AKP’nin gözdelerinden VARYAP Varlıbaş'tan milyonlarca liralık dolandırıcılık: ‘Ya paramızı ya da tapumuzu verin’

AKP iktidarları boyunca aldığı inşaat ihaleleriyle dikkat çeken VARYAP Varlıbaş İnşaat’ın yaptığı VARYAP Plaza’da en az 60 alıcıya 9 yıldır tapuları verilmiyor ve para iadesi yapılmıyor.

İzel Sezer - @izelsezer

İstanbul’da VARYAP Varlıbaş İnşaat’a ait VARYAP Plaza’dan ofis alan 60 kişiye 9 yıldır tapuları teslim edilmiyor. Yıllarca imar ve iskan bahanesiyle tapuları teslim etmeyen şirkete karşı başlatılan hukuki mücadele devam ederken, yıllardır mağdur edilen alıcılar İleri’ye konuştu. Mağdurlardan Sezgin Yurdakul, ‘’Tapumuzu da paramızı da alamamaktan korkuyoruz’’ derken, ismini vermek istemeyen bir başka mağdur ise ‘’Halkbank’tan icra için VARYAP Plaza’ya geldikleri ve dükkanlarımızı ölçerek satışa çıkarmaya hazırlandıkları haberini aldık’’ dedi.

Pendik ilçesinde yapımına 2012 yılı sonunda başlanan ve 32 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen VARYAP Plaza’da ofis alıcıları 9 yıldır mağdur edildi. İnşaatın bitmesine rağmen en az 60 alıcıya tapuları teslim edilmezken; şirketin, satışını yaptığı ofis ve dükkanları ipotek ederek bankalardan kredi çektiği iddia edildi.

Yaklaşık 100 bin dolar ödeyerek VARYAP Plaza’dan bir ofis alan Sezgin Yurdakul ve yaklaşık 1 milyon 80 bin dolar ödeyerek iki ofis satın alan, ismini vermek istemeyen bir başka yurttaş mağduriyetlerini İleri’ye anlattı.

‘TAPUMUZU DA PARAMIZI DA ALAMAMAKTAN KORKUYORUZ’

Mağdurlardan Yurdakul, yıllar boyunca yaşadıklarını şöyle anlattı:

‘’Ekim 2013’te Varlıbaş İnşaat’a ait VARYAP Plaza'dan bir ofis aldım, benim aldığım tarihte yapı henüz inşaat halindeydi. Satın aldığımda inşaat olması sebebiyle imar, iskân problemleri olduğunu ve tapuyu inşaat bitmeden veremeyeceklerini söylediler. VARYAP’ın, alanında büyük bir firma olmasına güvendim. Ofisi satın almak için o zamanın parasıyla 100 bin dolara yakın bir meblağ ödedim.

Tapuyu ne zaman alacağımızı sorduğumuzda bankalarla sorunlar yaşadıklarını söylediler. Sonrasında öğrendik ki firma, bize sattığı yerleri bankalara ipotek ettirerek yüz milyonlarca lira kredi çekmiş. Firma bankalara kredi borcunu ödeyemeyince de bankalar bizim satın aldığımız ofislerdeki ipotekleri kaldırmamış. Yani bize sattıkları malı kendi malları gibi göstermişler. 2015’ten bugüne kadar bizi türlü bahanelerle oyalıyorlar. Benim gibi tapusunu alamayan 60 kişi var.’’

‘DAVA AÇACAK PARAM BİLE KALMADI’

‘’VARYAP, Pendik’te dolandırıldığımız plazadan sonra da Ataşehir’de Bodrum’da başka yerler yaptı fakat oralarda mal sahiplerine tapuları verilmiş’’ diyen Yurdakul, sözlerine şöyle devam etti:

‘’Bizi çok mağdur ettiler. Görüşmeye gidiyoruz bizi umursamıyorlar, bizi insan yerine koymuyorlar. Tapumuzu da paramızı da alamamaktan korkuyoruz. Dolandırıldığımız yetmezmiş gibi bankalara ipotek edilen yerlerle de biz uğraşacağız. Hiç param kalmadığı için dava bile açamadım, avukat ücretini ödeyebilecek durumum dahi yok.’’

‘‘DAVA EDERSENİZ DAHA DA UZAR’ DİYEREK OYALADILAR’

VARYAP Plaza Pendik’ten Haziran 2012’de 530 bin dolar vererek bir dükkan, 2013’ün başında da 550 bin dolar vererek ikinci bir dükkan satın alan bir diğer mağdur ise satın aldığı dükkanların Ocak 2014’te teslim edileceğinin söylendiğini fakat iskanla ilgili problemlerin çıktığı iddia edilerek teslim edilmediğini söyledi.

