Gülbahar Asabay'ı öldüren erkek kardeşi tutuklandı
Nusaybin'de Gülbahar Asabay'ı evinde öldüren erkek kardeşleri gözaltına alınmasının ardından tutuklandı.
19-03-2021 14:35

Mardin’in Nusaybin ilçesinde 25 yaşındaki Gülbahar Asabay'ı öldüren erkek kardeşi tutuklandı.
Kışla Mahallesi Açelya Sokak’ta yaşanan kadın cinayetinde, Gülbahar Asabay, 15 Mart’ta evinde silahla vurulmuştu. Silah seslerini duyan komşuların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edilmişti. Sağlık görevlileri tarafından hastaneye kaldırılan Gülbahar hayatını kaybetmişti.
Yapılan araştırmanın sonucunda, bir çocuğu olan Gülbahar’ı erkek kardeşinin öldürüldüğü tespit edilmişti. Fail, 17 Mart günü düzenlenen operasyonla yakalandı.
Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen erkek, çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
İLGİLİ HABERLER
Diyarbakır'da İstanbul Sözleşmesi eylemine polis engeli
Diyarbakır'da yapılmak istenen İstanbul Sözleşmesi eylemi polis tarafından engelleniyor.
10-04-2021 17:17

İleri Haber
Diyarbakır’da İstanbul Sözleşmesi'nin feshine karşı yürüyüş yapmak için toplanan kadınlar, polis engellini protesto ediyor.
Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) çağrısıyla "İstanbul Sözleşmesi'ni sokaklarda kazandık, sokaklarda savunacağız" şiarıyla Diyarbakır Kayapınar ilçesi Dünya Kavşağı’nda yapmak istediği yürüyüş polis engeliyle karşılaştı.
Yürüyüşün başlatılacağı Dünya Kavşağı yoğun güvenlik önlemleriyle ablukaya alındı. Yürüyüşe katılmak için, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP milletvekilleri Nuran İmir, Remziye Tosun, Dersim Dağ, Semra Güzel, TJA aktivistleri ve çok sayıda kadın Dünya Kavşağı’na geldi. Kavşağa gelen kadınlar dört farklı noktada polislerce ablukaya alındı.
Kadınlar, "Kadınlara değil, katillere barikat", "Yaşasın kadın dayanışması", "İstanbul Sözleşmesi yaşatır", "Kadın yaşam özgürlük" sloganları ve zılgıtlarla polis ablukasını protesto ediyor.
Pınar Gültekin cinayeti davasında ismi geçen savcı istifa etti
Muğla'da Cemal Metin Avcı tarafından katledilen Pınar Gültekin'in davasında adı geçen savcı hakkında başlatılan soruşturmanın ardından istifa etti
10-04-2021 11:50

Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i katleden Cemal Metin Avcı'nın ifadelerinde ismi geçen Muğla Cumhuriyet Savcısı D.Y’nin görevinden istifa ettiği, Ankara’da avukatlık mesleğine başladığı belirtildi.
DHA'da yer alan habere göre, Avcı'nın savcı ile Gültekin'in ilişkisi olduğu iddiası üzerine HSK soruşturma başlattı. Bu süreçte tayini Erzurum’a çıkan savcı D.Y. izne ayrıldı, ardından da görevine başlamadan HSK’ye istifa dilekçesini gönderdi. D.Y. dilekçesinde istifa gerekçesini 'ailevi sebepler' olarak belirtti. HSK’nin başlattığı soruşturma devam ediyor.
Soruşturma kapsamında istifa eden savcının yanı sıra Cemal Metin Avcı’nın ve ifadelerde adı geçen diğer kişilerin de ifadeleri alınacak. Savcı D.Y’nin Ankara’da avukatlık yaptığı öğrenildi.
PINAR GÜLTEKİN CİNAYETİ
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz'da Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Ailesinin Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin'i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.
Şüphe üzerine gözaltına alınan Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de deliller ortaya konunca Gültekin'i bağ evinde öldürdüğünü, cansız bedenini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmişti. Katil zanlısı Avcı, nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı da soruşturma çerçevesinde telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine jandarma ekiplerince gözaltına alınmış, 2 Ekim'de "delil karartmak" suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Elazığ'da 19 yaşındaki Bahar Bal, Salih Yılmaz Coşkun tarafından katledildi!
Cinayet sonrası kaçan Salih Yılmaz Coşkun'un uyuşturucu ve darptan birçok suç kaydının bulunduğu, daha önce de bir kadını darbettiği öğrenildi.
09-04-2021 23:14

