Hastane yemekhanesinden 35 kiÅŸi zehirlendi
Konya Beyhekim Devlet Hastanesi'nin yemekhanesinden yemek yiyen 35 kişi zehirlenme şüphesiyle tedavi altına alındı.
28-06-2019 16:10

Konya Beyhekim Devlet Hastanesi'nde, öÄŸle yemeÄŸinden zehirlenen ve çoÄŸu personel olan 35 kiÅŸi, tedavilerinin ardından taburcu edildi.
Konya'nın merkez Selçuklu ilçesi Yazır Mahallesi'nde bulunan Beyhekim Devlet Hastanesi'nde meydana gelen olayda iddiaya göre öÄŸle yemeÄŸinde çıkan makarna, köfte ve kadayıf tatlısından yiyen 2 bin 500 kiÅŸiden, aralarında çoÄŸunluÄŸu hastane personeli olan 35 kiÅŸi, bir süre sonra mide bulantısı ÅŸikayetinde bulundu.
35 kiÅŸi hastanenin Acil Servisi'nde tedaviye alındı. Zehirlendiklerinden ÅŸüphelenilen 35 kiÅŸi tedavilerinin ardından taburcu edildi. Tarım İl MüdürlüÄŸü yetkililerinin de, inceleme yapmak üzere yemeklerden numune aldığı öÄŸrenildi.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
İLGİLİ HABERLER
HIV istatistikleri: Türkiye’de 22 bin taşıyıcı var, yüzde 80’i erkek
Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Çalıkoğlu, Türkiye’de 21 bin 520 kişinin HIV taşıdığını ve taşıyıcıların yüzde 80'inin erkek olduğunu söyledi.
01-12-2019 23:40

Türk Dermatoloji DerneÄŸi BaÅŸkanı Prof. Dr. Emel Erdal ÇalıkoÄŸlu, Türkiye’de 21 bin 520 kiÅŸinin HIV taşıdığını söyledi. 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle virüse dair bilgi veren ÇalıkoÄŸlu, virüsün vücuda girmesinden itibaren bağışıklık sistemini çökerttiÄŸini dile getirdi.
Prof. Dr. ÇalıkoÄŸlu, HIV’in tedavi edilmemesi halinde evrildiÄŸi AIDS’in ölümcül olduÄŸunu anımsatarak HIV virüsünün dokunmak, sarılmak, tokalaÅŸmak, gözyaşı, ter, tükürük, giysilerin ortak kullanımı, tabak, çatal, bardak paylaşımı, genel tuvalet, havuz, banyo, hamam ve sauna paylaşımı gibi ortak kullanım alanlarından bulaÅŸmadığını kaydetti.
'22 BİNE YAKIN HIV TAŞIYICISI VAR'
Dernek baÅŸkanı, Türkiye ve dünyaya iliÅŸkin istatistikleri ÅŸöyle anlattı:
“AIDS vakaları son altı yılda beÅŸ kat arttı. Bugün için dünya üzerinde çoÄŸunluÄŸu Afrika’da olmak üzere 36.9 milyon kiÅŸinin HIV ile yaÅŸadığı bilinmektedir. 2017 yılında 1 milyon 800 bin yeni vaka tanımlanmış, 940 bin kiÅŸi AIDS ile iliÅŸkili hastalıklardan kaybedilmiÅŸtir. Virüs bulaÅŸan insanların yüzde 75’i kendi hastalıklarının durumunun farkındayken 9.4 milyon kiÅŸi kendi hastalığının farkında bile deÄŸildir. Dünyada her hafta 15-24 yaÅŸ aralığındaki 7 bin genç kadın HIV’le enfekte hale gelmektedir.
Türkiye, dünyada HIV-AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüÄŸü ülkeler arasında deÄŸerlendirilmektedir. Ülkemizde 1985 yılında üç olan toplam vaka sayısı, 31 Aralık 2018 itibariyle toplam 21 bin 520’dir. Bu vakaların yüzde 79.9’u erkek, yüzde 20.1’i kadın olup yüzde 15.4’ü yabancı uyruklu kiÅŸilerden oluÅŸmaktadır. Vakaların en fazla görüldüÄŸü yaÅŸ grubu 25-34 yaÅŸ grubudur.”
'TAŞIYICILARIN YARISI BİLMİYOR'
Pozitif Dayanışma adlı platformun açıklamasında, HIV taşıyıcılarının düzenli ilaç kullanması durumunda hayatılarına ‘herkes gibi’ devam edebildikleri ifade edildi.
