Fransa, ‘yüzyılın davasında’ IŞİD’in terör gecesini yeniden yaşamaya hazırlandı

Fransa, ‘yüzyılın davasında’ IŞİD’in terör gecesini yeniden yaşamaya hazırlandı

2015 yılında 130 kişinin ölümüne neden olan saldırılar için beşinin öldüğü düşünülen yirmi kişi yargılandı.

Yazar: Lara Marlowe

Çeviren: Berna Kartal

13 Kasım 2015 Cuma gecesi Paris’te ve Fransa Stadyumu’nda meydana gelen saldırılar 130 kişinin ölümüne ve yüzlerce insanın yaralanmasına neden oldu. Yaralı ve ölü sayısı 11 Eylül 2001’de ABD’de gerçekleşen saldırılardan daha az olmasına rağmen, bu katliam Fransa’nın 11 Eylül’ü olarak kabul ediliyor.

Saldırılara karışmakla suçlanan 20 kişinin davası, tesadüfen 11 Eylül’ün yirminci yıldönümünden üç gün önce, çarşamba günü başladı. IŞİD olarak da bilinen Irak Şam İslam Devleti’nin, Suriye’de öldüğü düşünülen 5 üst düzey üyesi de dahil olmak üzere 6 kişi, gıyabında yargılandı. Diğer 14 sanığın çoğu ise katliamdaki rolleri nedeniyle 20 yıldan başlayarak müebbete kadar uzanan hapis cezalarına çarptırılma riskiyle karşı karşıya.

Fransa saldırıları, IŞİD’in Suriye’deki eski “halifeliğinde” planlanmıştı. Çoğu Belçika veya Fransa pasaportuna sahip olan Arap kökenli on sanık, kafelerin terasında ve Bataclan isimli konser salonunda canlı bomba saldırıları gerçekleştirmiş ve sivillere ateş açmıştı.

Belçika’da doğan ve Fas asıllı bir Fransız olan 31 yaşındaki Salah Abdeslam, Suriye’de savaşmamış olan ve o korkunç gecede Fransa’nın başkentinde panik saçan üç komando birliğinden hayatta kalan tek saldırgan.

Abdeslam soruşturmaya yardımcı olmayı reddetti ve hücre hapsinin insan hakları ihlali olduğu gerekçesiyle yetkililere dava açtı. Tanık kürsüsünde konuşmayı reddetse dahi, Abdeslam’ın duruşmada ilgi odağı olması bekleniyordu.

Diğer dokuz saldırgan ise fark edilmeden Avrupa’ya seyahat edebilmek için 2015 yılında Suriye’den gelen toplu mülteci göçünden yararlanmış. Abdeslam, 2015 yazının sonu ve sonbaharının başını mülteci akımının son durağı olan Macaristan ve Almanya’da geçirerek saldırıların diğer faillerini Fransa’ya getirmekle suçlanıyordu. İddialara göre Abdeslam, canlı bomba yeleklerinde bulunan ve ev yapımı bir patlayıcı olan Triaseton Triperoksit (TATP) yapmak için kullanılan kimyasalları satın aldı, saldırılarda kullanılan üç aracı kiraladı ve katillerin son gecelerini geçirdikleri Paris dışındaki otel odalarını tuttu.

İKİ HİKÂYE

Soruşturmacıların dediğine göre Abdeslam, 13 Kasım Cuma günü saat 21.00 civarında ikisi Iraklı ve biri Fransız olan üç canlı bombayı Stade de France’ın önüne bıraktı. İlk Iraklı saldırgan intihar yeleğini 21.16’da patlatarak, stadyumun dışında bulunan emekli bir Portekizli otobüs şoförünün ölümüne neden oldu. Diğer iki saldırgan bombalarını stadyumun dışında patlattı ancak bu saldırılarda kimse ölmedi.

Abdeslam, Paris’in 18’inci bölgesine gitti ve burada aracını terk ederek Paris’in güneyindeki Montrouge’a gitmek için metroya bindi. İntihar yeleğini bir çöplüğe attı ve ardından diğer sanıklara görevini tamamlayamamasına dair iki hikâye anlattı: Bunlardan birisi patlatıcının arızalandığı, diğeri ise Abdeslam’ın yapacak cesareti bulamadığıydı. Gerçek neden ise duruşmada çözülebilecek birkaç gizemden biri olarak hala bilinmiyor. Fakat Fransız yetkililer bu nedenin önemsiz olduğunu söylüyor. Abdeslam, motivasyonu fark etmeksizin 130 cinayetin ortağı kabul ediliyor.

Abdeslam’ın iki arkadaşı onu kurtarmak için Brüksel’den yola çıktı. Suç ortaklarının Brüksel metrosunu ve Zaventem Havaalanı’nı bombalayarak 32 kişiyi daha öldürmesinden dört gün önce, 18 Mart 2016 tarihinde, yaşadığı yer olan Molenbeek mahallesinde tutuklanıncaya kadar dört ayını güvenli evlerde geçirdi.

“Yüzümün yarısı yok olmuştu. Dişlerimi yutuyordum. Ses çıkartmamam gerektiğini biliyordum. Öldüğümü düşünmesi gerekiyordu.”

Stade de France’daki ilk patlamadan sekiz dakika sonra, Abdeslam’ın çocukluk arkadaşı olan Abdelhamid Abaaoud liderliğindeki bir komando birliği, Paris’in 10’uncu bölgesindeki Le Carillon isimli bara ve Le Petit Cambodge isimli restorana ateş açarak 13 kişiyi öldürdü, onlarca kişiyi yaraladı. Saldırganlar arabayla 400 metre ilerideki La Bonne Bière isimli kafeye ve Casa Nostra restoranına giderek 5 kişiyi daha ateş ederek öldürdüler, çok daha fazla insanı yaraladılar.

