Enis Berberoğlu 8 ay sonra tekrar Meclis'e dönüyor
Hakkında kesinleşmiş yargı kararı olduğu gerekçesiyle milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “hak ihlali” kararının ardından, 8 ay sonra Meclis’e dönüp yasama çalışmalarına başlayacak.
09-02-2021 23:56

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun milletvekilliği, Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru beklenmeden hakkında kesinleşmiş yargı kararı Meclis’te okunarak düşürüldü. 4 Haziran 2020 tarihinde milletvekilliği düşürülen Berberoğlu hakkında 3.5 ay sonra AYM “hak ihlali” kararı verdi. Ancak yerel mahkeme bu karara uymadı. Bunun üzerine Berberoğlu tekrar AYM’ye başvurdu. AYM ikinci kez “hak ihlali” kararı vererek TBMM ve HSK’yı da göreve davet etti. Bu ikinci kararın ardından yerel mahkeme karara uydu, Berberoğlu hakkında yeniden yargılama kararı verdi. Karar doğrultusunda daha önce verilen kesinleşmiş hüküm kaldırıldı, yeniden yargılama kapsamında yasama dokunulmazlığının kaldırılması için Meclis Başkanlığı'na sunulmak üzere Adalet Bakanlığı'na fezleke gönderildi.
Gazete Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre, Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) ile Adalet Bakanlığı'ndan TBMM Başkanlığı'na sunulacak kararın sonuç bölümünde, “Hakkında devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçundan yargılama yapılmakta iken milletvekili olması sebebiyle hakkındaki yargılamanın CMK 223/8 maddesi uyarınca durmasına karar verilen sanık Enis Berberoğlu hakkında yargılamaya devam olunmasının Anayasanın 83/2 maddesi uyarınca TBMM’nin adı geçen milletvekili hakkında yasama dokunulmazlığının kaldırılması kararına bağlı olduğu anlaşılmakla, TBMM’nin takdirlerine tevdi olunmak üzere fezleke ve ekindeki dava dosyası ilişikte sunulmuştur” denildi.
ÇARŞAMBA YA DA PERŞEMBE OKUNACAK
Meclis kaynaklarından edinilen bilgiye göre bu karar Meclis Genel Kurulu çalışmaya başladıktan sonra, “Başkanlığın Meclis Genel Kuruluna sunuşları vardır” denilerek okunacak. Bu kararın okunmasının ardından başka bir işlem yapılmadan Berberoğlu milletvekili olarak Genel Kurul salonuna girerek yeniden yasama çalışmalarına katılacak. Bu sürecin çarşamba ya da en geç perşembe günü tamamlanması bekleniyor.
TEKRAR YEMİN EDECEK Mİ?
Meclis tarihinde ilk kez yaşanacak bu durumla ilgili farklı görüşler de ileri sürülüyor. Bir görüşe göre Berberoğlu’nun yasama çalışmalarına yeniden katılması için tekrar yemin etmesi gerekiyor. Ancak Meclis Başkanlığı'nın buna gerek olmadığı görüşünü savunduğu biliniyor. Bir tartışma da Berberoğlu’nun özlük haklarıyla ilgili. Bir görüşe göre Berberoğlu’nun Meclis dışında kaldığı yaklaşık 8 aylık haklarının ödenmesi gerekiyor. Ancak bu hakkın yasama çalışmalarına yeniden katıldığı günden sonra geçerli olacağını savunanlar da var. Bu konularla ilgili kararların da hukukçuların görüşleri alınarak kesinleştirilmesi bekleniyor.
BERBEROĞLU’NA ESKİ ODASI VERİLECEK
Bu hafta Meclis’e dönmesi beklenen Berberoğlu’nun kullanacağı oda ile ilgili de hazırlık yapıldığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Berberoğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından boşalttığı oda yeniden kendisine tahsis edilecek.
YASAMA DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILABİLİR Mİ?