“HIV ile yaÅŸamak sürekli bir hastalık hali deÄŸildir, HIV ile yaÅŸayanlar da hasta deÄŸildir” denen açıklamada, HIV’le yaÅŸayan kiÅŸilerin yüzde 49’unun, virüs taşıyıcısı olmadığını bilmediklerinin tahmin edildiÄŸi dile getirildi.
Açıklamada, bu kiÅŸilerin HIV’e karşılık Antiretroviral (ART) tedaviye eriÅŸimlerinin olmadığı belirtilerek, tedavinin virüsün bulaÅŸmasını engellediÄŸi kaydedildi.
'AYRIMCI TUTUM SERGİLENİYOR'
Açıklamada ÅŸöyle dendi:
“Türkiye’de HIV tanısı almak ve tedaviye eriÅŸmek zor gibi görünmese de toplumsal önyargılar, damgalanma, ayrımcılığa maruz kalma endiÅŸesi gibi nedenlerle kiÅŸiler düzenli test yaptırmaktan kaçınmaktadır. Yasalar gereÄŸi saÄŸlık sigortası sahibi herkesin, eÅŸit olarak saÄŸlık imkânlarından yararlanması gerekirken uygulamada ciddi sıkıntılar yaÅŸanabilmektedir.
Devlet hastanelerinde ya da özel kliniklerde test için ısrarla kimlik bilgilerinin istenmesi, saÄŸlık çalışanlarının HIV hakkında yeterli ve doÄŸru bilgiye sahip olmamaları, ayrımcı tutum ve davranışlar sergilemeleri kiÅŸilerin düzenli test yaptırmalarının önünde ciddi engeller teÅŸkil etmektedir. Bu nedenle SaÄŸlık Bakanlığı tarafından HIV alanında çalışan sivil toplum örgütleri de sürece dahil edilerek tüm saÄŸlık çalışanlarına, doÄŸru ve güncel bilgilerle, damgalama ve ayrımcılığın önlenmesi amacıyla eÄŸitimler düzenlenmelidir.”
Açıklamada, tanı merkezlerinin sayısının artırılması talep edilirken, yabancıların sigorta baÅŸlangıçlarının HIV tanısından sonraya rastlaması nedeniyle ilaçlarını sigorta kapsamında alamadıkları aktarıldı.
Kanser hastası, SGK'ya açtığı ilaç davasını kazandı
Kanser hastası İlhan Okçu, ‘Keytruda’ adlı ilacını kendisine temin etmediği gerekçesiyle SGK'ya davayı kazandı.
01-12-2019 09:27

Kanser hastası İlhan Okçu, ‘Keytruda’ adlı ilacını kendisine temin etmediÄŸi gerekçesiyle SGK'ya dava açtı. Okçu'nun talebini haklı bulan mahkeme, Keytruda adlı ilacın SGK tarafından ödenmesine, kurumun İlhan Okçu'nun ilaç için bugüne dek harcadığı paranın da iadesine karar verdi.
CHP’li Barış YarkadaÅŸ'ın sosyal medya hesabından aktardığı bilgiye göre, İlhan Okçu, bir süre önce İstanbul Anadolu 20. İş Mahkemesi'ne baÅŸvurdu. Okçu, "Emekliyim. Keytruda adlı ilacı her ay düzenli olarak almak zorundayım. Ancak ilacın her bir dozu 23 bin TL Bunu karşılamam mümkün deÄŸil" dedi. Okçu, yaÅŸayabilmek için evini de satmak zorunda kaldığını aktardığı dilekçesinde, SGK ve ilgili bakanlığın ilacı temin ederek kendisine vermesini talep etti.
SGK'DEN ÜST MAHKEMEYE İTİRAZ
Okçu'nun talebini haklı bulan mahkeme, Keytruda adlı ilacın SGK tarafından ödenmesine, kurumun İlhan Okçu'nun ilaç için bugüne dek harcadığı paranın da iadesine karar verdi. Ancak, YarkadaÅŸ'ın verdiÄŸi bilgiye göre, SGK kararı İstinaf Mahkemesi'ne götürme kararı aldı. Böylece, on bine yakın insanın kullandığı ilacın devlet tarafından hastalara verilip verilmeyeceÄŸi konusunda son aÅŸamaya gelindi.
Samsun'da hekime saldırı: Önce darp, sonra tehdit etti
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde bir doktor, hastasını muayene ederken araya girip, tahlil sonucu göstermek isteyen hastanın saldırısına uğradı.
29-11-2019 11:55

Samsun'da Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nde görevli Doktor Gökhan Gök, hastasını muayene ederken araya girip, tahlil sonucu göstermek isteyen Z.B.'nin saldırısına uÄŸradı. Z.B., doktor Gök'ün göÄŸsüne tekme atıp, kaçtı.
