Elektrik aboneliği dahi olmayan dükkana 10 yıllık elektrik faturası kesildi
Yapıldığından bu yana hiç açılmayan ve elektrik aboneliği dahi olmayan dükkana geriye dönük 10 yıllık elektrik faturası gönderildi. Dükkan sahibi icraya verildi.
16-02-2021 09:30

İstanbul'un Üsküdar ilçesindeki dükkanına yıllarca kiracı bulamayan, elektrik dahi bağlatmayan 82 yaşındaki Cemal Yılmaz'a enerji dağıtım şirketi tarafından geriye dönük 10 yıllık elektrik faturası gönderildi. Elektrik aboneliği dahi olmayan dükkanına gelen 2 bin 534 liralık fatura için defalarca şikayet yazısı gönderen Yılmaz'a cevap vermeyen şirket, müşteriye zamanında bilgi vermediği için 25 lira ticari kalite tazminatı ödemeye karar verdi. Ancak şirket alacağından vazgeçmeyip icraya verdi.
Cemal Yılmaz'ın yıllardır boş duran dükkanına kiracı çıkmasıyla patlak veren olayda, Yılmaz'ın 1987'de yaptırdığı dükkanına 2019'da bir kadın girişimci börek satmak amacıyla talip oldu. Kadın girişimci dükkanın elektriğini açtırmak için dağıtım şirketine başvurdu. Bunun üzerine Cemal Yılmaz'a 2009-2019 dönemini kapsayan 2 bin 534 TL'lik fatura gönderildi.
ŞİRKET BAŞVURULARA YANIT VERMEDİ
Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, Ankara'da yaşayan Cemal Yılmaz, borcun detayını öğrenmek için Anadolu Yakası elektrik dağıtım şirketine başvurdu. Yılmaz, şirketten, abone başvurusuna ilişkin kayıtların varsa kendisine ibraz edilmesini, ıslak imzalı başvuru dilekçesi ile nüfus kaydı örneğinin gösterilmesini talep etti. Ancak şirket yanıt vermedi. İcra takibinin başlayacağı uyarısı yapan şirket, performans kuralları gereği, kendi kendine ceza kesip Yılmaz'a ticari kalite tazminatı ödemeye karar verdi. Yılmaz, “Ben 25 liranızı istemiyorum, yanlışı düzeltin” yanıtı verip parayı almadı.
TRT PAYI DA EKLENDİ
Cemal Yılmaz, faturayla ilgili yasal icra işleminin başladığını ancak fiilen icraya gelinmediğini belirtirken, “İcra uygulanırsa hakkımızı mecburen bu yaşta mahkeme kapılarında arayacağız” dedi. Yılmaz'a gönderilen faturada 2 bin 21 liralık elektrik tüketildiği belirtilirken faturaya 31 lira 67 kuruş TRT payı olmak üzere 513 lira da vergi ve fon payı eklendi.
İLGİLİ HABERLER
Bilim Kurulu üyesinden İstanbul uyarısı: Artış eğiliminde, tam açılmayı konuşmak için erken
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, yerinde karar döneminin başlamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
28-02-2021 18:52

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, İstanbul için uyarıda bulunarak, "Son bir haftadır test pozitiflik oranları ve vaka sayısında bir artış gözlüyoruz. Bu nedenle İstanbul'da tam açılma için henüz erken" dedi.
Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, illere göre vaka oranlarının açıklanmasının ardından yerinde yönetim dönemine geçilen Türkiye'de, il pandemi kurullarının gözeteceği kriterleri anlattı.