AYM kararı doğrultusunda Berberoğlu hakkında yeniden yargılama kararı verildi, ancak bu karar milletvekili olduğu için durdu. Berberoğlu’nun yargılamasının devam etmesi için yasama dokunulmazlığının kaldırılması amacıyla Meclis’e gönderilen fezlekenin Karma Komisyon’da gündeme alınması ve dokunulmazlığının kaldırılması için hazırlık komisyonu kurulması burada alınan kararın Meclis Genel Kurulu’nda oylanması gerekiyor. Komisyonda çoğunluğu oluşturan AK Parti ve MHP eğer böyle bir süreç işletirse Berberoğlu’nun yasama dokunulmazlığı kaldırılıp yargılamanın önü açılabilir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bu sürece dikkat çekerek bu durumda oylarının “evet” olacağını açıkladı.
İLGİLİ HABERLER
Polisin baskın yaptığı evdeki hamile kadın bebeğini düşürdü
Hacıbektaş’ta 'Ulaş Bardakçı Ölümsüzdür' yazılaması nedeniyle bir eve baskın düzenledi.
28-02-2021 21:32

Nevşehir Hacıbektaş'ta yaşayan Burak Aysu’nun evine Terörle Mücadele ekipleri tarafından gece baskını düzenlendi. Baskın sonrası gerginlik yaşayan Aysu'nun hamile olan ablasının ikiz bebeklerinden birinin kalbi durdu.
Türkiye Komünist Partisi üyesi olan Aysu'nun evine yapılan baskının gerekçesi ise Hacıbektaşlı devrimci Ulaş Bardakçı için yapılan yazılama oldu.
“Ulaş Bardakçı Ölümsüzdür” yazılamasını terör örgütü üyeliği baskınına dönüştüren savcılık ve TEM ekibi, söz konusu duvar yazılamasını Burak’ın yaptığını iddia etti, annesi ve hamile ablasının da bulunduğu eve gece saatlerinde baskın düzenledi ve arama yaptı.
Sol Haber'in aktardığına göre; baskın sonrası yaşadığı gerginlik sonucu Aysu’nun hamile olan ablasının ikiz bebeklerinden birinin kalbi durdu.
Aysu ise "örgüt üyeliği" iddiasıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
Dükkanını satışa çıkaran esnaf: Pandemi sürecinde lebalep batırdınız bizi
Koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan kafe, bar ve restoranların açılmama kararı esnafları iflasın eşiğine getirdi. Trabzon'da bir restoran sahibi esnaf kapalı olan mekanına "Namuslu bir şekilde battık" pankartı astı.
28-02-2021 20:22

Sağlık Bakanlığı'nın ve bilim kurulunun almış olduğu tedbirler doğrultusunda pandemi nedeniyle geçici olarak dükkanını kaptan esnaflardan bir bölümü iflasın eşiğine gelirken, yüzlerce dükkan da kapandı.
Sahibi olduğu mekanı kapatmak zorunda olan Trabzon'daki bir esnaf, mekanının kapısına "Namuslu bir şekilde battık" pankartı astı.
“Namuslu bir şekilde battık” diye pankart asıp dükkanını satışa çıkaran İbrahim Odabaş, ANKA'ya şu şekilde konuştu:
“Namuslu bir şekilde battık derken devletimizin koyduğu kurallara uyduk, hiçbir şekilde açmadık, bir şey yapmadık. Ama yapmadığımız halde onlar söylenenin tam tersini yaptı. Kongreler yaptı, kayak merkezini açtı. Hiç alakası olmayan insanlar güzel yaşarken benim çalışan işçilerime bile maaş hacizleri geliyor şu anda.”
'KREDİLERİ ÖDEYEMEDİK'
“Pandemi sürecinde işyerimiz kapandı, bir lira destek alamadık. Haberlerde söylenildiği gibi ‘Halka para dağıttık’ ama ben o paradan hiçbir şey alamadım. Berat Albayrak’ın televizyonda yaptığı reklamlar gibi ‘Her esnafımızın arkasında Türkiye Cumhuriyeti ve onun hazinesi vardır’ dediği yerde o hazineden bana bir çeyrek altın bile düşmedi. Kredilerimiz vardı, eşimizin dostumuzun üstüne aldığımız. Ödeyemedik. Ödeyemediğimiz gibi de faizli para alarak ki devletimizden daha iyi o faizcilik yapanlar, sorumluluk sahibi olduğum arkadaşların üzerine aldığımız kredileri ödedik.”
