Erkan Baş: Saray harikalar diyarında ama kral çıplak!

Erkan Baş: Saray harikalar diyarında ama kral çıplak!

11. Kalkınma Planı'na ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi görüşmelerinde konuşan Erkan Baş, AKP'nin zenginlerin servetlerine servet katmak istediğini belirterek, "Buna izin vermeyeceğiz" dedi.

İleri Haber

TİP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, 11. Kalkınma Planı’na ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi görüşmelerinde Meclis Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı. Baş, görüşülen plana ilişkin, “Bu planınız esas olarak şunu yapıyor, diyor ki: ‘Ey işçiler, emekçiler, yoksullar; siz sürünmeye devam edin, biz sizden aldıklarımızı zenginlere, holding sahiplerine vermeye devam edeceğiz’” ifadelerini kullandı.

‘SARAY’DAN GENEL KURULUN ÖNÜNE GELİYOR’

Meclis Komisyonu’nun raporunda geçen, “Planın tamamı Komisyonumuz tarafından aynen kabul edilmiştir” ifadesini eleştiren Baş, "Bravo, tebrik ediyorum. 1 tane virgül bile değiştirmeden Saray’dan Genel Kurulun önüne geliyor, şimdi muhtemelen burada da yine virgül değiştirmeden gönderelim diyorsunuz.Bu acele nedir?" diye sordu.

‘YANGINDAN MAL KAÇIRIR GİBİ HAYATA GEÇİRİLMEYE ÇALIŞIYOR’

Planların Meclis’te görüşülmesine ilişkin kanunda belirtilen süreleri hatırlatan Baş, Kalkınma Planı’nı görüşmelerinin bu kanunun ruhuna aykırı olarak yapıldığını söyledi. Baş, “Kanun yapıcı, diyor ki: ‘Benim milletvekillerim bunu uzun uzun tartışma ihtiyacı hissederler, uzun uzun konuşma ihtiyacı hissederler; o uzunluğa bir sınır koyalım.’ Biz ne yapıyoruz? Maşallah, yangından mal kaçırır gibi koştur koştur bunu hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi.

‘SARAY HARİKALAR DİYARINDA AMA KRAL ÇIPLAK’

Görüşülen planın, emekçi halkı ilgilendirdiğini ve planın tartışma usulü açısından yanlış olduğunu dile getiren Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Diyelim ki milletvekillerine tartıştırmıyorsunuz,diyelim ki komisyonlara tartıştırmıyorsunuz; peki, vatandaşa tartıştırdık mı? Yani bu ‘plan’ dediğiniz şey bir kılavuzdur, bir yol haritasıdır, bir rota çizer. Bu memlekette yaşayan 80 milyona diyorsunuz ki: ‘Biz şu plana göre bir yol haritası oluşturacağız.’ Bu memlekette alın teriyle, emeğiyle yaşayan milyonlarca insan var, beğenelim ya da beğenmeyelim bu insanların temsilcileri var, sendikalar var, bunlara sordunuz mu?Demokratik kitle örgütlerine sordunuz mu? ‘Bunlar yapılmadığında ne oluyor biliyor musunuz, Saray’dan Türkiye’ye bakanlar, o şatafat içerisinde Türkiye’ye bakanlar bunu yazıyor. Daha önce söylemiştim, saray harikalar diyarında ama bizim de başka bir şey söylememiz lazım kral çıplak arkadaşlar. Siz sarayın içinde göremiyor olabilirsiniz ama kral çıplak. 

Dolayısıyla bir kere usul tartışması açısından şunu söylemem gerekiyor: Halkın ihtiyaçlarını, sorunlarını hiç sormadan sadece sarayda yaşayanlar tarafından yapılmış, Meclis Komisyonunda tek bir virgülüne bile dokunulmamış, milletvekillerinin okumasına bile fırsat tanınmayan bir plan halkın yararına olabilir mi? Elinizi vicdanınıza koyup bu soruya cevap vermenizi ve buna göre karar vermenizi istiyorum.”

‘SARAY’DAN SİZE GÖNDERİLEN FERMANA ‘HAYIR’ DEME CESARETİNİZ VAR MI?

