Erdoğan işareti verdi, sahnede Diyanet: 'Çocuk sayısı ikinin üzerinde, üç, dört gibi olmalı'

Erdoğan işareti verdi, sahnede Diyanet: 'Çocuk sayısı ikinin üzerinde, üç, dört gibi olmalı'

Özellikle kadın düşmanı çıkışlarıyla tepki toplayan AKP'nin arka bahçesi Diyanet, yine 'çocuk sayısına' el attı. Erdoğan'ın dün yaptığı açıklamaların ardından bugün konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Geçmişte aile başına düşen çocuk sayısı dörtler, beşlerle ifade edilirdi. Ama şimdi ikilerde. Bunu ikinin altına düşürmememiz lazım. Mutlaka ikinin üzerinde, üç, dört gibi..." ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ailelerin çocuk sayısını ikinin altına düşürmemeleri gerektiğini belirterek, "Mutlaka ikinin üzerinde, üç, dört gibi. Nüfus yapımızı hem sağlam hem nicelik olarak hem de nitelik olarak geliştirmemiz gerekiyor" dedi.

Çeşitli programlara katılmak üzere Ordu'ya giden Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdoğan'ı makamında ziyaret etti. Bir gazetecinin, "Aile başına düşen çocuk sayısının ikinin altına indiği yönündeki araştırmayla ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Erbaş, aile yapısının sağlam olması için çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiklerini söyledi.

Geçen yıl Mevlid-i Nebi Haftası'nın temasını 'Peygamberimiz ve aile' seçmelerinin en önemli gerekçelerinden birisinin bu olduğuna dikkati çeken Erbaş, "Hem neslimizi hem gençliğimizi daha dinamik, daha verimli, daha inançlı, Peygamber Efendimize layık bir ümmet olarak yetiştirmeye çalışmak hem de bu konuda özellikle nikah, evlilik, aile yapısını sağlam tutmak, çocuklarımızı iyi yetiştirmek ve hepsinden de önemlisi evliliği gençlerimizde teşvik etmek, çocuk sayısını artırmak gibi bütün bu konularda farkındalık oluşturmaya çalıştık" şeklinde konuştu.

"Geçmişte aile başına düşen çocuk sayısı dörtler, beşlerle ifade edilirdi" diyen Erbaş, şunları söyledi:

"Ama şimdi ikilerde. Bunu ikinin altına düşürmememiz lazım. Mutlaka ikinin üzerinde, üç, dört gibi geliştirerek nüfus yapımızı hem sağlam hem nicelik hem de nitelik olarak geliştirmemiz ve sağlam hale getirmemiz gerekiyor. Bu konuda toplumumuzun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşturmamız lazım çünkü aile toplumun bel kemiğidir. Aile hem sayısal hem de nitelik olarak sağlam olursa biz toplum olarak da sağlam bir yapıya sahip oluruz. Millet, devlet olarak vatanımız, birliğimiz ve beraberliğimiz noktasında da her zaman iyi bir noktada oluruz."

'EVLİLİK DIŞI HAYAT BİÇİMİ ÖZENDİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR'

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Saray’da yaptığı konuşmada şunları söylemişti:

- “Batı çöküyor. Niye? Aile kurumu diye bir kavram kalmamış.”

- “Maalesef gençlerimiz genç yaşta evlenmiyor. Çoğu 30'u aşkın evleniyor ya da çoğu evde kalıyor. Böyle bir şey olur mu ya? Evlilik dışı hayat biçimi özendirilmeye çalışılıyor. Aman bunlara dikkat edin.”

- “Devlet babadan bahsediyor muyuz? Onun da başında Erdoğan var mı? Var. Ben de şu anda tavsiye ediyorum. Hiç evlenmeyenlerin sayısı da artıyor. Evlilik dışı hayat biçimi medya aracılığıyla meşrulaştırılmaya daha vahimi özendirilmeye çalışılıyor. Televizyonların çoğu bunun kampanyasını yapıyor. Aile kurumlarını kökünden kurutmaya amaçlayan sembollerin önü bilinçli bir şekilde açılırken aile kurumuna sahip çıkan davranışlar küçümseniyor. Bu büyük tehlikeye hep birlikte karşı koymalıyız.”

KADIN CİNAYETLERİNİN ÇÖZÜMÜ ‘AİLE KURUMUNU GÜÇLENDİRMEK’MİŞ!

- “Kadına şiddet başta olmak üzere sıkıntısını yaşadığımız pek çok sorunun çözümü, aile kurumunun güçlendirilmesinden geçiyor.”

- "Geçenlerde bir namussuz bir alçak kızımızın yüzüne kezzap atıyor. Mahkeme 13 yıl ceza veriyor. Kızımızın gözü gidiyor. Kanunun en yüksek oranı bu. Şimdi diyorum ki ben de, bunu da bizim getirdiğimiz söyleniyor. Arkadaşlar diyorum, siz neden kanun diyerek bize böyle cevap yolunu buluyorsunuz. Ben hak, hukuk, adaletten bahsediyorum. Siz burada hakkı, hukuku ve adaleti arayacaksınız. Kendi kızının başına gelmiş olsa, kanunlara mı bakacaksın. Bu kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil, vicdanınızın sesine kulak verin"

- “Kadına şiddet olgusu ile aile kurumuna saldıran bir oluşum meydana geldi. Türkiye'deki kadın cinayetleri vakası Avrupa'nın yarısı kadar. Kadına fiziken ya da ruhen şiddet uygulayanın karşısına önce biz çıkarız biz. Anne olan eş olan kız evlat olan insanın yarısı olan kadına yönelik her türlü ayrımcılık anlayışa eyvallah etmedik. İnsani duyarlılıkların sinsi bir şekilde istismarıyla aile kurumunun içinin boşaltılmasına izin vermeyeceğiz. Aileye sahip çıkacak anlayışla çalışmalarımızı yürüteceğiz.”