‘’2016 yılına kadar ofislerimiz teslim edilmediğinde, teslim iki yıl geciktiği için satış yaptıkları kişileri toplayarak bir kira ödemesi yaptılar ve Ocak 2017’de teslim edeceklerine dair bir taahhüt imzaladılar’’ diyen mağdur, ‘’Aradan yıllar geçti, bizi ‘Dava ederseniz bu iş daha da uzar, çok daha kötü olur. Biz burayı teslim edeceğiz’ gibi sözlerle oyaladılar’’ şeklinde konuştu.

‘DAVADA YOL ALAMIYORUZ’

2019 yılında şirketin, ofisleri Halkbank, Ziraat Bankası ve çeşitli bankalara ipotek gösterdiğinin ortaya çıktığını öne süren mağdur, yaşadıklarını şöyle anlattı:

‘’Bankalardan 150-200 milyon lira civarında bir para almaları ve ödememeleri sebebiyle dükkanlarımız üzerindeki ipotekler kalkmamış. Kasım 2019’da VARYAP’a ipoteksiz tapularımı vermeleri; veremiyorlarsa da paramı iade etmeleri için iki ayrı dava açtım. Davalarımdan biri çok hızlı ilerliyordu fakat dosyaya bakan savcı tayin oldu. Önceki savcının belirlediği bedeli yeni savcı fazla buldu ve tekrar bedel belirlenmesine karar verdi. Yani açtığımız davada yol alamıyoruz.’’

‘DOLANDIRICILIK GEREKÇESİYLE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK’

2019’un sonlarında, kendisi gibi mağdur edilen bir kişiyle beraber Meclis’e giderek iki komisyona VARYAP hakkında dilekçe veren mağdur, dilekçelerin ‘’Sizin işiniz hukuk işidir, dava açın’’ şeklinde geri döndüğünü söyledi. ‘’Ardından VARYAP hakkında ‘dolandırıcılık’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulunduk, savcı ilk önce dosyayı geri gönderdi’’ diyen mağdur, ‘’Avukatımız bazı nedenleri tekrar öne sürerek tekrar suç duyurusunda bulundu. Şu anda suç duyurusu dosyamız bir savcının karar vermesi için bekletiliyor’’ dedi.

‘HALKBANK DÜKKANLARIMIZI SATIŞA ÇIKARMAYA HAZIRLANIYOR’

İsmini vermek istemeyen mağdur, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Her hafta VARYAP Genel Merkezi’ne giderek konuşmaya çalışıyoruz, şirketin yöneticilerinden Erdinç Varlıbaş veya babası beni ne zaman görse ‘Sen hiç konuşma, sen bize hiç güvenmiyorsun’ şeklinde konuşuyorlar. 9 yıldır benim paramı ne ödediler ne de tapumu verdiler. Bir de buna karşın aşağılanıyorum, benimle muhatap olmayacaklarını söylüyorlar.

Yaklaşık bir ay önce gittiğimizde bize VARYAP’ta Halkbank’a ipotek olan tüm dükkanların Halkbank’a devredileceği söylendi. Biz de dükkanlarımızın da bu şekilde gideceğini dile getirdik. ‘Eğer biz hepsini Halkbank’a devretmezsek sizin olan mallara haciz gelir’ dediler.

Geçen hafta cuma günü Halkbank’tan icra için VARYAP Plaza’ya geldikleri ve dükkanlarımızı ölçerek satışa çıkarmaya hazırlandıkları haberini aldık.’’

Hakkındaki iddialara ilişkin görüşlerini almak istediğimiz VARYAP Varlıbaş Holding ise telefonlarımızı yanıtsız bıraktı.

VARYAP’I NEREDEN TANIYORUZ?

1975 yılında kurulan VARYAP Varlıbaş Holding, inşaat alanındaki atılımlarını daha çok AKP’nin iktidara gelmesiyle yapmaya başladı. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı, Seyrantepe Spor Kompleksi ve yeni Danıştay Binası, Varlıbaş İnşaat tarafından inşa edilen yapılar.

19 yıllık AKP iktidarı boyunca birçok projeye imza atan firmanın kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı ise Süleyman Varlıbaş. Aslen ziraat mühendisi olan Varlıbaş, uzun süre Çaykur’da müdür olarak görev yaptı. Yönetim kurulu başkanlığını yaptığı firma ise bugünkü şeklini 1996 yılında aldı.

