Hakim ve savcılara sosyal medya kısıtlaması
AKP MYK'sine sunulan hukuk reformu taslak metnine göre, hakim ve savcıların sosyal medya kullanmasına kısıtlama getirilmesi ya da yasak getirilmesi planlanıyor.
27-01-2021 09:03

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gelecek günlerde açıklanması beklenen ve AKP Merkez Yürütme Kurulu’nda ele alınan hukuk reformuna ilişkin taslak metne göre, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından 2019’da kabul edilen Türk Yargı Etiği Bildirgesi’nde de yer alan hakim ve savcıların sosyal medya kullanmasıyla ilgili adım atılacak.
Yeni Şafak'ya yer alan haber göre; hakim ve savcıların sosyal medya kullanmasına kısıtlama ya da yasak getirilmesi planlanıyor. Hakim ve savcıların sosyal medya paylaşımları zaman zaman tartışmaları da beraberinde getirirken, HSK’nin bildirgesinde, hakim ve savcıların tarafsızlığına gölge düşürmemesi için sosyal medyada yorum ve paylaşımlarına dikkat etmesi gerektiği vurgulanıyordu.
ATAMA VE TERFİDE 'PUANLAMA' SİSTEMİ
Getirilmesi düşünülen bir başka değişiklik de, hakim ve savcıların atama ve terfi sistemi için "puanlama sistemi" olacak. Soruşturma ve yargılamadaki hedef sürelerin tutturulması, AYM ve AİHM kararlarına uygunluk, tutukluluk sürelerine ilişkin hükümlerin uygulanması, istinaf ve temyiz incelemesine ilişkin not, puanlama sisteminde oluşturulacak kriterler arasında yer alacak. Söz konusu kriterlere göre her bir hakim-savcı için mesleğe başladığı andan itibaren puan tablosu oluşturulacak.
İLGİLİ HABERLER
Sağlık Bakanı Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından konuşuyor
Sağlık Bakanı Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından konuşuyor
25-02-2021 19:44

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunuyor.
Koca'nın açıklamaları şöyle:
Bu mücadele yaşadığımız acıları ödediğimiz ve ödeyeceğimiz bedeli ortadan kaldırmıyor. Virüsün hayatımızdan çıkacağı güne dair umudu hep güçlü tuttuk. 83 milyon mücadelenin her boyutunda çok önemli tecrübeler edindik. Pek karşınıza çıkmayan Toplum Bilimleri Kurumu önemli stratejiler geliştirdiler.
Artık salgının sosyal etkileriyle mücadeleye odaklanacağız.
İlk doz aşıyla koruma başlamıyor 42 gün korunmak zorundayız. Aşının ilk dozunu yaptırmış olmak bizi rehavete değil tedbire sevk etmeli. Bazı illerimizde buna yönelik özel çalışmalarımız var.
Yerinde karar dönemiyle birlikte kurallara uyum konusunda güvenlik kuvvetlerimiz denetimleri arttıracak Sayın içişleri bakanımız da kararlılıklarını ifade ettiler. Milletimizin sağlığını muhafaza edeceğiz.
Özellikle bu dönemde dünyada aşı savaşının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz ve ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyeceğini bunn ücret kısmında ticari sır olarak kalması... Biz aşıyı bütün ülkelerin aldığı fiyattan en az fiyattan alan milletiz. Bu iddiamın arkasındayım. Bu karşılıklı ticari sır olması gereken bir durumdu. Bu aşı sadece Türkiye'ye satılmıyor.
Firma özetle diyor ki, buradaki amaç siz bizden teminatı istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık. Bizi de temsil eden firmaya biz bedelsiz olarak verdik. Ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık. Bunu kim söylüyor? Üretici firma. Hani üretici firma bağışlamıştı Türkiye Cumhuriyeti'ne. Ayrıca bunun ilgili de kurumlar vergisi ayrıca yapılmış. Vergiyle ilgili ayrıca sorunu yok.
Israrla aracı var mıydı yok muydu? Biz devlet olarak Sinovac olarak bütün görüşmeleri yaptık. Bu firmanın 10 yıldan fazla süredir tek distribütör var. Firmanın yetkilisi de firma. Dolayısıyla biz bütün görüşmeyi Sinovac ile yaptık. Aracı kuruma fazla verilmemiştir. Türkiye olarak biz distribütörle de pazarlık yapabilirdik. Biz direkt olarak firmayla yaptık. Biz ekstra ücret vermedik. Biz pazarlığı Sinovac ile yaptık. Ben özellikle siyasi arenaya çekmek istemedim. Vatandaşımızın zihnini bulandırmak isteyenler var. Bu devletler özelinde korunması gereken, devamında aşının gelişini etkileyebilecek çabası içinde olmayalım. Eriştiğimiz kadar aşıya erişmek istiyoruz. Biz daha erken FAZ-3 çalışmasına başladığımız bu anlamda görüşmelerimizi sözleşmelerimizi yaptık. Peki bu aşının gelişini etkilemek için niye uğraşıyoruz. Devlet sırrını niye ortaya döküyoruz. Bana muhalefet lideri açıp sorabilirdi. Bu konuyla ilgili bana sorabilirdi. Yok mu böyle bir iletişim anlayışı?
