Flormar direnişçileri anlattı: Bizler kazanınca tüm işçi sınıfına umut olacağız

Flormar direnişçileri anlattı: Bizler kazanınca tüm işçi sınıfına umut olacağız

68 günlük direnişlerini İleri'ye anlatan Flormar işçileri, eylemlerini Yves Rocher önünde de sürdüklerini belirterek "İşçi sınıfına umut olacağız" dedi.

 

İzel Sezer - @izelsezer

Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi'nin örgütlenip çoğunluğu sağlamasının ardından 127 işçinin işten atıldığı Flormar’da 68 gündür direniş sürüyor.

2018'in ocak ayında sendikalaşmaya başlayan işçiler iki hafta gibi bir sürede yüzde 51 çoğunluğu elde edince, işverenin ilk yaptığı şey sendikalaşmaya öncülük eden 12 işçiyi işten çıkarmak oldu. Ardından hukuksuzca gelen büyük çaplı işçi kıyımları, Flormar direnişinin daha da büyümesine yol açtı. İşçiler ve sendika temsilcileri direniş sürecini İleri'ye değerlendirdi.

'EYLEMCİLERİ ALKIŞLADIĞIM İÇİN İŞTEN ÇIKARILDIM'

İşçilerden Mahir Öztürk, "İki aydan fazladır dışarıdayız, bugün direnişin 67. günü. Ben fabrikada çok da eski sayılmazdım fakat 18 Mayıs'ta 80-90 kişilik toplu bir işten çıkarma oldu ve benim gibi içerideki birçok arkadaş da psikolojik olarak bundan olumsuz etkilendi. Dışarıda slogan atanlar, dikenli tellerin ardından bize bir şeyler anlatmaya çalışanlar insanları etkiledi. Dışarıdakiler benim arkadaşlarım değildi ama ortada bir hak davası, bir ekmek davası olduğu için ben de dışarıdaki eylemleri alkışladım ve bunun ardından işten çıkarıldım" dedi.

'FLORMAR DİRENİŞİNDE EKMEK VE HAK DAVASI VAR'

İşçilerin ekmek ve hak davası için direndiklerini belirten Öztürk, "Benim hayatım hak, hukuk, adalet üzerine kurulu. Burada bir dava olduğu zaman insanları birleştirici bir güç oluyor. Sağanak yağmur yağıyor, aldırış etmiyoruz; çok sıcak oluyor, aldırış etmiyoruz. Kimse buraya keyfine gelmez. Fakat burada dil, din, ırk ayırmaksızın herkesin bir amacı var: Ekmek davası, hak davası. Gazetecilerin, STK'ların buradaki direnişi kamuoyuna duyurması bizim için çok önemli. Zaten yavaş yavaş sonuca ulaşıyoruz, eninde sonunda kazanacağımıza inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

'KAZANACAĞIMIZA İNANIYORUZ'

Arkadaşlarına selam verdiği için işten çıkarılan Flormar işçisi Sultan Kılıç ise, "9 yıldır Flormar'da çalışıyorum. Sendikaya üye olduğum ve arkadaşlarıma selam verdiğim için 15 Mayıs'ta işten çıkarıldım. 67 gündür burada direnişimize devam ediyoruz. İşten çıkarıldığımızda zorluk çektik fakat sendikamız bize sahip çıktı. Buradaki direnişe ailem ve çocuklarım da destek oluyor. Direnişimiz iyi gidiyor, coşkuyla geçiyor. Kazanacağımıza inanıyoruz, umutluyuz" şeklinde konuştu.