TOKİ'nin iştiraki Emlak Konut'tan İstanbul'da aldığı ihalelerle büyüyen ve bugün birçok devlet binasını da inşa eden VARYAP, İller Bankası'nda bir dönem Genel Müdür Yardımcılığı yapan Çetin İnsan'ın sahibi olduğu Ankara merkezli Sibar Yapı ile Aksaray'da Türkiye'nin en büyük cezaevlerinden birini yapıyor. 519 milyon lira maliyetli ve 426 bin metrekare büyüklüğe sahip olan Aksaray Cezaevi'nin bu yıl tamamlanması bekleniyor.

Görme engelli bir şahıs kaçak muayenehanede sünnet yaparken yakalandı

Adana'da görme engelli bir kişi, kaçak olarak işletilen muayenehanede sünnet yaparken yakalandı.

Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı Yeşilyuva Mahallesi’nde görme engeli bulunan bir kişi kaçak olarak işletilen muayenehanede sünnet yaparken yakalandı.

Seyhan Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü'nün gelen ihbar üzerine kaçak muayenehaneye baskın yaptı. 

Yapılan baskında ekipler, kaçak muayenehaneyi işleten Suriye uyruklu N.G.'yi hijyenden yoksun ve sağlıksız bir ortamda masaya serilen halı üzerinde sığınmacı bir çocuğu sünnet etmeye hazırlanırken yakadı.

Van'da bir sığınmacının donmuş bedeni bulundu

Başkale'de sığınmacı olduğu belirtilen bir kişinin donmuş bedeni bulundu.

Van’ın Başkale ilçesine bağlı Gelenler Mahallesi’nde sığınmacı olduğu belirtilen bir erkeğin donmuş cenazesi bulundu.

Bölge sakinlerinin jandarmaya haber vermesi üzerine gelen ekipler, cenazeyi alarak otopsi için Van Merkez'e götürdü.

İran sınırındaki Van'da daha önce çok sayıda sığınmacı soğuk havalar ve engeller nedeniyle hayatını kaybetmişti.
 

İstanbul Valiliği'nden sokağa çıkma yasağı açıklaması

İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada "Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, Cuma saat 21.00­ ile Cumartesi 05.00 arasında ve Cumartesi saat 21.00 ile Pazartesi 05.00 arasındadır" ifadelerine yer verildi.

İstanbul Valiliği, sokağa çıkma kısıtlamasına ilişkin açıklama yayınladı.

Valiliğin Twitter hesabından yapılan açıklamada "Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, Cuma saat 21.00­ ile Cumartesi 05.00 arasında ve Cumartesi saat 21.00 ile Pazartesi 05.00 arasındadır" denildi.

Açıklamada, "Cumartesi günleri saat 05.00­ ile 21.00 arasında kısıtlama yoktur" ifadeleri kullanıldı.

Öte yandan valiliğin internet sitesinde yer alan açıklamada ise, "İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamaların ardından Koronavirüs tedbirlerine ilişkin yeni bir genelge yayınladı. Genelge kapsamında iller risk durumlarına göre dörde ayrıldı. İstanbul’un yüksek risk grubundaki illerden olduğu kaydedildi" denildi.

Açıklamada genelgenin detaylarına yer verildi:

"Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Kasım ayı sonundan itibaren uygulanmakta olan ilave tedbirlerle birlikte salgının seyrinde (vaka ve hasta sayılarında) ülke genelinde ciddi bir düşüş yaşanmış olmakla birlikte bazı illerimizde halen istenilen seviyelere kadar gelinemediği kamuoyunun malumudur.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin önceki toplantısında, halihazırda uygulanmakta olan tedbir ve kuralların, belirlenen kriterlere göre salgının il bazlı seyri göz önünde bulundurularak 1 Mart sonrası süreçte kademeli olarak esnetilebileceği kararlaştırılmış ve vatandaşlarımıza duyurulmuştu.

1 Mart 2021 günü Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığında toplanan Kabine’de ise; yeni kontrollü normalleşme sürecine dair temel usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri göz önünde bulundurularak belirlenmiştir.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde alınan kararlar çerçevesinde;

1. Sağlık Bakanlığı ve Koronavirüs Bilim Kurulu tarafından tespit edilen kriterlere göre iller4 ayrı risk grubuna (düşük, orta, yüksek, çok yüksek) ayrılarak salgınla mücadeledeki tedbir seviyeleri risk gruplarına göre belirlenecektir.