Vatandaşımıza veremeyeceğimiz hiçbir konu yok. 1) Aşıyı ucuza alıyoruz 2) Bu aşıya erişim için her imkanı kullanıyoruz. Önümüzdeki aylar aşıya daha yoğun erişeceğimiz söyleyebilirim.
Önümüzdeki aylarda daha fazla aşıya ulaşacağımızı söyleyebilirim.
SORU-CEVAP
Karadeniz'deki vaka sayıları dikkat şekilde ortaya çıktı. 1 Marttan itibaren tam kapanma ya da şehirler arası kısıtlamalar olacak mı? Türkiye'ye özgün bir mutasyon söz konusu mu?
Özellikle Bilim Kurulumuzun gündeminde daha çok bölgelerin sayın cumhurbaşkanımızın söylediği şekliyle düşük orta yüksek çok yüksek olarak ayrımının nasıl olması gerektiği, hangi kriterlerin esas alması gerektiği, illerde nasıl kısıtlama ya da açılım olabileceği konuştuk. Tam kapanmayı düşünmüyoruz. Vaka sayılarının giderek arttığını görüyoruz. Mutasyonun bazı illerde etkisini arttırdığını görüyoruz. (Özellikle doğu karadeniz) Daha çok İngiltere mutasyonu dediğimiz daha yaygın. Güney Afrika ile ilgili 49a yakın bir mutantın görüşldüğünü söyleyebilirim . Bize özgü bir mutantın olmadığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz. O nedenle tedbirler daha önemli olmaya başladı. Bu bulaşıcılığın maskesiz daha çok arttığını söyleyebiliriz.
BioNTech'le ilgili ilk etapta gelebilecek aşı miktarı 800 bin oldu. Toplam 4.5 milyon olarak netleşti mart sonuna kadar. İlk 800 bin doz aşı da muhtemelen 10 gün içerisinde gelecek.
Kaç milyon doz aşımız var? 130 milyon dozluk aşının ne zaman gelmesi planlanıyor?
24 Kasımda biz Sinovacla sözleşme yaptık. Toplam devamında 50 milyon doz için yapıldığını söylemiştim 100 milyon doz için sözleşme yapıldı. Biontechle 4,5 milyon'dan 30 milyona kadar opsiyonel. Sputnik'le ilgili Türkiye'de toksikolojisi başladı. Onunla ilgili de ayrı bir hazırlığımız devrede. Rus aşısının Türkiye'de üretimiyle ilgili bir hazırlık. AStraZeneca'yla görüşmelerimiz de bugünlerde daha yoğun. Zannediyorum önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde bir ön sözleşme imzalanabilir.
Bizim amacımız en geç bu Mayıs ayında aşılama sürecini tamamlamak. 105 milyon doz aşıya erişeceğimizi biliyoruz. Şuan net kesin olan en geç Mayıs sonuna kadar. Bu 52,5 milyon kişinin aşılanması demek.
65 yaş üstünde esneme olacak mı?
42 gün sonra koruyuculuğu başlıyor. 65 yaş üstü olup 2 haftanın bitmediğini biliyoruz. Aşılama oranının yükseliğine bağlı olarak illerde buna bağlı esnetme yapılabilir. Aşılama oranı da parametrelerin arasında yer alacak.
Yerinde karar çalışmalarının ayrıntıları neler?
Bilim kurulumuz bu konuyu tartıştı. Bu konuda pazartesi günü ben kabineye sunmuş olacağım. Cumhurbaşkanlığımız başkanlığındaki kabine tartışır. Cumhurbaşkanımız prensip ederse kabul edilmiş olur. Esas önemli olan illerin vaka sayıları vaka test oranının yoğun bakım doluluk oranı gibi birtakım parametrelerle nasıl yapıldığı üzerinde tartışıldı. Düşük orta yüksek ve çok yüksek olduğunu her hafta iller bilmiş olacak. Her hafta hangi il hangi kararı aldığını bilmiş olacak.
