Fahrettin Koca SMA hastası çocuklar için başlatılan kampanyayı 'sahte kahramanlık' olarak gördü!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Milli Piyango yılbaşı çekilişinde satılmayan üç biletin ikramiye tutarı olan 75 milyon liranın SMA hastası çocuklar için kullanılmasına yönelik kampanyaya ilişkin, 'İlaç şirketlerinin baskısı ile çocuklarımızın kobay olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz' dedi.
04-01-2021 08:45

Sosyal medyada on binlerce yurttaş, Milli Piyango yılbaşı çekilişinde satılmayan üç biletin ikramiye tutarı olan 75 milyon liranın Varlık Fonu'na aktarılması yerine SMA hastası çocuklar için kullanılması için kampanya başlattı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise kampanyaya ilişkin akıl almayacak sözler kullandı.
Koca, kampanyaya "Ülkemiz her şart altında vatandaşının tedavisini yapabilecek güçtedir. Burada esas konu ahlak sınırlarını aşarak devletimizi aciz göstererek küresel ilaç şirketlerinin savunuculuğunu yapmaktır. Bir araya gelerek kampanya yürüten ve devletimizi aciz göstermeye çalışan bu kampanyaya alet olmayacağız" diyerek karşı çıktı.
Twitter hesabından yazılı bir açıklama yapan Bakan Koca, "İlaç şirketlerinin baskısı ile çocuklarımızın kobay olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz. Ülkemizde SMA hastalığı görülmeyene, mevcut tüm hastalarımız tedavi edilene kadar mücadelemiz devam edecektir" ifadelerini kullandı.
Koca açıklamasında "Hastalıkların tedavisi ise sosyal medyadan sahte kahramanlıklar sergileyerek değil, bilimin gösterdiği yolu takip ederek gerçekleştirilir" dedi.
Varlık fonuna aktarılan 75 milyon, SMA hastası çocuklar için kullanılsın. https://t.co/5qJr8MUIEO
— Barış Atay (@barisatay) January 3, 2021
Varlık fonuna aktarılan 75 milyon SMA hastası çocuklar için kullanılsın. https://t.co/0mecQ4Ax5i
— ilkay Akkaya (@kizilirmakilkay) January 2, 2021
Şimdi bu fikre bişey desek vay siyaset yapıyosun deniliyor. 2/3 aydır bu konuda yüzlerce caresiz insan ile görüştüm, bazılarına elimden geldiğince yardım ettim. Olmuyor yetmiyor. Milli piyango için bundan güzel bi öneri olamaz gelin yapın bu iyiliği. https://t.co/GVFfkowWno
— Cem Yılmaz (@CMYLMZ) January 3, 2021
Varlık fonuna aktarılan 75 milyon₺ SMA hastası çocuklar için kullanılsın... https://t.co/IT2hZYd8Jv
— HAYKO CEPKİN (@HAYKOCPQN) January 3, 2021
Varlık fonuna aktarılan 75 milyon SMA hastası çocuklar için kullanılsın. https://t.co/Eq8Kxg0PPT
— Fırat Tanış (@firattanis) January 3, 2021
Koca'nın açıklaması şöyle:
"SMA’lı evlatlarımız üzerinden yürütülen kirli kampanyaya iyi niyetli hiç kimsenin alet olmaması gerekir.
Aziz Vatandaşlarım,
Bildiğiniz üzere ülkemizde çokça gündeme getirilen Spinal Müsküler Atrofi (SMA) hastası çocuklarımız ile ilgili kampanyalar yürütülmektedir.
Her bir hastamızın hastalığı ne olursa olsun sağlığına kavuşmasından sorumluyuz. Hele hastamız bir çocuksa bu tüm öncelikleri en yüksek seviyede hak etmektedir. Her bir evladımızın sıhhati ve canı en kutsal emanetimizdir.
Milletçe en hassas olduğumuz konulardan biri evlatlarımızdır. Hastalıkların tedavisi ise sosyal medyadan sahte kahramanlıklar sergileyerek değil, bilimin gösterdiği yolu takip ederek gerçekleştirilir.
SMA hastası çocuklarımız için de devletimiz tüm imkânlarını kullanarak tedavilerini sağlamaktadır. Bu konunun suistimal edilmesi asla kabul edilemez.
