Emek ve Özgürlük İttifakı'nın İstanbul mitinginde on binler buluştu

Emek ve Özgürlük İttifakı'nın İstanbul mitinginde on binler buluştu

İstanbul’un birçok ilçesinden Kartal Meydanı’na akın eden on binler, sabahın erken saatlerinden itibaren alanı doldurdu. Meydanda saatler öncesinden müzik ve halaylarla coşkulu bir hava hakim oldu.

İleri Haber

Fotoğraf: Hayri Tunç

Emek ve Özgürlük İttifakı, ilk mitingini İstanbul'da düzenledi. Kartal Meydanı'nda buluşan on binler yoksulluğa, savaşa, baskılara karşı “Birlikte değiştirelim" dedi.

Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi’nin (TÖP) oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, bugün ilk mitingini İstanbul’da düzenledi.

İstanbul’un birçok ilçesinden Kartal Meydanı’na akın eden on binler, sabahın erken saatlerinden itibaren alanı doldurdu. Meydanda saatler öncesinden müzik ve halaylarla coşkulu bir hava hakim oldu.

‘SAVAŞA, YOKSULLUĞA, BASKILARA DUR DİYELİM. BİRLİKTE DEĞİŞTİRELİM’

Miting öncesi Emek ve Özgürlük İttifakı içerisinde yer alan siyasi partilerin eş genel başkanları, eş sözcüleri ve başkanları, kortej halinde mitingin gerçekleştirileceği Kartal Meydanı’na yürüyüş düzenledi.

Kortejde, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu Perihan Koca, Pelin Kahiloğulları, Juliana Gözen, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Dönem Sözcüleri Barış Kayaoğlu ve Dilşad Canbaz ile partililer yer alırken, “Savaşa, yoksulluğa, baskılara dur diyelim. Birlikte değiştirelim” pankartı açıldı. Kurulan kortejde HDP bileşenleri Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), SODAP, SYKP, Yeşil Sol Gelecek Partisi de yer aldı.

Mitinge ayrıca Karhan Gümrükleme işçileri, Halkevleri, Kaldıraç, Uluslararası İşçi Derneği, LİMTER-İŞ’te örgütlü direnişçi LCW işçileri, Kadın Meclisleri, Demokratik Emekliler Sendikası, Doğu-Güneydoğu Dernekleri Federasyonu, İstanbul Amed Federasyonu, Muş Dernekler Federasyonu, Silvanlılar Derneği, Batman Dernekleri Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Alevi Bektaşi Federasyonu, Amed Dernekleri Federasyonu, Birleşik Emekliler Sendikası, KESK Başkanı Mehmet Bozgeyik, Patnos Federasyonu, Demokratik Alevi Dernekleri İstanbul ve Gebze şubeleri ve eş başkanı, Hubyar Sultan Derneği, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi’nden Şenol Karakaş, Adalet Nöbeti tutan anneler ve DDKD Temsilcisi Mehmet Eminen, Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz ve Abisi Gürkan Korkmaz, Karakoçan Dernekler Federasyonu, Iğdır Dernekler Federasyonu, Dersim Dernekler Federasyonu, Van Dernekler Federasyonu, Silvan Siirt Dernekler Federasyonu, KAYDER, Bitlis Dernekler Federasyonu, Diyarbakır Bismil Derneği, Diyarbakır Silvan Tokluca Köy Derneği, İkitelli Muş Derneği ile diğer pek çok kurumun yönetici ve üyeleri, yazarlar, sanatçılar da katılarak destek verdi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, “Savaşa, yoksulluğa, baskılara dur diyelim. Birlikte değiştirelim” sloganıyla gerçekleşen miting öncesinde bazı yolların trafiğe kapatıldığını duyurdu.

POLİSTEN, GÖKKUŞAĞI BAYRAKLARINA ENGEL

Miting alanına gökkuşağı bayraklarıyla girmek isteyenlerin bayrakları polisler tarafından içeri alınmadı.

