"Geçinemiyoruz" diyenler Adana'da bir araya geldi
Seyhan'daki eyleme "Geçinemiyoruz" diyen yurttaşlar katıldı.
İleri Haber
"Geçinemiyoruz" diyenler bugün Adana'da bir araya geldi. Yapılan açıklamada iktidarın politikaları "halka ekonomik darbe" olarak nitelendirilirken, talepler de dile getirildi.
Türkiye'deki ekonomik kriz emeğiyle yaşayan yurttaşların hayatını her geçen gün daha da zorlaştırırken, yurttaşların eylemleri de ülke genelinde devam ediyor. "Geçinemiyoruz" diyenler ise bu kez Adana'nın Seyhan ilçesinde sokağa çıktı. Atatürk Parkı'nda bugün bir araya gelen yurttaşlar, taleplerini dile getirdi.
Yapılan basın açıklamasında "İktidar emeğe, emekçilere, çiftçilere, esnafa, kadınlara, gençlere, halka karşı adeta ekonomik darbe yapıyor" denilirken, "Bir avuç azınlık dışında artık kimsenin dayanacak gücü kalmadı" ifadelerine yer verildi. Emekçilerin, öğrencilerin, memurların ve emeklilerin ekonomik sorunlarına işaret edilen açıklamada; maaşlara zam, fatura zamlarının iptali, KDV indirimi başta olmak üzere birçok soruna ilişkin talepler de dile getirildi.
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararı ile iptal edilen İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması da istenirken, "Eşitlik, özgürlük, laiklik, adalet ve barış istiyoruz" vurgusu yapıldı. Adana Geçinemiyoruz Oluşumu'nun çağrısıyla yapılan eylem, halaylar ile başlarken ardından konuşmalar yapıldı. Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya, 1 Mayıs'a da çağrıda bulundu.
'AÇLIĞA ARTIK YETER DEMEK İÇİN BURADAYIZ'
Okunan basın açıklamasının tamamı şöyle:
"Ekonomik krizi biz işçiler ve emekçiler yaratmadık, faturasını da biz ödemeyeceğiz. Yüksek enflasyon, yüksek döviz kuru, iç ve dış borç faizleri, üretime dayanmayan bir ekonomi, sermaye sınıfının ve yandaşların korunduğu, beslendiği sistemde artık geçinemiyoruz. Geçinemiyoruz, zamlara artık yeter, pahalılığa, yoksullaşmaya, işsizliğe, güvencesizliğe, açlığa artık yeter demek için buradayız.
'İKTİDAR, HALKA KARŞI EKONOMİK DARBE YAPIYOR'
Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizlerinin birini yaşıyoruz. İktidar emeğe, emekçilere, çiftçilere, esnafa, kadınlara, gençlere, halka karşı adeta ekonomik darbe yapıyor. Halk olarak her gün yeni zamlara uyanıyoruz, zam haberlerine yetişemiyoruz. Hayat pahalılığı aldı başını gidiyor. Artan enflasyon karşısında emekçilerin maaşları her geçen gün eriyor. TÜİK’e göre yüzde 60’larda olan enflasyon, bağımsız araştırmacılara ve yaşam gerçeğimize göre yüzde 120 civarındadır.
'İKTİDAR ÇEVRESİ VE BİR AVUÇ VURGUNCU DIŞINDA HEPİMİZ KAYBEDİYORUZ'
Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale geldik. Ev kiralayamaz, kiraladığımızı da ödeyemez olduk. Binbir emekle büyüttüğümüz çocuklarımız barınacak yurt bulamıyor. Okullarından mezun olanlarsa iş bulamıyor. Nüfusun büyük bölümü insanca yaşam koşullarının çok uzağında, açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyor. Yaşanan krizin iktidarın bilinçli bir tercihi olduğu ilk ağızdan itiraf ediliyor. İktidar çevresi ve bir avuç vurguncu, fırsatçı, rantçı kapitalist dışında hepimiz kaybediyoruz.