'TEST POZİTİFLİK ORANLARI ÖNEMLİ'
İl pandemi kurullarının birtakım eşik değerlere göre açılma ya da kısıtlama kararlarına gideceğini belirten Prof. Dr. Yavuz, “100 bin nüfusta son 7 günde görülen enfeksiyon insidansına (yeni olguların nüfusa oranı) bakılacak. Bu insidans belli eşik değerlerin altına düştüğü zaman açılmaya gittiğinizde riski de düşürmüş oluyorsunuz. Daha güvenli bir yöntem. Şu an Türkiye'de o eşik değerlerin altında olan 10-20 kadar il var mesela. Buralar hem okullar, hem diğer kapalı olan yerlerin açılması anlamında daha güvendeler. Yalnız sadece oranlardaki düşüş değil, bu düşüşün süreklilik göstermesi de gerekiyor. Yani il pandemi kurullarının bakması gereken bir diğer parametre de tabii ki infeksiyon hızının haftalar boyunca düşüş trendi içinde gitmesi, yani artmaması. Düşüş olmuş ama artışa geçtiği bir ortamda açılmalara giderseniz o da sıkıntı yaratabilir" dedi.
Sadece nüfusa göre oranlar değil test pozitiflik oranlarının da önemli bir parametre olacağına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, “Test pozitif oranlarının artması da istenmeyen bir durum. Yani salgının kontrolü açısından olumsuz bir durum. Ayrıca açılma olduğunda da (okul, kafeler vb), enfeksiyon kontrol önlemlerinin sıkı kurallarla belirlenmiş olması gerekiyor. İl pandemi kurulları bunların hepsini bir arada değerlendirerek kararlarını verecek" diye konuştu.
İSTANBUL UYARISI
Yerinde yönetim kararlarında İstanbul gibi büyük şehirlerin farklı bir pozisyonda değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, şöyle dedi:
"İstanbul gerçekten hem iş akışı açısından hem de nüfus hareketliliği açısından farklı bir durumda. İlçeler arası hareketliliği çok fazla olan bir il. Onun için İstanbul'da il bazında kararlar alınmalı. İl pandemi kurulu burada ilçe ilçe de tespit edebiliyor enfeksiyon oranlarını ama bu şekilde çok geçiş olduğu için il bazında değerlenmek daha sağlıklı olur. Küçük yerlerde belki il pandemi kurulları diyelim bir köyde çok düşük bir enfeksiyon oranına göre açılma ya da bir köyde çok yüksek oralar nedeniyle kapanma kararı alabilir ama İstanbul'un bu anlamda diğer illere göre gerçekten daha farklı değerlendirmesi gerekir."
YÜKSELME EĞİLİMİNDE
İstanbul'daki oranların bir önceki haftaya göre yükselme eğiliminde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, bu nedenle tam açılma için henüz erken olduğunu belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bir önceki haftaya göre artış var. Bizim kendi hastanemizde ya da arkadaşlarımızla konuştuğumuzda, hafif bir kıpırdanma olduğunu söyleyebiliriz hem test pozitifliği oranları hem de vaka sayısı anlamında. Bu da biraz alarmda olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Demin söylediğim o azalma trendinin görülmesi ve devam etmesi gerekiyor. Şu anda henüz bu durum yok, hatta biraz yukarı doğru gidiyor test pozitifliği olarak da vaka sayısı olarak da. Her ne kadar hastanelerde bir kapasite sıkıntısı, yoğun bakım kapasitesinde bir doluluk olmasa da ki açılma kararlarında bunlar da önemli kriterler arasında yer alıyor, ağır hasta sayısının çok fazla olmaması iyi bir şey ama test pozitifliği oranlarında ve vaka sayısındaki yukarı doğru gidiş düşündürüyor. Bence İstanbul için tam açılma konusu şu an biraz erken gibi duruyor."
'UMARIM BU ARTIŞ MUTANT SUŞA BAĞLI DEĞİLDİR'
İstanbul'daki artış eğiliminin mutant suşa bağlı olma riski olduğuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, “Umarız ki bu artışın nedeni mutant suş değildir. Çünkü o zaman bu önlemler altında hız kesmemiz mümkün olmayacak ve önlemleri arttırmamız gerekebilecek demektir. Ama mutant suşun da özellikle V1'in (İngiltere varyantı) Türkiye'de yayıldığını biliyoruz. Bu nedenle temkinli olmakta çok fayda var. Ayrıca aşı sırası gelen herkesin bir dakika bile kaybetmeden aşısını olması, burada kritik önem taşıyor. Mutant suşun yayılmasını engellemek açısından da bir an önce aşılanmak çok büyük önem taşıyor" dedi.