ADALET TÜRKİYE'DE SADECE KADIN İSMİDİR'
“Televizyonda konuşulurken her şey çok farklı, toz pembe. Biz kepenk kapatmadık. Güllük gülistanlık. Evimize ekmek alıyoruz. Ama onlar bilmez, cuma günleri karantinaya girerken biz iki günlük süreçte evimize nasıl ekmek alacağız? 100-200 TL cebimize nakit para bizde yokken, kredi kartları patlamışken, icralar üst üste gelirken. Onların hiçbirinin haberi yok. Seçim zamanları kapı kapı dolaşan insanlar neredeydiniz. Labelep salonları doldururken, koskoca 450 metrekare işyerindeki oturan iki kişi. Daha geçen cumartesi kapalı işyerinde otururken, polis ışıkları açıp kapalı işyerine girip bana ceza yazdı. Bana o cezayı yazan polis neden bunu AK Parti kongrelerinde kimseye yazmadı. Adaletse nerede adalet, Adalet Kalkınma Partisi. Adalet Türkiye’de sadece kadın ismidir, bizim köyde de var bir adalet ablamız.”
'LEBALEB BATIRDINIZ BİZİ'
“Elektriğimizi kestiler, aboneliğimizi iptal ettiler. Bizi kendi kaderimizle baş başa bırakıp, bir ülkenin Cumhurbaşkanı ‘Lebalep bu salonları doldurduğunuz için teşekkür ediyorum’ derken ben onu şöyle anladım. Burada 13 kişi çalışıyordu, bir sürü gariban öğrenci buradan nasiplenmiştir… EBA sistemi var. Evimden internetim kesildi, ödeyemedim. Bir lira gelirim yok. Öğretmenim kızımı arıyor, diyor ‘Derse girmedin’. Kızım diyor ki ‘Öğretmenim internetimiz kesik, babam ödeyemedi’. Öğretmenim diyor ki ’Niye babanın 110 TL ödeyecek parası yok mu?’. Burası çok önemli. Şimdi ne diyebilirim daha. Lebalep batırdınız bizi, namuslu şekilde battık derken bize uyguladığınız kuralları yerine getirdik ama namussuzluğu siz yaptınız.”
Sahte Covid-19 raporu düzenleyen üç kişi tutuklandı
Sahte Covid-19 negatif raporu düzenleyen üç kişi tutuklandı. Suç şebekesi üyelerinin kişilerden aldıkları sürüntü örneklerini çöpe attıkları aktarıldı.
28-02-2021 18:43

İstanbul'da sahte Covid-19 raporu düzenledikleri suçlamasıyla gözaltına alınan 12 şüpheliden 3'ü tutuklandı. Şüphelilerin rapor için 150 ile 300 dolar arasında para aldıkları belirlendi.
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, kent genelinde yurt dışı bağlantılı sahte Covid-19 raporu düzenleyen suç şebekesine yönelik çalışma başlattı. Polis, yaptığı çalışmanın ardından suç şebekesinin lideri olduğu öne sürülen ve milyonlarca takipçisi olan sosyal medya fenomeni N.M. olduğunu tespit etti.
SÜRÜNTÜ ÖRNEĞİ ÇÖPE ATILIYOR
Şebeke yöneticisi M.T'nin ise beyaz önlük giyip, doktor rolü yaparak Covid testi yaptırmak için gelen kişilerden sokakta veya turizm acentesi içerisinde sürüntü örneği aldığı, kişiler uzaklaşınca örneği çöpe attığı anlar polis kamerasına yansıdı.
SAHTE NEGATİF RAPOR 150 - 300 DOLAR ARASINDA DEĞİŞİYOR
Suç örgütünün, sahte Covid-19 test sonuçlarını online olarak kare kod sistemiyle teyit alınabilmesi amacıyla bir web sitesi kurdukları, müşterilere sahte negatif rapor çıkardıkları, bu sahte raporun kare kod ile doğrulanması yapılmak istendiğinde yine aynı web sitesine yönlendirilerek teyit yapılabildiği, raporlarda Sağlık Bakanlığının amblem ve başlıklarının gerçek bir raporda olması gerektiği gibi dizayn edildiği, imza ve kaşe kısmında aktif olarak görev yapan doktor isimlerinin kullanıldığı belirlendi.
Şüphelilerin rapor için 150 ile 300 dolar arasında para aldıkları belirlendi.
