Erdoğan'ın talimat niteliğindeki sözlerine TMMOB'dan sert yanıt!

Erdoğan'ın talimat niteliğindeki sözlerine TMMOB'dan sert yanıt!

Erdoğan’ın iktidara geldiği günden bu yana kamu kurumu niteliğindeki emek ve meslek örgütlerine tahammülsüzlüğünü gizlemediğini belirten Koramaz, yıllardan beri çeşitli gerekçelerle kurumları hedef almayı bir alışkanlık haline getirdiğini söyledi.

İleri Haber

Erdoğan’ın, meslek örgütlerinin yapılarını değiştirmek için talimat niteliğindeki açıklamasına TMMOB’dan yanıt geldi. TMMOB Başkanı Emin Koramaz, “AKP’nin demokrasiyi, hukuku ve kamusal varlığımızı çiğnemesine izin vermeyeceğiz. ‘Tek adam, tek parti’ anlayışına karşı, halkın çıkarlarını korumaya, demokrasiyi, özgürlükleri, çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz” dedi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a yönelik açıklamaları sonrası baroların yapılarının düzenlenmesine yönelik başlayan tartışmalar hakkında açıklama yaptı. Erdoğan,  baro ve tabip odaları başta olmak üzere bu yapılarda düzenlemeler yapılması gerektiğini ileri sürerek, “Bu çalışmayı tekrar ele almalı, en kısa sürede Meclis'in takdirine sunmalıyız" ifadelerini kullandı.

'ERDOĞAN TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜNÜ GİZLEYEMİYOR'

Erdoğan’ın talimat niteliğindeki sözlerine ilişkin Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Emin Koramaz tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Erdoğan’ın iktidara geldiği günden bu yana kamu kurumu niteliğindeki emek ve meslek örgütlerine tahammülsüzlüğünü gizlemediğini belirten Koramaz, yıllardan beri çeşitli gerekçelerle kurumları hedef almayı bir alışkanlık haline getirdiğini söyledi. “Daha önceki yıllarda özelleştirme uygulamalarına karşı çıktığımız, kentsel mekanlarımızı koruduğumuz, barışı savunduğumuz için kurumlarımızı hedef alan Cumhurbaşkanı, bu sefer de insan haklarını ve laikliği savunduğumuz için bizi tehdit ediyor” diyen Koramaz, açıklamasına şöyle devam etti:

‘SİNDİREMEDİĞİ MESLEK ÖRGÜTLERİNİ İŞLEVSİZLEŞTİRMEK İSTİYOR’

“Her şeyden önce şunun altını çizmek isteriz ki, Cumhurbaşkanı’nın meslek örgütlerini hedef alan açıklamaları, antidemokratik ve otoriter bakış açısının yansımasıdır. Kendisi dışında hiçbir görüş ve anlayışa tahammülü olmayan, kendi fikirlerini anayasadan ve hukuktan üstün gören bu anlayışın demokrasiyle bağdaşması mümkün değildir. Zaten uzun zamandan bu yana, Cumhurbaşkanının söylem ve pratiklerinin demokrasiyle bağı kalmamıştır. Demokratik seçimler ile kazanamadığı kurumları, devletin tüm olanaklarını kullanarak işleyemez hale getirmek, gerekirse kayyumlar eliyle o makamları işgal etmek, AKP’nin yönetme biçimi haline gelmiştir. Cumhurbaşkanı, baskı ve zor yoluyla sindiremediği meslek örgütlerini, ‘yasal düzenleme’ yoluyla işlevsizleştirmek ve kontrol etmek istemektedir.

‘İLERİCİ MESLEK ÖRGÜTLERİNE MÜDAHALE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR’

Meslek örgütlerinin yönetimlerinin nasıl oluşacağı kendi yasalarında açık biçimde düzenlenmiştir. Her üyemiz, bu seçim süreçlerinde yer alarak birlik politikalarının ve yönetim kurullarının belirlenmesinde söz sahibi oluyor. Herkesin özgürce katıldığı demokratik seçimlerle de yönetim kurulları belirleniyor. Üyeler nezdinde hiçbir inandırıcılığı olmadığı için genel kurullar sürecinde başarı kazanamayanlar, yukardan aşağı operasyonlarla ilerici meslek örgütlerine müdahale etmeye çalışıyorlar.

‘AKP’NİN DERDİ, TOPLUMSAL OLANI KORUMA GAYRETİMİZ’

Bizler biliyoruz ki, AKP’nin rahatsızlığının asıl nedeni toplumsal olanı koruma yolundaki inadımız ve gayretimizdir. Fabrikalarımızın, madenlerimizin, kıyılarımızın, ormanlarımızın, parklarımızın satılmasına karşı kamusallığı savunmamızdır. Gerici, muhafazakar uygulamalar karşısında ilericiliği, çağdaşlığı, laikliği savunmamızdır. Faşizan, baskıcı, ayrıştırıcı politikalara karşı eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği savunmamızdır. Sermayenin sınırsız sömürü isteğine karşı emeği ve alın terini savunmamızdır.

‘TEK ADAM, TEK PARTİ ANLAYIŞINA KARŞI HALKIN ÇIKARLINI KORUYACAĞIZ’

Bizlere nasıl saldırırlarsa saldırsınlar, savunduğumuz değerlerden geri adım atmayacağız. İftiralarla örgütlerimizin yıpratılmak istenmesine, ilerici ve toplumcu değerlerimizin ortadan kaldırılmak istenmesi izin vermeyeceğiz! AKP’nin demokrasiyi, hukuku ve kamusal varlığımızı çiğnemesine izin vermeyeceğiz. ‘Tek adam, tek parti’ anlayışına karşı, halkın çıkarlarını korumaya, demokrasiyi, özgürlükleri, çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz.”