2. Yeni bir karar alınıncaya kadar ise illerimizin risk grupları aşağıdaki şekilde belirlenmiştir;
Düşük Risk Grubunda Yer Alan İller; Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır,

Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Uşak, Van. (14 İl)

Orta Risk Grubunda Yer Alan İller; Adana, Afyonkarahisar, Ankara, Aydın, Bartın, Bayburt, Bursa, Çankırı, Çorum, Denizli, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, Kahramanmaraş, Karabük, Kars, Kastamonu, Kırşehir, Malatya, Manisa, Nevşehir, Sivas, Tunceli, Yozgat. (28 İl)

Yüksek Risk Grubunda Yer Alan İller; Antalya, Ardahan, Artvin, Bilecik, Bolu, Çanakkale, Düzce, İstanbul, İzmir, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kilis, Kocaeli, Kütahya, Mersin, Muğla, Niğde Tekirdağ, Yalova, Zonguldak. (22 İl)

Çok Yüksek Risk Grubunda Yer Alan İller; Adıyaman, Aksaray, Amasya, Balıkesir, Burdur, Edirne, Giresun, Gümüşhane, Konya, Ordu, Osmaniye, Rize, Sakarya, Samsun, Sinop, Tokat, Trabzon. (17 İl)

3. Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında il bazında alınması gereken tedbirler ile uyulacak kurallar, risk gruplarına göre belirlenmiş ve Ek­1’de yer alan tabloda gösterilmiştir. İlin hangi risk grubunda bulunduğuna göre Vali tarafından Ek­1’de yer alan usul ve esaslar çerçevesinde Hıfzıssıhha Kurul kararlarının alınması ve 02.03.2021 tarihinden itibaren uygulamaya geçirilmesi sağlanacaktır.

4. Ek­1’de belirtildiği şekilde risk gruplarına göre uygulaması değişkenlik gösterecek olan sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında 30.11.2020 tarih ve 20076 sayılı Bakanlık Genelgemizle belirlenen “Sokağa Çıkma Kısıtlamasından Muaf Yerler ve Kişiler Listesinde” yer alan istisna/muafiyetler (sonraki Genelgelerle yapılan eklemeler dahil şekilde) ile sokağa çıkma kısıtlaması uygulanan süre ve günlerde şehirlerarası seyahat edilmesine dair usul ve esasların uygulanmasına aynı şekilde devam edilecektir.

Sokağa çıkma kısıtlaması kapsamında;

­Hafta içi günlerde 21.00-­05.00 saatleri arasında tüm Türkiye’de sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktır.

­Hafta sonlarında ise; Düşük ve orta risk grubunda yer alan illerimizde hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, hafta içinde olduğu gibi 21.00­-05.00 saatleri arasında uygulanacaktır.

Yüksek ve çok yüksek risk grubunda yer alan illerimizde hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, Cuma 21.00 ­Cumartesi 05.00 saatleri arasıyla Cumartesi 21.00’den başlayıp Pazar gününün tamamını kapsayıp Pazartesi günü saat 05.00’de bitecek şekilde uygulanacak olup bu illerimizde Cumartesi günleri 05.00­ 21.00 saatleri arasında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanmayacaktır.

5. Düşük ve orta risk grubunda yer alan illerimizde; 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız ile 20 yaş altı genç ve çocukların sokağa çıkma kısıtlaması kaldırılacaktır.

Yüksek ve çok yüksek risk grubunda yer alan illerimizde; 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımız için getirilen sokağa çıkma süreleri 3 saatten 4 saate yükseltilecek olup 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız 10.00­14.00 saatleri arasında, 20 yaş altı çocuklarımız ve gençlerimiz ise 14.00­18.00 saatleri arasında sokağa çıkabilecektir.

Yüksek ve çok yüksek risk grubunda yer alan illerimizde; Milli Eğitim Bakanlığınca yüz yüze eğitim/sınav yapması uygun görülen eğitim kurumlarının öğrenci/öğretmen/çalışanlarının durumlarını eğitim kurumlarınca verilecek kurum adresi ile çalışma/ders programını ihtiva eden belge ile belgelendirmeleri şartıyla, güzergah ve ilgili saatlerle sınırlı olacak şekilde sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacaktır.

