Erdoğan'dan aşı açıklaması: 'Sağlık Bakanı Perşembe veya Cuma olur diyor'
Erdoğan, yeni yılın ilk kabine toplantısının ardından konuşma yaptı.
11-01-2021 20:48

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021 yılının ilk kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Koronavirüs salgınına ilişkin tedbirlerinler ve aşılama ile ilgili gelişmelerin beklendiği toplantının ardından Erdoğan, muhalefeti hedef gösterdiği açıklamaların ardından koronavirüs salgınına ilişkin şunları söyledi:
Tedbirler sayesinde salgının artış hızını geriletmeyi başardık. Sağlık sistemi üzerindeki yük de önemli ölçüde hafifledi.
Vaka sayısının belirli bir rakamın altına düşmesiyle daha önce de yaptığımız gibi elbette kısıtlamaları kademeli olarak azaltacağız.
Hali hazırda Çin aşısını ülkemize getirmeye başladık. İlk etapta 3 milyon doz aşı ülkemize geldi. Alman aşısıyla da anlaşmamızı yaptık. Görüşmeler devam ediyor. Rus ve İngiliz menşeili aşılarla ilgili gelişmeleri takipteyiz.
Perşembe veya Cuma olur diyor. Böylece belirlenen sıraya göre bu tarihte aşılar başlayacak. Aşılar öncelik sıralamasıyla uygulamaya geçecek, perşembe ya da cuma gününe kadar buna başlayacağız.
İLGİLİ HABERLER
Erdoğan yılın son kabine toplantısının ardından konuştu: Yine muhalefeti hedef gösterdi
Bugünkü kabine toplantısında yılbaşında alınacak Covid-19 tedbirlerinin, aşılardaki son durumun, hukuk reformunun ve dış politikadaki gelişmelerin konuşulması planlanıyor.
28-12-2020 18:38

Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şu şekilde:
"Dijitalleşmenin ayrılmaz bir parçası haline gelen siber güvenlik, üzerinde hassasiyetle durulan konuların başında geliyor. Dijitalleşmeyle birlikte siber tehditlerde de büyük artış yaşanıyor. Öyle ki, ülkelerin fiziki sınırlarının korunmasıyla verilerinin korunması aynı derecede önem kazanmıştır. Günlük hayatımızı kolaylaştıran teknolojilerin hemen tamamı da dijital altyapılar üzerinde çalışıyor. Yaklaşık 7 yıl önce kurduğumuz ullusal siber olaylara müdahale merkeziyle bu doğrultuda ilk adımı atmıştık. Geldiğimiz noktada, ülkemizin siber güvenlik politikalarını kapsamlı ve bütüncül bir anlayışla özellikle yeni bir strateji oluşturma konusunda adımı attık. Dijital altyapılar ve siber güvenlik konularında kimi zaman gizli, kimi zaman açık engellemelere maruz kaldığımız için stratejimizi yerli ve milli şekilde geliştirdik. Kendi haberleşme uydumuzu 2022'de uzaya gönderiyoruz.
"Bir milyon yazılımcı, böyle bir projeye gençlerimizin ilgisi geleceğimiz için bize umut vermiştir. Kendi milli siber güvenlik teknolojilerimizi geliştirmek suretiyle güçlü ve caydırıcı bir altyapı oluşturuyoruz. Mavi vatandan siber uzaya kadar her sahada egemenlik haklarımıza sahip çıkacağız. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisimiz ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız öncülüğünde yürüttüğümüz çalışmalarda sona gelinmiştir.
"İlk aşaması 2020-2023 dönemini kapsayan bu plandaki faaliyetleri hayata geçirerek, siber saldırılara karşı inşallah güvenli hale getireceğiz. Türkiye'nin bu alanda kendi ürünleri ve firmalarıyla uluslararası düzeyde söz sahibi olmasını da sağlayacağız.