Bakanlığımız bünyesinde bu evlatlarımızın tedavisinin planlandığı, alanında uzman ve SMA tedavisinde tecrübeli bilim insanlarımızdan oluşan bilimsel bir kurulumuz vardır. Çocuklarımızın tedavisi konusunda en güncel yöntemler bu kurulumuzca değerlendirilerek en hızlı biçimde uygulamaya geçirilmektedir. Bu konuda mali koşullar gündemimizde dahi değildir.
SMA Bilim Kurulumuz aileleri ve aile derneklerini birinci elden bilgilendirmektedir. Ülkemizde tedavi almayan bir tane bile SMA hastamız bulunmamaktadır. Tedavi masraflarının tamamı devletimiz tarafından ücretsiz olarak karşılanmaktadır.
Son zamanlarda geliştirilen ve gündemde olan gen tedavisine ilişkin veriler, ilk süreçte olduğu gibi derhal ve titizlikle SMA Bilim Kurulumuzca incelemeye alınmıştır. Sadece son 2 ayda bilim kurulumuz 5 kez toplanarak ilaçla ilgili verileri incelemiştir. Bu hafta da bir değerlendirme toplantısı yapacaktır.
Gen tedavisinin etkinliğine dair bilimsel platformlarda yayınlanan kanıtlar henüz yeterli düzeyde değildir ve hâlihazırda uygulanan tedaviye üstünlüğüne dair kanıt bulunmamaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda başta karaciğer yetmezliği ve trombosit sayısında düşüklük (kanama eğilimi) olmak üzere ciddi yan etkilerinin bulunduğu bildirilmiştir.
Ayrıca gen tedavisinin uygulama prosedürünün bir parçası olarak en az bir ay süreyle bağışıklık sisteminin baskılanması gerekmekte, özellikle kilosu daha yüksek olan bazı hastalarda bu süreç 1 yıla kadar uzayabilmektedir. Zaten kırılgan yapısı olan SMA hastalarımızda enfeksiyonlar ve bağışıklık sisteminin baskılanması daha büyük risk oluşturmakta, herhangi bir hastalık seyri sırasında süreç, hastalıktan bağımsız olarak ölümcül olabilmektedir
Aziz vatandaşlarım,
SMA hastası çocuklarımız üzerinden yürütülen kirli kampanyaya açıklık getirmek istiyorum. Güncel ve işe yaradığı ispat edilen tüm tedaviler SMA Bilim Kurulumuzun önerisi ile uygulanmaktadır. Çocuklarımızın kobay olarak kullanılmasının ise net olarak karşısındayız. Bilimsel veriler dışında küresel ilaç şirketlerinin oyununa müsaade etmeyeceğiz. Ailelerimizin suiistimal edilmesine izin vermeyeceğiz. Gen tedavisi adı altında ortaya atılan yöntemin bilimsel olarak işe yaradığını gösteren şimdilik somut hiçbir veri bulunmamaktadır. Ancak ilaç şirketlerinin oyununa gelerek yapılan kampanyalarla bu durum suiistimal edilmektedir. İlaç şirketlerinin baskısı ile çocuklarımızın kobay olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz.
Bir konuda toplu olarak tepki vermek kadar güzel bir davranış yoktur. Ancak gördüğümüz kadarıyla ilaç şirketlerinin amacına hizmet eden bir organizasyonla karşı karşıyayız.
Kampanya düzenleyerek zikredilen rakamlar, önerilen finansal kaynaklar bu zamana kadar çocuklarımızın tedavisi için ayrılan kaynağın yanında hiçbir değer ifade etmemektedir. Mesele kaynak meselesi değildir. Ülkemiz her şart altında vatandaşının tedavisini yapabilecek güçtedir. Burada esas konu ahlak sınırlarını aşarak devletimizi aciz göstererek küresel ilaç şirketlerinin savunuculuğunu yapmaktır. Bir araya gelerek kampanya yürüten ve devletimizi aciz göstermeye çalışan bu kampanyaya alet olmayacağız.
Devletimiz işe yaradığı ispat edilen her tedaviyi ücretsiz olarak evlatlarımız için kullanmaya devam edecektir.
SMA hastalığı genetik bir hastalıktır. Bundan sonra tüm evlilik öncesinde aile adaylarına gen taraması da yaparak tedbir alınacak ve ülkemizde SMA hastalığı görülmeyene, mevcut hastalarımız tedavi edilene kadar mücadelemiz devam edecektir."