MİTİNG KÜRSÜSÜNDEN SELAMLAMA

Tüm engellere rağmen mücadelelerinden vazgeçmeyen kadınlar ve LGBTİQ+’lar, hakları için yıllarca mücadele eden Emekliler ve EYT’lier; parasız, özgür ve anadilde eğitim mücadelesi veren gençler, dünyayı emekleriyle var eden ve işyerlerinde direnişe devam eden işçiler ve emekçiler, ülkenin dört bir yanında devam eden ekoloji mücadelesini yürütenler miting kürsüsünden selamlandı.

Barış Anneleri Meclisi üyeleri, beyaz tülbentleriyle Kartal Meydanı’na zılgıtlarla giriş yaptı. Meydandaki kitle, Barış Annelerini alkışlarla karşıladı.

'DEMİRTAŞ SÜRPRİZİ'

Edirne Cezaevi’nde 2016 yılından bu yana  tutuklu bulunan HDP eski  Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, mitinge sosyal medyadan mesaj gönderdi. Demirtaş, paylaşımında “Ben yola çıktım, geliyorum, halayda buluşalım #EmekveÖzgürlükİçin” ifadelerine yer verdi. Ayrıca mitingin startı, sözlerini ve müziğini Selahattin Demirtaş’ın yazdığı “Emekçiyiz” şarkısıyla verildi.

'SEFALET DÜZENİ DEĞİL, DEMOKRATİK CUMHURİYET'

Mitingde ilk sözü TÖP Sözcüsü Juilana Gözen aldı. Gözen, şöyle konuştu:

15 Ocak 2023. Bu tarihi kimse unutmayacak. Bu tarih Türk halkıyla Kürt halkının kendi seçeneğini yarattığı tarih olarak kayıtlara düşecek. İşçilerin insanca çalışabildiği onurlu bir yaşam sürebildiği günlere bir adım daha atıyoruz. Söz veriyoruz kardeşler; ülkeyi bataklığa sürükleyenleri göndermeye söz veriyoruz. Hoş geldiniz dostlar; emeği ve özgürlüğü için savaşanlar hoş geldiniz. Şimdi emin olun ki birilerinin ödü kopuyor. Yargılanacağı günler yakın diye korkuyorlar korksunlar, korkmakta haklılar. Çünkü her birinden tek tek hesap soracağız. Bizden çaldıkları ne varsa geri alacağız. Bizden çaldıkları hayatları hakları geri alacağız. Söz bitti artık kardeşler saflar netleşti. Dibine kadar suça batmış bu faşist iktidar kendi koltuğunu korumak pahasına halka savaş açmış. 

Diğer taraftan kardeşler, sanki iktidarın ekmeğine yağ sürmek için kurulmuş, "İktidar bir hamle yapsın bir Kürtlere, Alevilere, gençlere, kadınlara saldırısın da arkasında dizilelim" diyen Altılı Masa. Aman ha işçiler bir adım önce çıkmasın, aman ha gençler ayaklanmasın, kadınlar sokakları doldurmasın. Doldurmasın ki onların iktidarında onların başına bela olmasın. Ama öyle yağma yok. Zamanında işçilerin onlarca grevini yasaklayanlar şimdi bize ekonomik kalkınmadan bahsediyor. Türkiye’yi Orta Doğu’da savaş bataklığına sürükleyenler şimdi bize barıştan bahsediyor. 17 bin faili meçhul ile anılanlar şimdi gelmiş bize iç huzuru anlatıyor. Şimdi onlar bu sicile bu geçmişle burada toplananların, işçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, gençlerin, kadınların, LGBTİ+'ların iradesini yok sayacak öyle mi? Nasıl olsa bizim adayımıza mahkumlar diyecekler öyle mi? 

