İleri Haber

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Baş, basın toplantısında Türkiye’yi etkisi altına alan koronavirüse ilişkin açıklama yaparken “Bu, köprüden önce son çıkış uyarısıdır” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısı öncesi sosyal medya platformu Twitter üzerinden paylaşım yapan Baş, Türkiye’de yurttaşlar işe gitmeye ya da ücretsiz izne zorlanırken, Meclisin durumunu gözler önüne serdi.

‘HASTALIKTAN KURTULACAĞIZ AMA AÇLIKTAN, YOKSULLUKTAN ÖLECEĞİZ’

Meclisteki basın açıklamasına yurttaşlara selam vererek başlayan TİP Genel Başkanı, “Biz başından bu yana bu ve benzeri dönemlerde siyasetin temel sorumluluğunun Türkiye’nin yüzde 99’unu oluşturan emeği ve alınteri ile yaşayan insanların, işsizlerin, yoksulların, gençlerin ve kadınların merkeze alındığı politikalar geliştirmek olduğunu söyledik. Geride kalan 15 günde iktidar bu doğrultuda tek bir adım atmadığı gibi tam tersine insanlarımızı daha da sahipsiz bıraktı” derken, iktidarın halka sadece “evden çıkmayın” dediğini hatırlattı. Baş, Defalarca sorduk, tekrar soruyoruz: İnsanlar evde ne yiyecek? Çocuklarına ne yedirecek? Nasıl yaşayacak? Hastalıktan belki kurtulacağız ama açlıktan, yoksulluktan öleceğiz!” dedi.

Yapılması gerekenleri sıralayan Baş, şunları söyledi:

- “İlki kendimizi karantinaya almak, korumak bunun toplumu koruma görevimizin bir parçası olduğu sorumluluğuyla hareket etmeliyiz.”

- “İkincisi daha kapsamlı çözümler için ülkeyi yönetenlerin, sorumlu mevkiilerde olanların görevlerini iyi ve doğru biçimde yerine getirmesi gerekiyor.”

- “Üçüncüsü bu aynı zamanda büyük bir toplumsal, ekonomik kriz. Bu krizden birileri fırsat elde etmek, neşelenmek istiyor bunu görüyoruz. Diğer tarafta bu kriz sonucunda zaten zor olan en büyük maddi zarar görenlerin telafisine destek olmak.“

- “Hayati risk alan sağlık emekçilerine de teşekkürlerimizi sunmalıyız.”

- “Marketlerde çalışanlara ve evlere paket servis yapanlara da teşekkür etmeli.”

- “Hayatın her alanında insanların yaşamını sürdürmesini sağlayan işçilere ise hepimizin çok büyük borcu var.”

SARAY’DAN GELEN FERMAN YASA OLARAK GEÇTİ

Dün Meclis’te görüşülen Torba Kanunla ilgili Meclis tutanağını okuyan Baş, İç Tüzüğe ve teamüllere aykırı olmasına rağmen Erdoğan’ın geçen hafta açıkladığı paketin gerekleri olan maddelerin 15 önerge olarak eklendiğini söyledi. Baş “Patronları korumak için kanunlar çıkarılıyor. Saray’dan gelen ferman yasa olarak geçti” dedi.

'SİZ ÖNCE MİLYONLARCA İŞSİZİN YARIN NE YİYECEĞİNİN CEVABINI VERİN'

Erkan Baş, Saray'ın paketin onaylanmasının arından Meclis'in tatil edilmesine de tepki gösterdi. Milletvekillerinin de sağlığının da önemli olduğunu vurgulayan Baş, halkın sağlık ve geçim derdiyle uğraştığını hatırlatarak, "Siz önce milyonlarca işsizin yarın ne yiyeceğinin cevabını verin, sonra kendi sağlığınızı koruyun" dedi.

'KÖPRÜDEN ÖNCE SON ÇIKIŞ’ UYARISI

Koronavirüsten en fazla etkilenenlerin emekçiler ve yoksullar olduğunu dile getiren Baş, "Bu köprüden önce son çıkış uyarısıdır. Büyük bir felaketle karşı karşıyayız ve maalesef her gün daha fazla yurttaşımızı salgın nedeniyle kaybediyoruz. Yeterince test yapılmadığı için belki de hastalığın kaçımıza bulaştığını bile bilmiyoruz. Belki hangi yakınımızın neden öldüğünü bilmiyoruz. Hangi kentlerin salgından daha fazla etkilendiğini bilmiyoruz." dedi.

Dünyanın geneline yayılan yeni tip koronavirüsün Türkiye’yi de etkisi altına almasının ardından on binlerce yurttaşın ya işsiz kaldığını ya da ücretsiz izne zorlandığını da vurgulayan Erkan Baş, “Yalnız can kaybı veya hastalık durumu da değil. Türkiye’de ilk vaka resmen açıklandığından bu yana, on binlerce yurttaşımız fiilen işsiz kaldı. Yine on binlercesine şu anda ücretsiz izin veya işten çıkarma belgesi imzalatılmaya çalışılıyor. Faturalarımızı, kredilerimizi, kiramızı nasıl ödeyeceğimizi bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

YURTTAŞLARDAN GELEN MESAJLAR

TİP Genel Başkanı işten çıkarılan, ücretsiz izin uygulamasına maruz kalan, işyerlerinde salgın önlemi alınmayan yurttaşların ve öğrencilerin mesajlarını okudu. O mesajlardan bazıları şöyle:

