteci Özgür Paksoy hakkında yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle açılan davada Paksoy'a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilmesine karar veren mahkeme, cezanın ertelenmesi talebini de reddetti.
16-02-2019 11:32

Gazeteci Özgür Paksoy hakkında yaptığı sosyal medya paylaşımları nedeniyle “Örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 3'üncü duruşması dün görüldü. Paksoy'a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilmesine karar veren mahkeme, cezanın ertelenmesi talebini de reddetti.
SAVUNMA İÇİN SÜRE TALEBİ REDDEDİLDİ
Paksoy, yaptığı savunmasında üzerine atılı suçlamaları reddederek, beraatını talep etti. Duruşmada savunma yapan Paksoy'un avukatı Resul Temur da, müvekkiline isnat edilen suçlamaların "düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında" değerlendirilmesi gereken filler olduğunu belirterek, beraatını istedi.
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre esas hakkındaki mütalaasını açıklayan iddia makamı, "Örgüt propagandası yapmak" suçlamasına dair koşulların kendisi yönünden oluştuğunu belirttiği Paksoy’un Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 7/2 maddesi kapsamında cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme, iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına karşı esas hakkında savunma yapmak üzere ek süre talebinde bulunan Avukat Temur'un talebi reddetti.
3 YIL 1 AY 15 GÜN HAPİS CEZASI
Paksoy'a sosyal medya paylaşımlarında birden çok "Örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilmesine karar veren mahkeme, cezanın ertelenmesi talebini de reddetti.
NE OLMUŞTU?
Gazeteci Paksoy hakkında hazırlanan iddianameyi kabul eden Şırnak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talimatıyla, Şırnak Uludere İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce Paksoy hakkında 'istihbari bilgi araştırması' yapıldı. Hazırlanan raporda, Paksoy'un 2015-2016 yıllarında takip edip, haberleştirdiği eylem ve etkinliklere ‘eylemci’ sıfatıyla katıldığı iddia edilmişti.
Emniyetin istihbarat raporunda, Paksoy'un 'Batman Demokrasi Bölgesi' içerisinde yer alan mahallelerden sorumlu olduğu da ilerisi sürülmüştü.
Raporda, yine Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda çalıştığı 2015'te, Batman'dan Mardin'e, oradan Şırnak'a 'örgüt' tarafından görevlendirildiği ve Paksoy'un 'örgütün ideolojik alanı Basın Komitesi’nde faaliyet gösterdiği ileri sürülmüştü. Söz konusu rapor, iddianamenin ek klasörü içinde yer almıştı.
İleri Haber'in 166 haberine erişim engeli!
İleri Haber'in AKP, yolsuzluk ve çocuk istismarı haberleri başta olmak üzere farklı birçok kategorideki 166 haberine ESB tarafından erişim engeli getirildi.
16-02-2019 08:34

İleri Haber
İleri Haber'in 2014'ten bu yana yaptığı 166 habere, Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB) tarafından erişim engeli getirildi.
ESB'nin tarafımıza gönderdiği erişime engellenen haberler listesinde "6 yaşındaki kız çocukları evlenebilir" diyen yobaz Nurettin Yıldız'ın çocuk istismarını meşrulaştıran ve kadın düşmanı söylemlerinden birçok cinsel saldırı haberine; AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve birçok AKP'li hakkındaki yolsuzluk haberlerinden işçi direnişlerine kadar birçok farklı kategoride olmak üzere toplamda 166 haber bulunuyor.
MUSTAFA CECELİ HABERLERİNİN TAMAMI ENGELLENDİ
Listede en çok dikkat çeken erişim engellerinden biri ise Saray’a yakınlığıyla bilinen şarkıcı Mustafa Ceceli’nin, oğlunun velayetini almak için eski eşi Sinem Gedik'in şarkıcı İntizar ile ilişki yaşadığını gösterdiği ifade edilen videoları mahkemeye delil olarak sunması üzerine yaptığımız haberlerin tamamına getirilen engel.
Ayrıca gönderilen listede birçok köşe yazısına, yandaş birçok yazar ve şirkete ilişkin yapılan haberlere de erişim engeli getirildiği görüldü.
Erişim engeli getirilen haberlerimizden bazılarının başlıkları şu şekilde:
- Çocuk pornocusu profesör ilahiyatçıymış
- Ensar'ın Marmaris yöneticisi de tacizci çıktı: Kurban yazıp gönderin İsa size kurban olsun
- 11 yaşındaki çocuğa cinsel istismar cezasız kaldı: Savcı yeterli görmedi
- Belediye hoparlöründen porno yayını
- Gerici Nurettin Yıldız: Kız çocukları cehennem kadar risktir
- İleri'nin Burger King haberine engelleme
- Erdoğan'ın yazlık sarayı için 40 bin ağaç katledildi
- Medya patronundan kızına istismar: Kabul etti, pişkince savundu
- Manisa'da binlerce askeri zehirleyen yandaş şirketin hikayesi
- Binali Yıldırım, AKP adaylarının konaklama masraflarını Meclis'e ödetti
- Skandal: Kanser hastalarının olduğu yerde nükleer deney yapılmış
- Paradise Papers'da damat Bakan Albayrak ile kardeşi de çıktı
- İHH okullardan adeta haraç topluyor
- Erdoğan'ın dünürü silahlı grup kurdu: Evet çalışması ve halkı sokağa dökme planları yapılıyor