Erkan Baş: İşçilerin depreminde bütün saraylar yıkılır
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, emekçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını gasp eden yasa teklifine karşı konuştu
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, emekçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarını gasp eden yasa teklifine karşı konuştu.
'İNSANIN YÜZÜNÜ KIZARTMASI, UTANDIRMASI GEREKİYOR'
Baş'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Buraya bir madenci bareti getirdim. Çünkü bazen şöyle hissediyorum; sanki bu Meclis’in içi sanal bir dünya, bizim burada el kaldırıp indirmemiz bir bilgisayar oyunu gibi… Burada aldığımız kararlar insanların hayatına nasıl etki ediyor, hiç düşünmeden hareket ediyoruz gibi geliyor.O yüzden bu işçi bareti burada dursun. Biz işçilerin hayatını konuşuyoruz. İşçilerin emekçilerin nasıl yaşayacağını konuşuyoruz. Bu kapsamda ilk söyleyeceğimiz söz şu:
Daha memlekette 3-4 gün önce deprem olmuş. 110 insanımızı kaybetmişiz, yüzlerce yaralı var. Binlerce insan yitirdiklerimiz için ağlıyor bir taraftan, bir taraftan da evsiz barksız geleceksiz kaldı, ne yapacağız diye düşünüyor.
Bu tablonun en azından insanın yüzünü kızartması, utandırması gerekiyor.
Bu Genel Kurul’da sizin hayatınız, emekleriniz, alınterinizin karşılığı olan haklarınız konuşuluyor.
Bugün, en temel tazminat haklarınız, kıdem ve ihbar tazminatlarınız, sigorta hakkınız bir grup patron temsilcisi tarafından gasp edilmek isteniyor.
50 yaşın üzerindeki emekçiler...
Bu kanun geçerse, patronlar sizi geçici işçi olarak çalıştıracak. Bu süre boyunca kıdem ve ihbar tazminat haklarına sahip olamayacaksınız.
Bunlar sizin emeklilik hakkınıza göz koyanlardı şimdi tamamen engellemek için uğraşıyorlar.
Bu, ayrımcılığın kanunlaşmasıdır.
Diyelim, 52 yaşındaki işçi ile 30 yaşındaki bir işçi, 23 yaşındaki işçi ile aynı işyerinde 40 yaşındaki bir abisi ablası, bu kanunla düpedüz bir ayrımcılığa maruz kalacak. Afili isimler var… Belirli süreli iş sözleşmesi deniyor. Belirli süreli demek, kıdem yok demek, ihbar yok demek mesela haksız yere işten atıldığında işe iade davası açamamak demek. Üstelik bu yasa çıkarsa zaten sürekli kıyak yapılan patrona “sen bu işçiyi çalıştır, sigortasını da ödeme” denecek.
Yahu, akıl mantık alıyor mu? Kanunla sigorta ödemeden işçi çalıştırma hakkı veriyoruz! Bu hangi hukuk kitabında var? Ben bilmiyorum.
Bunun adı kanun değil bu olsa olsa orman kanunudur.
Bugün Kırkağaç yolunda yerlerde sürüdüğünüz o işçilerin, meclis kapısında darp ettiğiniz gözaltıyla yıldırmaya çalıştığınız işçilerin sesini duymak zorundasınız.
Her şeye çare bulanlar, Patronların her dediğini yapan, her tür kanunsuzluğuna susanlar işçinin de çaresini üretsin.
Holdinglere parayı buluyorsunuz, milyarlarca lira borçlarını bi kalemde siliyorsunuz, işçiye gelince yok diyorsunuz!
Yetti artık, işçi hakkını istiyor.
Adam 700 tane işçinin hakkına 14 yıldır çökmüş.
Madenciyiz biz, yasaya göre çalıştık. Alınterimizi döktük. Yetmez dediniz ömrümüzü verdik.
Canını veren var, iki gözü olmayan, iki kolu olmayan, ciğerleri çürümüş var.
AKP sen bu işçinin hakkını vermeyeceksin, öyle mi?
Yok öyle yağma!
Girer çünkü bilir ki o enkazdaki büyük ihtimalle onun gibi, alınteriyle, emeğiyle yaşayan bir yoksul var.
Depremler yoksulların evini yıkıyor, saraylar hiç hissetmiyor o depremi…