Elazığ’da Bahar Bal isimli genç kadın, sevgilisi olduğu iddia edilen Salih Yılmaz Coşkun tarafından bir barakada bıçaklanarak öldürüldü. Failin cinayet sonrası arkadaşlarını arayıp “Sevgilimi öldürdüm” demesi üzerine kadın cinayeti ortaya çıktı. Saklandığı yerde gözaltına alınan Salih Yılmaz Coşkun tutuklandı.
Merkeze bağlı Aksaray Mahallesi’nde olay yerine giden failin arkadaşları 19 yaşındaki Bahar Bal'ı kanlar içerisinde hareketsiz görünce polise haber verdi. Olay yeri inceleme ekipleri tarafından yapılan incelemede genç kadının vücuduna çok sayıda bıçak darbesi alarak öldürüldüğü tespit edildi. Bal'ın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı.
Öte yandan kaçan fail Coşkun'un uyuşturucu ve darptan birçok suç kaydı bulunduğu, daha önce de bir kadını darbettiği öğrenildi. Coşkun bugün İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine bağlı ekiplerce gizlendiği Hicret Mahallesi'ndeki dedesinin evine düzenlenen operasyonla yakalandı. Emniyete götürülerek işlemleri tamamlanan şüpheli "kasten adam öldürme" suçundan adliyeye sevk edilen Coşkun tutuklandı.
Bahar Bal
Diyarbakır’da gözaltına alınan 6 kadın tutuklandı
Gözaltına alınan kadınların 6'sı tutuklanırken, 9 kadın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Kadınların 8'inin gözaltı süresi uzatıldı.
09-04-2021 08:40

Diyarbakır’da Özgür Kadın Hareketi (TJA) ve Rosa Kadın Derneği'ne dönük yapılan operasyonda 5 Nisan’da gözaltına alınan kadınlardan 16’sı dün öğleden sonra hakim karşısına çıkarıldı. Savcılık ifadelerinin ardından 8 kadının gözaltı süreleri uzatılırken, 6 kadın tutuklandı ve 9 kadın ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Savcılık ifadelerinin ardından Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Satiye Ok, HDP Milletvekili Remziye Tosun’un basın danışmanı Gurbet Özel, HDP Milletvekili Dersim Dağ’ın eski danışmanı Leyla Akgül, Hasibe Akçay, Barış Annnesi Nezahat Teke, Jinnews muhabiri Beritan Canözer, Ayşen Kanuş, MED-DER Eş Başkanı Şilan Elmas Kan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Zeynep Üren, Diyarbakır Kadın Akademisi Üyesi Figen Aras, Nurşen Akbal ve Şehriban Zuğurli, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Sevim Biçici, Eylem Ceylan ve Nalan Özen, Hayat Akyol savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye sevk edildi.
6 KADIN TUTUKLANDI
MA'nın haberine göre, “Örgüt üyesi olmak” iddiasından tutuklanmaları istemiyle Diyarbakır Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen isimlerden Satiye Ok, Leyla Akgül, Ayşen Kanuş, Nurşen Akbal, Şehriban Zuğurli, Figen Aras aynı iddia nedeniyle tutuklandı.
9 KADINA ADLİ KONTROL ŞARTI
“Örgüt üyesi olmak” iddiasından tutuklanma istemiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Zeynep Üren, Eylem Ceylan, Sevim Biçici, Jin News muhabiri Beritan Canözer, Gurbet Özel, Şilan Elmas Kan, Nalan Özen ve Hasibe Akçay ise adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Nezahat Teke’ye ise ev hapsi verildi.
Bu sabah Diyarbakır’ın Çınar ilçesindeki evinde gözaltına alınan HDP Çınar İlçe eski Eş Başkanı Hayat Akyol da Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ndeki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Akyol, tutuklama istemiyle sevk edildiği hakimlikçe adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı.
8 KADININ GÖZALTI SÜRESİ UZATILDI
TJA aktivistleri Zelal Bilgin, Emine Kaya, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeleri Bahar Karakaş Uluğ, Ruken Bekalp, HDP Kayapınar eski Eş Başkanı Besile Narin, DBP Diyarbakır İl Eş Başkanı Seval Gülmez, Çınar Belediyesi Eş Başkanı Necla Tamriş, Rabia Tekas’ın gözaltı süreleri 48 saat uzatıldı.
Kadınlar Birlikte Güçlü'den mülteci kadınlar için açıklama: Sınır dışı kararı iptal edilmeli
İstanbul Sözleşmesi’ni savunduğu için sınır dışı edilen kadınlar için Denizli’de bir eylem gerçekleştirildi.
06-04-2021 20:03