Kardeşler bilsinler ki işçiler, Kürtler, Aleviler, gençler, kadınlar seçeneksiz değil. Biz varız biz. Emek ve Özgürlük İttifakı var. İşte buradayız. İttifakımız patronlarla sendikal ağalarının değil işçilerin ittifakıdır, ittifakımız Türklerle Kürtlerin, Alevilerle Sünnilerin, Çerkezlerin, Ermenilerin, Arap Alevilerinin ittifakıdır. Bu topraklarda görülecek bir hesabımız var. Hiçbir yere gitmiyoruz, üniversitelerimizi de memleketimizi de biz özgürleştireceğiz diyen gençlerin ittifakı ittifakımız. Ve kadınlar, erkek egemenliğinin ‘camını çerçevesini indireceğiz’ diyen kadınların ittifakı ittifakımız. Karadeniz’de gürül gürül akan derelerin Şırnak'ta kesilen ağaçlarla Ege’deki zeytinliklerin ittifakıdır bizim ittifakımız. Bu topraklara onurlu bir barış ve özgürlük getirecek yegane güç işte buradadır sevgili kardeşler. İşte buradayız. Kimsenin şüphesi olmasın devrimciler, sosyalistler, yurtseverler bu toprakların yüz akıdır. Sorumluluğunu bilir ama bizi çantada keklik sananlar bilsinler bu halk kendi seçeneğini yaratmasını da bilir. kardeşler burada hep birlikte bir söz veriyoruz; 7 gün boyunca cenazesi yerde yatan Taybet Ana için. 10 Ekim’de suruçta kaybettiğimiz arkadaşlarımız yoldaşlarımız için söz veriyoruz. Veysel için, Polen için, Cebrail için, Ezgi için söz veriyoruz. Soma’da tekmelenen maden işçileri için söz veriyoruz. İzmir'de HDP il binasında katledilen Deniz için, Deniz Poyraz için söz veriyoruz. Söz veriyoruz kardeşler, bu iktidarı göndereceğiz, bu iktidarı gönderceğiz, onurlu bir barışı ve demokartik bir cumhuriyeti hep birlikte Emek ve Özgürlük İttifakı ile inşa edeceğiz. Yolumuz açık olsun.

'GÖNDERECEĞİZ, KAMULAŞTIRACAĞIZ, DEMOKRATİKLEŞTİRECEĞİZ'

Mitingde konuşan EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Ey AKP, ey Erdoğan gücün yetiyorsa barıştan yana ol. Operasyonu bırak savaşları bırak Kürt halkıyla barış" dedi.

Öztürk, şunları söyledi:

"Sevgili kardeşler, sevgili hevaller halklarımız o doğalmış pazar yerlerinde ezik çürük sebzeleri toplamaya çalışıyor. Halkımız fırınlarda sıra bekliyor bayat ekmek alabilmek için, ucuza bayat ekmek alabilmek. Halkımızın durumu bu. Bu mitingin başlığı var ya yoksulluğa karşı diye yoksulluk bu düzeyde. Halkımız o hastanelerde başvuruyor randevu almak için randevu alamıyor inim inim inliyor. Doktor bulamıyor doktor bulsa ilaç bulamıyor. Ama öte yandan bakıyoruz yandaşların koca koca binalarda büyük hastaneleri mermer yapılarda hastaneleri kenarda duruyor. Böyle olmaz, böyle sağlık sistemi olmaz. Biz halkın sağlık sorunlarını çözebilmek için çok büyük kamu yatırımları yapacağız ve o yandaşların hastaneleri eğer halka randevu vermiyorsa onları da kamulaştıracağız. Halkımıza o randevuları verecekler. Bu arada işçi ücretleri açıklandı Erdoğan işçi ücretlerini açıklarken dedi ki 'Bizim sırtımızda yumurta küfesi var.' Sonra kameralara bakarak gülümsedi. Soruyorum buradan Erdoğan o esnada kimin için gülümsedin. O esnada patronlar için mi 5’li çete için mi gülümsedin yoksa o vicdansız hükümetin için mi gülümsedin?
Buradan sesleniyorum, Erdoğan sakın unutma. Orada güldün ama son gülen iyi güler ve halk bu işin sonunda çok iyi gülecek. Birleşiyoruz, kuvvetleniyoruz. Birleştiğimiz için, birleşmiş bir halkı örgütlenmiş bir halkı asla ve asla hiçbir kuvvet yenemez. Yenilmedik. Gördüğünüz gibi halkımız burada toplanmış, geri çekilmemiş, korkmamış, yenilmemiş, yenilmedi. Seni yeneceğiz AKP, seni göndereceğiz AKP, seni göndereceğiz AKP, seni göndereceğiz AKP. Birleştik bütün gücümüzle göndereceğiz. 'Kim gönderecek beni?' mi diyorsun? Türkiye hakları gönderecek seni. İşçiler ve emekçiler gönderecek seni. emek ve özgürlük ittifakı, biz göndereceğiz seni. Göndereceğiz onları. O nedenle diyorum ki. burada sorunları dile getirdik. büyük umutlarımızı da dile getirdik. büyük gücümüzü de ortaya koyduk. sevgili hevaller, arkadaşlar, yoldaşlar üreten biziz, üreten biz ise yöneten de biz olacağız sevgili yoldaşlar. yaşasın Emek ve Özgürlük İttifakı. yolumuz açık olsun."

'BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK TÜRKİYE VE İNSANCA YAŞAMI BİRLİKTE KURALIM'

Öztürk'ün ardından sözü EMEP Genel Bakanı Ercüment Akdeniz aldı. "Diyarbakır’ı yanına almadan, İstanbul bu ablukayı dağıtamaz" diyen Akdeniz, şu ifadeleri kullandı:

"Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, Türkiye’nin en büyük şehrinin seçme ve seçilme iradesine darbe vurdukları zaman tereddütsüz oraya gittik. Dedik ki: "HDP’li belediyelere uygulanan kayyım ne ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne uygulanan operasyon da aynı şeydir."’ Ama sizler de Saraçhane'den buraya geleceksiniz buraya. Emek ve Özgürlük İttifakı olmadan İstanbul bu kuşatmayı kıramaz. Diyarbakır’ı yanına almadan İstanbul bu ablukayı dağıtamaz. Gelin birleşelim, bu ülkeyi birlikte özgürleştirelim. Bu mitingde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Seçim ekonomisi ile giriyor Erdoğan ve yönetimi. Açıkça buradan söylüyoruz, kaşıkla verecekler kepçe ile değil kazanla seçimden sonra geri alacaklar. Halkın tepesine vergiyi, borcu yıkacaklar. Buna izin vermeyeceğiz. Tek adam yönetimini, arkasındaki sermaye düzenini, çete mafya düzeni, bu çürüşüm düzeni bizler, halk gönderecek. Çünkü halk birden büyüktür. 

Burada sadece İstanbul’dan, Türkiye’den yurttaşlarımız yok. Burada Gezi’den Kobani Davası’na kadar tutukla tutuklu Eş Başkanlardan milletvekillerine belediye başkanlarımıza kadar tutsak arkadaşlarımız da var bu mitingde el ele kol kolayız. Bu da böyle bilinsin. Şimdi bize soruyorlar diyorlar ki ‘seçimlerde ne yapacaksınız.’ Biz 5 Ocak’ta Emek ve Özgürlük İttifakı partileri olarak bir bildiri yayınladık. Birinci olarak en geniş toplumsal mutabakatla ortak bir adayın ortaya çıkması için işe başlıyoruz kolları sıvıyoruz buna var mısınız dedik. İkinci olarak bak kardeşim bu sese kulak vermiyorsan ısrarla bu sese kulak kapatıyorsan bak sana söylüyorum bu ülkede işçilerin oyları yoksul emekçilerinin oyları kamu emekçilerinin oyları kadınların gençlerin oyları Kürt halkının oyları eşit yurttaşlık isteyen alevilerin oyları çantada keklik değil kardeşim bunu da bileceksin. Eğer inkarcı tutumunu sürdürürsen Emek ve Özgürlük İttifakı kendi adayını çıkaracak kardeşim. Halkla birlikte bu meydanlardan çıkaracak."

'BU MEYDANDAN İKTİDARA KAYBETTİRECEĞİMİZ SEÇİMİN STARTINI VERİYORUZ'

Mitingde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da şunları söyledi:

"Bizim mücadelemiz İstanbul kadar büyüktür, İstanbul kadar kararlıdır. Bunun için diyoruz ki bizim ittifakımız İstanbul kadar güzeldir, İstanbul’un bahçesidir. Hepimiz bu ittifak hayırlı uğurlu olsun. Sevgili arkadaşlarım İstanbul demek elbete ki Türkiye demek. Seçimlerde İstanbul’da kazandık mı Türkiye’de de kazandık demektir. Çünkü şunu biliyoruz İstanbul Amed’tir, Cizra Botandır, Serhattır, Akdenizdir, Karadenizdir, Egedir, Çukurovadır. Yani kısacası İstanbul HDP’dir. Ama şunu da ifade etmek isterim ki bu meydan Mahirlerin, Kemallerin, İboların, Mazlumların, Orhan Doğanların, Berkin Elvanların, Mehmet Sincarların, Musa Anterlerin meydanıdır. İşte bu meydandan yapılacak olan seçimlerin startını verdiğimizi ilan ediyoruz. 