"Salgın döneminde üzerinde en çok konuşulan hususlardan biri gıda üretimi ve tedariğinin sürdürülebilir olmasıydı. Yaşadığımız kuraklık bunu daha da anlamlı ve önemli hale getirmiştir. Tarımda geçtiğimiz yüzyılın üretim anlayışıyla bugünkü arasında çok büyük fark bulunuyor. Aynı şekilde bugünkü anlayışla bir asır sonrası arasında çok daha büyük bir farklılık ortaya çıkacağı açıktır. Bugün 140 ülke başka yerlerde toprak kiralamak suretiyle kendini geleceğe hazırlamak niyetindedir. Toprak kiralamada amaç, bugünün ihtiyaçlarını karşılamak değil, yarım asır, bir asır sonrasının taleplerine hazırlık yapmaktır. Türkiye olarak biz de toprak kiralamaya başladık. Böyle bir vizyonu, böyle bir derdi olmayanlar ülkemizin niçin Sudan'da, Nijer'de toprak kiraladığını anlayamıyor. Sadece anlamamakla kalmıyor, bir de çıkıp bize ithamlar yöneltiyorlar. Hiçbir yerde hükümetlerin böyle ithamlara maruz kaldığını göremezsiniz. Oralarda ülkenin ve milletin felaketi üzerine ikbal hesabı yapan bir siyasi muhalefet anlayışı yoktur. Bu yıkıcı ve çapsız zihniyet her konuda karşımıza çıkıyor. Çiftçilerimizi, üreticilerimizi, insanımızı bize karşı kışkırtmak için tamamı yalan, tamamı yanlış şeylerle gündem oluşturmaya çalışan bu zihniyeti biz çok iyi tanıyoruz.
"Şeyh Edebali'ye atfedilen şu güzel mısralar hissiyatımızı anlatıyor: Cahil ie dost olma, ilim bilmez irfan bilmez söz bilmez üzülürsün. Saygısızla dost olma, usul bilmez adap bilmez sınır bilmez üzülürsün. Açgözlüyle dost olma, ikram bilmek kural bilmek doymak bilmez üzülürsün. Görgüzüsle dost olma, yol bilmez yordam bilmez üzülürsün. Kibirliyle dost olma, hal bilmez ahval bilmek gönül bilmez üzülürsün. Ukalayla dost olma, çok konuşur boş konuşur kem konuşur üzülürsün. Namertle dost olma, mertlik bilmez yürek bilmez dost bilmez üzülürsün. Biz bu cahillerle, ukala ve namertlerle dost değiliz. Cahilliklerini ifşa edene kadar kendileriyle muhatap olmaya katlanacağız.
"Türkiye'nin tarımda nereden nereye geldiğini anlatmadan önce, sofrada eksikliğini hissetmediğimiz ekmeğimizi, aşımızı üreten tüm çiftçilerimize şükranlarımı şahsım, milletim adına sunuyorum. Üreticilerimizin hakkını teslime tmek için 18 yıldır çalışıyoruz. Anadolu toprakalrı kadim çağlardan beri tarım üretimi yapılan bir yerdir. Türkiye'nin toprakları endi ihtiyacını karşılayacak tarımsal üretimine imkan sağlıyor. Yaptığımız altyapı yatırımları sayesinde ülkemiz gıda ihracatçısı konumuna gelmiştir. Sadece kendi üretimimize bağlı kalırsak, böylesine büyük bir gıda ihracatçısı olamayız. Türkiye, geçtiğimiz 18 yılda tarımsal milli gelirini 37 milyar liradan 278 milyar liraya yükselterek Avrupa'da ilk sıraya yükselmiştir. Geçtiğimiz yıl 193 farklı ülkeye 1870 çeşit tarımsal ürün ihraç ederek 18 milyar dolar gelir elde ettik. Un ihracatında dünyada birinci, makarna ihracatında ikinci sıradayız. Tarım ürünleri ihracatında net ticaret fazlamış 5,3 milyar dolardır. Çiftçimize verdiğimiz destekleri bu dönemde 12 kat artırarak, bitkisel üretimimizi cumhuriyet tarihimizin en üst seviyesine çıkarttık. Büyükbaş hayvan varlığında 18,6 milyon adetle Avrupa ikincisiyiz. Küçükbaş hayvan varlığında ise 55 milypnun üzerine çıkarak Avrupa'da bir numara olduk. Tarımsal üretimdeki artış öyle kendi kendine gerçekleşmedi. Destekler yanında çok büyük sulama projelerini hayata geçirdik. 2002'ye kadar sulama amaçlı 276 baraj, 228 gölet, 1764 sulama tesisi inşa edilmişti. Biz ise son 18 yılda sulama amaçlı 600 baraj, 423 gölet, 1457 sulama tesisi yaparak milletimizin hizmetine sunduk. Arazi tapulaştırma çalışmalarında 450 bin hektardan 4,3 milyon hektara çıkan bir başarıya imza attık. Toprak nedir, çiftçi ne iş yapar, üretim nasıl yapılır bilmeyenler ağızlarını her açtıklarında saman ithalatından bahsederek aslında cehaletlerini sergiliyorlar. Çiftçilerimize hükümete oy verirseniz iki elim yakanızda olur diyenlerin bu tablo karşısında ortaya koyabilecekleri herhangi bir müktesebatları, projelerini duymadık görmedik. Sadece yalan, sadece iftira, sadece çarpıtmayla belki günü kurtarmak mümkündür.
