Erdoğan'dan ödül almıştı... Kayı İnşaat, Cezayir'deki işçilerin haklarını 2 yıldır ödemiyor!
Patronun işçileri bir yıldır oyaladığı belirtilirken, işçilerin 28 Aralık 2019’da maaşlarını alamadıkları için Cezayir’de grev yaptığı, dava açtığı, yüzlerce kez patronlarla görüştüğü ancak buna rağmen verilen tek cevabın, “Bekleyin” olduğu ifade edildi.
04-01-2021 14:29

İleri Haber
Kayı İnşaat’ın Cezayir’deki şantiyelerinde işçilerin 2 yıldır maaşlarını alamadığı öğrenildi. Patronun işçileri oyaladığı belirtilirken, İnşaat Sen’den yapılan açıklamada, “Kimse işçileri bir başına, yalnız, susarak bekleyecek sanmasın. Bu ülke sizin gibi hak yiyen patron çok gördü. Ama emin olun o şantiyeleri elleriyle kuranlar sizden çok daha kalabalık” denildi.
İnşaat Emekçileri Sendikası (İnşaat Sen) Kayı İnşaat'ın Cezayir'deki Bechar Askeri Hastane, Cite Financiere, Oran Askeri Konaklama ve Ouargla Askeri Hastane şantiyelerinde çalışan işçilerin 2 yıllık maaşlarının ödenmediğini duyurdu. Patronun işçileri bir yıldır oyaladığı belirtilirken, işçilerin 28 Aralık 2019’da maaşlarını alamadıkları için Cezayir’de grev yaptığı, dava açtığı, yüzlerce kez patronlarla görüştüğü ancak buna rağmen verilen tek cevabın, “Bekleyin” olduğu ifade edildi.
“Kimse Kayı İnşaat patronlarından sadaka istemiyor. Zorlu koşullarda çalışan her bir işçinin hak ediş ücretlerini ödemek zorundasınız” denilen açıklamada, Kayı İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Yılmaz’ın işçilere düzenli aralıklarla ses kayıtları gönderip, metinler attığı ve hepsinde “kimsenin parası bizde kalmaz” ifadesini kullandığı söylendi.
KAYI İNŞAAT’A UYARI
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Patronlar lüks içinde yaşıyor. İşçilerin boğazına girmeyen ekmeğe el koyarak zenginliklerine zenginlik katıyor.
Kayı İnşaat yönetimini uyarıyoruz:
Kimse işçileri bir başına, yalnız, susarak bekleyecek sanmasın. Bu ülke sizin gibi hak yiyen patron çok gördü. Ama emin olun o şantiyeleri elleriyle kuranlar sizden çok daha kalabalık.
Grevle, direnişle 2 yıldır işçiler hakkını almaya çalışıyor. Sabır tükendi. Kayı İnşaat Yönetimi’nden işçilerin alınterini gasp etmeyi bırakıp derhal ödeme yapmasını bekliyoruz. Bir kez daha oyalamaya kalkmayın. En kısa sürede ödeme yapılmaması durumunda somut eylem planımızı uygulamaya koyacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz.
Yaşasın işçilerin birliği.
İnşaat işçisi mücadele edecek, KAYI inşaattan hakkını alacak.”
SAHİBİ ERDOĞAN’DAN ÖDÜLLÜ
Kayı İnşaat 2007 yılından bu yana her sene en büyük 250 uluslararası müteahhit listesine giriyor. Bugün 3 kıtadaki 30 ülkede, 6 bin çalışanı var. Şirketin sahibi Coşkun Yılmaz, Türkiye Müteahhtiler Birliği 2010 yılı Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülü'nü o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden almıştı.
İLGİLİ HABERLER
Hakları ödenmeyen Kayı İnşaat işçileri direnişi sürdürdüyor: 'Emeğimizin karşılığını almadan buradan ayrılmıyoruz'
Kayı İnşaat'ın Cezayir'deki Bechar Askeri Hastane, Cite Financiere, Oran Askeri Konaklama ve Ouargla Askeri Hastane şantiyelerinde çalışan işçiler 2 yıllık ücretlerinin ödenmesi için patron Coşkun Yılmaz’ın ofisi önünde eylemlerini sürdürüyor.
