'Engellilerin gözlerden uzak hayat sürmesi isteniyor'

'Engellilerin gözlerden uzak hayat sürmesi isteniyor'

AKP iktidarının engelli yurttaşlara yönelik politikalarını değerlendiren TİP PM üyesi Erkan Yıldız "Engellilerin gözlerden uzak hayat sürmesi isteniyor" dedi.

İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Parti Meclisi (PM) ve Engelli Komisyonu Üyesi Erkan Yıldız, Artı TV’de yayınlanan Haber Aktüel programına konuk oldu. Yıldız, programda 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne ve AKP’nin engelli yurttaşlara yönelik politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

3 Aralık’ın bir kutlama günü değil, mücadele günü olduğuna dikkat çeken Erkan Yıldız, “3 Aralık Dünya Engelliler Günü, iktidar ve medyası tarafından bir kutlama günü olarak lanse edilmeye çalışılıyor; ortada kutlanacak bir şey varmış gibi. Bizler de her seferinde, 3 Aralık'ta kutlanacak bir şey olmadığını, 3 Aralık'tan 3 Aralık'a bu konuda hiçbir şey değişmediğini anlatmaya çalışıyoruz” dedi.

‘’KİM NE İHMALDE BULUNDU, BU İŞİN SORUMLULARI KİM’ DİYE SORULMALI’

Programda yaptığı açıklamalarda engelli yurttaşların taleplerinin görmezden gelindiğini söyleyen Yıldız, şu sözleri kaydetti:

“Engellilerin talep ettikleri hakları; hala en temel insan hakları olmaktan öteye gidememiş durumda. Bizler de istiyoruz ki; dünyadaki bilimsel gelişmeleri, erişilebilirlikte varılan son noktayı, çağı konuşalım, bunu yakalamaya çalışalım.

Mesela tekerlekli sandalyesiyle sokağa çıktığında ‘Acaba dışarıda kamusal alanda tuvalete girebilecek miyim?’ diye düşünememesi lazım. Eve giderken ‘Bastonla yürüyorum şimdi, bu sokaktan geçiyorum ama; diğer sokakta sarı çizgi bulabilecek miyim? Yoksa ağaca mı toslayacağım? Park etmiş bir arabaya mı çarpacağım?’ diye düşünmemesi lazım. Okula gittiğinde ‘Yanımdaki arkadaşım tahtayı bana okursa okur, okumazsa ben bugünkü dersten de bir şey anlamayacağım’ dememesi lazım. Mesela işitme engelliyse, bilgiye, eğitime erişmesi için gereken cihazlar için devlete yalvarmak zorunda kalmaması, aşağılayıcı heyet, sağlık heyeti muayenelerinden geçmemesi, geçiyorsa da bunun en azından uygun sürelerde tekrar edilmesi lazım. Böyle bir mücadeleden, böyle bir çağı yakalama halinden söz edebilmesi için bu ülkenin insanlarının; öncelikle bakım evlerinde hiç uğruna çocukların canı gittiğinde, birilerinin çıkıp ‘Ya kim ne ihmalde bulundu, bu işin sorumluları kim?’ diye sorması lazım.

‘ENGELLİLERİN EN TEMEL TALEPLERİ KONUŞULMASI GEREKİYOR’

Ancak geçtiğimiz 3 Aralık'tan bu 3 Aralık'a geçirdiğimiz yıl, bunların tam tersine cevaplar sundu bizlere. Hiçbir ilerleme sağlanamadığı gibi, engellilerin eğitime, çalışma hayatına katılımlarında en ufak bir çaba sarf edilmediği gibi, engellilere verilen ve bir nimetmiş gibi sunulan sosyal yardımların eridiğini, enflasyon karşısında pul haline geldiğini ve artık komik rakamlarla engellilerin ve onlara bakmaktan sorumlu aile üyelerinin yaşamaya mahkum edildiğini görüyoruz. Şu an bir engellinin ve ona bakmakla sorumlu, mükellef kılınmış aile üyesinin - genelde de bu ailenin bir kadın üyesi oluyor - 1600 lira gibi bir miktarla hayatlarını bir ay sürdürmeleri; kiraları, barınmaları, geçinmeleri, tüm ihtiyaçlarını bu ücretle karşılamaları ve çalışma hayatında hiçbir şekilde olmamaları bekleniyor. Biz böyle bir halde, böyle bir koşulda bir 3 Aralık'ta kutlanacak bir şey olmadığını, 3 Aralık'ta konuşulması gerekenin engellilerin en temel hakları, engellilerin en temel talepleri olduğunu düşünüyoruz ve bu taleplerin sesini yükseltmek istiyoruz.”

