En Med Global Tekstil işçileri direnişte: ‘10 milyon kazandırdık, 1 kuruş alamadık’

En Med Global Tekstil işçileri direnişte: ‘10 milyon kazandırdık, 1 kuruş alamadık’

Özel Orta Doğu Hastanesi’nin de sahibi olan ve geçmişte hastane çalışanlarının da maaşlarını ödemeyen Engin Şahin’in, En Med Global Tekstil Firması’nda maaşlarını 2 aydır alamayan, aylardır sigortasız çalışan ve aralarında çok sayıda çocuk işçinin de olduğu işçiler, haklarını alabilmek için direnişte!

Ayşenur Önal

Mersin Serbest Bölge’de işçilere yapılan hak gasplarının sonu gelmiyor! Maaşlarını 2 aydır alamayan En Med Global Tekstil işçileri, haklarını alabilmek için direnişe geçti. 

Mersin Serbest Bölge İşletici A. Ş.’de (MESBAŞ) 7-8 aydır var olan En Med Global Tekstil firmasının 350’den fazla işçinin 2 aydır maaşlarını ödemediği öğrenildi. Özel Orta Doğu Hastanesi’nin de sahibi olduğu söylenen Engin Şahin’in, maaşların yanı sıra çocuk işçi çalıştırdığı ve sadece 70 kişinin sigortasını yatırdığı da söylendi. İş kazası sonrası işçileri hastaneye göndermediği ve firma içinde tedavi ederek sonrasında çalışmaya zorladığı söyleyen Şahin’in, hastaneye gitmek zorunda olan işçileri ise kayıtsız bir şekilde kendi hastanesinde tedaviye zorladığı da iddialar arasında. 

'BİZ DE ARTIK BU DÜZENE ‘SON’ DEMEK İÇİN ELBİRLİĞİ İLE İŞİ DURDURDUK'

Sigortaları zaten yatırılmayan 200’den fazla işçi ile sigortası yatırılan ama maaşlarını alamayan 350’den fazla işçi yaşanılan hak gasplarının ardından direnişe geçti. Çok fazla hukuksuz işlerin yapıldığını da iddia eden Dev Tekstil İş Yeri Temsilcisi ve Usta Makineci Şükran Bozkurt Kalçın, “600 kişi kadar çalışıyorduk. 500’e düştük, 450’ye düştük, şu an da 350 kadar kişi çalışıyoruz. İş bulanlar ayrıldı, iş bulamayanlar ‘Acaba paramızı alabilir miyiz?’ umuduyla çalışmaya devam ediyor. Cuma gününden beri işi durdurduk. Ayın 15-20 arası ödenmesi gereken maaşımızız ödenmesini bekliyoruz. Cuma günü patronumuz Engin Şahin yanımıza gelerek bize açıklama yaptı, ‘Paralarınızı cuma günü saat 5’i geçtiği için havale edildi ama Cumartesi-Pazar olduğu için paralarınızı çekemiyorsunuz. Pazartesi sabah 9’a herkesin hesabın paralar düşecek’ dedi. Bizde pazartesi geldik, paralarımız yatarsa işimizi sürdürelim dedik. İşi sürdürme taraftarıydık ama geldik sabah 9 olduğunda baktık kimsenin parası yatmamış. Biz de artık bu düzene ‘Son’ demek için elbirliği ile işi durdurduk” dedi. 

İçeride işi bırakmayanların olduğunu ama onların 18 yaşından küçük olduğunu söyleyen Kalçın, “İçerde çalışan arkadaşlarımız var ama hepsi 18 yaşından küçük olan çocuk işçiler ve neredeyse hiç kimsenin sigortası yok. 8 aydır sigortasız çalışan var. Bu kadar kişi arasında 70 kişinin sigortası var, 70 kişi de İŞKUR’da alınmış geriye kalan hiç kimsenin sigortası yapılmadı. Hakkını arayan vasıfsız denilen işçileri işten çıkardılar. Bu direnişe destek oldular diye işten çıkarıldılar.

'10 MİLYON KAZANDIRDIK, 1 KURUŞ ALAMADIK!'