65 YAŞ ÜSTÜ
Büyük çoğunluğu aşılanan 65 yaş üstü vatandaşlar için serbestleşmenin de işaretlerini veren Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle noktaladı:
“Hastalıktan koruduğu düşünülen aşıların ülkemizdeki Faz 3 sonuçlarını kısa bir sürede görmeyi umuyoruz. Eğer 65 yaş üstünde korunma oranları da beklediğimiz yönde çıkarsa, onlara da gevşetmeler getirilebilecek. Tabii ki gene maskelerini bırakmayacaklar. Ama onların aşı olduktan sonra ağır hastalık geçirmeyeceklerine tam olarak ikna olmamız gerekiyor. Önümüzdeki 1 ay içinde de bunları çok daha net bir şekilde görebileceğiz. Kısaca 1-2 ay daha temkinli davranıp aşı sonuçlarını da bekleyecek şekilde hareket etmekte fayda var."
Park yeri nedeniyle darp edilen yüzde 90 engelli Mümin Kara hayatını kaybetti
Antalya'da evlerinin önünde park meselesi nedeniyle çıkan kavgada darp edilen yüzde 90 engelli 58 yaşındaki Mümin Kara yaşamını yitirdi.
28-02-2021 12:01

Antalya'nın Kepez ilçesinin Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde 19 Şubat'ta yüzde 90 engelli Mümin Kara, yüzde 40 engelli eşi Emine Kara çocukları Bekir ve Fatma Kara ile evlerinin yanındaki işletme sahipleri Nurettin Yaşar ve oğlu A.Y. arasında park yeri nedeniyle kavga çıktı.
İddiaya göre Nurettin Yaşar ile A.Y., Fatma Kara'yı darbedip saçından sürükledi. İkili ardından araçta bulunan Mümin Kara'yı darp etti. Kara'nın üstüne çıkıp yumruk atan saldırganlar, 'ölürsün, geberirsin' diye bağırdı.
9 gündür Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde yaşam savaşı veren Mümin Kara, bu sabah hayatını kaybetti. Kara'nın cenazesi, otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Mümin Kara'nın cenazesini almak için Adli Tıp Kurumu morguna gelen Kara'nın kardeşi Abdurrahman Kara, “Ağabeyim hunharca bir şekilde öldürüldü. Saçma bir park meselesi yüzünden. Çok üzgünüz, olay adli bir vaka haline dönüştü. Mağduruz, adaletin mutlaka tecelli edeceğine inanıyorum. Oğlunun da tutuklanmasını istiyorum. Asıl olayı başlatan baba Nurettin Yaşar gibi gözüküyor, ancak asıl başlatan oğlu A.Y. En büyük kıvılcımı başlatan kişi oymuş. Kamera kayıtları da var aslında ama kendilerinde kayıtlar var. İncelenirse her şey ortaya çıkar. Saçma sapan bir ifadede bulunmuşlar. Bu durum bizim canımızı çok acıtıyor. Onlar yapmadıysa biz mi yaptık o zaman. Zaten elinde de kırık çıktı. Kendisi de darp raporu almış. Boksör kemiği kırılmış. Allah ortada bırakmayacaktır" dedi.
İstanbul'da baraj doluluk oranlarında son durum
İstanbul'da etkili olan kar yağışının ardından barajlardaki doluluk oranı hızla artıyor. İSKİ verilerine göre bugün doluluk oranı yüzde 56,20 olarak ölçüldü.
