Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 2010 yılından bu yana Meclisin gündeminde olan 'Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı', bugün toplanacak olan TBMM Çevre Komisyonunda görüşülecek. Saat 11'de toplanması beklenen komisyon, 2013’te Meclis’ten geçirilmek istenen ancak Gezi direnişinin de etkisiyle gelen tepkiler üzerine geri çekilen tasarıyı esastan görüşmeye başlayacak. Kamuoyunda ‘tabiatı bozuk yasa’ olarak tanımlanan düzenleme yasalaşırsa, Türkiye'de yürürlükte olan doğa korumayla ilgili yasalar tek bir çatı altında toplanacak, milli parklar kanunu ise yürürlükten kaldırılacak. Korunan alanların, turizm yatırımları başta olmak üzere enerji, sanayi ve inşaat yatırımlarına açılacağı gerekçesiyle tasarıya karşı çıkan sivil toplum örgütleri, koruma anlayışında toptancı yaklaşımın kabul edilemez olduğunu savunmuştu.

Köprülü Kanyon Milli Parkı

Türkiye'deki korunan alanların tümünün sil baştan düzenlemesi beklenen 'Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerine bugün başlanıyor. Saat 11'de toplanacak olan TBMM Çevre Komisyonu'nda görüşmelerine başlanacak olan tasarının yasalaşması durumunda korunan alanlar açısından hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

MİLLİ PARKLAR KANUNU YÜRÜRLÜKTEN KALKACAK

Abant Milli Parkı

Binlerce doğal sit alanının koruma statüsü yeniden belirlenecek. Bir çok Avrupa ülkesinden daha büyük bir alanı kapsayan Türkiye'nin 42 milli parkın kullanım anayasası olan ve 1983 yılından bu yana yürürlükte olan 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu ise yürürlükten kaldırılacak.

KORUNAN ALANLAR YATIRIMLARA AÇILACAK

Beydağları Milli Parkı

Doğa koruma alanlarından yalnızca Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nı yetkili kılmayı öngören tasarı yasalaşırsa özel veya tüzel kişilerin talep etmeleri durumunda doğal sit alanlarının derecesi düşürülebilecek, sınırları değiştirilebilecek, koruma statüleri kaldırılabilecek. Korunan alanlar 'kamu yararı' gerekçesiyle başta turizm olmak üzere, enerji, sanayi ve inşat sektörlerine açılabilecek.

MADENCİLİK, TURİZM VE İNŞAAT SEKTÖRÜ BU YASAYI BEKLİYOR

Doğal sit alanı olan Salda Gölü

Getirilmesi planlanan yeni düzenlemeyle, Türkiye'nin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 5'ine karşılık gelen korunan alanların kaderi büyük ölçüde kullanımdan yana değişecek. Tasarıda yer alan 8. maddede belirtilen 'üstün kamu yararı' ifadesinin belirsiz ve suistimallere açık olduğu belirtiliyor. Yine 8. maddenin 4. bendinde yer verilen 'çevreye yarar' ifadesine dayanılarak madencilik, enerji , sanayi, tarım, turizm gibi doğa üzerinde etkiye sahip birçok yatırımın önünün açılmasından endişe ediliyor.

YAŞAMIN KADERİNİ 'BÜYÜME' VE 'KALKINMA' BELİRLEYECEK

Tazı Kanyonu Köprü Kanyon Milli Parkı

Son yıllarda korunan alanlarla ilgili düzenlemelerin bir çoğu ayrı ayrı çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle değiştirilmiş, bu düzenlemelerdeki korumacı maddelerin pek çoğu 'yatırımlara engel oluyor' gerekçeleriyle çıkarılmıştı. İlgili ana komisyonda görüşmelerine bugün başlanan 'Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı' ise 'büyüme' ve 'kalkınma' adımlarına engel olarak görülen korunan alanların geleceğini bütünüyle belirleyecek düzenlemeler içeriyor.

TÜRKİYE'NİN MEVCUT KORUNAN ALANLARI

Patara Kumulları doğal sit alanı

Türkiye'de korunan alanlar iki ayrı bakanlığın yetkisinde bulunuyor. Milli Parklar, tabiat parkları ve tabiatı koruma alanı gibi orman statüsüne sahip alanların ilan etme, kullanma ve koruma yetkisi Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nda. Doğal sit alanları ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın sorumluluğunda. Buna göre Türkiye'de 42 milli park, 210 tabiat parkı, 31 adet de tabiatı koruma alanı bulunuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sorumluluğunda bulunan Türkiye’nin doğal sit alanlarının sayısı ve yüzölçümleri ise Eylül 2014 itibari ile şöyle sıralanıyor: 1. Derece Doğal Sit Alanı: 1090 adet (1.208.624 hektar); 2. Derece Doğal Sit Alanı: 334 adet (227.409 hektar); 3. Derece Doğal Sit Alanı: 536 adet (173.318 hektar). Bunun yanı sıra ayrıca 108 niteliği belirsiz, 63 sürdürülebilir, 3 tane de nitelikli korunan doğal alan bulunuyor.

2011'DE MECLİS ÖNÜNDE 'ANADOLU'YU VERMEYECEĞİZ' DEMİŞLERDİ

Anadolu'nun dört bir yanından gelerek 24 Ocak 2011 tarihinde TBMM önünde buluşan yaşam savunucuları ve 200'e yakın sivil toplum örgütü, Türkiye'nin doğası için 'ölüm fermanı' olarak niteledikleri 'Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı'na karşı ortak bir basın açıklaması yapmıştı.