Diyorsunuz ki: Tayyip Erdoğan ya da herhangi bir fâni -fark etmez, şu anda Tayyip Erdoğan- buradaki 600 kişiden, bu memleketteki 80 milyon kişiden daha akıllı, daha zeki, her şeyi bizden daha fazla biliyor; o ne derse doğrudur. Benim anladığım cumhuriyette, demokraside böyle bir işleyiş, böyle bir çalışma biçimi yok. Bakın, sürekli muhalefeti şöyle eleştiriyorsunuz; ‘Bu muhalefet biz ne desek ‘istemezük, istemezük’ deyip duruyor. Bu muhalefet ‘hayır’ demekten başka bir şey bilmiyor.’

Hiç tersini düşündünüz mü? Hayatınızda bir kere, şu Saray’dan size gönderilen fermana ‘hayır’ demeye cesaretiniz var mı? Yok. Ben görmedim. Bir yıl geride kaldı, görmedim.”

TATİL ELEŞTİRİSİ

Gelecek hafta Meclis’in tatile girecek olmasını da eleştiren Baş, kendilerine Adalet Bakanlığı’ndan yargı reformu davetiyeleri geldiğini ancak Meclis’in kapanmasıyla bu konunun görüşülemeyeceğini söyledi. Tatil sonrasına sarkacak diğer gündemleri de hatırlatan Baş, “ Ne oldu arkadaşlar? Yazık değil mi cezaevinde umutlandırdığımız, haksız, hukuksuz, adaletsiz biçimde tuttuğumuz insanlara? 3600 ek gösterge, emeklilikte yaşa takılanlar, ne olacak bunların hâli?” dedi.

“Tabii ki hak eden her insan tatil yapsın ama biz tatil yapmayı hak ettik mi? Bakın, bu memlekette, bir yıldır işçiler için, emekçiler için, yoksullar için hangi düzeltmeyi yaptık da tatil yapıyoruz ya?” şeklinde konuşmasına devam eden Baş, memleketin faydası için Meclis çalışmalarının devam etmesi gerektiğini dile getirdi.

‘BU PLAN TEMEL SÜTUNLARI İTİBARIYLA ÇÖKMÜŞTÜR’

11. Kalkına Planı’na ilişkin, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın sunumundan “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hukukun üstünlüğü, güçlü demokrasi ve temel hak ve hürriyetler, On Birinci Kalkınma Planı’nın temel taşıyıcı sütunlarını oluşturmaktadır” kesitini okuyan TİP Genel Başkanı, bu planın temel taşıyıcı sütunları itibarıyla çökmüş bir plan olduğunu belirtti. Baş, “Sadece şu son bir iki güne bakın. Şu anda Canan Kaftancıoğlu İstanbul’da yargılanıyor, dün Selahattin Demirtaş yargılandı, Gezi davası var, Cumhuriyet davası Yargıtayda. Bu memlekette yüzlerce gazeteci, siyasetçi, genç, sadece bu iktidara biat etmediği için cezaevlerine atılmış, memlekette hukuk çökmüş, siz o hukukun üstüne bunu yerleştirmeye çalışıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

‘BENİM KARTVİZİTİMDE ‘KOMÜNİST’ YAZIYOR’

“Bakın, ‘plan’ dediniz mi sosyalistler, ‘plan’ dediniz mi komünistler akla gelir, plan bizim işimiz. Bu meselenin temelinde aslında böyle bir ayrım var. Zaten kapitalist düzende plan yapamazsınız ama kapitalist düzende bile birtakım düzeltmeler yapılabilir, siz onu da yapamıyorsunuz” şeklinde konuşmasına devam eden Baş, Aziz Nesin’den bir aktarım yaptı. Baş’ın konuşmasında ilgili kısım şöyle:

“Aziz Nesin diyor ki: ‘Bazı meslekler vardır, kartvizit basamazlar. Örneğin, hırsızlar kartvizit basamazlar.” Benim çocukluğumda vardı, büyük dolandırıcılar ‘banker’di; kartvizitine “dolandırıcı” yazamaz, ayıp olur. İşte kapitalistler de yani patronlara hizmet edenler de kartvizitlerine ‘Patronlara hizmet ediyoruz, biz kapitalistiz’ yazamazlar;  ‘demokrasi’, ‘özgürlük’, ‘adalet’ falan, o lafları kullanırlar.”