Yüz yüze eğitim başlıyor. Pazartesi aşı bitmiş mi olacak?
Başlamış olacak. Köy okullarıyla başladık. Bu başlangıçla birlikte daha fazla yoğunlaşmış olacak. Aşının tedarikiyle ilgili bir durum.
Kaç gönüllü üzerinde denemeler yapıldı? Yerli aşımız yüzde kaç etkili?
200 kişinde düşünülüyor. 84 kişiye aşıları yapılmış oldu. 28 gün sonra 2.doz aşısı yapılmış olacak. Nisan sonuna faz-3 çalışmasına geçebileceğimizi düşünüyorum.
Parti kongreleri, maçların locaları gibi bu kalabalıklarla ilgili değerlendirmeniz nedir?
Salgında bulaşın yakın temasla birlikte daha da arttığını hep anlatır olduk. Vatandaş bu bulaşı biliyor. Vatandaşımıza kalabalık ortamlardan uzak kalmalarını ifade etmiştik. Bu bilgilendirmede bir değişiklik yok. Bunun üzerine bir şey söylemem herhalde fazla olur. Özellikle kalabalık ortamdan kaçınmasını özellikle söylemek istiyorum. Hepimizin hassasiyetle üzerine düşeni yapması gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Bu mücadelenin siyasi arenaya sokmamak konusunda kararlıyım. Bahsettiğiniz durum bildiğiniz gibi dün il sağlık müdürlüğümüz bir açıklamada bulundu. PCR testimiz hekimlerin sorumluluğunda. Özel bir durum sözkonusu değil. Hekim sorumluluğunda hekim talebiyle PCR testi yapılır. Kimse için özel bir durum söz konusu değil.
Barış Atay’a saldırı davasında yeni gelişme
TİP Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Barış Atay’a yapılan saldırı ile ilgili bir kişi hakkında daha iddianame kabul edildi.
25-02-2021 19:40

İleri Haber
İstanbul Kadıköy’de gece saatlerinde bir grup kişi tarafından saldırıya uğrayan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Barış Atay ile ilgili davada, saldırıyla bağlantılı İnan Ekmekçi isimli bir kişinin daha iddianamesi mahkeme tarafından kabul edildi.
Avukatların dosya içerisindeki HTS ve GPRS kayıtlarından yaptıkları araştırma ve incelemeler sonucunda olayla bağlantılı iki kişi daha tespit edilmiş, bir önceki duruşmada ise Osman Avşar isimli kişi hakkında iddianame düzenlenerek ana dosyayla birleştirilmişti.
Bugün saldırıyla bağlantılı 5’nci kişi olan İnan Ekmekçi hakkında düzenlenen iddianame de mahkemece kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına Anadolu 46 asliye ceza mahkemesinde yarın saat 14.00'deki görülecek duruşmayla devam edilecek.
Kılıçdaroğlu’ndan fezleke açıklaması: ‘Deve inadına dayanan bir yönetim tarzı’
DP milletvekillerine yönelik Meclis’e gönderilen tezkereler hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, partisinin tavrı hakkında net bir fikir beyan etmezken, Erdoğan’ın açıklamalarını eleştirdi.
25-02-2021 18:27

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, HDP'li vekillere yönelik fezlekelere ilişkin, Erdoğan'ın açıklamasını eleştirerek “Ya 'Eller kalkacak, inecek' dediğin adamlar bu milletin seçtiği milletvekilleri. Bu milletvekillerinin bir iradesi yok mu?" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aksaray ziyareti sırasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerine yönelik Meclis’e gönderilen tezkerelere değinen Kılıçdaroğu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarını eleştirdi.
‘YARGI BAĞIMSIZLIĞI YOK’
Kılıçdaroğlu, "Bugüne bakın, günümüze bakın, yargı bağımsızlığı var mı? Yargı bağımsızlığı yok. Erdoğan'ın talimatını savcılar derhal yerine getiriyor mu? Derhal yerine getiriyor. İstediği adamı hapse attırıyor mu? İstediği adamı hapse attırıyor" derken, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu konuşma üslubuna bakın, 'Meclis'e gelecek eller kalkacak, inecek.' Ya 'Eller kalkacak, inecek' dediğin adamlar bu milletin seçtiği milletvekilleri. Bu milletvekillerinin bir iradesi yok mu? Bu milletvekilleri 'Ya şu dosyaya bir bakalım.' demeyecek mi? Erdoğan diyor ki 'Demeyeceksiniz. El kaldırıp, indireceksiniz.' Ne demek bu? 19 Mayıs hareketlerini yapacaksınız Meclis'te. Bu ülkeye yazıktır, bu millete yazıktır. Böyle bir yönetim tarzı olur mu? Bu yönetim tarzı akıldan uzak bir yönetim tarzıdır, inada dayanan, deve inadına dayanan bir yönetim tarzıdır. Tutturmuş bir inat gidiyor. Allah akıl, fikir versin. Başka bir şey demiyorum.”