18-01-2021 17:50

İleri Haber
Kayı Holding'in Cezayir'deki inşaatlarında çalıştığı halde 2 yıldır maaşını alamayan işçilerin, patron Coşkun Yılmaz’ın ofisi önünde yaptığı eylem 5 günü geride bıraktı. Eylemlere farklı illerden işçilerin katılımı sürerken, yapılan açıklamada, “Emeğimizin karşılığı paralarımızı almadan Kayı İnşaat önünden ayrılmıyoruz” denildi.
Kayı İnşaat'ın Cezayir'deki Bechar Askeri Hastane, Cite Financiere, Oran Askeri Konaklama ve Ouargla Askeri Hastane şantiyelerinde çalışan işçiler 2 yıllık ücretlerinin ödenmesi için patron Coşkun Yılmaz’ın ofisi önünde eylemlerini sürdürüyor.
Eylemin 5. gününde Türkiye’nin dört bir yanından işçiler gelmeye de devam ediyor. Bugün Adana ve Hatay’dan gelen işçiler de eyleme katıldı.
'PARAMIZI ALMADAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Eylemde yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bizim evimizde yemek pişmiyor ama olsun, biz buraya gelmek için inşalardan borç aldık ama olsun. 15 bin dolarlık plazanın kirasını ödeyemiyormuş, 3 tane arabasının benzinini dolduramıyormuş. Biz de kendisine bir jest yapıyoruz. Kendisine bağış kampanyası başlatıyoruz.
Bizler bir gün faturalarımızı geciktirsek, devlet hemen peşimize düşüyor. Coşkun Yılmaz’ın bize olan borcu için devlet neden bunun peşine düşmüyor? Çocuklarımıza telefon, tablet alıp derslere girmesini sağlayamıyoruz. Türkiye'nin dört bir yanından hakkımızı almak için geldik.
Kayı İnşaat İşçilerinin Cezayir’de çalışmasından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın haberi var. Coşkun Yılmaz’ın yurt dışında aldığı ihalelerden Dışişleri Bakanlığı’nın haberi var. Coşkun Yılmaz’ın Gaziantep Şehir Hastanesi’nde hisseleri var. O yüzden de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da, Dışişleri Bakanlığı da, Sağlık Bakanlığı’da hakkını arayan Kayı İşçilerinin muhattabıdır. İşçiler bu sorunlarla baş başa bırakılamaz, tüm bakanlıkları bu sorunu çözmek için göreve çağırıyoruz.
Emeğimizin karşılığı paralarımızı almadan Kayı İnşaat önünden ayrılmıyoruz. Kayı İnşaat işçilerinin mücadelesini hepimizin mücadelesidir. Coşkunlar yenilecek işçiler kazanacak.”
Mücadele sonucu işine geri dönen Sinbo işçisi tekrar işten çıkarıldı
Sendikalı oldukları için ücretsiz izne çıkarılan Sinbo işçileri uzun süren mücadele sonucu fabrikaya geri dönmüşken tekrar işten çıkartıldı
23-01-2021 13:57

Tüm Otomotiv ve Metal işçileri Sendikası (TOMİS), Sinbo fabrikasında çalışan Dilbent Türker’in 25/2 (Kod 29) gerekçe gösterilerek işten atılmasına ve sendikalı işçilere disiplin cezası verilmesine üzerine Avcılar’da bulunan fabrika önünde dün bir açıklama yaptı. İşten çıkarılan Türker, “Birlikte sendikal faaliyetimizi kararlıkla sürdürmemiz karşında bu kez de ahlaksızca bir yönteme sarılmıştır” dedi.
Türker, yaptığı açıklamada fabrikanın sendikal faaliyetleri engellemeye çalıştığını belirterek, daha önce de fabrikanın sendikalı işçileri ücretsiz izne çıkardığını ancak işçilerin gerçekleştirdikleri eylemler sonucu işe iade edildiklerini kaydederek, “İşbaşı yapan üyelerimize, kendi bölümleri dışında izole bölümlerde çalışmayı zorlayarak bu tahammülsüzlüğünü göstermiştir. İtirazlar ardından üyelerimizin bir kısmı için bu tutumdan vazgeçmek zorunda kaldı. Ancak sendikal faaliyetimize yönelik ne yalan ve karalamaların ne de baskının sonu gelmiştir. Tüm bunlara rağmen üyelerimizle birlikte sendikal faaliyetimizi kararlıkla sürdürmemiz karşında bu kez de ahlaksızca bir yönteme sarılmıştır" ifadelerini kullandı.
