Fidel eğitimin özgürlüğe açılan bir yol olduğuna inandı

Fidel eğitimin özgürlüğe açılan bir yol olduğuna inandı

Çeviri: Ada Bülbül

Küba devriminin başından itibaren, kanunlar ve politikalar ile eğitime verilen öncelik dünyaya örnek oldu.

Küba’nın devrimci lideri Fidel Castro eğitimin gerçek özgürlüğe giden bir yol olduğundan sık sık söz ederdi. Castro konu hakkında yalnızca bunları söylemekle kalmadı. Öyle ki, Küba devriminin başlarından beri Küba halkının eğitim seviyesinin artırılma pratikleri en önemli konuydu.  teleSUR Kübanın eğitim başlığında dünyaya önderlik ettiği 6 noktayı inceliyor.

 1. Küba’da 2 Yıldan Az Bir Süre İçinde Okuma Yazma Bilmeyen Kalmadı

Fidel Castronun 26 Temmus Hareketi Amerika destekli Fulgencio Batista’yı 1 Ocak 1959’da devirdiğinde yeni devrimci iktidar ülkeyi yönetmeye başladı. Yönetimin alındığı bu yıllarda Küba’nın okuryazarlık oranı %60 kadar düşük bir orana sahipti. Küba iktidarının ‘’Eğitim Yılı’’ olarak adlandırdığı 1961 yılının sonlarına doğru ise ülkenin okuryazarlık oranı %96’ya çıkmıştı, ki bu da dünyanın en yüksek oranlarından biridir. Bu, yüzlerce öğretmenin kırsal alanlara gitmesi ve Amerika’daki en demokratik eğitim sisteminin ne olacağının temellerini atmasının bir sonucuydu.

2. Eğitim Ücretsiz Hale Getirildi Ve Kamulaştırıldı

Batista hükümeti ‘’Fayda İçin Eğitim’’ modelini uyguluyordu. Bu model de okulların ve üniversitelerin özelleştirilmesini teşvik ediyordu. 1961 yılında devrimci iktidar tüm eğitim kurumlarını kamulaştırdı. Böylece tüm çocukların ve gençlerin ücretsiz ve eşit eğitim alma hakkına sahip olmasını sağlamış oldular.

3. Eğitim, Kadınlara Afro-Kübalılara ve Köylülere Erişilebilir Hale Geldi

Kadınlar, Afro-Kübalılar, köylüler ve azınlıklar gibi tarihsel olarak ezilen gruplar Küba’nın Okuryazarlık Kampanyası’ndan yararlanabildi. Bu kampanyadan önce şehirlerde yaşayan insanlardan okuma veya yazma bilmeyenlerin oranı %11, kırsalda yaşayanların ise %40’ın üzerindeyken 1961 yılının sonlarına doğru bu fark olumlu yönde azalmaya başladı.

4. Küba Eğitim Alanında Profesyonel Kişileri Çeşitli Ülkelere Gönderdi

Bugüne kadar 30’un üstünde ülkeden yaklaşık 10 milyon insan Küba’nın ‘’Yo Si Puedo’’ ya da ‘’Evet, Yapabilirim’’ programı vesilesiyle okuma ve yazmayı öğrendi. Bu program İspanya’dan Venezuela’ya kadar birçok ülkeye etki etmiştir. ‘’Evet, Yapabilirim’’ programı Küçükken okuma yazmayı öğrenememiş olan yoksul yetişkinlere ücretsiz eğitim imkanı veriyordu.

Örnek olarak, bu model Küba’nın desteği ile %65 oranında okuma yazma bilmeyen yetişkinlerden oluşan Avusturya Aborjin topluluklarında da uygulandı. Timor-Leste’de 200.000’in üzerinde insan yalnızca 5 yılda okuma ve yazma öğrendi, Angola’da ise 300.000 insan bu programdan yararlandı.

‘’Evet, Yababilirim’’ programının en büyük destekçisi olan Venezuela, onbinlerce insana eğitim verilen programın devasa sonuçlarını ve yararlarını gördü. Hugo Chavez yönetimindeki Venezuela 2003’te programı hayata geçirdi ve 2005 yılında UNESCO ülkede okuma yazma bilmeyen insanın kalmadığını açıkladı.

 Angola ve ırkçılığa karşı savaştan, 2005’te gerçekleşen Kashmir depreminden sonra Pakistan’a gönderilen binlerce işçi ve uzmana kadar Küba Devriminin temel karakteristik özelliği güçlü bir evrenselliktir. Eğitim alanı da bundan farklı olmamıştır.

5. Küba Eğitime En Fazla Yatırımı Yapan Ülkeler Arasındadır

Küba gayrısafi yurt içi hasılasının %13’ünü eğitime yatırmıştır, ki bu da dünyanın en yüksek oranlarından biridir. Karşılaştırmak gerekirse ABD gayrısafi yurt içi hasılasının yalnızca %5.4’ünü, Kanada %5.5’ini, Fransa %5.9’unu ve İngiltere ise %6.2’sini eğitime yatırmıştır. Sosyal demokratik politikaları yüzünden sık sık övülen Danimarka bile bu karşılaştırmada geride kalıyor: İskandinav ülkesi gayrısafi yurt içi hasılasının %8.7’sini eğitim alanına yatırıyor.

6. Küba Dünya’ya Örnek Olmuştur

Dünya’da 770 milyon insan hala okuma veya yazmayı bilmiyorken Küba okuryazarlık oranının %100 olduğu birkaç ülkeden biridir.

Kaynak: Telesur