Kadınlar Birlikte Güçlü, Denizli Çınar Meydanı’nda yapılan 'İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz' eylemine katılan Esmaeil Fattahi, Leili Faraji, Zeinab Sahafi ve Mohammad Pourakbari Kermani için eylem düzenledi. Jinnews’te yer alan habere göre, kadınlar dün “Kamu düzenini bozmak” iddiasıyla gözaltına alınmasını Candoğan Meydanı’nda protesto etti. “İstanbul Sözleşmesi bizimdir” yazılı pankartın açıldığı eylemde “Yaşasın kadın dayanışması”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” ve “Kadın yaşam özgürlük” sloganları atıldı. Kadınlar adına açıklamayı Fatoş Alcalı okudu.
‘UYGULAMA HUKUKSUZ VE KEYFİ’
Eyleme katılan göçmenlerin “kamu düzenini bozma” iddiasıyla Göç İdaresi’nin yaptıklarının ve tutuklamaların “keyfi” olduğunu söyleyen Fatoş, iktidarın mülteci politikalarının kadın düşmanı politikalarının bir yansıması olduğunu ifade etti. İktidarın hukuk tanımazlıkta İran İslam rejimi ile iktidarın yarıştığını ifade eden Fatoş şu ifadeleri kullandı: “Hayati tehlikesi olan mültecilerin geri gönderilmesi kabul edilemez. Kadın cinayetlerindeki artışın sorumlusu tek adam rejimi, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamak yerine sözleşmeden geri çekilmeyi gündeme getirmiştir. Kadın cinayetlerindeki artışı önleyemeyen iktidar çareyi cinayetlere karşı ses çıkaranların sesini kısmaya çalışmakta görmüştür. Bu hukuksuzluklara da kadın cinayetlerine de son verecek olan yine bizlerin örgütlü, birleşik mücadelesidir.”
‘TUTUKLAMA ANAYASAYA AYKIRI’
Anayasanın 34. Maddesinin herkesin önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını güvence altına aldığını belirten Fatoş, “Güvence altına alırken altına alırken 'herkes' ibaresi mültecilere ayrı düzenleme içermiyor. Kamu düzeni idare inisiyatifine bırakılırken, idare bu durumu yetkisini aşan biçimde yorumluyor” diye tepki gösterdi.
‘KADINLAR KATLEDİLİRKEN NEREDEYDİNİZ?’
“İstanbul Sözleşmesi’nin kamu düzenini bozduğu söylenirken, Denizli’de kadınlar katledilirken neredeydiler” diye soran Fatoş şöyle devam etti: “Fatma Kovan Denizli’de Osman Ayvaz tarafından katledilirken neredeydi? Erkan Sivrikaya, Meral Sivrikaya’yı çocuğunun yanında katlederken neredeydi kamu düzeni? Üniversite öğrencisi Aleyna Yurtkölesi katledilirken neredeydi? Tuğba Tokbaş’ın katledilmesine seyirci kalan ‘Kamu düzeni’ İstanbul Sözleşmesi’ni savunurken bozuluyor öyle mi?” şeklindeki sorulara yanıt istendi.
‘MÜLTECİ KARDEŞLERİMİZ SERBEST BIRAKILMALI’
Mülteci kadınların sınır dışı edilmesi kararından derhal vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Fatoş, “Birlikte mücadele alanlarından, örgütlü gücümüzle bir kez daha sesleniyoruz. Mülteci kardeşlerimiz hakkında çıkarılan sınır dışı kararı derhal iptal edilmelidir, mülteci kardeşlerimiz serbest bırakılmalıdır. İstanbul Sözleşmesi hepimizindir” diye konuştu.
8 Mart yürüyüşüne katılan 3 kadın AKP'li belediyede Kod 29'la işten çıkartıldı
AKP yönetimindeki Akdeniz Belediyesi'nde 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldıkları için "Kod 29" öne sürülerek işten çıkarılan 3 kadın, hukuki mücadele başlatmaya hazırlanıyor.
06-04-2021 09:46