Elbetteki hedefimiz daha da büyümektir, bu ittifak daha da büyüyecek, daha da genişleyecek ve bu düzeni mutlaka değiştirecek bu ittifak. Bunun için bu seçimler tarihi öneme sahiptir. Yapılacak olan seçimler aydınlık ile karanlık arasında yapılacak olan bir tercih olacaktır. Demokrasi ile faşizm arasında yapılacak olan bir tercih seçimi olacaktır. Aynı zamanda bu seçimler AKP ve MHP ittifakının fişini çekeceğimiz bir seçim olacaktır. Onurlu bir barışın yolunu açacaktır, bu seçimler tecride son verileceğinin, bu seçimler aynı zamanda İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğimiz bir seçim olacaktır. Buradan kadınlara bunun sözünü veriyorum. Ama bir şey daha daha ifade etmek isterim. Bu seçimler kendi cumhurbaşkanımızı belirleyeceğimiz bir seçim olacaktır. İşte şimdiden seçimlere gece demeden, gündüz demeden, 7’den 70’e, Kürdüyle, Türküyle, Alevisiyle Sünnisiyle Ermenisiyle, Süryanisiyle hepimiz her birimiz çalışacağız kazanacağız ve başaracağız. Kazanacağız arkadaşlar başarı bizimdir. Serkeftin hevalno. An azadi, an azadi, an serkeftin. Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum."

'DEĞİŞTİRMEYE GELİYORUZ'

Buldan'ın ardından sözü alan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise şu ifadeleri kullandı:

Değiştireceğiz, bu düzeni göndereceğiz bu iktidarı. Bu iktidar ve düzen savaştan ve sömürüden besleniyor, talandan yalandan besleniyor. Biz de diyoruz ki: Hep birlikte savaş oyunlarını bozacağız. Savaşa karşı barışın en güçlü ittifakını kuracağız. Her savaş ve operasyonu aşımızdan, ekmeğimizden çalmak demektir. Savaş politikalarıyla yoksul halkı daha da yoksullaştırıyorlar. Ekmeği, aşı çalıyorlar. Bu ülke halkını daha da yoksullaştırıyorlar. İşte biz buna "dur" diyoruz, "savaşa hayır" diyoruz. Yaşasın barış ittifakı. 

"Değiştirmeye geliyoruz" dedik. Burada başlıyoruz. Seçimler var önümüzde seçimlerle birlikte hayatın her alanında mücadeleyi büyüteceğiz. Bu ittifakı genişleterek geleceğin inşasının merkezi gücü haline getireceğiz. Yeni bir başlangıç demokrasi ve barış emek ve özgürlük üzerine kurulacak yeni bir cumhuriyet demokratik cumhuriyet için geliyoruz eşit yurttaşlık için doğanın hakları kadın hakları gençlerin hakları için geliyoruz. Halklar birleşiyor, gençler, kadınlar, birleşiyor. Halkların görkemli mücadelesi bu denizi büyütüyor, gençler önümüzü açıyor. Geliyoruz, değiştirmeye geliyoruz. Savaşa karşı barışı, sömürüye karşı onurlu barışı kurmak için geliyoruz. Yalana karşı hakikati kurmak için geliyoruz. Bu iktidarı göndereceğiz bu düzeni değiştireceğiz burada olan olmayan bütün yoldaşlarımızla birlikte bu inançla yürüyeceğiz. Kazanacağız, mutlaka kazanacağız kimsenin şüphesi olmasın. Bu güç bu ülkeyi demokrasiye barışa emek ve özgürlüğün olduğu bir geleceğe taşıyacak. Emê biserkevin, bawer bikin serkeftin ji bo me. Mutlaka kazanacağız. Hepinizi bu inançla bu kararlılıkla yürekten selamlıyorum.