28-02-2021 11:24

İstanbul'da kuraklık nedeniyle barajlardaki doluluk oranı 9 Ocak 2021 tarihinde yüzde 19,16'ya kadar düşmüştü. Önce yağmur ardından gelen kar yağışlı sistemlerle birlikte barajların su seviyelerindeki artış hızla sürüyor.
Kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 56,20 olarak ölçüldü.
İSKİ'den yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"27 Şubat 2021 tarihinde İstanbul'a verilen su miktarı: 2 milyon 828 bin metreküp
28 Şubat 2021 tarihi itibariyle içme suyu kaynaklarımızın doluluk oranı: %56,20"
27 Şubat 2021 tarihinde İstanbul'a verilen su miktarı: 2 milyon 828 bin metreküp
— İSKİ Genel Müdürlüğü (@iskignmudurlugu) February 28, 2021
28 Şubat 2021 tarihi itibariyle içme suyu kaynaklarımızın doluluk oranı: %56,20 pic.twitter.com/MGlrBhEU0w
Meteoroloji'den sağanak yağış uyarısı: Sıcaklık 10 derece düşecek
Meteoroloji, hava sıcaklığının kuzey, iç ve doğu kesimlerde hafta ortasına kadar 4 ila 10 derece azalarak mevsim normallerinin altına düşeceğini belirtti.
28-02-2021 10:01

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 28 Şubat-6 Mart haftasına ait hava durumu tahminlerine göre hava sıcaklığı kuzey, iç ve doğu kesimlerde hafta ortasına kadar 4 ila 10 derece azalarak mevsim normallerinin altına düşecek.
Meteoroloji tarafından yapılan son değerlendirmelere göre ülkenin kuzeybatısı ile zamanla kuzey ve iç kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, gece saatlerinde Marmara’nın kuzeyi ile Batı Karadeniz kıyılarının, Pazar Marmara’nın doğusu, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Batı ve Orta Karadeniz, Doğu Karadeniz kıyıları ile Eskişehir ve Kayseri’nin kuzey kesimlerinin yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor.
Yağışların genellikle yağmur, Batı ve Orta Karadeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu ile Eskişehir ve Kayseri’nin kuzeyinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. Pazar sabah saatlerinde iç ve doğu kesimlerde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer pus ve sis hadisesi bekleniyor. Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Doğu Anadolu'nun güneydoğusunda yüksek kar örtüsü bulunan kesimlerde çığ oluşma tehlikesi bulunmaktadır.
İstanbul Valisi: Kademeli normalleşmeye geçiyoruz
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından kademeli normalleşme sürecine geçileceğini duyurdu.
27-02-2021 14:23

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Koronavirüs mücadelemizde 1 yıl bitiyor ve kademeli normalleşme sürecine geçiyoruz” dedi.
“Bu günlere sabır ve anlayışla geldik” diyen Yerlikaya, “Hedefimiz: En düşük risk grubu. Özlediğimiz günlere kavuşmak için hep birlikte tedbirlere uymaya devam edelim” ifadelerini kullandı.
Pazartesi günü yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı risk gruplarına göre normalleşme için her il normalleşme adımlarına kendisi karar verecek. 81 ilin nüfus sayısı, haftalık ve günlük vaka ortalamalarına göre hazırlanan bu listelerde kırmızı ve turuncu grupta yer alan illerde kısıtlamalar sürecek. Sarı illerde kısmi kısıtlamalar sürerken, mavi illerde ise normalleşme adımları atılacak. İstanbul şu anki verilere göre turuncu grupta yer alıyor.
AYM, Rıza Bayram dosyasın takipsizlik kararını bozdu: 'Ölüm su dışında gerçekleşmiş olabilir'
AYM, 2014'te Mersin'de polis müdahalesinde nehire düşerek yaşamını yitiren Rıza Bayram’ın dosyasına takipsizlik kararı verilmesini "yaşam hakkı ihlali" olarak değerlendirirken, savcı karara rağmen dosyayı incelemeye almadı.
