'Hayata Dönüş'ün 18. yılı

'Hayata Dönüş'ün 18. yılı

Yakın tarihin en kanlı operasyonlarından biri olan 19 Aralık 'Hayata Dönüş' operasyonlarının üzerinden tam 18 yıl geçti. Operasyonlara katılan askerlere göstermelik davalar açıldı, asıl sorumlular yargılanmadı.

İleri Haber

19-22 Aralık tarihleri arasında ülke çapında 20 cezaevine eşzamanlı gerçekleştirilen ve 2’si asker 30’u tutuklu 32 kişinin hayatını kaybettiği 'Hayata Dönüş' adı verilen katliam operasyonunun üzerinden 18 yıl geçti. 

Siyasi tutsakların, 2000 yılında cezaevlerinde koğuş tipi yerine getirilmek istenen "F tipi" hapishanelere karşı, 19 taleple başlattıkları süresiz açlık grevleri, 45. günde ölüm orucuna dönüştürüldü. Talepleri yerine getirmeyen iktidar, tüm askeri gücünü kullanarak tutsaklara saldırdı. 

Yaklaşık 10 bin güvenlik görevlisinin katıldığı operasyonun gerçekleştiği dönemde, iktidarda DSP-MHP-ANAP koalisyonu bulunuyordu. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ise katliamı, “teröristleri kendi terörlerinden kurtarma” olarak tanımladı.

Operasyon sonucu 2'si asker, 30 siyasi tutsak hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.

Yıllar sonra yalnızca askerlere açılan davada ise bir arpa boyu yol alınmadı. Katliamın emrini verenler, asıl suçlular yargılanmadı.

İlk davaları, operasyondan sağ kurtulan devrimcilere açan devlet, katliamın delillerini yok etti. Operasyonda kullanılan ve insanların diri diri yakılmasına neden olan kimyasallarla ilgili inceleme yapılmadı.

19 Aralık, yakın tarihimizin en kanlı katliamlarından biri olarak tarihe geçti.

'DEVRİM YAPTIĞIMIZ ZAMAN ÇOK GÜZEL OLACAK HER ŞEY'

Katliamdan ağır yaralarla, sağ kurtulan dönemin siyasi tutsaklarından Hacer Arıkan'ın yıllar sonra verdiği röportajlarda "Devrim yaptığımız zaman çok güzel olacak her şey, çünkü ben devrime güzelliğimi verdim" sözleriyse hafızalara kazındı.