AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Demokrasi ve Özgürlükler Adası' olarak talana açılan ve yeniden düzenlenen Yassıada'yı ziyaret ederek çalışmalar konusunda bilgi aldı. Erdoğan, "Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın yıl sonu itibariyle açılışını yapacağız" dedi.

Erdoğan, Büyük Çamlıca Camisi'ndeki programının ardından helikopterle Yassıada'ya geldi. Erdoğan, dönemin Başbakanı Adnan Menderes ve arkadaşlarının idam kararının alındığı Yassıada'da yapımı devam eden kongre ve sergi alanlarını gezerek bilgi aldı. Erdoğan daha sonra gazetecilerle bir söyleşi gerçekleştirdi.

Erdoğan, burada yaptığı açıklamada, "Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın yıl sonu itibariyle açılışını yapacağız. Sivriada'da amfi tiyatro yapabilirsek süper bir şey olur. Sivriada'yı da cazibe merkezi haline getirebileceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.

‘MESELE BİZİM GÜÇ KAZANMAMIZDIR’

Kimsenin Türkiye'de darbe yapamayacağını söyleyen Erdoğan, "Bütün mesele bizim güç kazanmamızdır" diye konuştu.

'GEREKÇELERE BAKTIĞIMIZDA DİŞE DOKUNUR BİR UNSUR BULAMIYORUZ'

Erdoğan daha sonra partisinin 'Mahalle Başkanları ile İftar Programı'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Karara karşı çıkan YSK üyelerinin gerekçelerine baktığımızda dişe dokunur bir unsura rastlayamıyoruz" dedi. Ret oyu verenler arasında YSK Başkanı Sadi Güven de bulunuyor.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Biz milletimizin kalbinde doğduk, orada büyüdük, irtibatımızı kesmediğimiz, hep güçlü tuttuğumuz için buralara geldik. 

"Bizim siyasetimizde milletle inatlaşmak, millete rağmen iş görmek, millete rağmen yol yürümek diye bir anlayış kesinlikle yoktur.

"İstanbul'da 2 milyon 300 bin üyeye sahibiz. Üyelerimiz sahada çalışsın. Bir üye, yanında iki oy daha getirsin, mesele bitti. 'Üyeyim ama çalışmıyorum' olmaz. Teşkilatlarımızın, özellikle de mahalle temsilcilerimizin çalışmalarına hep önem verdim ve destekledim.

"Her hırsızlık kötüdür ama oy hırsızlığı, milli irade hırsızlığı tam bir felakettir.

"Milletimizin hakkını, hukukunu, iradesini korumak için mücadele ettik, bu sebeple YSK'nin seçimin yenilenmesi kararını isabetli buluyoruz. YSK'nın gerekçeli kararında tüm değerlendirmeler ve belgeler yer alıyor. Ana hatlarıyla baktığımızda, YSK'nın iptal kararını iki temel sebebe dayandırdığını görüyoruz. Sandık memuru, özel sektör çalışanlarından, emeklilerden veya ne iş yaptığı belli olmayanlardan seçilmiş.

"Kanuna aykırı sandık kurulu başkanları tarafından yönetilen sandıklarda, 212 binden fazla oy şüpheli hale gelmiştir. Aradaki fark azala azala 13 binlere geldi. Karara karşı çıkan YSK üyelerinin gerekçelerine baktığımızda dişe dokunur bir unsura rastlayamıyoruz.

"Bu sürecin gereğini İstanbul halkına çok iyi bir şekilde anlatmamız gerekiyor."