'DERTLERİ HALKIN DEĞİL, KENDİLERİNİN ÇIKARINI VE İKTİDARINI KORUMAK'

Mitingde son olarak SMF Sözcüsü Barış Kayaoğlu söz aldı. Kayaoğlu, şunları söyledi:

Hepinizin bildiği gibi hegemonyasını eşitsizlik sömürü gasp ve korku üzerinden sürdüren yasakçı iktidarın derdi sermayeye uşaklık etmektir. Yüzde 10 zengin zümrenin hissesini artırmaktır. Bu iktidarın derdi kendinden olmayan kim varsa, kendinden korkmayan kim varsa damgalayıp yasaklamak ve ötekileştirmektir. Dertleri halkın değil kendilerinin ve yüzde 10’luk zengin zümernin çıkarını ve iktidarını korumak. Irkçılığı,tekçiliği, cinsiyetçiliği yaymak ve sömürüyü aklamaktır. Onların derdi esasta gündem yaratıp yolsuzluklarını, hukuksuzlukların, rant ve talan için yaptıkları soygunun üstünü örtmektir. 

Hepinizin bildiği gibi parlamentoda 2023 bütçe görüşmelerinde işçiden, emekçiden, yoksuldan alıp zengine verdiler. Eğitime, bilime, istihdama değil; savaşa yatırım yaptılar. Bıçağın keskin ucunu emekçiye doğrultup krizin faturasını dar gelirliye, emekçiye ödetmeye çalışıyorlar. İşçiden emekçiden alıp zenginlere veriyorlar. Biz biliyoruz, sahip oldukları servet bizden çaldıklarıdır. Onların sahip olduğu servet işçiden emekçiden çalıntıdır. Bu soygun düzenine, bu bezirgan saltanatına, bu zülm çarkına dur diyeceğiz. Birlikte değiştireceğiz. Halkları gasp edilen işçi ve emekçiler olarak hiçbirimiz bu soygun düzenine mecbur değiliz. Şiddete istismara maruz bırakılan kadınlar, LGBTİ+'lar, çocuklar bunlara mecbur değil. Daha adil eşit özgürlük bir dünyada yaşayabiliriz bunu hep birlikte kurabiliriz. İşte Emek ve Özgürlük İttifakı bunun en güzel örneğidir. Daha da önemlisi artık sermaye partileri arasında tercih yapmaya mecbur değiliz. Kendrimizi kentimizi ülkemiziekonomimizi yönettiğimiz söz yetki kararın işçi emekçilerden olduğu bir yaşamı inşa edebiliriz.Biz buna inanıyor ve bu uğurda mücaedele ediyoruz. Bir arada durmakta ısrar ederek tüm sorunlarımızı aşabileceğimize inanıyoruz. Irkçılığın ötekileştirmenin olmadığı eşit, adil ve özgür bir dünyada farklılıklarımızla bir arada yaşayabiliriz. Emek ve Çzgürlük İttifakı ile birlikte bu yolda birlikte yürüyecek ve birlikte yol alacağız. Son olarak düşüncelerinden vazgeçirmek için çıp arama işkence tecrit uygulamalara maruz bırakılan binlerce ama binlerce tutsak yoldaşımız var. Ezilen halkların hak mücadelesi için tecrit altında, bilinçlerine tutularak özlemlerini haykıran devrimci tutsaklara buradan selam olsun. Yine insanca onurlu bir yaşam mücadelesi hepinizin bildiği gibi dünyanın her bir köşesinde sürüyor. Latin Amerika'dan Uzak Doğu'ya, Avrupa’dan Afrika’ya özgürleşme mücadelesinde omuzlayan ve dövüşenler var. Selam olsun meydanlarda emekçilerin barış sloganları haykıranlara. Özgürlük ve barış sloganları haykıranlara selam olsun işçilere emekçilere kadınlara gençlere. Bu bezirgan saltanatını bu zülmüm sürmesin diye verdiğiniz mücadeleyi sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum.

POLİS, YURTTAŞLARIN ÖNÜNÜ KESTİ: 10 GÖZALTI

Öte yandan miting sonrası alandan çıkan yurttaşların önü 'slogan' gerekçesiyle polis tarafından kesildi. 10 kişinin gözaltına alındığı öğrenilirken, gazeteciler de alandan uzaklaştırıldı.