“Başkanım Meclis TV’yi izliyorum emekçiyi, işçiyi, öğrenciyi, o kiracıyı içeren bir tane madde yok. Ben çalışarak okuyan bir öğrenciyim. Son sınıfım. Kpss çalışıyorum ama günde bir öğün ile geçiniyorum. Daha önce iki yıl üniversite okuyup bıraktığım için 2 yıl önce bursum kesildi ve kredi dahi vermediler. Evime dahi gidemiyorum. Ne olacak bu durum? Kim duyacak sesimizi. Benim gibi binlerce öğrenci var. Sesimiz olun lütfen“

"Ben Zonguldak Kozlu TTK’da Maden işçisiyim, virüs nedeniyle çok büyük risk altındayız, çalışma alanımız ortak 200-300 kişi aynı banyoları kullanıyoruz. Soyunma odalarımız yan yana, yer altında steril ortam yaratmak zaten mümkün degil. Bizle beraber kent de büyük risk altında. Zonguldak’ın merkezinden kırsalında yer yerden madenci geliyor çalışmaya, burAda bir vaka tüm şehri etki altına alır. Biz üç madenci arkadaş elimizden geldiğince sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.”

“Dün itibariyla işten çıkarıldım. Evliyim, üç çocuk babası ve kiracıyım. Sizden yardım ve iş talep ediyorum, saygılarımla...”

‘MECLİS’İN GÖREVDEN KAÇMASI SORUMSUZLUKTUR’

Yurttaşlardan gelen mesajları okumasının ardından, Meclis üyelerinin görevlerinden kaçmasını ‘sorumsuzluk’ olarak nitelendiren TİP Genel Başkanı şöyle devam etti:

“Bu tabloda bana, bizi temsil et diye görev yükleyen değerli yurttaşlarımıza karşı sorumluluğum nedir?

Yasama organının, halkın sorunları uyarınca harekete geçmesini sağlamak. Siz beni bununla görevlendirdiniz!

Peki Türkiye Büyük Millet Meclisi şu anda ne yapıyor?

Vekillerin büyük çoğunluğu ortada yok. Yurttaşlarını işe göndermeye devam eden, bunun aksine bir karar almayan Meclis’in üyelerinin, görevden kaçması en hafif deyimiyle sorumsuzluktur. Biz bunu kabul reddediyoruz.”

‘AKP FİLİKALARI ATTI, ZENGİNLERİ KURTARMAYA ÇALIŞIYOR’

Konuşmasında AKP’nin koronavirüse karşı hazırladığı salgın tedbirlerinin halkla hiçbir ilgisi olmadığına da değinen Baş, şu ifadeleri kullandı:

“AKP, Torba Yasa ile geçen hafta AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 100 milyar TL’lik salgın tedbirlerini geçirme derdinde. Bu tedbirlerin yüzde doksanının bu halkın yüzde doksanının sorunlarıyla hiçbir ilgisi bulunmuyor.

Bütçenin yalnızca yüzde 2’lik bölümü tedbire ayrılmış durumda. Cumhurbaşkanlığı bir yılda 6 milyar lira harcarken, toplum olarak yaşadığımız en büyük felakete ayrılan pay 100 milyar TL.

Titanik faciasında olduğu gibi… AKP filikaları attı, zenginleri kurtarmaya çalışıyor.

Biz bunu reddediyoruz”

‘ILIMLI MUHALEFET, ÜLKENİN BAŞINA GELMİŞ EN BÜYÜK BELALARDANDIR’

Muhalefeti de eleştiren TİP Genel Başkanı, “Esas sorumlu AKP ve ortağı MHP ama muhalefet de görevini yerine getirmiyor. Muhalefetin dün onaylanan paketi ‘yetmez ama evet’ anlayışıyla kabul etmesini doğru bulmuyoruz. ‘Ilımlı muhalefet’ adı altında iktidarla uyumlu muhalefet çizgisi oluşturulması bu ülkenin başına gelen en büyük belalardandır” dedi.

Erdoğan’ın açıkladığı pakette kredi indirimi olduğu için inşaatların hızla bitirilmeye çalışıldığını hatırlatan Baş, “O inşaatlar  bitecek diye on binlerce işçi ölüm tehlikesi altında çalıştırılıyor. Buna yol vermek kabul edilebilir bir şey değil” şeklinde konuştu.

‘DAYANIŞMA AĞI KURUN, SESİNİZİ YÜKSELTİN’

AKP’ye güvenilmemesi gerektiğini ifade eden Erkan Baş, yurttaşların dayanışma ağları kurarak seslerini yükseltmesi gerektiğini vurgularken, “Kimin sizin yanınızda olduğu, kimin sizi ölüme attığı apaçık ortadadır. Geçen hafta Genel Kurul’da yaptığım konuşmada, bu iktidara güvenmeyin demiştim. Tekrarlıyorum ve bir yol öneriyorum. Kendi gücümüzden, kendi örgütlülüğümüzden başka kimse bizi kurtarmayacak. Madem onlar bizi Titanik’ten atmaya çalışıyor, kendi kayıklarımızı yapacağız ve kimseyi geride bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.

Baş, konuşmasının sonunda şunları söyledi:

“Bakın ülkenin dört bir yanında dayanışma ağları kuruluyor. Gazeteciler, set emekçileri, turizm işçileri, özel okul öğretmenleri, Kadıköy halkı, Esat halkı, Gazi halkı… Mahallenizde, iş yerinizde, sektörünüzde dayanışma ağınızı kurun. Var olanlara dahil olun. Mücadeleyi yükseltin, sesinizi yükseltin. Örgütlenin örgütlenin örgütlenin. Halkın kaderini kendi eline alma vakti gelmiştir.”