"Karşımızda ülkemize kaynak girişi sağlamak için hayata geçirdiğimiz uygulamaları dahi fuhuş, uyuşturucu, organ kaçakçılığı ile ilişkilendiren bir anlayış var. Biz hayatımız boyunca siyasete hizmette ve icraatta yarış vesilesi olarak gördük. Biz bu anlayışla eğitimde ülkemize 324 bin yeni derslik kazandırdık diyoruz. Sağlıkta 2605 sağlık tesisi kazandırdık diyoruz. Ulaştırmada 22 bin kilometre bölünmüş yol kazandırdık diyoruz. Toplu konutta 900 bin yeni konut kazandırdık diyoruz. Orman varlığımızı 1,9 milyon hektar artırdık diyoruz. Savunma sanayiinde yerlilik oranını yüzde 70'e çıkardık diyoruz. Buna karşılık muhalefet ne diyor? hadi icraatlarını geçtik, çünkü tek parti zulmü dışında sayabilecekleri işleri yok. Hiç değilse vizyon olarak, proje olarak, program olarak söyleyebildikleri bir şey var mı. Hiçbir somut, sürdürülebilir, hesabı kitabı yapılmış proje veya politikaları yok. Aslında böyle bir dertleri de yok. Kendi içlerindeki taciz, tecavüz, şantaj, hırsızlık işlerinin üzerini örtmekten bu konuda sıra gelmiyor. Türkiye alınan her karar, söylenen her sözün, yapılan her saldırının yılmaz savunuculuğunu üstlenme görevini de ifa ediyorlar. AİHM. Biz bu çifte standartlı, hukuki değil, siyasi saiklerle verilen bu kararı uygulamayız dedik. Vay efendim sen nasıl böyle bir şey söylersin. Elinde onlarca insanın kanı bulunan bu terörirst destekçisini serbest bırakacaklar. Arkasında durdukları kişi 37 nitelikli adam öldürme, 27 adam öldürmeye teşebbüş, 3770 mala zarar verme, 25 alıkoyma, 395 hırsızlık, 15 yağma, 13 Türk bayrağını yakma, 7 Atatürkü koruma kanununa muhalefet suçunun işlendiği, 6-8 Ekim 2014 olaylarının baş sorumlusu. Burada sayılmayan teröre destek mahiyetinde daha pek çok sözü ve eylemi var. Lafa gelince her fırsatta Atatürkün partisiyiz diye övünen kişiler, kendilerine "Mustafa Kemal'in askerleri değil, it sürüsünüz" diyen yöneticisine ses çıkaramamışlardır. Darbecilere mağduralar diyenler yine bunlarıd. Türkiye böyle bir muhalefet anlayışını hak etmiyor. Önümüzdeki dönemde ülkemizin köklü bir muhalefet reformunu hayata geçireceğine inanıyorum. Cumhur İttifakı inşallah bunlar karşısında çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir.
"Koronavirüs salgını mutasyonların yol açtığı belirsizliklerle ağırlaşarak devam ediyor. Türkiye, her alanda salgın sürecini başarılı yöneten ülkelerin arasında yer alıyor. Son kabine toplantımızda, 1 milyon 240 bin esnafımıza yönelik 5 milyar liralık bir destek paketini daha kamuoyuyla paylaşmıştık. Ayrıca KÇÖ'yü de kapsayan sosyal koruma kalkanımızdaki tüm destek ödemelerini devam ettiriyoruz. Milletimize aktardığımız nakdi destek miktarı 45,5 milyar liraya yaklaştı. Ayrıca 2021 yılı asgari ücret rakamı da bugün belli olmuştur. Asgari ücret, 2021 yılı Ocak ayı itibariyle yüzde 21,5 artışla, bekar ve çocuksuz çalışan için net 2826 lira, evli ve üç çocuklu çalışan için 3014 lira olarak uygulanacaktır. İşverenlerimize 75 lira asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl devam ettireceğiz. İşveren ve çalışanlarımıza 6,5 milyar liralık ilave bir kaynak aktarmış olacağız. KÇÖ'yü şubat ayı sonuna, nakdi destek ücretinin süresini 17 Mart tarihine kadar uzattık.