Polis, İstanbul'da 8 adrese düzenlediği operasyonda aralarında örgüt lideri olduğu öne sürülen N.M'nin de bulunduğu 12 şüpheliyi yakalandı. Adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal, cep telefonları ile test kitleri, binlerce sahte Covid-19 raporu ve yabancı şahıslara ait pasaport fotokopileri ele geçirildi.
Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 3'ü tutuklanırken, 9'u adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar istifa ettiğini duyurdu
CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak partisinden istifa ettiğini duyurdu.
28-02-2021 17:36

CHP Denizli Milletvekili Teoman Sancar, partisinden istifa ettiğini duyurdu.
İstifa kararını Twitter hesabından kısa bir açıklama ile duyuran Sancar "Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğinden istifa ettiğimi kamuoyunun bilgisine saygılarımla sunarım" ifadelerini kullandı.
Sancar, istifasının sebebine dair herhangi bir açıklama yapmadı.
Sancar’ın istifa tweetini yanıtlara kapattığı görüldü.
İşçilerin iradesi bir kez daha çiğnendi: Genel-İş ile belediye arasında anlaşma sağlandı
Genel-İş sendikasının genel merkez yönetimi, grevdeki Maltepe Belediyesi işçilerinin onay vermediği anlaşmaya imza atarak bir kez daha işçinin iradesini çiğnedi.
28-02-2021 17:17

İstanbul’da CHP’li Maltepe Belediyesi ile DİSK’e bağlı Genel Hizmetler Sendikası (Genel-İş) Anadolu Yakası 2 No’lu Şube arasında 5 aydır devam eden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri tıkanması sonucu belediye işçileri, 23 Şubat günü greve çıkmıştı.
Ancak altı gündür grevlerini sürdüren işçilerin iradesi, Genel-İş Sendikası’nın genel merkez yönetimi tarafından çiğnendi.
Grevde olan işçiler henüz referandumlarını sonlandırmamış ve mücadelenin gidişatına dair kararını açıklamamışken sendikanın genel merkez yönetimi, belediyenin “her şey dahil 4700 lira” önerisine imzayı attı.
Belediye ile varılan anlaşmayı Twitter üzerinden duyuran Genel-İş Sendikası, “Maltepe Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Yapılan anlaşmaya göre ikramiye dahil en düşük ücret net 4700 TL oldu. Uyuşmazlık nedeniyle 23 Şubat’ta başlayan yasal grevimiz bugün itibariyle sona ermiştir” açıklamasında bulundu.
Maltepe Belediyesi işçileri, belediye yönetimi tarafından kendilerine önerilen sefalet zammına karşı haklarını almak için çıktıkları grevi 6'ncı gününde sürdürürken Maltepe Belediyesi ve SODEMSEN ile Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube arasındaki görüşmeler hafta sonu da sürdü. Görüşmelere Genel-İş Genel Merkezi de katıldı.
Belediye yönetimiyle yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını işçilere aktaran Şube Başkanı Yenigül Özen Dolgun, “Biz burada ekmeğimizin peşindeyiz, kimsenin bunu maniple etmesine mücadele etmeyeceğiz. Dün akşam toplam 4 bin 600 lira gibi bir teklif geldi, onu da kabul edemeyeceğimizi söyledik. En son söyledikleri şey 'en fazla 4 bin 700 lira yaparız' oldu. Bunu şube yönetimi olarak kabul etmeyeceğimizi berlirttik. TİS yetkisi Genel Merkezde olduğu için Genel Merkez bu iradesini kullanacağını söyledi. Genel Merkez bunu imzalarsa yasal olarak grev sürecimiz sona erer. Devam etmeyi seçersek geçen seneki gibi eylem süreci başlatmış oluruz. Pandemi koşullarını da gözeterek bunu da hep birlikte değerlendireceğiz, birlikte karar vereceğiz” dedi.
İşçi temsilcileri de yaptıkları açıklamada “Sandık kuracağız, referandum yapacağız, ya tamam diyeceğiz ya devam diyeceğiz” dedi.