İLGİLİ HABERLER
Serdar Ortaç: Devlet bankası “Sen Serdar Ortaç'sın” diyerek borcumu 8 ay erteledi
Türkiye’de esnaf ve yurttaş ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçirirken, bir dönem kumar borçlarıyla gündemden düşmeyen şarkıcı Serdar Ortaç, bir devlet bankasının ünlü olduğu için kredi borcunu 8 ay ertelediğini söyledi.
23-01-2021 18:05

Şarkıcı Serdar Ortaç, milyonların ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçirdiği Türkiye’de, bir devlet bankasının kredi borcunu 8 ay ertelediğini açıkladı.
Ortaç, Posta’ya verdiği röportajda son aldığı krediyi ödeyemediğini belirterek, “Valla en son aldığım krediyi ödeyemediğim için koskoca devlet bankası, ‘Sen Serdar Ortaç’sın seni mahkemeye verir miyiz evlat?’ dedi ve borcumu 8 ay erteledi” diye konuştu. Ortaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘ÖZEL BANKA OLSA ALIRDI’
“Ama özel banka olsa belki donumu alırdı. Zamanında çok yatırım yaptım. Oturduğum evin tüm sokağı, tüm mahalle benimdi. Eski Ali Sami Yen’in yanında 12 katlı plazam vardı. Babadan kalma fabrika. O hâlâ duruyor şükür. Diğer hepsi kötü alışkanlıklarımdan dolayı gitti. Ticari aklım yok benim. Ha şu an evim var, stüdyom var. Ama zamanında kazandıklarımı doğru değerlendiremedim maalesef.”
SOSYAL MEDYADA TEPKİ YAĞDI
Serdar Ortaç’ın bu sözleri sosyal medyada yurttaşlar tarafından eleştirildi.
Yapılan sosyal medya paylaşımlarında, Ortaç ve kamu bankasının tutumuna tepki yağdı ve “Serdar Ortaç’ın kumar borcuna af mı?” ve “Devlet bankası sıradan vatandaşın borcunu ertelemez” gibi yorumlar yazıldı.
“ERDOĞAN’I BEĞENİYORUM”
Serdar Ortaç, geçen ekim ayında yaptığı açıklamada AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüde bulunmuştu. Erdoğan ve AKP'nin icraatlarını beğendiğini belirten Ortaç, “Türk liramızı bile kıymetli hale getirdiler. Sadece değer açısından değil, görünüş açısından bile” ifadesini kullanmıştı. Erdoğan’ı eleştirenleri ‘nankörlükle’ suçlayan Ortaç'ın açıklamaları sırasında dolar, 7.89 TL'den işlem görüyordu.
Selçuk Özdağ: Saldırganların adresi bellidir
Saldırıya uğrayan Özdağ, Soylu’nun açıklamalarına tepki göstererek, sözleriyle saldırganları cesaretlendirdiğini belirtti. Özdağ, "Saldırganların adresi bellidir" dedi.
23-01-2021 15:35

Saldırıya uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun saldırılara ilişkin ‘tepkisel’ açıklamasına sert tepki göstererek, “İşte saldırganları cesaretlendiren de budur. Saldırganların adresi bellidir. Yönlendirenler, kışkırtanlar bellidir. Gereği yapılmadığı takdirde bu saldırılar devam edecek, Türk siyaseti giderek daha çok itibarsızlaşacaktır” dedi.
Geçen hafta Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu, KRT TV programcısı Avukat Afşin Hatipoğlu Ankara’da saldırıya uğradımış, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuya ilişkin yaptığı açıklamada saldırıların ‘tepkisel’ olduğunu ifade etmişti.
Özdağ, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla Soylu’ya sert tepki gösterdi. Özdağ’ın açıklamaları şu şekilde:
"Siyaset şiddeti önlemek, ülke sorunlarını konuşarak çözmek için vardır. Siyasetçinin tek silahı sözleridir. Sözün sustuğu/susturulduğu yerde siyaset biter, şiddet tırmanır, konuşmanın, diyalogun yerini kavga alır.