"Reel sektör, ülkemizin yüz akı olmayı sürdürüyor. Üretim ve yatırım talebi oldukça güçlü şekilde devam ediyor. OSB'lerde elektrik tüketimi artıyor. Yılın ilk 11 ayındaki yatırım talebi, geçen seneye göre yüzde 30 artış gösterdi. Ocak-Kasım bu dönemde 277 bin istihdam öngören, 215 milyar liralık sabit yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Ülkemizin köklü otomotiv firmalarında biri 20 milyar liranın üstünde bir yatırımlar 3 bin istihdam sağlayan bir projeye başladı. Birkaç gün önce açılışını yaptığımız lityum fabrikası da batarya teknolojileri için kritik bir yatırımdır. Sermaye yatırımlarında da gözle görülür bir hareketlenme yaşanıyor. Hazinemizin ihraç ettiği kağıtlara ve hisse senetlerine büyük talep var. Akıllı telefon üretimi için küresel markalar ülkemize geliyor. Teknoloji transferi, yurt içi tedarikçilerin gelişimi ve ihracat imkanlarını içeren bu yatırımlar kapasite artışını sağlıyor. Bu türk yüksek katma değerli yatırımlarla cari açığımızı kapatıyor, dış finansman ihtiyacımızı azaltıyoruz.
"İhracatımız 25 Aralık itibariyle 166 milyar doları buldu. Bu vesileyle dış ticaretimiz açısında bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Bilindiği gibi en önemli ticaret ortaklarında biri olan İngiltere'nin Brexit çerçevesinde başlayan takvim perşembe günü tamamlanıyor. Ticari ilişkilerimizin zarar görmemesi için en başından itibaren süreci yakından takip ettik. Uzun müzakereler sonunda İngiltere'yle serbest ticaret anlaşması imzalama noktasına geldik. Bu gümrük birliği anlaşmasından sonraki en önemli ticari anlaşmamız olacaktır. Serbest ticaret anlaşmasının bu safhaya gelmesinde emeği geçen bakanlığımızı ve iş dünyamızı tebrik ediyorum. Türkiye'nin kurduğu ekonomik sistemi sayesinde hedeflerine ulaşacağının altını çizmek istiyorum.
"Türkiye'nin tüm dünya ile beraber normalleşme sürecinin yürütebilmesi için aşı tedarik ve geliştirme çalışmalarının gerisinde kalmamız kesinlikle mümkün değil. Tüm aşı çalışmalarını yakında takip ediyor, neticelere göre de anlaşmaları imzalıyoruz. Yaşanan aksaklıkları aşmak için tüm alternatifleri değerlendiriyoruz. Almanya'da gelecek aşının ocakta ülkemize ulaşacağını ümit ediyoruz. Gelişmeler daha uzunca bir süre dünya gündeminden düşmeyeceğini işaret ediyor. Asıl önemi ve önceliği hem gelenekçi, hem yenilikçi yöntemlerle geliştirdiğimiz kendi aşılarımıza veriyoruz. Şu an 8 ayrı aşı çalışmasını başarıyla yürütüyoruz. Bunlardan birinde son aşamaya geçildi. Konunun her gündeme gelişinde ilgili bakanlıklarımıza aşı geliştirme çalışmalarını yakından takip etmeleri gerektiği hususunda kesin talimat veriyorum. En kısa sürede kendi üretimimiz olan birde fazla aşıyı milletimizin hizmetine sunmakta kararlıyız. Kısıtlama tedbirlerini dikkatle gözden geçiriyoruz. Vatandaşlarımda kısıtlama tedbirlerinin yeniden artırılmasına ihtiyaç duymayacak şekilde kurallara sıkı bir şekilde riayet etmelerini bekliyorum.
"Gelişmelerin ümitvar olduğunu gördük. Bu çerçevede okullarımızdaki yüz yüze eğitime verdiğimiz arayı 15 Şubat 2021'e kadar uzatıyoruz. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu musibetin üstesinden tez zamanda gelebilmeyi umuyoruz."
Milyonlarca emekçi can derdindeyken, Erdoğan'ın gündemi muhalefet: Ezan ve bayrak düşmanları
Koronavirüs salgınına karşı alınacak yeni tedbirlere ilişkin yapılacağı düşünülen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı bugün 15.00'te başlayacak.
30-11-2020 19:58

Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şu şekilde:
- Vaka sayılarının 30 bine dayanmış olması hepimizin çok daha dikkatli ve sabırlı davranması gerektiğini gösteriyor.
- Salgının olumsuz etkisini azaltmak için insan hareketliliğini en aza indirmeyi amaçlayan bu tür tedbirler dışına bir çare bulunmuyor. Öncelikle TMM diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarına en sıkı şekilde riayet etmelerini istiyoruz. Salgın tedbirlerine de harfiyen uymasını bekliyoruz. Vatandaşlarımızdan salgın tehdit olmaktan çıkana kadar kalabalığa karışmamalarını, evde bile dikkatli davranmalarını istiyoruz.
