Futbolda şike davasında karar açıklandı

Futbolda şike davasında karar açıklandı

Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 'futbolda şike' davasında mahkeme karar verdi. 'Usul eksikliği' nedeniyle bozma kararına uyulmasına oybirliğiyle karar verilen davanın, bir sonraki duruşması 6 Kasım 2020 tarihinde saat 10.00'a ertelenmesine hükmedildi.

İstanbul Adalet Sarayı'nda bugün görülen 'futbolda şike' davasına Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım, eski Fenerbahçe yöneticileri, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve güncel Yönetim Kurulu üyeleri katıldı.

Davada Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi'nin aldığı 'usul eksikliği' nedeniyle bozma kararına uyulmasına oybirliğiyle karar verildi. Ayrıca yeni duruşmanın 6 Kasım 2020 saat 10.00'a ertelenmesine karar verilirken, Aziz Yıldırım ile birlikte 6 kişinin dosyasının ayrılarak ayrıca incelenmek üzere istendiği de eklendi.

'BU BİR ŞİKE DAVASI DEĞİLDİR'

Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım'ın davada yaptığı savunmada kullandığı kimi ifadeler dikkat çekti. Yıldırım, davada Fethullah Gülen'in darbe planladığına ilişkin o dönemde yaptığı uyarıları hatırlatarak şunları söyledi:

"İlk ifadelerimde söylediğim gibi bu dava sadece kendi başına Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe davası değildir. Bu dava şike davası değildir. Fetö terör örgütünün devleti ele geçirme projesinin ve düşüncesinin bir parçasıdır. Bu dava böyle görülmelidir.

14.02.2012 Tarihinde Silivri'de Duruşma Salonunda "Ne Şikesi Memleket Elden Gidiyor" dediğimde ve Temmuz 2015 tarihinde Habertürk televizyonunda "...Bu örgüt 50 bin kişiyle sivil ihtilal yapacak..." dediğimde bu gerçeği anlamayanlar oldu. Halen dahi anlamayan ve anlamamış gözüken hainler var."

'BERAAT DIŞINDA VERİLECEK HER KARAR FETÖ'YE CAN SUYU OLUR'

Davanın seyrine ilişkin olarak ise Yıldırım şunları söyledi:

"Bu dosyada beraat dışında verilecek her karar FETÖ/PDY terör örgütüne can suyu olacaktır. Sayın mahkemeniz beraat dışında vereceği her karar FETÖ/PDY terör örgütü tarafından kendi meşruiyeti için bir propaganda faaliyeti olarak kamuoyuna lanse edilecektir. Huzurdaki yargılamanın bu bakış açısıyla yapılması gerektiğini hatırlatmak isterim"