Erdoğan'dan Macron'a cevap: Önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir

Erdoğan'dan Macron'a cevap: Önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı'nın NATO'ya ilişkin sözlerine tepki göstererek, ''Önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir'' dedi.

AKP'li CumhurbaşkanıTayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Türkiye'yi de dahil ettiği NATO eleştirileri sırasında kullandığı ''NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti'' şeklindeki açıklamasına tepki göstererek, ''Sayın Macron bak Türkiye'den sesleniyorum, NATO'da da söyleyeceğim, önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir.'' dedi.

Erdoğan, Maltepe'de Marmara Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi temel atma töreninde konuştu. 

Türkiye'de üniversite üniversite sayısını 76'dan 207'ye çıkarırken sadece skor amaçlı hareket etmediklerini söyleyen Erdoğan, "En köklüsünden en yenisine kadar, tüm üniversitelerimizin yüksek öğrenimden beklediğimiz işlevleri yerine getirebilecek anlayışa, donanıma, altyapıya sahip olması için de çalıştık. Üniversitelerimizin başarıları ülkemizin en büyük gururu, övünç kaynağı olmalıdır. Cumhurbaşkanı olarak bu konuda üzerimize düşen her türlü görevi yerine getireceğiz. İlk 500, ilk 100 listelerinde ülkemizden bir elin parmağı kadar değil göğsümüzü kabartacak düzeyde üniversitelerin yer almasını bekliyoruz" diye konuştu.

'ÜLKEMİZİN YAŞADIĞI KRİZLERİ MİLLETİMİZE MAL EDEMEYİZ'

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''Bu coğrafya, inancıyla ilgili hassasiyetlerine dokunulmaması şartıyla her imkanı, her değeri, her birikimi kucaklama kültürüne sahiptir. İslam dünyasının sıkıntılarının sebebi nasıl İslam değilse, ülkemizin geçmişte yaşadığı krizleri de milletimize ve kültürümüze mal edemeyiz.

Kendimiz olmayı, kendimiz üretmeyi, kendimiz düşünmeyi bırakıp başkalarına benzemeyi hayatımızın merkezine yerleştirdiğimiz gün, kaybetmeye başlarız. Başımıza gelenlerin nedeni son birkaç asırdır medeniyet ufkunu yitirmiş, öz güvenini kaybetmiş, Batı karşısında ezik, kendi kültürüne karşı nobran, kendisi üretmek yerine kopyalamayı bilim diye yutturmuş bir zihniyetin üzerimize karabasan gibi çökmüş olmasıdır.

'TUZAKLARI BOZAN BİR TÜRKİYE VAR'

Türkiye, son 17 yılda yaşadığı büyük dönüşümün ardından sadece bilim alanında değil her konuda çok farklı bir kulvara girmiştir. Artık kendisine inanan, gücüne inanan, hedeflerine kilitlenen, tuzakları bozan bir Türkiye var.

Üniversitelerimizden beklentimiz, medeniyet davamızı her türlü ön yargıdan arınmış olarak, insanlığın tüm birikimini kullanarak güçlendirmeyi yükseltmeleri ve yüceltmeleridir. Başka yerlerde üretilen bilginin ezbercisi, kopyacısı, tekrarcısı değil bizatihi bilginin membaı haline gelen üniversitelere sahip olmanın hayaliyle yaşıyoruz.

'ÖNCE SEN KENDİ BEYİN ÖLÜMÜNÜ KONTROL ETTİR'

Türkiye ile ilgili hazım sorunu yaşayanların giderek arttığını görüyoruz. Son örneği NATO tartışmalarıdır. Hiç risk almayan hep kazanmaya alışmış kimi ülkeler, Türkiye'nin kendi hakkını, hukukunu, egemenliğini koruma çabalarına tahammül edemiyor. Fransa Cumhurbaşkanı'nın son açıklamaları bu hastalıklı anlayışın örneklerinden biridir. 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşmiştir' diyor. Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron bak Türkiye'den sesleniyorum, NATO'da da söyleyeceğim, önce sen kendi beyin ölümünü bir kontrol ettir.
Türkiye'yi NATO'dan çıkarmak-çıkarmamak... Bu senin haddine mi? Böyle bir şeyin kararını senin verme yetkin var mı?

'TÜRKİYE NATO'NUN EN ÖNEMLİ ÜYESİDİR'

NATO için Fransa ne anlam ifade ediyoruz bilemeyiz ama Türkiye bu kurumun en önemli üyesidir. Türkiye olmasa, dünyanın dört bir yanındaki teröristlerin Avrupa'ya yığılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Ülkemizin haklı hassasiyetlerini hiçe sayıp en küçük bir ilgilerinin olmadığı Suriye'de tırnak tutturmaya çalışan Fransa'nın ta kendisidir.

FRANSA'NIN SURİYE'DEKİ VARLIĞI

Senin orada bulunmaya hak ve selahiyetin yok. Seni rejim de davet etmiş değil. Türkiye'nin istiklali ve istikbali söz konusu olduğunda, söylediği her şeyi yapacak gücü, kararlılığı, imkanı olduğu, herhalde artık iyice görülmüş, kabul edilmiştir. Güvenli bölgeden ve ötesinden ülkemize yönelen tehditler makul bir sürede bertaraf edilemezse bu işi bizzat kendimiz yapmakta tereddüt göstermeyiz.''