Fidel ve spor

Fidel ve spor

Geçtiğimiz günlerde 93. doğum gününü kutladığımız Küba Devrimi'nin lideri Fidel Castro'nun Küba sporuna yaptığı katkıları çevirdik...

Çeviri: Özgür Yılmaz

Küba tarihi boyunca Olimpiyatlar'da 220 madalya kazandı, bunlardan 16'sı altın, 69'u gümüş, 74'ü ise bronz madalyaydı.

"Spor yalnızca bizim ülkemizde bir politik araç değil evet ama yalnızca bizim ülkemizde spor devrimin bir sonucudur" diyen Fidel sporun önemini böyle teslim etmişti. 

Devrim'den önce Küba halkının yalnızca yüzde 0.25'i spora ulaşabiliyordu. Bu sporlar da genel olarak beyzbol ve bokstu.

Fidel iktidara geldikten sonra 1961 yılında 936 No'lu yasayla Ulusal Spor Enstitüsü'nü kurdu.

Fidel'in amaçlarından biri sporu Küba'nın her karışına yaymaktı. Bu doğrultuda beden eğitimi ve spor derslerini ilk ve orta düzeyde okullarda ve fabrikalarda yapılmasının gerekli olduğunu savundu.

Küba sporunda asıl devrim 1961'den sonra başladı. Bu tarihten itibaren tüm Küba'ya yayılan spor kuruluşlarıyla her yaştan çocuk ve kadınlar spor faaliyetlerine katılabildi.

Bu faaliyetlerde önemli nokta yaş sınırı olmaması ve ulusal ve uluslararası şampiyonalara katılmaktı. 

Fidel sporu rehabilite edici bir aktivite olarak ve dayanışma, yoldaşlık, gönüllülük, sorumluluk, disiplin gibi değerleri geliştirmenin yolu olarak gördü.

Fidel Castro, 22 Ağustos 1963'te Ulusal Okullararası Spor Oyunları'nda yaptığı konuşmada, "Spor sağlığa yardım eder, spor güçlendirir -yalnızca fiziken değil moralmen de yapar bunu- karakteri, cesareti, kasları güçlendirir. Zekayı geliştirir. Sağlıklı yurttaşlar yetiştirir. Her açıdan hazırlıklı ve gelişkin yurttaşlar yetiştirir" ifadelerini kullandı.

Sporu geliştirmek için her türlü olanağı sağlayan Castro, 2 Eylül 1977'de "Spor yurttaşlarımız için en temel haklardan biridir" şeklinde konuştu.

Atlet Yetiştirme Okulları'nın kurulması ve her yaştan Kübalının erişebileceği okullar kurulması, Küba'nın olimpiyatlarda bu kadar başarılı olmasını açıklar. 

Fidel'in Küba sporuna bu katkıları sayesinde Küba, 1960'dan itibaren bölgede öne çıkan bir spor ülkesi oldu. 

1991'te Latin Amerika ve Karayipler Olimpiyatları Havana'da gerçekleşti. Küba sporda öyle gelişti ki olimpiyatlardaki en başarılı 20 ülke arasına girdi.

Küba 16 branşta 16'sı altın, 69'u gümüş, 74'ü ise bronz olmaz üzere 220 madalya kazandı. 1972 Münih oyunlarında Kübalılar bir ödül kazanamadı.

Daha sonra Küba'nın bu spor anlayışı birçok ülke tarafından da takip edildi.

Castro spor anlayışını "Bizim sporda yaptığımız çalışmalar galibiyet odaklı değildir. Başarılarımızı kardeş halklarla da paylaşıyoruz" şeklinde ifade etti.

Bu anlayışın başarısı şuradan da görülebilir. Küba Devrim'den önce, 1900 ve 1956 arasında toplamda 7 olimpiyata katıldı. Bu yarışmalarda toplamda 5 altın ve 2 bronz madalya kazanabildi.

Kaynak: Telesur