-İlk etapta 50 milyon dozluk bir anlaşma yapmış bulunuyoruz. Bu aşıya vatandaşlarımız ücretsiz erişebilecektir.
- Hafta içi her gün gece saat 21:00 ile sabah 05:00 arasında genel sokağa çıkma sınırlaması uygulanacaktır. Bu kısıtlama hafta sonları cuma akşamı 21:00'den pazartesi sabahı 05:00'e kadar kesintisiz devam edecektir. Yani cumartesi-pazar artık evlerimizdeyiz.
-Anaokulu ve benzeri kurumlar eğitime ara verecek.
-65 yaş ve üstü ve 20 yaş altı toplu taşıma araçlarını kullanamayacaktır.
-AVM girişlerinde HES kodu uygulaması devreye sokulacaktır.
TEDBİR AÇIKLAMALARI SONRASI MUHALEFETİ HEDEF GÖSTERDİ
Erdoğan'ın koronavirüs salgınına ilişkin yeni tartışmalı tedbirleri açıkladıktan sonra muhalefeti hedef gösteren yeni açıklamalarda bulundu. Erdoğan:
"Açık konuşmak gerekirse Türkiye'de ekmeğini yiyip vatanına düşmanlık besleyen, havasını soluyup ezanından ve bayrağından nefret eden, sefasını sürüp insanını sevmeyen bir kesim var"
- Türkiye Varlık Fonu'nun Borsa İstanbul'daki fonu yüzde 80.6'dır. Yani bir yıl öncesiyle aynıdır. Katar Yatırım Otoritesi, 40'tan fazla ülkede 400 milyar dolardan fazla yatırımı bulunan küresel bir kuruluştur. Londra Borsası'nın da yüzde 10.3'üne sahiptir. Ama dünyanın hiçbir ülkesinde bu yatırımlardan dolayı 'Katar bizi ele geçiriyor' diye zırvalayan çıkmadı.
- Ülkemize yatırım yapan tek ülke Katar da değildir. Hollanda birinci sırada yer alıyor onu Amerika ve İngiltere takip ediyor. Katar ise 17. sırada.
- Biz hiç bir zaman yatırımcının rengini, dinini sorgulamadık. Çünkü paranın rengi olmaz. Para paradır. 28 Şubat'ta olduğu gibi yatırımcıyı bölmedik.
- CHP'li bir milletvekilinin pervasızca tekrarladığı TSK'yı hedef alan sözler, bu zihniyetin başlı başına bir milli güvenlik meselesine dönüşmekte olduğunun işaretidir.
'2021 Yılı Yatırım Programı', Resmi Gazete'de yayımlandı
"2021 Yılı Yatırım Programı" Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı.
15-01-2021 23:04

"2021 yılı Yatırım Programı" AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı.
Programa göre, 3 bin 91 projeye 138,3 milyar lira ödenek tahsis edildi.
Resmi Gazete'de yayımlanan Yatırım Programı'nda en yüksek payları yüzde 30,7 ile ulaştırma-haberleşme sektörü ve yüzde 14,3 ile eğitim sektörü yatırımları aldı.
Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kuruluşlar, KİT, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar ve sosyal güvenlik kuruluşlarının projelerinin yer aldığı programda, mahalli idarelerin yalnızca dış kredi ile finanse edilen projelerine yer verildi.
2021 Yılı Yatırım Programı hazırlıklarında 11. Kalkınma Planında yer alan temel politikalar, 2021-2023 dönemi Orta Vadeli Program ve Mali Plan'da yer alan politika ve öncelikler ile bütçe büyüklüklerinin dikkate alındığı görüldü. Yatırım Programı hazırlıklarında 11. Kalkınma Planı öncelikli sektörlerine yönelik kamu yatırımlarının öne çıktığı bildirildi.
atırım Programı kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan 138,3 milyar liralık yatırımın yüzde 67,5’inin Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamındaki kuruluşlar, yüzde 31,5’inin KİT ve özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, yüzde 0,9’unun döner sermayeli kuruluşlar ve sosyal güvenlik kuruluşları tarafından gerçekleştirilmesi planlandı.
EN YÜKSEK BÜTÇE ULAŞTIRMA-HABERLEŞME SEKTÖRÜNE
2021 Yılı Yatırım Programı kapsamında yüzde 30,7 ile en yüksek bütçe ulaştırma-haberleşme sektörünün yatırımlarına ayrıldı.
Eğitim yatırımlarının payı yüzde 14,3, enerji yatırımlarının yüzde 12,2, madencilik yatırımlarının yüzde 10,4, tarım yatırımlarının yüzde 8,7 ve sağlık yatırımlarının yüzde 7,5 oldu. İmalat, turizm, konut, içmesuyu ve kanalizasyon, teknolojik araştırma, çevre gibi diğer sektörlerin toplam payı ise yüzde 16,2 olarak kaydedildi.
Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamındaki kuruluşlardan en fazla yatırım ödeneği tahsis edilen kuruluşlar 15,1 milyar lira ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 13,5 milyar lira ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, 13,1 milyar lira ile Karayolları Genel Müdürlüğü, 11 milyar lira ile Milli Eğitim Bakanlığı ve 8,6 milyar lira ile Sağlık Bakanlığı oldu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yatırımları içinde Gayrettepe-İstanbul Yeni Havalimanı Metro Hattı, Başakşehir-Kayaşehir Metro Hattı gibi projelerle kent içi ulaşım ön plana çıktı.
DSİ’nin Türkiye genelinde devam eden tarımsal sulama yatırımlarına ise 8,4 milyar lira ödenek tahsis edildi.
ABD'de istismardan tutuklanan akademisyen Marmara Üniversitesi'nde bölüm başkanı oldu
Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölüm başkanı Doç. Dr. Abdüssamed Köse’nin ABD’nin Teksas eyaletinde bir “çocuğa istismar” suçundan tutuklandığı ortaya çıktı.
15-01-2021 22:18

ABD'de 'çocuk istismarından' suçlanan Doç. Dr. Abdüssamed Köse Marmara Üniversitesi'nde bölüm başkanı oldu.
Bianet'ten Evrim Kepenek'in haberine göre, ABD’de 31 Mart 2015'te yayınlanan haberde Köse, internette chat yaparken bir çocukla tanıştı ve cinsel içerikli konuşmalar yaptı.
Cinsel birliktelik amacıyla çocuğun evine giden Köse, orada çocukla değil, bir polisle karşılaştı. Çünkü, aslında Köse’nin konuştuğu kişi küçük yaştaki çocuklarla tanışıp cinsel ilişkiye girenleri yakalamak için çalışan gizli bir polisti.
Bu gizli operasyona İç Güvenlik Soruşturmaları, Çocuklara Yönelik İnternet Suçları Görev Gücü, Houston Polis Departmanı, Harris County Şerif Ofisi, Harris County PCT 4 Polis Teşkilatı Ofisi ve Harris County DA Müfettişleri katıldı.
Haberde, operasyon sonucunda, 12 kişinin tutuklandığı ve hepsinin bölge hapishanesine gönderildiği yer alıyor. Tutuklanan kişilerin fotoğrafına ve haklarındaki suçlamalara detaylıca yer veriliyor.
Başka bir sitede de, bir süre cezaevinden kaldıktan sonra tahliye olan Köse’nin ABD’deki ruhsatının iptal edildiği bilgisi yer alıyor. Bunun üzerine Türkiye’ye dönen akademisyen Köse, Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’ne bağlı psikoloji bölümüne başkan olarak getiriliyor.
İSTİSMARLA SUÇLANAN KÖSE İSTİFA ETTİ
ABD'de istismarla suçlanan Doç. Dr. Abdüssamed Köse'nin Marmara Üniversitesi'nde bölüm başkanı olması kamuoyundan büyük tepki çekmişti. Marmara Üniversitesi, Doç. Dr. Abdüssamed Köse'nin öğretim üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu. Üniversiteden yapılan paylaşımda şu ifadeler kullanıldı:
"Üniversitemiz Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim elemanlarından Doç. Dr. Abdüssamed Köse öğretim üyeliğinden istifa etmiştir"
Erkan Baş: Erdoğan kapı kapı geziyor
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Halk TV’de Özlem Gürses’in konuğu oldu.
15-01-2021 22:00

İleri Haber
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Halk TV’de Özlem Gürses’in hazırlayıp sunduğu 20. Saat programında gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi.
Baş, bugün Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve Gazeteci Orhan Uğuroğlu’na dönük saldırıların değerlendirdi. Saldırıların Kemal Kılıçdaroğlu’na atılan yumrukla başladığını belirten Baş, “Bu saldırılar aynı zamanda seçmenlere, halka da bir mesaj vermeyi amaçlıyor. Ancak buradan iktidara sesleniyorum: Bu ateş sizi de yakar” dedi.
Erdoğan’ın son süreçte Cumhur İttifakı’nı genişletmek adına yaptığı görüşmeleri ve ziyaretleri de değerlendiren Baş, “Erdoğan artık kapı kapı gezmek durumunda kalmıştır” ifadelerini kullandı.
Gelecek Partili Selçuk Özdağ'a saldırı düzenlendi
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın evinin önünde saldırıya uğradığını bildirdi. Temurci, saldırganların silahlı ve sopalı olduğunu ifade etti. Saldırıya uğrayan Özdağ, hastanede tedavi altına alındı.