Saldırılardan sağ kurtulanların, Abaaoud’un fosforlu turuncu renkteki spor ayakkabılarını fark etmesi sonucunda Abaaoud, kamera görüntülerinde tanımlanabildi.

La Belle Équipe isimli kafenin terasına yapılan üçüncü bir saldırı ise 21 kişinin ölümüne sebep oldu. Abaaoud ve Chakib Akrouh, Salah Abdeslam’ın kardeşi olan Brahim’i Le Comptoir Voltaire isimli kafenin kapısına bıraktı. Brahim içeriye girerek intihar yeleğini patlattı ancak patlatıcının arızalanması üzerine parçalanmış ceketinden çıkan tüy bulutunun içinde, masaların ortasında tek başına can verdi. Abaaoud ve Akrouh, beş gün sonra Saint Denis’teki polis kuşatması sırasında Akrouh’un intihar yeleğini patlatması sonucunda öldü.

BATACLAN VAHŞETİ

Akşamın en kanlı kısmı ise Stade de France’daki ilk patlamadan 31 dakika sonra başladı. Suriye’den yeni dönen Fransa doğumlu üç radikal İslamcı, Eagles of Death Metal isimli müzik grubunun konseri sırasında Bataclan konser salonuna girdi. Saldırının başlangıcında, aslen Strasbourglu olan Foued Mohamed-Aggad telefonunu çöp kutusunun içine fırlattı. Brüksel’deki suç ortaklarıyla olan WhatsApp mesajları, daha sonra soruşturma yetkililerine yardımcı olacaktı.

Bataclan katliamından sağ kurtulanlar, silahlı bir adamın konsere gelenleri kurşun yağmuruna tutarken nasıl gülümsediğini anlattı. Saldırgan, “Allahu ekber! Bu Suriye için,” diye bağırdı. “Suriye ve Irak’taki kardeşlerimizi bombalıyorsunuz. Biz de aynı şeyi size yapmaya geldik,” sözleri alınan ses kayıtlarında da duyulabiliyor. İlk silahlı saldırgan, saldırının başlamasından 12 dakika sonra bir polis tarafından vuruldu ve intihar yeleğini patlattı.

Bataclan içerisindeki ilk 33 dakikada toplam 90 kişi öldürüldü. Geriye kalan iki radikal İslamcı, rehinelerle birlikte birinci kattaki bir koridora çekildi. Polis birlikleri yaralıları tahliye ederek yavaşça ilerledi. Saat 00:19’da polis radikal İslamcılara ateş açtı. Saldırganlardan birisi intihar yeleğini patlattı, diğeri ise polis tarafından vuruldu. Konser salonundaki kâbus tam iki buçuk saat sürdü.

Fransa, dokuz ay sürmesi planlanan “yüzyılın davası” ile tüm bu olayları tekrar yaşadı. Beş yargıç, davada kullanılacak yüz binlerce sayfa kanıtı toplamak için dört buçuk yıllarını harcadı.

ÖZEL DURUŞMA SALONU

Paris’teki Île de la Cité adasında bulunan eski adalet sarayının içerisinde 550 kişi kapasiteli özel bir duruşma salonu inşa edildi. Bu salonun, daha sonra 2016’da Nice kentindeki Promenade des Anglais caddesinde 86 kişinin ölümüyle sonuçlanan Bastille Günü saldırısının duruşması için kullanılması düşünülüyordu.

Adalet Sarayı mevcut halinde en fazla 2 bin kişiyi ağırlayabiliyor. Yetkililer ise yoğun günlerde 3 bin kişinin katılmak isteyeceğini tahmin ediyordu. Bu 3 bin kişinin arasında 1780 sivil davacı, 330 avukat ve yüzlerce gazeteciyle halk üyeleri bulunuyor. Duruşma, video bağlantısıyla bir düzine ilave odaya da aktarıldı. Sivil davacılar, duruşmayı şifreli bir internet sitesinde izleme seçeneğine sahipti.

Bu katliamın travması hala devam ediyor. Duruşma tarihi yaklaşırken Fransız medyası hayatta kalanlar, kurbanların yakınları, kurtarma görevlileri ve soruşturmacılarla yaptıkları görüşmeleri yayınladı. Bu hafta Gaúlle isimli ve saldırıda yüzü oldukça yaralanmış genç bir kadın, France 2 isimli televizyon kanalında erkek arkadaşı Bataclan konserinde öldürüldüğünde yanında olduğunu söyledi.

Gaúlle, “Gözlerimi açtığımda bir terörist vücuduma basıyordu ve kolumun parçalanmış olduğunu fark ettim. Yüzümün yarısı yok olmuştu. Dişlerimi yutuyordum. Ses çıkartmamam gerektiğini biliyordum. Öldüğümü düşünmesi gerekiyordu,” şeklinde konuştu.

Paris’teki Siyasal İnovasyon Vakfı bu hafta, Sovyetlerin Afganistan’a müdahalesinden bu yana geçen 42 yılda dünyadaki radikal İslamcı saldırıları listeleyen bir çalışma yayınladı. Sayısı 48 bin 35’i bulan saldırıların ve 210 bin 138 ölümün büyük çoğunluğu Müslüman ülkelerde meydana geldi. Bu saldırılardan en kötü etkilenen ülkeler Afganistan, Irak ve Somali oldu. Fransa ise 332 kişinin ölümüyle sonuçlanan 82 İslamcı saldırı ile AB’de en çok etkilenen ülke oldu.

Kaynak: Irish Times 

DAHA FAZLA