Dün sabah Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji PolikliniÄŸi'nde meydana geldi. Kardiyoloji Uzmanı Doktor Gökhan Gök'ün hasta muayene ettiÄŸi sırada gelen Z.B., araya girerek, tahlil sonuçlarını göstermek istedi. Doktorun tahlil sonuçlarına öÄŸleden sonra bakıldığını, beklemesi halinde yardımcı olacağını söylediÄŸi Z.B. ısrarcı oldu. Bunun üzerine ikili arasında tartışma çıktı. Elindeki tahlil sonuçlarını doktorun yüzüne fırlatan Z.B., masaya çıkarak, Gökhan Gök'ün göÄŸsüne tekme attı. Hasta yakınları ve görevlilerin müdahalesi ile odadan çıkarılan Z.B. kaçtı. Doktorun ÅŸikayeti üzerine polis, kaçan saldırganı yakalamak için çalışma baÅŸlattı.
6 yıllık hekim olduÄŸunu anlatan Gökhan Gök yaÅŸananlarla ilgili ÅŸunları söyledi:
"Hasta çok sabırsızdı, birkaç evrakla geldi ve sonuçlarına bakmamı istedi. Kendisinin sıra numarası yoktu. Ben 'sonuçlara öÄŸleden sonra bakıyoruz, ancak beklersen inisiyatif kullanarak bakabilirim' dedim. Kendisi dışarıda bekledi ve 10 dakikada bir, diÄŸer hastalarımı tedavi ederken odaya girerek tacizde bulundu. Sürekli olarak muayenemi böldü. Bu esnada dışarıda hastalarla tartışıyordu. Sonrasında elindeki kağıtları sallayarak odaya girdi ve ‘Bak ÅŸunlara artık, sabahtan beri herkesinkine baktın’ dedi. Bakamayacağımı ve beklemesi gerektiÄŸini söyledim. Sonra kağıtları sallayarak, yüzüme fırlattı. Hakaret etti. Ben de kağıtları kendisine geri fırlattım. Sonra döndü ve masamın üzerine çıkararak, göÄŸsümün ortasına tekme attı. Odadaki arkadaÅŸlardan araya girerek, kavgayı ayıranlar oldu. Beni, ‘Bu burada bitmez, seninle uÄŸraÅŸacağım’ diyerek, tehdit etti. Åžikayetçi oldum."
TTB'den şehir hastaneleri için suç duyurusu
Tabipler Birliği, şehir hastanelerinin eksik inceleme, denetimsizlik, eksik ön hazırlık nedenlerinden dolayı kamu zararına neden olduğu gerekçesiyle Sayıştay’a suç duyurusunda bulundu.
28-11-2019 12:33

Türk Tabipleri BirliÄŸi'nin (TTB), ÅŸehir hastanelerinin yetersiz ön hazırlık, mevzuata aykırı yetkilendirme, ihale komisyonlarınca eksik inceleme ve uygulamayı denetleyecek birimlerin kurulmaması nedenleriyle kamu zararına neden olduÄŸu gerekçeleriyle Sayıştay’a suç duyurusunda bulundu.
Åžikâyet dilekçesinde gerekli incelemenin yapılarak, ihmali ve suiistimali bulunduÄŸu tespit edilen ilgililer hakkında yargılama yapılması ve oluÅŸan kamu zararının söz konusu ilgililerden tahsil edilmesi talep edildi.
TTB Merkez Konseyi, Sayıştay Denetim YönetmeliÄŸi’nin “Kamu zararının tespiti” baÅŸlıklı 43. maddesine dayanarak suç duyurusunda bulundu. Söz konusu madde, “yargılamaya esas raporlar düzenlenirken kamu zararının tespiti ile kamu görevlilerine sorumluluk yöneltilmesinde aranan ÅŸartları” düzenliyor. Buna göre; “mevzuata aykırı karar, iÅŸlem veya eylem varsa” ve “mevzuata aykırı karar, iÅŸlem veya eylemden bir kamu zararı oluÅŸuyorsa”, bu zararın oluÅŸmasına neden olan kamu görevlilerinin belirlenmesi ve oluÅŸan zarardaki illiyet baÄŸlarının ortaya konulması gerekiyor.
SaÄŸlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın, 2020 Yılı Bütçe Kanunu görüÅŸmeleri sırasında yaptığı konuÅŸmanın, ÅŸehir hastanelerine dair uygulamanın kamu zararına neden olduÄŸunu doÄŸrular nitelikte olduÄŸu da, TTB Merkez Konseyi’nin ÅŸikâyet dilekçesinde yer aldı.