15-01-2021 15:26

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a evinin önünde saldırı düzenlendi.
Gelişmeyi Twitter hesabında duyuran Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selim Temurci, "Genel Başkan Yardımcımız Selçuk Özdağ Abimize evinin önünde silahlı ve sopalı saldırıda bulunulmuştur" dedi.
Temurci, "Bu aşağılık saldırıyı şiddetle kınıyor, suçluların bir an önce yakalanarak adaletin önüne çıkarılmasını bekliyoruz. Korkaklarla ve alçaklarla mücadelemiz kesintisiz sürecektir" ifadelerini kullandı.
Saldırıya uğrayan Özdağ, hastanede tedavi altına alındı.
Halk TV'ye konuşan Temurci, "Çok kan kaybettiğini söyledi, şu anda hastanede tedavisi devam ediyor" dedi.
DAVUTOĞLU'NDAN AÇIKLAMA
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın saldırıya uğramasına ilişkin açıklama yapan Ahmet Davutoğlu, "Biz bunun adına siyasi terör deriz. Ve gerekenin yapılmasını bekleriz" dedi. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Davutoğlu, "Saldırı konusunda net bir açıklama bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
ANKARA VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA
Ankara Valiliği, saldırıya uğrayan Selçuk Özdağ hakkında açıklama yaptı.
Valilik açıklamasında şunlar ifade edildi: "26. Dönem Milletvekili ve Gelecek Partisi Genel Başkan YARDIMCISI Sn Selçuk Özdağ, ikametgahının önünde fiziki saldırıya uğramış olup, hastanede tedavi altına alınmıştır. Saldırganların tespiti ve yakalanmalarına yönelik çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir."
Erdoğan: İkinci S-400 paketi görüşmeleri sürüyor
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazı ardından yaptığı açıklamalarda Rusya ile ikinci S-400 paketi için görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Erdoğan ayrıca "Bileceğimiz tek şey, Trump döneminde olduğu gibi kendi savunma noktasında adımları bir yerden izin alarak atamayız" ifadelerini kullandı.
15-01-2021 15:01

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Rusya ile ikinci parti S-400'ler için görüşmelerin sürdüğünü söyleyen Erdoğan, "Biden yönetiminin bu noktada ne diyeceğini bilmeyiz. Bileceğimiz tek şey, Trump döneminde olduğu gibi kendi savunma noktasında adımları bir yerden izin alarak atamayız" dedi. Erdoğan, Yunanistan'ın "aşı pasaportu" önerisin hakkında ise,"Değerlendireceğiz" demekle yetindi.
Cuma namazı ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, dün yaptırdığı koronavirüs aşısı hakkında, "Yan etki söz konusu değil, sapasağlamım" dedi.
Yunanistan ile başlayacak istikşafi görüşmeleri değerlendiren Erdoğan, "Ne yazık ki bugüne kadar AB, bizlere verdiği sözleri hiç tutmadı. Yeni bir sürecin içerisindeyiz. Gerek Doğu Akdeniz, gerek AB ülkeleri, gerek Michel ile yaptığımız ikili görüşmeler, gerek Almanya'nın dönem başkanlığında Merkel ile ve Boris Johnson ile yaptığımız görüşmeler devam ediyor. Bu arada tabi Yunanistan ile Sayın Miçotakis ile görüşme talebi bizim için de olumlu bir konu olmuştur. Dışişleri Bakanlarımızın görüşmesi olmuştur. Şimdi gerek özel temsilcilerimiz, Sayın Başbakan ile benim görüşmem, bu adımları atabiliriz dedik" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Yunanistan’ın AB ülkelerinde ‘aşı pasaportu’ uygulanması önerisi hakkında da, “Bizim açımızdan da değerlendirilecek bir konu” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 konusu hakkında ise, "Bizim savunma sanayine yönelik atacağımız adımları hiçbir ülke belirleyemez. Bu tamamiyle bizim alacağımız karara bağlıdır. Biz Rusya ile S400 için birinci paketi halletmiştik, şimdi de ikinci paket devam ediyor. Ay sonu Rusya ile görüşmelerimiz olacak. Biden yönetiminin bu noktada ne diyeceğini bilmeyiz. Bileceğimiz tek şey, Trump döneminde olduğu gibi kendi savunma noktasında adımları bir yerden izin alarak atamayız. Biz bir NATO ülkesiyiz. NATO'da birlikte olduğumuz ülkelerin bize yön vermesini kabul edemeyiz" dedi.