AKP’NİN ENGELLİ POLİTİKALARI

TİP Engelli Komisyonu Üyesi Erkan Yıldız, AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan’ın bugün sosyal medya hesabından "Engelli kardeşlerimizin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü kutluyorum" paylaşımında bulunmasını ve tepkiler üzerine silmesine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Yıldız, “Hakikaten bu kadar, tek seferde bu kadar itiraf barındıran bir paylaşımı biz istesek ortaya koyamazdık” dedi.

Bülent Turan’ın paylaşımının AKP’nin engelli yurttaşlara yönelik politikalarının çarpıcı bir örneği olduğunu söyleyen Yıldız, “AKP'nin 20 yıllık politikalarının, Saray’ın engellilere nasıl baktığının çok güzel bir özetini yapmış oldu. Bir kere, aksini yapanı hapisle cezalandırıyorlarmış gibi, her seferinde ‘engelli kardeşlerimiz’ diye cümleye başlamaktan katiyen geri durmadılar. 20 yıldır tüm engelli sivil toplumu; tüm engelli hak mücadelesi yürüten insanlar, onların aileleri, bu mücadeleye ortak olmuş herkes ‘Biz sizin kardeşiniz değil, eşit yurttaşlarız’ diye ne kadar çığlık atarsa atsın, AKP ve onun yöneticileri, yetkilileri; engellileri ikinci sınıf vatandaş görmekten asla vazgeçmiyor, bu bir. İkincisi, engellilerin ve onlarla mücadele yürüten insanların sesini duymamaktan da asla ama asla vazgeçmiyorlar” diye konuştu.

‘ENGELLİLER SOKAĞA BİLEREK ÇIKARILMIYOR’

Yıldız programın devamında şu ifadeleri kullandı:

“Bu tweetin silinmesi de katiyen söylenen şeyde bir yanlışlık bulunması değil; muhtemelen gelen tepkinin fazla algılanmasından kaynaklandı. Yapılan şey çok açıkça engellilere bir kez daha şunu ilan etti: AKP'nin engelli politikası esasen kendileri açısından başarısız değildir katiyen. Başarılıdır; çünkü AKP'nin engelli politikası, engellileri eve kapatmak, ailelerine ve topluma uzak kalacakları şekilde evlerine muhtaç kılmak üzerine kuruludur. Okula, sokaklara, işyerlerine gitmemeleri, devletin yardımlarına muhtaç bir biçimde kalmaları ve şükür ve minnetle dolu bir hayat geçirmek üzerine kuruludur. Bu bağlamda aslında çok da başarılı olmuştur.

Her seferinde söylüyoruz; sokakta engelli görmüyor olmanız bu ülkede engelli olmamasından değil. Bu ülkenin yüzde 7'lik nüfusu - resmi rakamlara göre dahi yüzde 7'lik nüfusu - engelli. Ve bu nüfus sokağa bilerek, isteyerek çıkarılmıyor, gözden uzak hayatlar sürmeleri isteniyor. Bugün AKP Grup Başkan Vekilinin attığı bu tweet de bütün bu zihniyetin, bütün bu ısrarın, inadın itirafıdır. Fakat biz de bunun karşısına bir inat koyuyoruz, biz de bunun karşısına bir ısrar koyuyoruz ve diyoruz ki: Sokakta da olacağız, okulda da olacağız, hayatlarımızı kendi emeklerimizle de kazanacağız. Siz ne kadar eve kapatmak isterseniz isteyin, biz bu ülkenin her yerinde var olmaya, görünmeye devam edeceğiz.”