Mersin'de Akdeniz Belediyesi'nde çalışan 3 kadın, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında yapılan yürüyüşe katıldıkları için çalıştıkları AKP'li belediye tarafından 31 Mart'ta "Kod 29" öne sürülerek işten çıkarıldı. İşten çıkarma yasağına rağmen hukuksuz bir şekilde işlerine son verildiğini belirten kadınlar, "Kod 29’da" yer alan "ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış" gerekçesinin doğru olmadığına dikkati çekerek, yaşanan adaletsizliğe karşı mahkemeye başvuracaklarını söyledi.
MA'dan Esra Solin Dal'ın haberine göre, bu kadınlardan 7 yıldır Akdeniz Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Birimi'nde, Çocuk Gelişimi Uzmanı olarak 7 yıldır görev yapan Fatma Kılıç, önce temizlik görevlisi olarak sürgün edildi daha sonra "Kod 29" ile işten çıkarıldı.
'DOĞURURKEN BELEDİYEYE Mİ SORDUN?'
6,5 aylık bebeği olduğu için temiz görevlisi olmayı kabul etmeyen Kılıç, belediye şirketi müdürünün kendisine “Doğurmasaydın, doğururken belediyeye mi sordun?" diye tepki gösterdiğini söyleyerek, tehdit ve mobbinge maruz kaldığını ifade etti.
Kılıç, 6,5 aylık bebeğiyle bir hafta boyunca şirket müdürüyle görüşebilmek için belediyeye gidip geldiğini, görevinden alındığı için odasını kullanamadığını belirterek, “Bir hafta boyunca belediyenin koridorlarında bebeğimle birlikte mahvolduk. Kimsenin umurunda da olmadı bu durum. Son olarak ‘Kod 29' ile çıkarıldığımızı öğrendim. Bize gönderilen ihtarnamede, asılsız suçlamalar var. Bu suçlamalara karşı hukuki süreci başlatacağız” dedi.
'MOBBİNG VE PSİKOLOJİK BASKIYA MARUZ KALIYORDUK'
Akdeniz Belediyesi'ne bağlı Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nde Peyzaj teknikeri olarak görev yapan Şükran Tamir de, 2012'den beri belediyede çalıştığını, 2018'de KHK ile belediyeden ihraç edildiğini ve verdiği hukuk mücadelesiyle 2020'de tekrardan belediyedeki işine başladığını dile getirdi. Mobbing, psikolojik baskı ve vasıfsız işlerde çalıştırma gibi durumlarla karşılaştığını ifade eden Tamir, 31 Mart'ta "Kod 29" ile işten çıkarıldıklarını söyledi.
AKP'li Akdeniz Belediyesi'nin her fırsatta kadın hassasiyetine değinilmesine rağmen bu durumun tam tersi pratikler sergilediklerini söyleyen Tamir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Maalesef bu hassasiyet herkese uygulanmıyor. Özelikle Kürt kadınlar AKP’li belediyeler tarafından ciddi anlamda mobbing ve psikolojik baskıya maruz kalıyor. Sürekli yapamadıkları işler dayatıyorlar. 8 Mart'a ilişkin belediyenin kadın çalışması vardı. Ancak orada yapılan çalışmalara dahil edilmiyorduk. Daha çok kendilerine yakın yeni aldıkları personeller bu çalışmaları yürüttü."
'HİÇBİR GEREKÇE SUNULMADAN GÖREV YERİM DEĞİŞTİ'
Belediye tarafından işine son verilen Berivan Akın ise "Kod 29 maddesi işçilerin başında bir sopa olarak kullanılıyor. Ben 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’ne katıldıktan sonra bunu sosyal medyamda paylaştım. İki gün sonra hiçbir gerekçe sunulmadan görev yerim değiştirildi. Bana direkt, 'sokak süpürgesine gideceksin' dediler. Kabul etmesem tutanak tutacaklarını söylediler. İzin aldıktan sonra eve gittim. Buna rağmen ertesi günü evime bir tutanak geldi. Tutanakta, 'iş yerini terk etti' diye yazıyordu. Bu adaletsiz uygulamalara karşı önce İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurduk. 'Kod 29' adaletsizliğine karşı hukuk mücadelesini başlatacağız" dedi.