Göç, savaş, empati ve Dönme Dolap

Göç, savaş, empati ve Dönme Dolap

Her yaştan okura iki farklı dünyayı yan yana okuma şansı sunan Dönme Dolap, savaş ve göç konusunda empatiyi güçlendirmeyi hedeflerken farklı bir yönteme başvuruyor.

Burcu Adıgüzel

Kitapta en çok ilgimi çeken şey, kitabın sağ ve sol tarafında iki farklı öykünün akması. Bu iki farklı öykü, ayrılıklar ve aynılıklar barındırıyor. Bu yönteme "kiasmik" deniyor. Çocuk edebiyatında bulabileceğimiz bir seçim olsa da bunu ustaca yapmanın bu yöntemi az görmemize yol açtığını söyleyebilirim.

Bir anne ile oğul ve bir baba kız eş zamanlı olarak yola çıkarlar. Anne-oğul lunaparka gitmek; baba-kız, savaşı ardında bırakıp başka bir ülkeye göç etmek için yolculuğa düşer. Bu yolculuk öyküleri, birbirinden tamamen farklı ve bağımsız gibi görünse de dünyada hiçbir şeyin tek başına ve etkisiz olmaması gibi bağımsız da değildir. İki ailenin yolculuğundaki benzerlikler, yolda karşılaşılanlara karşı çocukların verdiği benzer tepkiler bu bağı güçlendirirken çocukların birbiriyle yer değiştirdiğini okuyucuya hissettirmek bence yazarın en etkin başarısı.

Bu iki yolculuk aynı zamanda okuyucuyu da içsel bir yolculuğa davet ediyor ve kendinizi yola çıkmış buluyorsunuz. Çocuklarla o yolu birlikte yürümek; göç, savaş, mülteciler ve hayatın zorlu yüzünü konuşmak ya da onların düşünmesini sağlamak için de iyi bir seçim. Özellikle de empatinin. Bireyselliği korumakla bencil olmak arasında sandığımızdan daha kalın bir çizgi var ve bazen bunu anlamak için bir çocuk kitabı yetebilir. Dönme Dolap, tezgâhını "buraya" kurmuş bir kitap.

Yazar Tülin Közikoğlu, bu konuyu seçme nedeni olarak sokakta kızıyla yürümenin zor olduğu bir gün, "Ne bu hengame, sokakta mıyız, savaşta mı?" dediğini ve bu serzenişin şımarıkça olduğunu fark ettikten sonra Dönme Dolap fikrinin zihnini meşgul etmeye başladığını söylüyor. Sosyal medyada da sıkça gördüğümüz ve bence bazen yerinde de olan "Savaşta mıyız?" esprisi, başka bir hayatın çocukları için espri malzemesi olamayacak kadar gerçek. Evet, gerçekten savaştalar; savaştaydılar ve savaş, insanın ve bilhassa çocukların içinde olmaması gereken en insanlık dışı yıkım.

Kitabın çizeri Hüseyin Sönmezay’dan da mutlaka bahsetmeliyiz. Kitapta kullanılan balık, dönme dolap gibi semboller çizimlerle de öyle iyi ifade edilmiş ki çizimler sayesinde empati yapmaya hızlıca başlıyorsunuz.

Yazar, böylesine zorlu ve hassas bir konuyu umut vadetmeden sonlandırmayı seçmemiş. İyi ki... Son olarak dünyadaki bütün çocukların en temel ihtiyaçlarından biri, oyun; yetişkinlerin ise umut.

"Ne olursa olsun oyun hep var, umut hep var."

KÜNYE: Dönme Dolap, Tülin Közikoğlu, Doğan Egmont Yayıncılık, 2020, 40 Sayfa.

 

 

 

DAHA FAZLA