‘Gül, seçim öncesi mal varlığını korumak için naylon fatura yaptırdı’

‘Gül, seçim öncesi mal varlığını korumak için naylon fatura yaptırdı’

‘FETÖ’ davasında yargılanan Gülcan, Abdullah Gül’ün şirketinin gizli ortağı olduğunu ileri sürdü. ‘Malvarlığını korumak için naylon fatura işlemi yaptırdı’ dedi.

Fethullah Gülen cemaatine üyelik suçlamasıyla tutuklanan Hacı Murat Gülcan yargılandığı İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği tutukluluğa itiraz dilekçesinde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında önemli iddialarda bulundu.

‘GÜL GİZLİM ORTAĞIM’

‘FETÖ'nün finans kuruluşu olduğu söylenen Bank Asya'da hesabı bulunan Gülcan, örgüt okulunun inşaatını yapan bir şirkete malzeme göndermek ve firari Mehmet Enes Ergene'ye para havalesi yapma suçlamalarıyla yargılanıyor. A.E.T., S.Ö. ile ortak bir şirketi olduğunu ifade eden Hacı Murat Gülcan, Abdullah Gül'ün şirketinin “gizli ortağı” olduğunu iddia etti.

Sözcü’den Can Özçelik’in haberine göre Gülcan'ın dilekçesine ortağı A.E.T.'nin, Abdullah Gül'ün akrabası diğer ortağı S.Ö.'nün de Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Üyesi A.Ö.'nün oğlu olduğunu söyledi. Dilekçede, A.Ö.'nün DDK'ya Abdullah Gül tarafından atandığını ifade eden Gülcan şu iddiaları öne sürdü:

‘MAL VARLIKLARINI KORUMAK İÇİN NAYLON FATURA DÜZENLEDİ’

“Abdullah Gül'ün hükümete muhalif siyasi kanatta olduğu aşikardır. Zaten hem kendisi hem eniştesi M.S.T, imza toplamak veya çatı aday olmak suretiyle seçimlere girmek niyetinde olduklarını beyan etmişlerdir. Seçimler öncesi malvarlıklarını koruma endişesi ile naylon fatura işlemi yaptılar. Akabinde T.K. ve ailesine ait olan firma üzerinden firmaya naylon fatura düzenlediler. Buna itiraz ettim. İşlem düzeltilmezse dava açacağımı söyledim. Bu defa Gül grubu olayın duyulmaması ve kendilerine zarar gelmemesi için yaklaşık 1/40 fiyatına yani göstermelik bir satışla hisselerini DDK grubuna devretti. Bununla birlikte imza yetkilerimi kaldırdılar ve ofise girişimi engellediler. Mahkeme bunu reddetti.”

‘SAHTE FATURALARLA YURT DIŞINA PARA KAÇIRDILAR’

“Sonra sahte faturalara devam ettiler ve sahte sözleşmelerle yurtdışına para kaçırdılar. Ocak ayı sonu itibarıyla 44 milyon dolar ve 13 milyon TL civarında nakit ve gayrimenkulleri hukuksuz bir şekilde gasp ettiler. Açtığım davalara cevap veremeyince baskı ile tarafımı tutuklattılar.”