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: Gerekirse Çin'e savaş açarız
BBP Genel Başkanı Destici, İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına katıldı Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Destici’nin Doğu Türkistan üzerinden Çin’e yönelik yaptığı açıklamalar dikkat çekti.
25-02-2021 15:59

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Doğu Türkistan politikalarını öne sürerek eleştirdiği Çin'e savaş tehdidinde bulundu. Destici, "Gerekirse savaş açarız. Bizim dünyada korkacağımız hiçbir ülke yok ama savaştan önce yapacağın işler var” ifadelerini kullandı.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Fox TV'de ekrana gelen ve İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına katıldı. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Destici’nin Doğu Türkistan üzerinden Çin’e yönelik yaptığı açıklamalar dikkat çekti.
Çin'e savaş tehdidinde bulunan Destici şöyle konuştu:
"Doğu Türkistanlı evlatlarımız beni ziyaret etti geçen hafta. Öyle enteresan şeyler var ki. Bunu da anlamak mümkün değil. Çin, bir çocuğumuza izin veriyor Türkiye'ye gelsin diye. Çocuk Türkiye'ye gelip eğitim görüyor. Burada kalıyor. Sonra burada okudu diye oradaki anasını babasını kardeşini toplama kampına götürüyor. Ve akıbetleri belli değil. Üstelik bunların bir kısmı Türkiye vatandaşı olmuş insanlar. Biz bu konuda çok gür bir şekilde sesimizi çıkartıyoruz. TBMM'de de kamuoyu önünde de... Ben hatta çok ilerisini söylüyorum; bazıları diyor ki 'Çin'e savaş mı açacak?' Gerekirse açarsın! Bizim dünyada korkacağımız hiçbir ülke yok ama savaştan önce yapacağın işler var. Diyalog var. Bakın biz Ermenistan'a ne diyoruz şu anda? Diyoruz ki; 'sen Azerbaycan ile ilişkilerini düzeltmeden, işgali sonlandırmadan ben sana sınırlarımı açmam.' Çin için de bunları yapabiliriz. Bizim Çin ile 25 milyar dolarlık dış ticaretimiz var. Bunun 23 milyar dolarını biz alıyoruz, sadece 2 milyarını satıyoruz. Yani bizim dış ticaret açığımızın yüzde 40'ı da Çin ile olan ticaretimizden kaynaklanıyor."
HDP'den TİP'e ziyaret: 'Türkiye'nin tüm toplumsal kesimleriyle birlikte hareket etmek istiyoruz'
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın beraberindeki HDP heyeti, TİP'in Kadıköy'de bulunan İstanbul il binasını ziyaret etti. Buldan'ı TİP yöneticilerinin yanı sıra Genel Başkan Erkan Baş karşıladı.
25-02-2021 15:31

İleri Haber
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan "Herkes İçin Adalet" kampanyası kapsamında Türkiye İşçi Partisi'ni (TİP) ziyaret etti. TİP'in Kadıköy'deki il binasını ziyaret eden Buldan'a HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Dilşad Canbaz Kaya da eşlik etti. HDP heyetini, TİP MK üyeleri Sevgi Aydemir, İlke Bereketli,ve Can Soyer'in yanı sıra Genel Başkan Erkan Baş karşıladı.
Ziyarette konuşan Pervin Buldan, sadece siyasi partiler ile değil sivil toplum örgütleriyle, kadın kurumlarıyla, işçilerle ve emekçilerle buluşmaları sürdüreceklerini ifade ederken, yeni bir demokratik mücadele programını başlattıklarını söyledi. Buldan, “Herkesin adalete ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin tüm toplumsal kesimlerini bu sürece dahil ederek, tüm kesimlerin bizimle birlikte hareket etmesini istiyoruz” dedi.
‘KRİZİN SEBEBİ AKP HÜKÜMETİ’
Türkiye’de çok derin ekonomik krizlerin yaşandığını söyleyen Buldan, “Gitikçe sefalete ve yoksulluğa sürükleyen açlığın sefaletin giderek arttığı bir süreci önümüze konulduğu dönemde bu kampanyanın önemi çok büyük ve anlamlıdır. Ekononmik krizin asıl sebebi bugün Türkiye’nin kaynaklarının savaşa saraya ve yandaşa aktarılmasıdır. Önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye’nin verimli kaynaklarından başta savaş politikaları olmak üzere sarayın ve yandaşın bu verimliliklerden nasıl yararlandığını hepimiz görüyoruz” diye konuştu.