Suç duyurusunun gerekçeleri ana baÅŸlıklarıyla ÅŸöyle:
-SözleÅŸmelerin özel hukuk hükümlerine tabi olmasının dayanak yasaya aykırı olması
-Harcama yetkisinin mevzuata aykırılığı
-Kamu hizmeti imtiyazı verilmesine karşın, özel usulüne tabi iÅŸlem yapılmaması
-Paranın değeri analizi yapılmaması nedeniyle kamu zararına neden olunması
-İhalelerde fizibilite raporunda belirlenen yaklaşık maliyetin üzerinde bedel belirlenmesi
-Hastaneler için Çevresel Etki DeÄŸerlendirme yapılmaması
-İhalelerde aynı hizmet için belirlenen bedeller arasında fahiÅŸ fark oluÅŸması
-Åžehir hastaneleri kira ödemelerinde oluÅŸan kamu zararı
-Mevcut hastanelerin kapatılmasıyla nedeniyle kamu zararı oluşması
Sayıştay tarafından Eylül ayında açıklanan SaÄŸlık Bakanlığı’na ait 2018 yılı Denetim Raporu’nun geniÅŸ bölümü ÅŸehir hastanelerine ayrılmış, raporda ÅŸehir hastanelerine yapılan ödemelerin kayıt dışı kaldığı, kiralama iÅŸleminin uygun muhasebeleÅŸtirilmediÄŸi ve borcun gizlendiÄŸi, SaÄŸlık Bakanlığı’nın yasaya aykırı ÅŸekilde ÅŸirketlerin borcunu üstlendiÄŸi ÅŸeklinde tespitlere yer verilmiÅŸti.
CHP'li Ünal Demirtaş: Üniversite hastanelerinde hizmet durma noktasına geldi
CHP Milletvekili Ünal Demirtaş, üniversite hastanelerinde tıbbi cihazların satın alınamadığını ve ameliyatların ertelendiğini belirtti. Demirtaş, "Sağlık Uygulama Tebliği'nin özellikle güncellenmeyerek hastanelerin kapatılmaya çalışıldığından şüpheleniyoruz" ifadelerini kullandı.
28-11-2019 09:24

TBMM SaÄŸlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Sözcüsü ve CHP Milletvekili Ünal DemirtaÅŸ, SaÄŸlık Uygulamaları TebliÄŸi (SUT) fiyatlarının güncellenmemesi nedeniyle üniversite hastanelerinin adeta borç batağına sürüklendiÄŸini, saÄŸlıkla ilgili cihazları alamaz hale düÅŸürüldüklerini söyledi.
DemirtaÅŸ, “SUT'un özellikle güncellenmeyerek üniversite hastanelerinin kapatılmaya çalışıldığı ÅŸüphesi duyuyoruz” uyarısında bulunurken, konunun Meclis tarafından araÅŸtırılması için önerge verdi.
'SAÄžLIK HIZLA PARALI HALE DÖNÜÅžÜYOR'
DemirtaÅŸ, son yıllarda ÅŸehir hastaneleri gibi devasa özel sektör yatırımlarının yapılması nedeniyle saÄŸlıkta ciddi sıkıntıların yaÅŸandığını, saÄŸlığın hızla paralı hale dönüÅŸmeye baÅŸladığını, kamu ve üniversite hastaneleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalırken saÄŸlık sisteminin çökme aÅŸamasına geldiÄŸini söyledi. 11 yıldır güncellenmeyen SUT nedeniyle saÄŸlık hizmetlerinde kullanılması zorunlu olan tıbbi cihaz, sarf malzemeleri ve ilaçların tedarik edilmesinde özellikle üniversite hastanelerinde halk saÄŸlığını olumsuz olarak etkileyen büyük sorunlar yaÅŸandığını belirten DemirtaÅŸ, ÅŸu tespit ve uyarılarda bulundu:
'ÜNİVERSİTE HASTANELERİNDE HİZMET DURMA NOKTASINA GELDİ'
“Zorunlu durumlar dışında kalp pili ve bazı stentlerin takılamadığı, nöro radyolojik iÅŸlemlerin yapılamadığı, kemoterapi, anestezi ilaçlarının alınamadığı, ameliyatların ertelendiÄŸi, bazı tahlil ve tetkiklerin yapılamadığı ve hatta bazı hastanelerde basit sarf malzemelerinin bile tedarik edilmesinde ciddi problem yaÅŸandığı görülüyor. 2008'den bu yana SUT'ta kısmen güncelleme yapılsa da önemli artış saÄŸlanmadı. Oysa 11 yılda dolar 4.5, Euro 3.5 kat arttı. Bugünkü SUT fiyatlarıyla malzeme alınması mümkün deÄŸil. Üniversite hastanelerinde hizmet durma noktasına geldi.”