Türker, “Hızla hazırladığı saldırıyı sonuca ulaştırarak 21 Ocak sabahı iftiralarla 25/2 maddesini (Kod 29) kullanarak tazminatsız bir şekilde işten atıldım. Tüm Sinbo işçilerinin de farkında olduğu bu oyunu bozacağız. Oynanan oyunun içerisinde yer alan herkes, bunun hukuki bedelini ödeyeceğini de bilmelidir” dedi.
17 Nisan'da çıkarılan 7244 nolu yasa ile işten çıkarmaların “sözde” yasaklandığını vurgulayan. Türker, “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işçi düşmanı bu keyfi saldırılardan bizzat sorumludur. Bu dönem 25/2'den işten çıkartılan işçilerin sayısındaki artış ve bunların ağırlıklı olarak sendika üyesi oluşu, bu saldırının kapsamını gözler önüne sermektedir. Bakanlığın ‘işten çıkartmaları yasakladık’ söyleminin koca bir yalan olduğu artık gizlemez bir gerçektir” diye konuştu.
Türker, pazartesi gününden itibaren fabrika önünde çadır kurarak direnişe devam edeceklerini belirterek, dayanışma çağrısında bulundu.
Sağlık emekçilerinin 'özlük hakkı' eylemine polis saldırdı: Çok sayıda gözaltı
Sağlıkçıların eylemine saldıran polis, Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Ali Karakoç ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayşe Uğurlu ile SES Ankara Şube Eş Başkanları ve Dev Sağlık-İş’lilerin de olduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
22-01-2021 14:39

İleri Haber
Ankara’da sağlık emekçilerinin özlük hakları için Şehir Hastanesi’nde yaptıkları alkışlı eyleme polis saldırdı. Aralarında sendika ve oda yöneticilerinin de olduğu çok sayıda kişi gözaltına alınırken, saldırıyı protesto eden sağlıkçılar da gözaltıyla tehdit edildi.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında en ağır yükü çeken sağlık emekçileri, Ankara Şehir Hastanesi, özlük haklarını talep etmek için Ankara Şehir Hastanesi’nde alkışlı eylem yapmak istedi.
Eyleme saldıran polis, Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Ali Karakoç ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayşe Uğurlu ile SES Ankara Şube Eş Başkanları ve Dev Sağlık-İş’lilerin de olduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
Saldırıyı protesto eden sağlık emekçileri de polis tarafından gözaltına alınmakla tehdit edildi.
Saldırı sonrası SES Genel Sekreteri Pınar İçel’in polis saldırısına dair yapmak istediği açıklama da polisin engellemesiyle karşılaştı.
Ankara'da sağlık emekçilerinin 'özlük hakkı' eylemine polis saldırdı: Çok sayıda gözaltı
— İleri Haber (@ilerihaber) January 22, 2021
TTB: GÖZALTILAR DERHAL SERBEST BIRAKILSIN
Türk Tabipleri Birliği (TTB) de saldırıya ilişkin bir açıklama yaparak gözaltına alınan sağlıkçıların derhal serbest bırakılmasını istedi.
Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
"Anayasal haklarını kullanan meslektaşlarımız ve sağlık çalışanlarının derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Emeğimize sahip çıkmak, yönetemeyenler yüzünden daha fazla sağlık çalışanı arkadaşımızı kaybetmek istemiyoruz demek sorumluluğumuz ve anayasal hakkımızdır, engellenemez.
Pandemi koşullarında sağlıkçıları görmezden gelenlere rağmen taleplerimizi dile getirmeye, gerçekleri söylemeye devam edeceğiz.
Gözaltına alınan ATO Başkanı Ali Karakoç'un da aralarında bulunduğu hekimler ve sağlık çalışanları derhal serbest bırakılmalıdır."
Direnen Somalı madenciler kazandı: 'Biz direndik, biz kazandık'
Yıllardır maaş ve tazminatları ödenmeyen Somalı maden işçilerinin direnişleri sonuç verdi. İşçilerin maaşları ve tazminatları ödenmeye başlandı.
22-01-2021 13:34

Yıllardır ödenmeyen maaş ve tazminatları için 12 Ekim 2020’de Ankara’ya yürüyüş başlatan Manisa’nın Soma ilçesindeki Uyar maden işçilerinin maaş ve tazminatları ödenmeye başlandı.
