Erkan Baş: TİP’in sandıkta hak ettiği karşılığı bulacağına inanıyorum

Erkan Baş: TİP’in sandıkta hak ettiği karşılığı bulacağına inanıyorum

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, TİP’in adayları ve seçimlere dair açıklamalarda bulundu.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Ben bu kez çok uzun yıllar sonra solu toplumsallaştırmayı başaran TİP’in sandıkta da hak ettiği karşılığı bulacağına ilişkin bir inanç taşıyorum. Gördüğümüz tablo bu” dedi. Baş, ülkede yeni bir dönemi açan güçlerin arasında sosyalistlerin de olacağını ve bunun ülke için önemli bir kazanım olduğunu vurguladı.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, dün gece Gürkan Hacır ile Şimdiki Zaman programına konuk oldu.

Programda gündeme dair soruları yanıtlayan Baş’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Gezi ile birlikte Türkiye siyasetinde bir yenilenme ihtiyacı var ve bu partilerin hiçbiri buna yanıt vermiyor. Dolayısıyla tam hatırlamıyorum ama aşağı yukarı 70-80 tane partinin kurulu olduğu dönemde yeni bir parti kurmak cesaret isteyen bir işti. Üstelik bunu 1960’larda Türkiye’de efsane olmuş bir partinin adını yeniden üstlenme sorumluluğu iddiası ile birlikte yapmak gerçekten kolay bir iş değildi. Fakat geldiğimiz noktada son derece mutluyum. Bu iddiamızın bir karşılık bulduğunu düşünüyorum. Mesele bugün Erkan Baş’ın popülerliği değil. TİP, Türkiye siyasetinde bir boşluk yarattı ve gerçekten kelimenin tam anlamıyla tırnaklarımızla kazıyarak yarattığımız bu boşluğu şimdi dolduruyoruz. Bunun parlamento seçimlerine nasıl yansıyacağına ilişkin olarak ise son derece mutluyum, son derece heyecanlıyım onu da ifade edeyim.

‘TÜRKİYE’DE SOLU ÇIKARIRSANIZ KÜLTÜR-SANAT NAMINA BİR ŞEY KALMAZ’

Türkiye’de sanırım herkesin kabul edeceği bir gerçek var. Siyaset alanı söz konusu olduğunda sanki “Sol oy alamaz, sol destek bulamaz” gibi bir düşünce olmasına rağmen toplumsal hayatta, kültürel hayatta, sokakta solun ciddi bir ağırlığı var. Ben hep şunu söylerim; mümkün değildir ama Türkiye tarihinden solu çıkarırsanız geriye edebiyat namına, sinema namına, tiyatro namına, kültür namına, müzik namına çok az şey kalır.

‘TİP SANDIKTA HAK ETTİĞİ KARŞILIĞI BULACAK’

Bir baraj oluşturulmuştu ve özellikle solun toplumsal tabanı yani işçilerin Kürtlerin, Alevilerin, gençlerin siyasete katılım kanalları daraltılmıştı. TİP, Gezi’den aldığı güçle bu alanı açtı. En büyük farklılığımız budur. İlk defa kitlesel ölçekte Türkiye’de işçiler, emekçiler, gençler, aydınlar, sanatçılar siyaset yapabilecekleri bir mecra olarak TİP’i gördüler ve yarattığımız bugün ortaya çıkan enerjinin temel kaynağı budur.

Ben bunun son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Tabii ki bize de sık sık şu hatırlatılıyor. “Tamam bir popülerliğiniz var ama bu sandığa yansır mı?” Ben bu kez çok uzun yıllar sonra solu toplumsallaştırmayı başaran TİP’in sandıkta da hak ettiği karşılığı bulacağına ilişkin bir inanç taşıyorum. Gördüğümüz tablo bu.

Ben 25 yıldır örgütlü siyasetin içindeyim. Hep sosyalist partilerde, komünist partilerde sorumluluklar aldım. Biz seçim dönemlerinde aday bulmak için zorlanan partilerdik. Sonuçta barajı aşma imkânınız yok. İnsanlar aday olmak için ikna edilmeyi beklerdi. Şimdi şu anda benim önümde binin üzerinde insanın başvurusu var. Büyük bir mutlulukla üzerinde çalışıyorum. En iyi listeler nasıl oluşturulabilir en etkili seçim çalışması hangi adaylarla yürütülebilir diye. Bakın 1397 başvuru var. Galiba 4 ya da 5 tanesini kamuoyuyla paylaştık.

‘İRFAN DEĞİRMENCİ’DEN OLUMLU YANIT BEKLİYORUZ’

Barış Yarkadaş: İrfan Değirmenci’ye teklif mi götürdünüz?

Biz kendisine bir teklifte bulunduk. Kendisi değerlendirecek. Umuyorum olumlu bir yanıt ile bize dönecek diye bekliyorum.

‘1960’TAN SONRA İLK DEFA…’

1960’tan sonra ilk defa Türkiye’de aynı anda aydınlar, sanatçılar, mücadele insanları, hak savunucuları ekoloji mücadelesinin önemli isimleri ve doğrudan şu anda fiilen işçilik yapan insanlar bir partiden adaylık başvurularında bulunuyorlar. Bu bizi heyecanlandırıyor.

Bakın çok ilginç bir şey söyleyeceğim. Henüz kendisiyle tanışmadım ama Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe’nin adaylık bilgisi bana ulaştı. Samimiyetle ifade edeceğim, ertesi gün gazetede şöyle bir haber okudum: “Tesadüfün böylesi” diye haber yapmışlar. Metin Göktepe’yi katleden polislerin yargılandığı davada, İçişleri Bakanlığının müfettişi olarak görev yapan ve polislerin yargılanması doğrultusunda rapor yazan İçişleri Bakanı müfettişi de TİP’ten adaylık başvurusunda bulundu.