6. Düşük, orta ve yüksek risk gruplarında belirlenen kapasite oranlarına göre 07.00­-19.00 saatleri arasında faaliyet gösterecek olan yeme­içme yerleri (lokanta, restoran, kafeterya, pastane, tatlıcı vb.) ile kıraathane ve çay bahçesi gibi işyerleri için Sağlık Bakanlığı Covid­19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberinde yer alan mesafe koşulları (masalar ve koltuklar arası) göz önünde bulundurularak açık ve kapalı alanlar için ayrı ayrı olacak şekilde % 50 kapasite sınırlaması oranı uygulanarak mekanda bulunabilecek masa­koltuk sayısı ve aynı anda bulunabilecek azami kişi sayısı tespit edilecektir. Bu risk gruplarındaki yeme­içme yerleri 19:00­21.00 saatleri arasında paket servisi veya gel­al şeklinde, 21.00­-24.00 saatleri arasında ise sadece paket servis şeklinde hizmet verebileceklerdir.

Çok yüksek risk grubunda yer alan illerimizde bulunan yeme içme yerleri, 10.00-­20.00 saatleri arasında paket servisi veya gel­al şeklinde, 20.00­-24.00 saatleri arasında ise sadece paket servis şeklinde hizmet verebilecek olup ayrıca işyeri içerisinde hizmet sunamayacaklardır.

Covid­19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberindeki mesafe kuralları ile Ek­1’de yer alan tabloda belirtilen kapasite kullanım oranlarına göre her bir yeme­içme yeri için Ek­2’de örneği verilen oturma düzeni planı hazırlanacak ve içeride aynı anda bulunacak müşteri sayısı müşterilerin içeriden ve dışarıdan rahatlıkla görebileceği şekilde ilan edilecektir.

HES kodu kontrol edilmeksizin müşteri kabul edemeyecek olan yeme­içme yerlerinde onaylanan oturma düzeninde belirtilen şeklin dışında mekânda kesinlikle fazladan masa­koltuk bulundurulmasına müsaade edilmeyecektir.

7. Düşük ve orta risk grubunda yer alan illerimizde; girişlerde HES kodu kullanılması ve seyirci/refakatçi/misafir alınmaması kaydıyla halı saha, yüzme havuzu vb. tesisler 09.00-­19.00 saatleri arasında çalışabilecektir.

Halı saha, yüzme havuzu ve benzeri tesisler yüksek ve çok yüksek risk grubunda yer alan illerimizde yeni bir karar alınıncaya kadar kapalı kalmaya devam edecektir.

8. Düşük ve orta risk grubunda yer alan illerimizde; nikah ve nikah merasimi şeklindeki düğünler, kişi başına minimum 8 m2 alan ayırmak, katılımcı sayısı 100’ü geçmemek ve 1 saatle sınırlı olmak üzere yapılabilecektir.

Yüksek ve çok risk grubunda yer alan illerimizde; nikah ve nikah merasimi şeklindeki düğünler, kişi başına minimum 8 m2 alan ayırmak, katılımcı sayısı 50’yi geçmemek ve 1 saatle sınırlı olmak üzere yapılabilecektir.

9. Sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları ile birlikler ve kooperatifler tarafından düzenlenecek genel kurul dahil kişilerin bir araya gelmesine neden olan her türlü etkinlikleri düşük, orta ve yüksek risk gruplarında; kişi başına 8 metrekare alan bırakma v e aynı anda bulunabilecek azami kişi sayısı 300’ü geçmemek üzere ilgili kurum/kuruluşların yetkililerince her türlü tedbir alınarak yapılabilecektir.

Çok yüksek risk grubunda yer alan illerimizde ise yeni bir karar alınıncaya kadar, sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları ile birlikler ve kooperatifler tarafından düzenlenecek genel kurul dahil kişilerin bir araya gelmesine neden olan her türlü etkinlik ertelenecektir.

Ayrıca denetim faaliyetlerinin kesintisiz yürütülmesi amacıyla yukarıda belirtildiği şekilde kişilerin bir araya gelmesine neden olacak her türlü etkinliğin Valilik/Kaymakamlıklara (ilgili mevzuatında başkaca bir hüküm bulunmadığı takdirde en az üç gün öncesinden) bildirilmesi sağlanarak bu kurum/kuruluşlarca yapılacak etkinliklerde belirlenen kurallara ve kişi ve alan sınırlamalarına riayet edilip edilmediğinin denetim ekiplerince kontrol edilmesi sağlanacaktır.