Şubat ayında burada 70-80 saat mesai yapan arkadaşlarımız var, kimse bu mesailerden 1 kuruş alamadı. Biz geçtiğimiz Şubat ayında 10 tır iş çıkardık, her tırın tanesi 1 milyon ama bize hala 1 kuruş verilmedi. Hepimizin kredi borçları var, benim 2’inci kredi borcum geldi. Biz burada hepimiz gece gündüz elbirliği ile yeter ki iş çıksın ve paramız yatsın diye uğraştık.

'TOMA’LARLA KORKUTULMAYA ÇALIŞILIYORUZ'

Burada bizi TOMA’lar bekliyor. Engin Bey bu şekilde işçileri korkutmaya çalışıyor. Korksunlar, tırssınlar ve geri çekilsinler istiyor. Paralarımız yatsa bizim burada bu direnişi sürdürmemizin gereği yok, haklarımızı istiyoruz ve alana kadar da buradayız. Maaş yatmazsa direniş devam edecek, hukuksal yollarla arayacağız. Bu işi mahkemeyle değil de anlaşma ile çözmeyi istiyoruz. Herkesin parası ödensin, bu direniş burada bitsin” diye seslendi. 

Direnişte yer alan çocuk işçi ise, “Hastaneye giderken korkuyorum. Uzun zamandır dişim ağrıyor ama olan paramın da yarısı dişçiye gidecek diye gidemiyorum korkudan. Sigortam yapılsın maaşlarımız ödensin istiyoruz” sözlerine yer verdi. 

PARMAĞI YARALANAN İŞÇİ ÇALIŞMAYA ZORLANMIŞ!

Haklarının her alanda yenildiğini söyleyen kadın işçi de “Arkadaşlarımız hastalansa onları devlet hastanesine götürmek yerine kendi hastanelerine kayıt yaptırmadan götürüyorlar ve girişlerini yaptırmıyorlar. Orta Doğu Hastanesi’ne götürülüyoruz ve orada kayıtsız işlem yaptırılıyor. Üstü kapatılıyor her şeyin. İşçi kazası olarak görünmüyor ama burada kaç arkadaşımızın parmağı yaralandı. 1 kişi şikayetçi oldu ama geri çekmek zorunda kaldı şikayetini. Arkadaşımızın parmağı makineye sıkıştı ve hastaneye götürülmedi. Burada steril olmayan bir ortamda cımbız ile çekti ve sarıp işe devam etmesi söylendi” dedi. 

TİP, İŞÇİLERİ YALNIZ BIRAKMADI

İşçilerin direnişine destek olmak için MESBAŞ’a giden Türkiye İşçi Partisi (TİP) Parti Meclisi Üyesi Bülent Ufuk Ateş, patronların pandemi krizini bile fırsata çevirerek yüzde 80’den fazla kar elde ettiklerine dikkat çekti. Ateş, “TÜİK’in açıkladığı resmi istatistikler bunlar. Ki bunun üzerindedir, TÜİK’in verilerine güvenilmediğini de biliyoruz. Pandemi döneminde işçiler, emekçiler gelirlerinden yoksun kalırken, işsizlik hat safhaya varırken, patronlar kar oranlarını yüzde 80’e arttırıyorlarsa burada bir gariplik vardır. Bunu bir fırsata çevirme vardır, insanlar ölürken, yaşam kaygısı çekerken bir de açlıkla boğuşturuluyor.

'PATRON ŞAHİN ZATEN SABIKALI!'

Buranın sahibi olan kişi Orta Doğu Hastanesi’nden de sabıkalı. Orada da işçilerin emekçilerin hakkını gasp etti, paralarını ödemedi. Bunların sınıfsal alışkanlıklarıdır. Türkiye İşçi Partisi işçinin, emekçinin partisidir. Düzen partilerinden değiliz, biz patronların karşısındayız, işçinin emekçinin yanındayız. Milletvekillerimiz var, sorunlarınızı parlamentoda da dile getiririz. Erkan Baş ve Barış Atay yoldaşlarımız işçilerin emekçilerin temsilcisidir. Her yerde sorunlarınızı dile getiririz, siz yeter ki kararlılıkla mücadelenize devam edin. TİP her türlü yanınızda!” diye direnişe destek olacaklarını söyledi.