'Fahişe' kavgası köşeler üzerinden devam ediyor

'Fahişe' kavgası köşeler üzerinden devam ediyor

Abdurrahman Dilipak ve AKP'li isimler arasındaki ''fahişe'' kavgası köşe yazıları üzerinden devam ediyor.

İleri Haber

"AKP'nin papatyaları" başlıklı köşe yazısında İstanbul Sözleşmesi'ni savunan kadınlara ağır hakaretler ederek "fahişe" tabirini kullanan Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak hakkında AKP dava açmaya hazırlanırken, yandaşlar arasındaki tartışma da tüm hızıyla devam ediyor.

Bugün yandaş gazeteler Yeni Şafak ve Yeni Akit'te yayınlanan köşe yazılarında dün alevlenen ''fahişe'' tartışmasının devam ettiği görüldü. Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler'in ''Müslümanca duruş neyi gerektirir?'' yazısında Abdurrahman Dilipak'ı hedef alarak kullandığı ''İftira ediyor, helallik dilesin'' sözlerinin yanı sıra Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak ise “'Hutame' nedir, bilir misiniz?'' başlıklı yazısında ''Bu 'kadro' dedikleri sapıklara güvenmeyin!'' dedi.

Ayşe Böhürler'in bugünkü köşe yazısında konuya ilişkin yer alan ifadeler şu şekilde:

''Eski FETÖ savcılarından Gültekin Avcı’nın Kıyamet Kadınları diye bir kitabı vardı, kadın haklarını savunan bizlere bu sıfatı layık görmüştü. Şimdiki söylemlere çok yakındı sözleri. Aramızdaki en ılımlı olanlara bile “şeytan’’ diyenleri de bilirim. Ama hiç bu kadar ağırını işitmedi bu camia. Geçen hafta İstanbul Sözleşmesi’ni destekleyen, AK Partili kadınlara özellikle STK temsilcilerine ağır ötesi hakaret dolu bir yazı yazan Dilipak eski zamanlarda, ötekileştirme, insan hakları konularında konuşmalar yapan, yazan birisiydi. O dönemlerde zıt fikirlerdeki insanlarla ortak kitap yazarak farklı fikirleri gündeme taşırdı. Mehmet Metiner ile Şanar Yudatapan ile insan hakları konusunda yazdığı kitapları arasam bulurum. Şimdilerde ise İstanbul Sözleşmesi üzerinden AK Parti’ye, kadınlara sadece veryansın etmiyor, iftira ediyor. AK Parti camiasından, kimi damgalıyorsa onlardan helâllik dilemesi gerekir. (Bu arada Dilipak’ın aile üyelerine yönelik tepkileri de üzüntüyle karşılıyorum. Gerçekten çok ayıp! Tartıştığımız bir kelime, sözleşme sonuçta. Dilipak bunu kastetmediğini söylüyor.)''

Abdurrahman Dilipak'ın köşe yazısında AKP'lileri hedef aldığı ilgili bölüm ise şöyle:

''Şeytan onları 'yeryüzünde bir cennet, ebedi bir hayat' yalanı ile aldattı.

Bakın bu 'kadro' dedikleri sapıklara güvenmeyin. Bunlar çıkarları için herkesi satarlar. Yalan söylerler, iftira ederler.. Bu kargaları besleyenler gözlerini sakınsınlar. Allah bunları onları örgütleyenlerin başına bela eder. Onlar kazdıkları kuyuya düşerler. Bu işler böyledir.

Dün olduğu gibi bugün ve gelecekte kadrolaşma adına kamu makamlarını yandaşlarına peşkeş çekenler farklı kimliklere sahip olsalar da aslında onlar zihniyet ikizi tek bir millettirler.''