10. Benzer şekilde nikah veya nikah merasimi şeklindeki düğünlerde de kişi ve alan sınırlamalarının kontrolünün sağlanması için nikah ve/veya düğün salonu işletmelerince yapacakları her türlü organizasyon öncesinde kişisel verilere yer verilmeksizin hangi günde hangi saat aralıklarında nikah veya nikah merasimi şeklindeki düğün organizasyonu yapacaklarının en az üç gün öncesinden Valilik/Kaymakamlıklara e­ Devlet kapısından İçişleri Bakanlığı e­başvuru sistemi üzerinden ya da doğrudan dilekçe ile bildirilmesi sağlanacaktır.

11. 2021/5 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle kamudaki çalışma saatleri tüm Türkiye’de normale döndürülmüş olup Valiliklerce gerek görülmesi halinde Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla kademelendirilmiş mesai başlama ve bitiş saatleri tespit edilebilecektir.

12. Salgınla mücadelede kalıcı başarının sağlanması için temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra hayatın her alanını kapsayacak şekilde belirlenen kurallara/tedbirlere toplumun tüm kesimlerince azami düzeyde uyulması büyük önem taşımaktadır.

Bu çerçevede yürütülecek denetim faaliyetlerinin etkinliği ve sürekliliği kadar aziz milletimizin bu güne kadar sergilediği sağduyulu ve fedakârca yaklaşımını sürdürmesi de sürecin bir an evvel neticelenmesini doğrudan etkileyecektir.

Aşılama programı kapsamında her geçen gün hızla artan aşılanan nüfus oranıyla beraber tüm illerimizde beklenen normalleşme kararlarının alınması daha da kolaylaşacaktır."

Oğlunu 'Allah yolunda kurban ettiğini' söyleyerek bıçaklayan Yusuf A. tutuklandı: 'Pişman değilim'

Zonguldak’ta 16 yaşındaki oğlunu 'Allah yolunda kurban ettiğini' söyleyerek ensesini kesip yaralayan Yusuf A. tutuklandı. Yusuf A.’nın ifadesinde “Pişman değilim. Oğlumu Allah yoluna adadım” dediği öğrenildi.

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde bulunan devlet hastanesinde görev yapan 42 yaşındaki sağlık memuru Yusuf A., aracına bindirdiği 16 yaşındaki oğlu A.O.A.’yı ormanlık alana götürdü. Yanında getirdiği bıçakla A.O.A.’nın ensesini kesen Yusuf A., olayın ardından jandarmaya giderek kendi ihbar etti.

Yusuf A.’nın gösterdiği yere giden ekipler, A.O.A.’yı kanlar içinde kendinden geçmiş halde buldu. Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne kaldırılan A.O.A., yoğun bakımda tedaviye alındı.

'PİŞMAN DEĞİLİM'

Gözaltına alınan Yusuf A., kendisini Allah yoluna adadığını, kravatıyla intihar girişiminde bulunduğunu, ancak kravat koptuğu için başarılı olamadığını söylediği öğrenildi. Bir gün sonra ise uykusunda çocuğunu Allah yoluna kurban etmesi istendiğini söyleyen Yusuf A., şunları söyledi:

“Oğlumu araca bindirdim. Kendisini Allah yoluna kurban edeceğimi söyledim. Oğlum kabul etti. Olay yerine gittik. Kasaptan aldığım bıçağı çıkarttım. Oğlumu önüme oturttum. Ensesinden kestim. Üstüne montunu örttüm. Karakola gidip oğlumu öldürdüğümü söyledim. Pişman değilim. Oğlumu Allah yoluna adadım”

Yusuf A. işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Mersin'de balıkçı teknesi alabora: 2 ölü

Silifke'de balık avlamak için göle açılan 3 balıkçının teknesi alabora oldu. 2 balıkçı yaşamını yitirdi.

Mersin'in Silifke ilçesinde dün saat 23.00 sıralarında 3 kişilik grup, balık avlamak için tekneyle göle açıldı. Ancak bir süre sonra tekne alabora oldu.

Teknedekilerden H.G, kendi imkanlarıyla karaya çıkarken, ihbar üzerine bölgeye Sahil Güvenlik ve AFAD ekipleri sevk edildi.

Ekiplerin yaptığı aramada Kadir Dağdelen ve Coşkun Yılmaz'ın cansız bedenlerine ulaşıldı.

Dağdelen ve Yılmaz'ın cenazeleri otopsi için Silifke Devlet Hastanesinin morguna kaldırıldı.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (DHA)