Bir yerde siyasetçiler, gazeteciler susturulmaya çalışılıyorsa orada söz bitmiş, kavga başlamış demektir. Bu ülke suni kavgalardan çok çekti. Seçmeni tutma adına toplumu birbirine düşman edecek politikalar izlendi. Bir yerde şiddet varsa ülkeyi yönetenlerin de bunda büyük sorumluluğu vardır.
‘SOYLU’NUN AÇIKLAMASI SKANDAL’
Onun için şiddet niye var sorusu biraz da siyasetçilerle ilgilidir. Evimin önünde saldırıya uğradım, bunun savunulacak, herhangi bir gerekçe ile meşrulaştırılacak bir yanı yoktur. Siyaset yaptığım bütün dikkatimi söze verdiğim için saldırıya uğradım.
Bu tip olayların olmaması- olay sonrası- ilgili ve yetkili olanların tutumlarına bağlıdır. Birçok siyasetçi arayarak veya bizzat gelerek geçmiş olsun dileklerini ilettiler hepsine teşekkür ediyorum. Lakin daha zanlıların ifadesi alınmadan İçişleri bakanı sayın Soylu’nun olayı tepkisel diye nitelendirmesi tam bir skandaldı.
Selahattin Demirtaş için Anayasa Mahkemesi'ne bir başvuru daha yapıldı
Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, yeniden AYM’ye bireysel başvuru yaptıklarını açıkladı.
23-01-2021 14:10

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, “AİHM’in, ‘Demirtaş derhal serbest bırakılmalı’ kararına gösterilen dirence karşı, yeniden Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuru yaptıklarını” açıkladı.
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman’ın açıklaması şöyle:
AYM, bir an evvel ‘AİHM kararı bizi bağlamaz’ saçmalığına son vermezse, AİHM, AYM için ‘etkili iç hukuk yolu değil’ kararı verir. Bizden söylemesi”
AİHM Büyük Dairesi, geçen 22 Aralık’ta Demirtaş ile ilgili 2018 yılında verilen "Serbest bırakılmalı" kararına ilişkin yapılan temyiz başvurusunu karara bağlamıştı. 17 yargıçtan oluşan büyük daire, 15'e karşı iki oyla Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması gerektiğine karar vermişti.
Cumartesi Anneleri’nden 826. hafta açıklaması: ‘Ayşenur Şimşek için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz’
Cumartesi Anneleri, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medyadan yayınladıkları 826. hafta açıklamasında, 26 yıldır fail ve sorumluları cezasızlıkla korunan Ayşenur Şimşek için adalet istedi.
23-01-2021 12:37

İleri Haber
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yurttaşların akıbetini sormak amacıyla her cumartesi günü yaptıkları açıklamayı, 826. haftada yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında internetten yayınladı. Cumartesi Anneleri, yaptığı 826. hafta açıklamasında tehdit edildikten sonra kendisinden en son 24 Ocak 1995’te haber alınan ve 12 Nisan 1995’te cansız bedeni kimsesizler mezarında bulunan Sağlık-Sen Ankara Şubesi Kurucu Başkanı Ayşenur Şimşek için adalet istedi.
‘’26 yıldır Ayşenur Şimşek dosyasında etkin bir soruşturma yürütülmedi. Ayşenur’u kaybedenler, işkence ile katledenler cezasızlık zırhıyla korundu. Yargı makamları ‘delilleri değerlendirme ve suçu niteleme yetkisi’ni kullanmadı’’ ifadelerinin yer aldığı açıklamanın tamamı şu şekilde:
‘AYŞENUR ŞİMŞEK İÇİN ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Gözaltında kaybedilen insanlarımız için hakikat ve adalet arayışımızın 826. haftasındayız.
826 haftadır söylüyoruz: devlet, gözaltında kaybetmeler ile ilgili etkin soruşturma yapma yükümlülüğünü yerine getirmiyor. Kayıp yakınlarının tüm iddialarını araştırma, sorumluları belirleme ve cezalandırılma görevini yerine getirmiyor. Yaşam hakkı ve işkence yasağına ilişkin ulusal yasaların ve uluslararası sözleşmelerin etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamıyor.
Bu yüzden 826 haftadır yargı makamlarına sesleniyoruz: Gözaltında kaybetme süresiz biçimde soruşturmaya açık bir suçtur. Bizim her hafta yaptığımız basın açıklamalarımız aynı zamanda birer suç duyurusudur. Gözaltında kaybedilen insanlarımızla ilgili devlet adına etkin araştırma, soruşturma ve kovuşturma yapma görevinizi yerine getirin. Aksi halde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, tarafsız ve bağımsız soruşturma ilkelerini hayata geçiren bir hukuk devleti olduğunu savunamazsınız.