26-02-2021 12:55

Mersin'in Tarsus ilçesine bağlı Fahrettinpaşa Mahallesi'nde 9 Haziran 2014 tarihinde Lice Katliamı protestosuna katılan Rıza Bayram'ın, polisin müdahale etmesiyle yaşanan kovalamacada Bedran Irmağı'na düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin savcılık tarafından yürütülen soruşturmaya verilen takipsizlik kararına Anayasa Mahkemesi (AYM), ''yaşam hakkı ihlali'' dedi.
Bayram’ın ölümüne dair Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı, “taksirle ölüme neden olma” suçlamasıyla yürüttüğü soruşturmaya, “…herhangi bir kimseye atfedilebilecek ihmal veya kusurlu bir eylem ve suçun işlendiğine ilişkin yeterli şüphe oluşturacak delil bulunamadığı…” gerekçesiyle 16 Aralık 2015'te takipsizlik kararı verdi. Savcılığın kararına karşı Bayram'ın aile avukatı aracılığıyla Tarsus Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan itiraz da aynı gerekçeyle 18 Ocak 2016 tarihinde reddedildi.
AYM DOSYAYI SAVCILIĞA İLETTİ
Bayram'ın aile avukatı bunun üzerine dosyayı 2016'da AYM'ye taşıdı. Dosyayı inceleyen AYM, 13 Kasım 2020'de oy birliğiyle "yaşam hakkı ihlal edilmiştir" kararı verdi.
AYM,''… Başvurucunun iddiaları ile kamu görevlilerinin karıştığı iddia edilen şüpheli ölüm olaylarında kuşkusuz ölüm nedeninin tespiti ve olayın aydınlatılabilmesi için devletin etkili soruşturma yükümlülüğü daha da önem kazanmaktadır. Bu nitelikteki olaylarda yetkili mercilerin başvurucunun iddialarını, tanık ifadelerini dikkatlice değerlendirerek şüpheli ölüm olayında şüpheye yer vermeyecek ölçüde bütün ihtimalleri göz önünde bulundurarak bir soruşturma yapması gerekmektedir. İncelemeye konu olan Başsavcılık dosyasında başvurucunun iddiaları ile başvurucu tarafından dinlenilmesi talep edilen tanıklar, beyanlarında Rıza Bayram ile güvenlik güçleri arasında bir arbede yaşandığını iddia edilmesi ve görüntü kayıtlarının incelemesi sonucunda düzenlenen uzman bilirkişi raporunda Rıza Bayram’ın arkasından önce silahlı bir güvenlik görevlisinin, ardından iki kişinin gitmesi, silahla üç el ateş edildiğine dair bulguların varlığı, ölümün su dışında gerçekleşmiş olma ihtimali, dolayısıyla kamu görevlileri aleyhine oluşan yoğun şüphenin ortadan kaldırılmamış olması karşısında ölümün gerçekleşme koşullarının tespiti için en üst düzeyde bir inceleme yapılması muhakkaktır…” diyerek Anayasa’nın 17'nci maddesindeki yaşam hakkının usul boyutunca ihlal edildiği belirterek, dosyayı tekrardan incelenmesi için Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
CENAZEDE DARP İZLERİ VARDI
Rıza Bayram’ın ölümünün ardından hazırlanan bilirkişi raporunda birçok şüpheye yer verilmişti.
Rapora göre, “Rıza Bayram TOMA’dan kaçtı. Duvarın üzerinden atladı, arkasından polis atladı ve hemen akabinde üç el silah sesi duyuldu. Sonra nehrin kenarına bir nesne atıldı. Polis, ırmağa birinin düştüğünü anons etti ama müdahale etmedi.”
Öte yandan Bayram’ın cansız bedeninde de darp izleri olduğu görülmüştü.
SAVCI KARARI GÖRMEDİ
Aile avukatı, AYM'nin kararına rağmen savcılığın halen dosyaya ilişkin bir işlem yapmadığını belirtti.