'Halûk'la 'Âsım' arasında gidip gelen sarkaç: Hangi 'nesil'?
13-01-2021 00:29

Levent Turhan Gümüş
“Sarmış yine âfâkını bir dûd-ı munannid,
Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid.
Tazyîkının altında silinmiş gibi eşbâh,
Bir tozlu kesâfetten ibâret bütün elvâh.” (1)
Tevfik Fikret “Sis” şiirini 1902 yılında yazar. İstanbul sisler içindedir. Gittikçe artan beyaz bir karanlık bütün bir ufku kaplamıştır. Karanlıktır hüküm süren, zulümdür. Şehir katil kulelerle, kaleli zindanlı saraylarla doludur. Vaatler boş, hak mahkeme sürgünüdür. Meraklı kulaklar her yerdedir. Ağızlar korkuyla kenetlenmiştir. Bütün bu olup bitenden, toplumu çürüten ahlaksızlıktan Marmara’nın mavi kucağı içinde ölmüş gibi uyuyan şehir, köhne Bizans sorumludur. Riyakârlıkla suçlar İstanbul’u, lanet okur.
Yazının devamı için tıklayınız
İLGİLİ HABERLER
Olmazları olur kılmak
15-01-2021 01:16

Akın Olgun
Eldeki verilerle, siyasi olasılıklara dair öngörüde bulunmak, söz konusu Türkiye olduğunda çoğu zaman absürt bir hal alıyor. Ülkeyi ve siyaseti hangi kodlarla okursanız okuyun, dönüp dolaşıp “olmaz” dediğiniz her şeyin olur hale gelmesi ve yaptığınız çözümlemelerin elinizde kalmasıyla karşı karşıya geliyorsunuz. Türkiye siyasetine dair kalem oynatan birçok insana “ama öyle dedin olmadı”, “böyle demiştin fos çıktı” yorumları bu nedenle anlamsız değil.
Yazının devamı için tıklayınız
Bilinç kayması
15-01-2021 01:08

Güray Öz
Gerçeklik duygusunun yitirilmek istendiğini, her açıklamanın, her siyasi söylemin, varolanla, somut gerçekle değil, uydurulmuş, tasarlanmış sanal “gerçeğe” “post truth” dedikleri dalavereye, çarpıtmaya, yanlış anlamaya, anlaşılmaya teslim olduğu, bilinç kaymasına boyun eğdiği zamanlardayız. Bu duruma katlananlar ne yazık ki muhalif olduklarını düşünenler, öyle davrandıklarını zannedenler. Muhalif olmayanların sanalı gerçekle değiştirmesi ise doğal; çünkü bu, iktidar olmanın ya da oraya aidiyetin doğal ruh hali. Tehlikeli olan ise bu kesimin koşulları korumanın kararlılığı, telaşı içinde olması.
Yazının devamı için tıklayınız
Hacıyolunu beklerken…
14-01-2021 08:38

Nurettin Abacıoğlu
2021 başı, iki sarsıcı olayla bitişerek başladı. İlki ABD Kongre binasına Trump’ın itelemesi ile yapılan baskındır. Yer yerinden oynadı. Halen ne olacağına dair, durum belirsizliğini koruyor. Biden’ın çeki düzen vereceğini umanlar, onun gelişini beklemede.
2020’de dış ticaret
13-01-2021 08:23

Mustafa Özer
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2020 yılına ait enflasyon verilerinin ardından, Ticaret Bakanlığı 2020 yılı ihracat ve ithalat verilerini açıkladı. Açıklanan dış ticaret rakamları da enflasyon verisi gibi uygulanan politikalar ve ekonomimizin geleceği hakkında pek olumlu sinyaller vermedi. Her ne kadar Aralık ayı ihracatı, şimdiye kadar ulaşılan en yüksek aylık ihracat olsa da; hem ithalattaki çok sert artış -ki bu artış son 36 ayda görülen en yüksek ithalat artışıdır- hem de dış ticaret açığının ulaştığı boyut, ekonominin geleceği konusunda ciddi kaygılar taşımamıza neden olmaktadır.
***
Saatleri durdurma enstitüsü
13-01-2021 07:41

Can Soyer
Tanpınar’ın başlığı çekiştirmek için gerçekten de bayağı verimli. Ama konumuz o değil.
Konumuz, koca bir ülke ile onun tepesindeki yönetici topluluğunun giderek birbirinden kopuşu. Bu kopuş, iktisadi, ideolojik, kültürel boyutlarıyla da inceleniyor; her birinde son derece ikna edici çözümlemelerle kopuş saptamasının altı çiziliyor. Eklenecek çok bir şey yok diyebiliriz; bundan sonrası bu kopuşu hızlandıracak itkiyi hayata geçirmekle, belki de hayatta tutmakla ilgili biraz da.
***
Üniversiteye kayyum ve kelepçe, öğrenciye baskın ve işkence
12-01-2021 09:46

Özgür Urfa
Pazar günü sosyal medyada başlayan "kayyum rektör istemiyoruz" şeklinde başlayan tepkiler, ertesi gün üniversite önünde öğrencilerin yapmak istedikleri basın açıklamasıyla devam etti. Toplumsal muhalefetin kadın hareketi dışındaki kısmının uzun süredir sokakta kitlesel olarak yer alamama sorunsalı 4 Ocak günü üniversite kapısında biriken kalabalıkla birlikte bir nebze olsun aşılıyor, siyasi iktidarı korkusu ve polisin saldırganlığı da bundan kaynaklanıyordu. Gençlik hareketinin sesinin uzun süredir kuvvetli ve kalabalık olarak çıkmamasından cesaretle yapılan kayyum ataması üniversitelerde bu kez beklenenin ötesinde bir hareketlenme yaratmıştı.