826. haftamızda 26 yıldır fail ve sorumluları cezasızlıkla korunan Ayşenur Şimşek için adalet istiyoruz.
DEFALARCA TEHDİT EDİLDİ
27 yaşındaki Eczacı Ayşenur Şimşek Ankara’ da yaşıyordu. 90’lı yıllarda sağlık emekçilerinin örgütlenme çalışmalarının içinde yer aldı. Sağlık -Sen Ankara Şubesi Kurucu Başkanı oldu. Bu çalışmaları yürüttüğü sırada iki kez gözaltına alındı ve ağır işkence gördü.
Ailesini defalarca telefonla arayan kişiler “Bu işleri bırakmazsa sonu kötü olur” diyerek tehditlerde bulundu. Hakkında yakalama kararı çıkartılan Ayşenur’un babası iki defa karakola çağırılarak “kızın gelip teslim olsun yoksa onun için hiç iyi olmayacak” diye tehdit edildi. Ailesi son olarak 24 Ocak 1995 tarihinde Ayşenur’la görüştü ve o tarihten sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.
AİLE, KIZLARININ CANSIZ BEDENİNİ KİMSESİZLER MEZARLIĞINDA BULDU
Bunun üzerine emniyete, savcılığa ve İçişleri Bakanlığı'na başvuran aileye “Kızınız gözaltına alınmamıştır” denildi. Tüm yasal girişimleri sonuçsuz kalan aile, 21 Mart 1995 tarihinde yaptıkları basın açıklaması ile bir arama kampanyası başlattıklarını duyurdu. Kampanya devam ederken 11 Nisan 1995 tarihli Milliyet Gazetesi’nde, Kırıkkale’de bulunan bir kadın cesedi haberi yayımlandı. Bu haber üzerine Kırıkkale Savcılığı’na başvuran aile, 12 Nisan 1995 tarihinde kızlarının bedenine Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaştı.
SON HABER ALINDIĞI GÜNDEN 4 GÜN SONRA ÖLDÜRÜLMÜŞ
Otopsi raporuna göre 28 Ocak 1995 tarihinde öldürülen Ayşenur Şimşek’in bedeninde işkence izleri vardı. Kafasından ve göğsünden ateşli silahla yakın mesafeden vurularak öldürülmüş ve cansız bedeni 29 Ocak 1995 tarihinde Kırıkkale yolu kenarında bulunmuştu.
Daha önce gözaltına alındığı için emniyette parmak izi bulunmasına rağmen Ayşenur’un cansız bedeni üç hafta boyunca morgda bekletildikten sonra ailesine haber verilmeden “kimliği meçhul kişi” olarak Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı’na defnedilmişti.
‘SORUŞTURMA BAŞLATILMASI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUZ’
26 yıldır Ayşenur Şimşek dosyasında etkin bir soruşturma yürütülmedi. Ayşenur’u kaybedenler, işkence ile katledenler cezasızlık zırhıyla korundu. Yargı makamları “delilleri değerlendirme ve suçu niteleme yetkisi”ni kullanmadı.
826. haftamızda bir kez daha yargı makamlarına Ayşenur Şimşek’in kaybedilmesi ve işkence sonucunda katledilmesi ile ilgili sorumluları belirleyecek ve cezalandırılmalarını sağlayacak nitelikte bir soruşturma başlatmaları çağrısında bulunuyoruz.
Kaç yıl geçerse geçsin biz Ayşenur Şimşek ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, 127 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.
MHP'li vekilden organize suç örgütü lideri Çakıcı'ya karşılama
Kayseri'ye giden Alaattin Çakıcı'yı, Beşiktaş locasını bastığı haberiyle gündeme gelen MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy karşıladı.
23-01-2021 12:28

MHP'nin talebiyle tahliye edilen "organize suç örgütü" lideri Alaattin Çakıcı, illere yaptığı ziyaretlerde MHP'liler tarafından karşılanıyor.