SUT NEDENİYLE BORÇ BATAÄžINDA OLMAYAN HASTANE YOK
CHP'li Ünal DemirtaÅŸ, soruna acilen çözüm bulunmaması halinde halkın saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸimi konusunda kritik rol oynayan ve üst düzey saÄŸlık hizmeti verilen üniversite hastanelerinin kapısına kilit vurmak zorunda kalacağını ifade etti. Üniversite hastanelerinde saÄŸlık hizmetinin en önemli unsurları olan araÅŸtırma ve eÄŸitim de yapıldığına dikkat çeken DemirtaÅŸ, “Ne yazık ki, üniversite hastaneleri içinde SUT nedeniyle borç batağına saplanmayan yok. Tıbbi cihaz, sarf malzemesi ve ilaç satan ÅŸirketler piyasa fiyatının altında satış yapamadıkları gibi hastanelerden alacaklarını tahsil etmekte zorlandıkları için yüksek fiyatlarla satış yapmak istiyor. Bu da sistemin tıkanmasına yol açıyor” dedi.
Kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların amaç dışı kullanımı 4 kat arttı
Türkiye'de kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların amaç dışı kullanımı 4 kat arttı. İstanbul Eczacılar Odası'ndan Zozan Padel sahte reçete yoluyla ilaca ulaşmaya çalışıldığını söyledi.
27-11-2019 22:08

Türkiye UyuÅŸturucu ve UyuÅŸturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin (TUBİM) Genel Nüfus AraÅŸtırması 2019 raporuna göre, kırmızı ve yeÅŸil reçeteyle verilen ve bağımlılık yapıcı özelliÄŸi bulunan ilaçların amaç dışı kullanımı 2018'de bir önceki yıla göre yaklaşık 4 kat arttı.
2017 yılında amaç dışı kullanılan kırmızı ve yeÅŸil reçeteli tablet sayısının 539.602 adet olduÄŸu, bu sayının 2018'de 1.973.636 tablete çıktığı belirtilen raporda "Yakalamalardaki artışlar, bu ilaçların suistimalinin hızlı bir ÅŸekilde yaygınlaÅŸtığını gösteriyor" denildi.
SAHTE REÇETE İLE ULAÅžIM
Raporla ilgili olarak konuÅŸan İstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zozan Padel, yeÅŸil ve kırmızı reçeteli ilaçlara, sahte reçete yoluyla ulaşılmaya çalışıldığını belirtti.
Padel "Eczacılar olarak biz, ilacın ya da reçetenin sahte olduÄŸunu fark ettiÄŸimiz zaman genelde doktorlarla temasa geçip teyit almaya çalışıyoruz. Bu her zaman çok mümkün olmuyor." diye devam etti.
2018'DE ARTIÅž YAÅžANDI
26 ilde, 42 bin 754 kiÅŸi ile yapılan araÅŸtırmaya göre, uyuÅŸturucuya baÅŸlamanın en büyük nedeni merak duygusu.
Rapora göre 2018 yılında ayakta madde bağımlılığı tedavisi gören kiÅŸi sayısında da dikkat çekici bir artış var. Sayı 2017 yılında 211 bin 126 kiÅŸi iken 2018 yılında 251 bin 593 kiÅŸiye yükseldi.
Raporda dikkat çeken bir diÄŸer baÅŸlıksa 2018 yılında metamfetamin olay sayısının bir önceki yıla göre yüzde 68, yakalanan ÅŸüpheli sayısının da yüzde 73 artış göstermesi.
Raporda uyuÅŸturucu kullandığını beyan eden 5198 kiÅŸinin yüzde 85,6'sı uyuÅŸturucu kullanmaya esrar ile baÅŸladığını, yüzde 5,3'üyse ilk defasında eroin kullandığını belirtti.
Raporda uyuÅŸturucunun yüzde 71,9'luk oranla ilk olarak arkadaÅŸ çevresinden temin edildiÄŸi bildirilirken parayla satın alma oranı ise yüzde 25,2 oldu.
En yüksek vaka sayısı ise sırasıyla İstanbul, Adana, Antalya, Gaziantep, Bursa, Ankara, Konya, İzmir, İçel ve Diyarbakır'da. (DHA)