'İŞVEREN SENDİKA ÜYESİ OLANLARI TEHDİT ETTİ'

Petrol-İş Sendikası Gebze Şube Başkan Yardımcısı Şivan Kırmızıçiçek, süreci "Bizler sendika olarak ocak ayı içerisinde burada bir örgütlenme çalışması başlattık. Sayımız 60-70 kişiye vardığı zaman işverenler bundan haberdar oldu. Haberdar olunca da 12 arkadaşımızın iş hakkını fesh etti. Bizler örgütlenme çalışmamızı sürdürdük, gerekli çoğunluğu yakaladık ve bakanlığa başvurumuzu yaptık. Bakanlıktan çoğunluk tespit yazımız geldi ancak işveren bunu görünce itiraz hakkını kullandı. Ama aynı zamanda içeride sendika üyesi olan diğer arkadaşlarımızı tehdit etmeye, baskı uygulamaya ve sendikadan istifaya zorladı. Arkadaşlarımız geri adım atmayınca da bu defa tekrar işçileri çıkartarak bu süreci engellemeye çalıştı" şeklinde değerlendirdi.

SENDİKANIN ANLAŞMA ÇABALARINA İŞVERENİN CEVABI: TEKRAR İŞÇİ KIYIMI

Sözlerine "Bizler sendika olarak işverenle bir diyalog kurma çabası içine girdik ve sendikalı olmanın yasal bir hak olduğunu söyledik. Ne firma ne de çalışan arkadaşlarımız zarar görsün istedik, bunu müzakereyle çözebileceğimizi söyledik. Onlar da konuyu değerlendirip bize döneceklerini söylediler ancak bize dönüşleri işçileri işten çıkartmak oldu" şeklinde devam eden Kırmızıçiçek, "Bu kıyımla işten çıkarılan işçi sayısı 25'e ulaştı. Bizler de yoğun baskıdan dolayı şube olarak fabrikanın kapısına gelip çay ve yemek molası saatlerinde çalışan arkadaşlarımıza bilgilendirme yapma kararı aldık. Sendikalı olmanın yasal hak olduğunu, bu tür baskılara karşı birliktelik sağlanması gerektiğini anlatıyorduk" dedi. 

'İŞVEREN FABRİKA ÇEVRESİNE TEL ÖRGÜ VE BRANDA ÇEKTİ'

"Ne yaparlarsa yapsınlar, bizler asla buradan ayrılmayacağız" diyen Kırmızıçiçek, "İşveren Ramazan ayı arifesinde toplu bir işçi kıyımına daha girişti, o gün 60 arkadaşımızın daha iş hakkı fesh edildi. O günden beri bizler fabrikanın kapısında direniyoruz. Biz direnişe başladığımız zaman işten çıkarılan işçi sayısı 85'ti ama bugün bu sayı 127'ye çıktı. Dışarıdaki arkadaşlarına el sallayan, selam veren veya alkışla destek veren kim varsa işten çıkarttılar. İşveren içerideki arkadaşlarımıza seslenebildiğimizi görünce fabrikanın etrafına brandalar çekti, demirleri tel örgülerle kapladı. Yetmezmiş gibi kapının önünde duramayalım diye fabrika önüne 3 tane büyük otobüs koydu" açıklamalarında bulundu.

'BİZLER KAZANINCA TÜM İŞÇİ SINIFINA UMUT OLACAĞIZ'

Kamuoyunun desteğinin çok kritik olduğunu vurgulayan Kırmızıçiçek sözlerini "Biz yalnızca bu kapının önünde mücadele etmiyoruz, aynı zamanda Yves Rocher ve Flormar mağazalarının olduğu her yerde eylemler yapıyoruz, dayanışmamız bayağı büyüdü. Şu an Türkiye'nin dört bir yanında STK'lar ve kadın örgütleri başta olmak üzere birçok kurum bize destek eylemleri yapıyor. Aynı zamanda yurt dışında Yves Rocher mağazalarının önünde eylemler yapılıyor" şeklinde devam ettirirken "Bizler ne olursa olsun bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız çünkü bizler haklıyız. Buradaki mücadele yalnızca Flormar işçisinin mücadelesi değil, bu sanayide yüzlerce sendikasız iş yeri var, herkesin gözü burada. Bizler kazandığımız zaman bütün işçi sınıfına bir umut olacağımızı düşünüyoruz. Dolayısıyla tüm kamuoyunu buradaki mücadeleyi büyütmeye ve destek olmaya çağırıyoruz" ifadeleriyle sonlandırdı.