Kırkağaç Çam’da direnişe geçen madenciler, direnişleri boyunca hükümet ve Türkiye Taşkömür Kurumu (TTK) yetkilileri ile birçok kez görüşmüş ancak görüşmelerden bir sonuç alamamıştı. 16 Kasım 2020'de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüşen maden işçileri alınan sözler üzerine eylemlerine ara verdiklerini duyurmuştu.
TOPLAM 150,6 MİLYON LİRA ÖDEME YAPILACAK
Yazılı açıklama yapan Türkiye Kömür İşletmeleri, tazminatlarını almadan işten çıkarılan Soma Kömür İşletmelerine bağlı, Atabacası, Işıklar ve Geventepe maden ocakları çalışanlarına ödeme yapıldığını duyurdu.
Ödeme hak eden kişi sayısının 3 bin 624 olduğu belirtilen açıklamada, “Toplam 150,6 milyon TL ödeme yapılacak. Bugün itibarıyla 2 bin 395 kişiye toplam 102 milyon TL ödeme yapılarak işçilerin banka hesaplarına yatırıldı” denildi.
Açıklamada, diğer işçilerin ödemelerinin ise kısa sürede tamamlanacağı kaydedildi.
'KAZANIMLARIMIZ TÜRKİYE İŞÇİ SINIFINA ARMAĞAN OLSUN'
Bağımsız Maden-İş tarafından yapılan yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
'Biz direndik, biz kazandık. Tazminatlar yatmaya başladı. Mücadelemizin kazanımları başta Somalı madenciler olmak üzere, tüm maden işçilerine ve Türkiye işçi sınıfına armağan olsun. 4 bine yakın hak sahibi madencinin 2 bin 200’ünün hesaplarına paralar yattı. Eksik hesaplama vb itirazlarda bulunan yaklaşık bin 800 madencinin alacakları itiraz incelemesi biter bitmez yatacak. Takipçisiyiz.'
Bir sağlık emekçisi daha koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti
TTB, Dr. Sezgin Can'ın Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
21-01-2021 12:15

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle bir sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği fakat salgınla mücadelede yalnız bıraktığı sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB'nin yaptığı sosyal medya paylaşımlarına göre, Bursa'da özel bir hastanede çalışan Dr. Sezgin Can koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.
#ÖfkeliyizÇünküÖlüyoruz
— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) January 20, 2021
Bursa'da özel bir hastanede çalışan Dr. Sezgin CAN'ı COVID-19 nedeniyle kaybettik.
Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz.#OyalamaDeğilYasa pic.twitter.com/wHXYDcQ7mn
PTT işçilerinden uyarı: ‘Taleplerimiz karşılanmazsa direnişi Ankara’ya taşırız!’
Ege Bölgesi’nde halen üyelerinden sendikadan istifa ettiklerine dair ekran görüntüleri istendiğini söyleyen Gezer, "Şirket PTT-Sen üyesi arkadaşlarımızı mobbing ve tehditlerle istifaya zorluyor” dedi.
20-01-2021 17:43

Selda Salman - İzmir
PTT’de sendikal faaliyetleri nedeniyle işten çıkarılan ve ücretsiz izin uygulanan, aralarında PTT-Sen yöneticilerinin de bulunduğu taşeron işçilerin İstanbul, Ankara’daki direnişleri sürüyor. Eğer taleplere cevap alınamazsa direniş 1 Şubat’tan itibaren Ankara PTT Genel Müdürlüğü önüne taşınacak.
Bir süredir taşeronlaştırmanın arttığı PTT’de, sayıları 17 bini bulan taşeron işçiler ağır çalışma şartları ve mobbingle karşı karşıya. İşkolunda sendikalaşma hakkını kullanan işçiler 2019’da PTT-Sen ve PTT-Kargo-Sen’de örgütlenmeye başladı. Bu sürecin ardından kurumda işçilere yönelik sendikal baskı da arttı.
Bakanlıkça belirtilen yasal çoğunluğu sağlayan PTT-Sen ile PTT Kargo-Sen’in yetkilerine, Park Konak A.Ş ve Saf ve Avrasya Adi Ortaklığı şirketlerince tamamen usulsüzce itiraz edildi. Birçok il ve dağıtım merkezlerinde sendikalara üye işçiler zorla istifa ettirilerek, sendika temsilcileri ya sürgün edildi, ya da işten çıkartıldı. Ardından PTT Kargo-Sen’in dört, PTT-Sen’in altı yöneticisi işten çıkarıldı, kalan yöneticilere de zorla ücretsiz izin uygulandı.
