Erkan Baş: İktidarın eğitimde ‘fırsat eşitliği’ diye sunduğu şey, aslında fıtrat eşitliğinden ibaret

Erkan Baş: İktidarın eğitimde ‘fırsat eşitliği’ diye sunduğu şey, aslında fıtrat eşitliğinden ibaret

Bakan Mahmut Özer’in bir sunum yaptığı görüşmelerde TİP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş da söz aldı.

İleri Haber

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, MEB’in 2022 Bütçe görüşmelerinde konuştu. Baş, “Bu iktidar döneminde eğitim; parası olanların özel okula, yurt dışına gidebildiği; parası olmayanların ise tarikat ve cemaatlerin kucaklarına itildiği ya da imam hatiplere mahkum edildiği sistem” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2022 Bütçesi, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldü. Bakan Mahmut Özer’in bir sunum yaptığı görüşmelerde Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş da söz aldı.

“Bu bütçe yoksulun ekmeğinden çalıp, geçmediğimiz köprülerden patronlara rant olarak aktarıldığı bir bütçe olduğu kadar; aynı zamanda gelecek nesillerin eğitim ve bilim hakkından çalan, patronların vergisiz yurt dışı hesaplarını kabartmak için tasarlanmış bir bütçedir. Eğitim alanı da bunun yansımasıdır” diyen Baş, MEB’in ‘eğitimde fırsat eşitliği’ ana temasıyla bir şuura düzenleyeceğini hatırlatarak, iktidarın eğitimde fırsat eşitliği yakalayamayan yurttaşların olduğunu kabul etmiş olduğunu belirtti.

‘DEVLET ‘ÖLÜ TAKLİDİ’ YAPIYOR’

İktidarın eğitimde daha önceki özelleştirme adımlarına değinen Baş, AKP öncesinde sadece yüzde 2 olan özel okulların, AKP döneminde yüzde 25’e ulaştığını kaydetti. Tüm bu kararlarla devletin eğitimden elini ayağını çekip, ‘ölü taklidi’ yaparak eğitim tüccarlarına yol verdiğini söyleyen Baş, bu noktadan sonra yoksullar için laik, bilimsel, özgür eğitimin bir lüks olduğunu ifade etti. Baş, bunu karşılayamayanların ise sıkışık sınıflara mahkum edildiğinin altını çizdi.

Bakan Mahmut Özer’e seslenen Baş, “Halefiniz Ziya Selçuk, ‘Sanayici bizden nitelikli ara işgücü istiyor. Herkes üniversite mezunu olmak zorunda değil’ demişti. Bu mantıkla, yoksul emekçi çocukları okuyabilseydi, sermaye için ucuz ara işgücü haline geleceklerdi” derken, yoksullar için iktidarın bir diğer alternatifin ise “ne idüğü belirsiz tarikat ve cemaatler” olduğunu söyledi.

‘PARASI OLANA ÖZEL OKUL VE YURT DIŞI, PARASI OLMAYANA TARİKAT VE CEMAAT’

Sadece tarikat ve vakıflara dağıtılan parayla eğitim bileşenlerinin tüm sorunlarının çözülebileceğini vurgulayan Baş, şunları kaydetti:

Bu iktidar döneminde eğitim; parası olanların özel okula gidebildiği, parası olanların yurt dışına gidebildiği, parası olmayanların ise tarikat ve cemaatlerin kucaklarına itildiği ya da imam hatiplere mahkum edildiği bir sistem.

Kız çocuklarında ise bu durum daha vahim; ülkede kız çocuklarının ilkokulda yüzde 98,9 olan okullaşma oranı, bu iktidar döneminde yüzde 5,8 oranında düşüş gösterdi.

‘EĞİTİM EMEKÇİLERİNE DÜŞÜK ÜCRET VE GÜVENCESİZLİK’

Eğitim emekçilerine ise düşük ücret ve güvencesizlik düştü. En kıdemli öğretmenlerin geçindirdiği aile yoksulluk sınırının altında gelire sahip. Sözleşmeli öğretmenler asgari ücret dahi alamıyor.

‘FIRSAT EŞİTLİĞİ DEĞİL, FITRAT EŞİTLİĞİ

Bu iktidarın Türkiye halklarına ‘fırsat eşitliği’ diye sunduğu şey aslında bir fıtrat eşitliğinden ibarettir.