‘AYNI DAVANIN TARAFLARI TİP’TEN ADAY’

Birbirleriyle 25 yıl hiç görüşmemişler. O zaman görüşüp görüşmemişler mi bilmiyorum ama aynı davanın iki tarafı TİP’ten adaylık başvurusunda bulunuyor. Toplamda ortaya çıkan tablo şunu gösteriyor; Türkiye siyasetinin bir dip dalgası var, bir değişim arayışı var. Toplumun çok ama çok büyük bir bölümü bir an önce bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube sistemden kurtulmak istiyor ama aynı zamanda cumhuriyetin ikinci yüzyılının eşitlikçi, özgürlükçü hepimizin barış içinde kardeşçe yaşayacağı bir biçimde inşa edilmesi konusunda da sorumluluk almaya hazır. Bakın büyük bir enerji var Türkiye’de. Ben en çok bundan heyecanlanıyorum. Özel olarak TİP’in büyümesi, güçlenmesi, etkisinin artması tabii ki bizi mutlu ediyor ama daha genel olarak baktığımızda Türkiye’de büyük bir değişim iradesi ortaya çıkmış durumda. Biz 15 Mayıs sabahı itibarıyla yeni bir döneme kapı açacağız ve önümüzdeki yeni yüzyılı geride kalan yüzyıldan çıkardığımız derslerle emekçilerin, kadınların, gençlerin, Alevilerin, Kürtlerin bugüne kadar yok sayılanların, siyasette yer bulamayanların etkin bir güç olarak siyaset sahnesinde yer aldığı yeni bir evreye gireceğiz. Bence esas heyecan verici olan bu. Hiç kimse bir gevşeme içerisine girmesin ama Tayyip Erdoğanların dönemi bitti, Saray Rejimi bitti artık. Biz önümüzdeki yüzyılın Türkiye’sini tartışıyoruz ve herkes buna göre pozisyon almalı.

Biz bundan 3 yıl önce bir şey söylemiştik. Demiştik ki “Türkiye’de önümüzdeki ilk seçim itibarıyla yeni bir dönem açılabilir” Burada sevgili Barış Yarkadaş, Gürkan Hacır, Özlem Gürses hatırlayacaktır. Ortak tek adayla cumhurbaşkanlığı seçimine gidilmesi gerektiği fikrini ilk açık net ortaya koyan siyasi partilerden bir tanesi TİP’tir.

‘EMEKÇİLER PARLAMENTODA TEMSİL EDİLECEK’

Sevgili Mehmet Kani yoldaşımız fiilen çiftçilik yapan bir arkadaşımız. Umarız önümüzdeki dönem Mecliste çiftçilerin üretici köylülerin sesi olacak.

Sevgili Anıl 12-13 yıldır İGDAŞ’ta bir belediye işçisi ve İstanbul emekçilerini temsil etmek üzere TİP listelerinde yerini alacak.

Gerçek değişim budur. Biz çok uzun süredir ne söylüyorduk. Bunları ilk söylediğimizde bize hiç kimse inanmıyordu. “Bunlar hayal kuruyorlar” diyordu. “Çok iyi insanlar ama fazla hayalciler” diye düşünüyorlardı. Biz hep şunu savunduk; hayalleri olmayan insanlar yaşayamaz. Mevcut statükonun içerisinde size çizilen sınırlar içerisinde siyaset yaparsanız bu ülkeyi değiştiremezsiniz. Bu ülkenin yüzde 99’u emekçi. Ve emekçiler o parlamentoda temsil edilecek.

Bu ülkede emeğiyle, alın teriyle yaşayan insanlar doğrudan kendi temsilcilerini parlamentoya gönderecekler.

Bunu ilk söylediğimizde “Bunlar çok güzel hayaller ama Türkiye’de olmaz” denildi

Şimdi o hayallerin eşiğindeyiz. Ben bunu bütün kalbimle hissediyorum. Heyecanıma da yansıyor. Günde 3-4 saat uyuyarak bütün arkadaşlarımla beraber, partinin yönetim kademelerine uykuyu yasaklamışız biz. Büyük bir enerjiyle çalışıyoruz ve başaracağımıza inanıyoruz.

Yeni bir dönemi açan güçler arasında bu memlekette sosyalistler de olacak ve bu sadece sosyalistler açısından değil Türkiye’nin önümüzdeki yüzyıllık geleceği açısından çok önemli bir kazanımdır.

KAÇ MİLLETVEKİLİ HEDEFLENİYOR?

Tam tarihini hatırlamıyorum ama biz ilk bir basın buluşması, basın emekçileri buluşması düzenlediğimizde benim önümdeki anketlerde TİP’in oyunu en yüksek gösteren anket 0,2 gösteriyordu.

Ben o zaman dedim ki “TİP’in hedefi önümüzdeki ilk seçimlerde yüzde 3 oyu almak ve parlamentoda grup kuracak bir çoğunlukla bu parlamentoda olmaktır”. Bununla dalga geçildiğini biliyorum.

O zaman demiştim ki “Bizim grup kurmamız gerekiyor ve 1965’te TİP 2,9 oy almıştı, onu aşmamız gerekiyor”. Bu TİP’in kendi adına koyduğu bir hedefti ve çok iyi hatırlıyorum büyük bir şaşkınlıkla karşılanmıştı. “Bunlar ne yapmaya çalışıyor” denmişti. Şimdi geldiğimiz noktada bugün öğlen saatlerinde incelediğim ankette 2,8’i gördüm.