Anka'nın haberine göre, Kayseri'ye yaptığı ziyaret sırasında Çakıcı'yı, Beşiktaş-Kayserispor maçında siyah beyazlı kulübün locasını basma haberiyle gündeme gelen MHP Kayseri Milletvekili Mustafa Baki Ersoy karşıladı.
Erdoğan'dan birçok bakanlık ve kuruma yeni atamalar
Resmi Gazete'de yayınlanan Erdoğan'ın kararlarıyla, birçok bakanlıkta bazı isimler görevden alındı ve yeni atamalar yapıldı.
23-01-2021 08:55

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla bugün Resmi Gazete'de yayınlanan kararlarla birçok bakanlığa ve kurumlara yeni atamalar yapıldı.
Buna göre, Adalet Bakanlığında açık bulunan Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne Ali Öztürkmen atandı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yılmaz Çiftçi görevinden alındı ve yerine Yunus Alkaç getirildi.
AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında açık bulunan iş başmüfettişliklerine, Abbas Deniz, Barış Yılmaz, Başat İlter, Cem Baloğlu, Deniz Gürler, Ekim Deniz Ayhan Odabaşıoğlu, Erdem Tosun, Gamze Eyi, Gülay Demirel, Hüseyin Feti Tekkanat, İbrahim Gökhan Korkutan, İlhami Kabaktepe, İsmail Barış Aktaş, Mehmet Saygıner, Mehmet Yıldırım, Muharrem Arıkel, Mustafa Fatih Kepez, Hakan Arslan, Selçuk Karaoğlu, Sinan Yavuz, Süleyman Karaduman, Umud Uyaroğlu, Yasemin Korkutan, Yasin Sezer, Yurder Şenol, Hüseyin Ataman ile Mehmet Nuri Görücü atandı. Düzce İl Müdürlüğüne ise Ercan Öztürk getirildi.
Dışişleri Bakanlığında açık bulunan Andlaşmalar Genel Müdür Yardımcılığına, Sabri Tunç Angılı atandı.
TEİAŞ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü, 6. Bölge Müdürü Süleyman Ustamehmetoğlu görevinden alındı, 4. Bölge Müdürlüğüne 1. Bölge Müdürü Nüsret Koman, 1. Bölge Müdürlüğüne Alaittin Aydın, 5. Bölge Müdürlüğüne Yüksel Yavuz, 6. Bölge Müdürlüğüne 7. Bölge Müdürü Mehmet Aydın, 7. Bölge Müdürlüğüne Ramazan Ayyıldız ve 22. Bölge Müdürlüğüne Oğuzhan Ayrancı getirildi.
Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğünde açık bulunan yönetim kurulu üyeliklerine Ayhan Kandemir ile Serhat Köksal atandı.
GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI
Gençlik ve Spor Bakanlığında açık bulunan, Bitlis Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne Bilal Elkatmış, Çanakkale Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne Ömer Kalkan, Kayseri Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne Ali İhsan Kabakcı, Kastamonu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne Reşat Asrak, Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne Hakan Yüksel, Adıyaman Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne Fikret Keleş, Sivas Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne Erdoğan Tunç getirildi. Spor Toto Teşkilat Başkanlığına Bünyamin Bozgeyik atandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığında açık bulunan Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Yardımcılığına Bülent Çınar Çavuş getirildi.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
Milli Eğitim Bakanlığı, Muş İl Milli Eğitim Müdürü Emin Engin görevinden alındı. Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yıldız görevinden alındı ve yerine Nazan Şener atandı.
Milli Savunma Bakanlığında açık bulunan Lojistik Genel Müdürlüğüne Veysel Uyar atandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Ramazan Yıldırım görevinden alındı.
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI
Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcılığına Yunus Bayram getirildi. Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne Oktay Öcal atandı. Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğünde açık bulunan yönetim kurulu üyeliğine Cemal Çalık getirildi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü 11. Bölge Müdürü Abdullah Ceylan'ın görevine son verildi ve yerine Zerrin Demirörs atandı. 14. Bölge Müdürü Mehmet Elkatmış görevinden alındı, bu suretle boşalan yere Atakan Çelebi atandı.
TİCARET BAKANLIĞI
Ticaret Bakanlığında açık bulunan ticaret müfettişliklerine, ticaret müfettiş yardımcıları Hasan Ceyhan, Emre Çelik, Buğrahan Manav ve Taha Yasin Yılmaz getirildi.