Ekrem İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul açıklaması: Büyük bir hata olacağını savunuyorum

Ekrem İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul açıklaması: Büyük bir hata olacağını savunuyorum

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk TV'de Didem Arslan'ın sunduğu Türkiye'nin Nabzı programında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk TV'de Didem Arslan'ın sunduğu Türkiye'nin Nabzı programında gazeteciler Deniz Zeyrek, Nevzat Çiçek ve Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı.

İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

'ERDOĞANLA KONUŞMA TALEBİM DEVAM ETMEKTE'

"İstanbul'u, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuşma talebim devam etmektedir. 5-6 tanımlı bakan, 3 CHP'den 3 AK Parti'den komisyon. Komisyonlarla konuşmak ortak talebimizdi.

(Veyis Ateş: Bir daha randevu talebinde bulundunuz mu?) Bulunmadım, çünkü biz yeniden davet edeceklerini belirttiler. Komisyonlarla bir ortak çalışma masasıyla ilgili teşekkür ettim. Geçen hafta bir gazetede çağrının yapılacağı noktasında bir haber çıktı. Ama henüz bir çağrı yapılmadı.

KANAL İSTANBUL PROJESİ

Şantiyelerin İstanbul adına bir kısım fiziki riskleri var. Yarım kalan şantiyeler, kuyular. Duran yatırımlar, elbetteki deprem meselesi. Mülteci meselesi her ne kadar merkezi hükümetin meselesi gibi görünse de.

Her şeye rağmen İstanbul'da belediye başkanlığı yapmış, yönetmiş birisiyle konuşmanın kolay olacağını düşünüyorum. Netice itibarıyla ne benim şahsi meselem ne de sayın Cumhurbaşkanı'nın. İstanbul'un çıkarına olan, geleceğe dair atılacak adımlar meselesi. İkna edilmesi gereken hususlar var mıdır? Bir iki husus vardır. Ters düştüğümüz belki tartışılması gereken bazı hususlar vardır. Ama güncel konularda ters düşeceğimizi sanmıyorum.

İki devlet bankasının çok radikal siyasi tavırla davranış biçiminin bu kadar netlikte sayın Cumhurbaşkanı'nın önünde bir sephayla konulduğunu düşünmüyorum.

Bunlar sayın Cumhurbaşkanı'nın meseleleri olduğunu düşünmüyorum. Orada kraldan fazla kralcılık oynayan insanların meselesi. Vakıfbank, Halkbank kimin? Hepimizin. Orayı yöneten insanın kişisel iradeyle siyasi şov yapması düşünülebilir mi? Böyle bir tavırla durmanın kime ne faydası var? Kanal İstanbul'la ilgili benim fikrimi herkes biliyor, üç aşağı beş yukarı. Bunu elbette tartışmak isterim. Bize göre yanlış ve eksikliklerini görüşmek isterim.

Bir şirkete verilmiş, kanal çizilmiş, onun etrafına havalimanı yerleştirilmiş. Bir şirket plan çalışabilir. Ama planın altlığı oluşurken hem dünya literatüründe hem de planlama meselesi açısından...

Ben Kanal İstanbul'u İstanbul'un doğasına aykırı buluyorum. Bunu bir program konuşabiliriz.

'İSMEK CHP'Lİ BAŞKAN GELİYOR DİYE KAPATMIŞ GİTMİŞ'

İSMEK çok nitelikli bir sürece adım atıyor. İSMEK'le ilgili bir belirsizlik süreci olmak zorunda. 3 defa İSMEK ziyareti yapmak istedim. Bir tanesi 8 Mart kadınlar gününde. Gittim İSMEK kapalı. CHP'li belediye başkanı geliyor diye kapatmış gitmiş."

'BELEDİYENİN BORCU 30 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNDE'

"Şu an Türkiye'de her yönüyle ekonomi, sadece belediyelerin müteahhitlerle sorunu yok. Şu anda kamunun bütün birimlerinde, bakanlıklarda, harcaması olan bütün iştiraklerinde TOKİ vesaire gibi, bu anlamda sorun yaşamayan hiçbir kurum yok. Biz de onlardan biriyiz. Ama İstanbul bu konuda kapasitesi ve kabiliyeti en yüksek yerlerden biri. Elbette sıkıntılarımız var. Ama ilk mecliste bunu aştık. Borçlanmayla ilgili arkadaşlarımız belli dilimde bize borçlanma hakkını verdiler. Borçlanma şöyle bir şey değil, 'hakkımızı aldık, yarın gidip borçlanalım'. Muazzam bir takvimi yönetiyoruz. Biz bütçeyi 3 milyar liraya yakın aşağıya çektik. 8 milyarlara kadar yaptığımız tasarruflarla indirdiğimizi düşünüyoruz. Kamulaştırmayla ilgili büyükşehirin politikaların doğru yürümediğini tespit ettik. Biz şu anda mali durumda en önemli gördüğümüz meselelerin başında yürümeyen metro hatları. Göztepe-Ümraniye ile ilgili protokol yaptık. Yaklaşık iştirak şirketlerinde, ihaleye giremeyen iştirak şirketlerimiz, vergi ve SGK borçları var. Sadece büyükşehir belediyesiyle ilgili iştiraklerin 750 milyon liraya ulaşan vergi ve SGK borçlarını ödemeye başladık. Son 5 yılın bize bıraktığı vergi borçları, ihalesi yapılamayan büyük işler. Bunların çözümünü bulmamız aslında hem sayın Cumhurbaşkanının, sistem olarak aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı'nın mesul olduğundan bahsediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin borcu 30 milyar liranın üzerinde. Şu an cari borç 30 milyar liranın üzerinde.

1 milyar liraya yakın vergi borcunu ödemek zorunda kaldık. İştiraklere ödemek zorunda kaldığımız bu rakam aslında büyükşehir belediyesinin borcu değil. Ulaşımı çözeceğim, iki yılda çözeceğim aldatıcı olur. Biz büyükşehir belediyesinin yönetimine idari ve mali sistem getiriyoruz. Vatandaş 'benim paramla ne yapıyorsun' diyor.

'ÖĞRENCİLERE BURS VERECEĞİZ'

Öğrencilere burs vereceğiz. Şimdi büyükşehir belediyelerinin ve belediyelerin burs verme imkanı yok. CHP'nin orada yaptığı şey şu. Sayın Cumhurbaşkanına ithafen yaptığım konuşmada hem burstan bahsettim. Belediyelerin önünü kesen konularda kanun çalışmalarında olmak istiyoruz dedim. CHP 'belediyeler burs vermesin dedi' diye bir şey yok. CHP'nin orada itirazı Kredi Yurtlar Kurumu üzerinden ortak tespitle belediyelerin vermesiyle ilgili. Biz iştiraklerimizin iştigal alanı üzerinden belli sayıda başlayacağız. Medyada, işletmede okuyan öğrenciler. Kendi iştigal alanlarında iştiraklerimiz sürece dahil öğrencilere verecek. Şu anda hedefimiz en az 16 bin koyduk. 75 bin hedefimiz vardı. İlk aşamada buna ulaşamayabiliriz. 15 bin kişiyi net olarak hedef koyduk."