'BİR AVUÇ AZINLIK DIŞINDA ARTIK KİMSENİN DAYANACAK GÜCÜ KALMADI'
Bizler iktidarın uyguladığı ekonomik program sebebiyle bilinçli bir şekilde yoksullaştırılıyorken bir kesim, uygulanan bu politika sayesinde servetine servet katıyor. Bize soğan ekmekle yaşam sürdürmemiz salık veriliyor, kaynak yok deniliyor ama bize olmayan kaynaklar Hazine garantili KOİ projeleri aracılığıyla yandaş müteahhitlere gidiyor. Bize olmayan kaynaklar çocuklarımızı istismar eden, boğazını kesen dinci gerici vakıflara ve cemaatlere gidiyor. Bize açlık sınırına dayanmış bir maaş bile çok görülürken, kaynaklar birkaç maaş birden alan iktidarın bürokratlarına, eşe-dosta, milyonluk arabalarda pudra şekeri partisi yapan çocuklarına gidiyor! Bize olmayan kaynaklar, silahlanmaya savaşa gidiyor. Biz fakirleşirken onlar zenginliklerine zenginlik katıyor. Bir avuç azınlık dışında artık kimsenin dayanacak gücü kalmadı. Nefes alamaz hale geldik. Bıçak kemiğe dayandı. Sözde zam verdik algısı yaratmanıza, yalanlarınıza, dini değerleri kullanarak toplumu yanıltmanıza kanmayacağız.
TALEPLERİMİZ
- Maaşlarımıza hemen insanca yaşayacak zam istiyoruz.
- A’dan Z’ye her şeye gelen ve gelecek olan zamların işaret fişeği olan enerji ve akaryakıt zamlarının geri çekilmesini enerji dağıtım şirketlerinin kamulaştırılmasını istiyoruz.
- Elektrik, su, doğal gaza gelen zamların daha fazla gecikmeden geri alınmasını istiyoruz.
- Ulaşım, su gibi temel kamu hizmetler üzerindeki ağır maliyetleri oluşturan elektrik, doğalgaz ve akaryakıt üzerindeki ÖTV ve KDV sıfırlansın.
- Temel tüketim maddelerindeki KDV tamamen kaldırılsın.
- Artık topluma ağır bir yük haline gelen Kamu Özel İş Birliği (KOİ) projeleri, döviz garantili ihaleler sonlandırılsın.
- Kamu emekçilerinin kayıpları giderilsin, biz kamu emekçilerine yoksulluğu dayatan göstermelik toplu sözleşme yerine, grev hakkımızı içeren gerçek bir toplu iş sözleşmesi için toplu sözleşme masasının zaman kaybetmeden yeniden kurulmasının önü açılsın.
- Tüm emeklilere asgari ücretin üzerinde insanca yaşayacağı bir ücret ödenmesini istiyoruz.
- EYT sorunu seçim malzemesi yapılmadan bir an önce çözülsün istiyoruz.
- 3600 ve 7200 ek gösterge bütün kamu emekçilerine ayrımsız verilsin istiyoruz.
- Kamuda kadrolu istihdam istiyoruz! Sözleşmeli kamu emekçilerinin derhal kadroya geçirilmesini istiyoruz.
- Parasız, kamusal eğitim ve sağlık istiyoruz.
- Hayatın her alanında adalet istiyoruz.
- Sağlıkta şiddetin son bulmasını ve Covid-19’un herhangi bir kıstasa bağlanmadan meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz. Mülakat değil, liyakat istiyoruz.
- Kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi için İstanbul Sözleşmesi'nin etkin bir şekilde hayata geçirilmesini istiyoruz. Nafaka hakkına dokunulmamasını istiyoruz.
- Eşitlik, özgürlük, laiklik, adalet ve barış istiyoruz.
'GEÇENEMEYENLERİN ÖFKESİNİ 1 MAYIS'TA MEYDANLARA TAŞIYORUZ'
Ülkenin dört bir yanında geçinemeyenler; sokaklarda, iş yerlerinde, akaryakıt istasyonu kuyruklarında, belediye ekmeği kuyruklarında, fatura ödeme merkezleri önünde geçim derdini dile getiriyorlar. Geçinemeyenlerin öfkesini, itirazını taşımak için Atatürk Parkı'nda bir araya geliyor, birbirimizden aldığımız gücümüzle, inancımızla isyanımızı 1 Mayıs’ta sokaklara, meydanlara taşıyoruz.
Bugün buradayız, birlikteyiz. Dayanışma gücümüzle aynı kararlılıkla 1 Mayıs'ta alanlarda olacağız işçi sınıfının "birlik, dayanışma ve müdadele" gününe daha güçlü bir katılımla, 8 Martta kadınların kararlı örgütlülüğü, 2022 Newroz gücü ve iradesiyle işçi sınıfını kendisini var ettiği birlik dayanışma ve mücadele gününde olacağız. Biz emekçiler ve ezilenler tüm gücümüz ve kararlılığımızla haykıracağız; haklıyız, mutlaka kazanacağız, umudu gerçekleştireceğiz."