Buldan şunları söyledi:
“Bugünkü siyasi irade olan AKP hükümetinin sorunların kaynağına inmeden sorunları özellikle askeri ve güvenlikçi politikalar ile çözme yönündeki anlayışını reddediyoruz. Geçmişten Beri aynı politikalar izilendiğini fakat bir çözüme ulaştırmadığını daha da felaketlere sürüklediğini biliyoruz.
'İKTİDARIN GÜVENİLİRLİĞİ KALMADI'
Savaşla bombayla bu sorunun çözüleceğine inananlar asla var olamamıştır. Bu anlayış hep kaybetmiştir. Son Gara operasyonuyla birlikte AKP Türkiye toplumundan ciddi anlamda tepki almış ve güvenilirliği kalmamıştır."
'KİM ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ VERİYORSA İKTİDAR TARAFINDAN HEDEF OLUYOR'
TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise konuşmasına emeği ve hakkı için grevde olan emekçiler ve alın teriyle yaşayan tüm Türkiye halklarını sevgi ile selamlayarak başlarken HDP ile beraber olmaktan mutluluk duyduklarını aktardı. Baş, "HDP yalnız değildir" dedi.
İktidarın her sıkışmasında ve zorlanmasında Kürt halkını hedef tahtasına yerleştirdiğini, toplumu düşmanlaştırarak HDP’yi yalnızlaştırdığını söyleyen Baş şu ifadeleri kullandı:
“Tüm Türkiye halklarına tüm Türkiye emekçilerine bir soru sormak istiyoruz; eğer HDP, AKP’nin istediği gibi bir parti olsaydı ona boyun eğseydi ona teslim olsaydı onun çizdiği sınırlar içerisinde siyaset yapmaya devam etseydi bugün bu saldırılan muhattabı olacak mıydı? Bugün sayısız seçilmiş arkadaşımız cezaevlerinde olacak mıydı? Sadece bunun cevabı bile bu çabanın neye hizmet ettiğini gösteriyor. İktidar kaybediyor, elinde bir tek aygıt kalan sopayı baskıyı kullanıyor. Halk üzerinde bir şiddet politikası uyguluyor HDP de en önemli hedef. Hakkı için direnen her işçinin emekçinin bu iktidar tarafından terörist ilan edildiğini görüyoruz. 'Üniversitemizi yönetecek kişiye biz karar veririz' diyen öğrenci ve akademisyenler terörist ilan ediliyor. Kim özgürlük demokrasi mücadelesi veriyorsa iktidar tarafından hedef oluyor.
Biz tüm işçilerin kadınların emekçilerin bu iktidara karşı birliklerini daha kararlı bir biçimde büyüterek mücadele etmesi gerektiğini söyleyen Baş, “Bugün bu buluşmanın da önemli bir adım olacağını biliyoruz. Arkadaşlarımızın kıymetli ve nazik ziyaretleri için memnuniyet duyuyoruz."
İpek Er'e cinsel saldırıda bulunan ve ölümüne neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan'ın yargılandığı dava ertelendi
Batman'da İpek Er'i cinsel saldırıya maruz bırakan ve Er'in ölümüne neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan'ın yargılandığı dava 1 Haziran 2021 tarihine ertelendi.
25-02-2021 14:22

Batman'da 18 yaşındaki İpek Er'i bir evde alıkoyarak 20 gün cinsel saldırıda bulunmasının ardından Er'in intihar etmesine neden olan ve ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçlaması ile yurttaşların günler süren mücadelesinin ardından hakkında dava açılan Uzman Çavuş Musa Orhan'ın yargılandığı dava 1 Haziran 2021 tarihine ertelendi.
Duruşmaya İpek’in ailesi, Siirt ve Batman Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Siirt ve Batman Şubeleri ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları katıldı.
Duruşmayı takip etmek isteyen gazeteciler ise adliyeye alınmadı. Polis, gazetecilerin adliyeye alınmamasının Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı olduğunu bildirdi.
Ankara'dan SEBGİS ile duruşmaya katılan sanık Orhan, 'susma hakkı'nı kullandı.
Mahkeme heyeti; cumhuriyet savcısı, İpek Er'in ailesinin avukatı ve sanık Musa Orhan'ın avukatının beyanını aldıktan sonra kararını açıkladı. Sanık Orhan'ın sosyal medya hesapları olup, olmadığının incelenmesi için duruşma, 1 Haziran'a ertelendi.