Yaşanan bu sendikal kıyım karşısında sendikanın avukatları ve uzmanları tarafından yaratılan tüm müzakere zeminlerinin tıkanmasıyla birlikte PTT-Sen ve PTT Kargo-Sen yönetimi iş yeri temsilcileri ile yaptığı istişareler sonucu fiili direniş kararı aldı.
DİRENİŞTE 30. GÜN
İstanbul Sirkeci ve İzmir’deki PTT binaları önünde süren direniş bugün 30. günü geride bırakırken, PTT-Sen Genel Sekreteri Süleyman Gezer, direniş alanında İleri’ye özel açıklamalarda bulundu.
‘İŞTEN ÇIKARILANLAR GERİ ALINSIN, SENDİKAL HAKLAR VERİLSİN’
Kamuoyu oluşturmak adına direnişi başlattıklarını belirten Gezer, taleplerinin KOD29 bahanesiyle işten çıkarılanların geri alınması ve sendikal haklarının verilmesi olduğunu belirtti.
‘ŞİRKET TEHDİTLE İSTİFAYA ZORLUYOR'
Ege Bölgesi’nde halen üyelerinden sendikadan istifa ettiklerine dair ekran görüntüleri istendiğini söyleyen Gezer, "Şirket PTT-Sen üyesi arkadaşlarımızı mobbing ve tehditlerle istifaya zorluyor” dedi.
‘SESİMİZİ ANKARA’YA TAŞIYACAĞIZ’
Taleplerinin bir an önce kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Gezer, taleplerin karşılanmaması durumunda direnişin 1 Şubat’tan itibaren Ankara PTT Genel Müdürlüğü önüne taşınacağının altını çizdi. Gezer, Sesimizi duyurmaya devam edeceğiz. Taleplerimizi duyurmak için gerekirse orada da bulunacağız” ifadelerini kullandı.
‘EN SON İSTİNAFA GİDİLECEK’
Hukuki süreç hakkında da bilgi veren Gezer, şunları söyledi:
“Tüm hukuki başvurularda kazanımlar elde ediliyor fakat şirket farklı sebeplerle direnişin önünü kesmeye çalışıyor. Yargı yoluyla zaman kazanmak istiyor. İstinaftan karar bekleniyor."
İnsanca çalışma koşulları isteyen NAK Kargo işçilerinin direnişi 3. gününde: 'İşçiler köle değildir'
NAK Kargo işçilerinin insanca çalışma koşulları talebiyle başlattıkları direniş 3. gününe girdi. İşçiler, Işıkkent'teki NAK Kargo fabrikası önünde bir araya gelirken, "NAK işçisi köle değildir" dedi.
20-01-2021 14:45

İleri Haber
İzmir'de NAK Kargo işçilerinin sigortasız çalıştırılma, mobbing, sendikal faaliyetleri engelleme ve kötü çalışma koşullarına karşı başlattıkları direniş 3. gününe girdi.
Işıkkent’teki NAK Kargo’da çalışan iki işçi, zorla ücretsiz izin tutanağı imzalatılarak işlerine son verildiğini belirtirken, işe geri dönmek, insanca ve güvenceli çalışma koşulları gibi talepleri sağlanana kadar direnişi sürdüreceklerini ifade etti.
Direnişe başlayan işçiler, fabrikada çalışmaya devam eden işçilerin eylem alanına gelmelerinin patronlar tarafından engellendiğini söyledi.
Öte yandan fabrikada farklı departmanlarda çalışan işçilerin patronlar tarafından her türlü hak gaspına maruz bırakıldığı ifade eden bir NAK Kargo işçisi, bazı dönemlerde koronavirüs hastası işçilerle çalıştırıldıklarını belirtirken şunları kaydetti:
"Ücretsiz izin vererek bizi haksız yere işten çıkardılar. Fabrikada işçilere karşı yoğun bir mobbing var. Bazı dönemlerde Covid-19 hastası işçilerle beraber çalıştık. Akşam yemeğinde bir tane poğaça veriliyor. İşimizi geri istiyoruz, çalışma koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz."
İnsanca çalışma koşulları isteyen NAK Kargo işçilerinin direnişi 3. gününde: 'İşçiler köle değildir'@kargo_nak
— İleri Haber (@ilerihaber) January 20, 2021