Bakın, ben açık söylüyorum: Benim kartvizitimde ‘sosyalist’ yazıyor, ‘komünist’ yazıyor, hiç gocunmuyorum. Niye? Çünkü ben işçilere, emekçilere, yoksullara ayrımcılık yapılması gerektiğini savunuyorum. Patronlardan alıp işçilere, emekçilere vermek lazım diyorum. İşte, bu yüzden anlaşamıyoruz.”

‘PLAN NASIL YAPILIR GÖRÜN BAKAYIM’

Kürsüden TİP’in 1978 yılında demokratikleşme için yaptığı planın kitapçığını gösteren Baş, kalkınma planlarının amaçları olması gerektiğini söyledi. TİP Genel Başkanı, “Bakın, mesela, Türkiye İşçi Partisi 78’de, o zaman demokratikleşme için plan yapmış. Oturmuş, memleketin bütün akademisyenlerini, yazarlarını, çizerlerini, sanatçılarını çağırmış. Bir okuyun, plan nasıl yapılır, plan nasıl gerçekleştirilir, bir görün.” dedi.

‘ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUP BU PLANA EVET DİYEBİLECEK MİSİNİZ?’

Baş, konuşmasının devamında Türkiye’de patronlar ve emekçi halkın milli gelirden yıllara göre aldığı payı gösteren grafikleri aktardı. Baş, grafikten yola çıkarak görüşülen kalkına planının amacını şöyle açıkladı:

“Siz niye plan yapıyorsunuz, biliyor musunuz? Bakın, gösteriyorum: AKP’nin, değerli arkadaşlar, kalkındırmayı başardığı tek şey bu. Bakın, burada (AKP sıralarına dönerek) -arkadaşlar, tebrik ediyorum hepinizi- acayip yükselmiş bir grafik var. Peki, ne yükselmiş? Türkiye’de en zengin yüzde 1’in toplam servetten aldıkları payın yıllara göre dağılımı. Bu memlekette toplamda 100 lira varsa AKP iktidara geldiğinde 39 lirası tepedeki o zengin yüzde 1’e gidiyormuş. AKP’nin iktidarı döneminde hiç durmadan artmış, zenginler hiç durmadan zenginleşmiş ve  gelmiş yüzde 54’lere kadar dayanmış.

Bakın, bir de işçiler, emekçiler, yoksullar, bu memleketin yüzde 99’u sizin döneminizde ne olmuş? Bakın arkadaşlar, grafiğe bakın. Bundan daha başarılı bir grafiğiniz yok. Hadi ikisine de beraber bakalım şimdi. Bakın, bu grafiği gördükten sonra şu plana ‘evet’ diyebilecek misiniz? Gerçekten elinizi vicdanınıza koyup bu plana “evet” diyebilecek misiniz? O yüzden  diyorum ki arkadaşlar, sizin bu planınız esas olarak şunu yapıyor, diyor ki: “Ey işçiler, emekçiler, yoksullar; siz sürünmeye devam edin, biz sizden aldıklarımızı zenginlere, holding sahiplerine vermeye devam edeceğiz.”

‘İZİN VERMEYECEĞİZ’

TİP Genel Başkanı’nın konuşmasının son bölümü şöyle: 

Anlat anlat bitiremem ama gerçekten bu memleketteki işçilere, emekçilere bu planı anlatma derdi taşıyorum. Bu Parlamentoya bizi çeşitli umutlarla, çeşitli hayallerle gönderiyorlar ama bu planın toplamına baktığımda gördüğüm şey,  işçiye diyorsunuz ki: ‘İş bulursan şükret, ayda 2 bin lira maaş alırsan daha ne istiyorsun? Biz seni sendikasız, sigortasız, ölümüne çalıştırmaya devam edeceğiz.’ Kadınlara diyorsunuz ki: ‘Evde otur, çocuğuna bak, toplumsal hayata girme.’ Gençlere diyorsunuz ki: ‘Bin bir zorlukla okusan da işsiz kalacaksın, kalmazsan piyasada ucuz iş gücü olacaksın.’ Ve diyorsunuz ki: ‘Bizim yandaşlarımız var, patronlar var, onları zengin etmeye devam edeceğiz, onların servetine servet katmaya devam edeceğiz.’ 

Biz de buna izin vermeyeceğiz!"