"Çok ciddi bir parayı ödediğimiz halde F-35'ler ne yazık ki hala verilmedi" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bu tabii bizim uluslararası diplomaside Amerika'nın bir müttefik ülke olarak bize yaptığı çok ciddi bir yanlıştır. Temenni ederim ki Sayın Biden'ın görevi üstlenmesiyle birlikte görüşmelerimizi yaptıktan sonra, çok daha olumlu adımları atar ve bunları da yoluna koyarız" diye konuştu.
Polise TSK silahı kullanma yetkisi verilmesi hakkında konuşan Erdoğan, "Olağanüstü durumlarda bu yetki vardır. Resmi Gazete'de yayınlanması Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile olmuştur, bundan daha doğal ne olabilir" diye konuştu.
ESP üyelerine polis operasyonu Diyarbakır'da protesto edildi
Onlarca ESP üyesinin polis operasyonlarıyla gözaltına alınmasına tepki gösterilen açıklamada, ''Tepeden tırnağa örgütlü bir faşizm sandıkla veya mahkemelerle değil, ancak ve ancak yine tepeden tırnağa örgütlü bir devrimci hamle ile yenilebilir'' ifadeleri yer aldı.
15-01-2021 14:22

İleri Haber
İzmir merkezli 12 ilde eş zamanlı olarak başlatılan operasyonlarda aralarında ETHA muhabiri Pınar Gayıp, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş ve Kaldıraç Dergisi okurlarının da olduğu 50 kişinin gözaltına alınmasına karşı Diyarbakır'da basın açıklaması düzenlendi.
Diyarbakır Yenişehir Hazal Park'ta ESP ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) tarafından düzenlenen açıklamaya, birçok kurum da destek verdi. ''Bize gücünüz yetmez, biz kazanacağız'' pankartının tutulduğu açıklamada, “'Bu gözaltılar hukuksuzdur' demiyoruz, çünkü sarayın hukukunun tam olarak bu olduğunu biliyoruz ve tam da bu yüzden meşruiyetimizi hukuktan değil, işçi sınıfı ve ezilenlerin çıkarlarından ve öfkesinden alıyoruz“ ifadeleri kullanıldı.
Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
'SARAYIN HUKUKU TAM OLARAK BU'
Müptezel bir itirafçının önüne konan listeye imza atması ile belki de aynı eylemde bile yan yana gelmemiş onlarca sosyalist, avukat, gazeteci, tiyatrocu, öğrenci aynı 'suç' torbasına atıldı.
Önceki operasyonlarda olduğu gibi, bu operasyonda da amaç aynıdır. Saray rejiminin sömürdüğü ve ezdiği kitlelerin ayaklanmasından, hesap sormasından korkmaktadır ve halkın örgütlü güçlerine saldırarak bu ihtimali elinden geldiğince boğmaya çalışmaktadır.
“Bu gözaltılar hukuksuzdur” demiyoruz, çünkü sarayın hukukunun tam olarak bu olduğunu biliyoruz ve tam da bu yüzden meşruiyetimizi hukuktan değil, işçi sınıfı ve ezilenlerin çıkarlarından ve öfkesinden alıyoruz.
'FAŞİZM, ÖRGÜTLÜ BİR DEVRİMCİ HAMLE İLE YENİLEBİLİR'
Bu meşruiyet ile de devlete değil, halkımıza sesleniyoruz: İşsizlik, yoksulluk, baskı, yasak, taciz, tecavüz, istismar, inkâr ve kayyumların canınıza tak ettiğini ve bir çıkış yolu aradığınızı biliyoruz. O çıkış örgütlenmektir. Çünkü tüm sorunlarımızın çözümü bu faşist saray rejiminin yıkılmasına bağlıdır ve tepeden tırnağa örgütlü bir faşizm sandıkla veya mahkemelerle değil, ancak ve ancak yine tepeden tırnağa örgütlü bir devrimci hamle ile yenilebilir.
Devrimciler faşizmle nasıl mücadele edileceğini bilir. Tarihten bilir, kendi pratiklerinden bilir, eşyanın tabiatından bilir. Bu yüzden faşizmin vurduğu yer, aslında çaremiz olacak yerdir. Madem burjuva-faşist devlet halkın devrimci güçlerine devamlı saldırma ihtiyacı hissetmektedir, o halde devrimci safları hızla doldurmak ve faşizme karşı mücadeleyi yükseltmek de hepimizin sorumluluğu haline gelmektedir.
Bu sorumluluğu birleşik mücadeleyi büyüterek gerçekleştireceğiz.
Faşizmi yıkmak ve sosyalizme yürümek için bir adım öne atılma zamanıdır.''