BELEDİYE BAŞKANI KILIÇ, REFERANDUM BİTMEDEN "ANLAŞTIK" DEDİ
Öte yandan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, işçilerin referandumu henüz sonuçlanmadan Twitter hesabından grevin sona erdiğini söyleyen bir paylaşım yaptı. İşçiler, bunun bir algı yönetme çalışması olduğunu ve henüz resmi bir anlaşma olduğuna dair Genel-İş merkez yönetiminden açıklama gelmediğini vurguladı.
Trump'ın Erdoğan'a yazdığı mektubu paylaşmak 'örgüt propagandası' sayıldı
Diyarbakır'da yaşayan M.S.Ö'ye sosyal medya paylaşımları sebebiyle açılan 'örgüt propagandası' suçlaması davasına Trump'ın 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yazdığı mektubu paylaşmak da suç sayıldı.
28-02-2021 17:11

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle dava açılan kişiye yöneltilen suçlamalar arasında, ABD eski başkanı Donald Trump’ın 2019 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı ve “Aptal olma" ifadesini kullandığı mektubu yayınlaması da yer aldı. Mektup ile ilgili Erdoğan yalnızca 'İade edeceğiz' demişti.
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde yaşayan 35 yaşındaki M.S.Ö.’nün adına kayıtlı Facebook hesabından yaptığı kimi paylaşımlar, hakkında dava açılmasına sebep oldu. Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünün talimatı ile Kulp İlçe Emniyet Amirliği tarafından M.S.Ö.’nün Facebook hesabında yapılan inceleme neticesinde yaptığı kimi paylaşımların “örgüt propagandası” olarak değerlendirilmesi üzerine hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılıp, iddianame hazırlandı.
M.S.Ö.’nün “örgüt propagandası” olarak değerlendirilen paylaşımları arasında HDP’lilere yönelik gözaltı operasyonlarına dair haberler, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya’nın paylaşımını alıntı yaparak, içeriğinde makinalı tüfeğin güvercinle kırıldığı ve "insan barışla yaşar" ibareli bir resim ve Kürtçe şarkıların yanı sıra ABD eski Başkanı Donald Trump’ın 9 Ekim 2019’da AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği mektup da yer aldı.
Trump’ın, Türkiye'nin Kuzey Suriye'ye yönelik operasyona girişmesi öncesinde Erdoğan’a gönderdiği mektubu başka bir hesaptan alıntılayarak paylaşan M.S.Ö. hakkındaki iddianamede şu ifadeler yer aldı: “Şüphelinin 18 Ekim 2019 tarihinde Yüksekovaesnaf isimli facebook sayfasında alıntı olarak İngilizce yazılı ABD başkanı Donalt Trump tarafından yazıldığı iddia edilen mektubun fotoğrafı ve altında çevirisi olarak ABD başkanı Donald Trump, Erdoğan'a açıkça tehdit ve hakaret içeren bir mektup yazdı, mektup kamuoyunda yayınlandı. Türkçesi şöyle: ‘Sayın Başkan, iyi bir anlaşmaya varalım. Binlerce insanın katledilmesinden sorumlu olmak istemezsiniz ve bende Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemem-ki bunu yaparım. Rahip Brunson sırasında size zaten bunun küçük bir örneğini gösterdim. Bazı sorunlarınızı çözmek için çok çalıştım. Dünyayı hayal kırıklığına uğratmayın. İyi bir anlaşma yapabilirsiniz. ISDG genel komutanı General Mazlum sizinle müzakere etmeye istekli ve geçmişte asla vermeyecek tavizleri vermeye de istekli. Onun bana yazdığı, benim yeni aldığım mektubun bir kopyasını size gönderiyorum. Bu işi doğru ve insancıl bir şekilde hallederseniz tarih sizi iyi hatırlayacaktır. İyi şeyler yaşanmazsa tarih sizi sonsuza dek bir şeytan olarak hatırlar. Sert adam olma, Aptallık etme! seni daha sonra arayacağım...’ yazısının paylaşıldığının ve 3 beğeni aldığının görüntülendiğinin görüldüğü…”
Alınan ifadesinde suçlama konusu yapılan paylaşımların kendisine ait olduğunu kabul eden M.S.Ö. kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Hakkında iddianame hazırlanıp, sunulduğu Diyarbakır 11. Ağır Ceza. Mahkemesince kabul edilerek yargılamasına başlandı.(MA)