Ekmekçioğulları işçilerinin direnişi 42. gününde
Sendikalı oldukları gerekçesiyle hukuksuzca işten çıkarılan Ekmekçioğullar işçilerinin direnişi 42. gününde sürüyor.
18-01-2021 20:31

İleri Haber
Çorum'da Ekmekçioğlu Metal Kimya işçilerinin DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası'na üye olmaları nedeniyle İş Kanunu’nun 25/2 maddesi gerekçe gösterilerek işlerine son verilmesinin ardından başlattıkları direniş 42 gündür sürüyor. İşçilerin eylemine Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Birleşik Metal İş Sendikası Genel Başkanı ve DISK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu katıldı. Eylemde işçiler, sendikalı olarak işlerine geri dönmek istediklerini belirterek “İnadına sendika, inadına DİSK” sloganları attılar.
İşçilerle fabrika önünde bir araya gelen Erkan Baş, Türkiye’nin birçok yerinde var olan işçi direnişlerinin çok önemli olduğunu belirterek, “Burada büyüttüğümüz sesi gücümüz yettiği kadar başka yerlere duyurmaya çalışacağız. İyi ki varsınız, iyi ki haksızlığa zulme boyun eğmiyorsunuz. Hepimize güç ve umut veriyorsunuz. Sayenizde bu ülkenin yarınlarının çok güzel olacağına dair inancımız var” dedi.
İşçilerin düzenlediği basın açıklamasında konuşan Çerkezoğlu ise Çorum’un sınıf mücadelesi ve DİSK tarihi açısından önemli bir kent olduğunu vurgulayarak, “Bugün Çorum’da metal işçisi kardeşlerim en temel haklarını kullandığı için, sendikalı olduğu için işten çıkarıldı. Sendikalı olmak haktır, sendikalı oldukları için işçileri işten çıkarmak suçtur.” ifadelerini kullandı.
İLGİLİ HABERLER
Gözaltına alınan 22 Migros işçisi serbest bırakıldı
DGD-SEN üyesi işçilerin direnişlerinin 60. gününde Migros Depo önüne yaptıkları eyleme polis saldırdı. 22 emekçi gözaltına alındı. İşçilerin Anadolu Grubu önünde yaptığı eyleme de eş zamanlı olarak özel güvenlik ve polis saldırdı. Gözaltına alınan işçilerin tamamı akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
06-03-2021 00:24

Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN) üyesi işçilerin direnişlerinin 60. gününde Migros Depo önünde yaptıkları eyleme polis saldırdı. 22 işçi işkenceyle gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında DGD-SEN Genel Başkanı Murat Bostancı da bulunuyordu. Gözaltına alınan işçilerin tamamı saat 23.00'e doğru serbest bırakıldı.
Migros Depo önünde gözaltına alınan kadın işçiler, serbest bırakılmalarının ardından 8 Mart günü depo önünde eyleme çağırdı. Kadın işçilerin çağrısında, “Tüm kadınları 8 Mart günü saat 12.00’de Migros depodaki tacizci amirlere, tüm tacizci erkeklere karşı depo önüne çağırıyoruz. Birleşe birleşe kazanacağız!” ifadeleri kullanıldı.
22 İŞÇİ İŞKENCEYLE GÖZALTINA ALINMIŞTI
DGD-SEN'in Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Migros depo önünde kadın işçilerin öncülüğünde gerçekleştirdiğimiz direnişimizin 60. gününde işkenceyle gözaltına alındık. 14 işçi arkadaşımız dövülerek gözaltına alındı. Kod29’a karşı tavizsiz mücadeleye devam edeceğiz!" ifadeleri kullanıldı.
DGD-SEN'den yapılan bir diğer açıklamada ise, işçilerin Anadolu Grubu'nun binasının önünde yaptığı eyleme de özel güvenlik ve polis saldırdı. Sendikanın Twitter paylaşımında, "Biz işçiyiz. Birimizi dahi atılan yumruk hepimize atılmıştır. Önce Migros depo önünde gözaltına aldırıldık, şimdi de Anadolu Grubu önünde özel güvenlik ve polisin saldırısına uğradık. Fenalaşan arkadaşlarımız var. And olsun yılmayacağız" denildi.
Direnen Migros işçilerine polis saldırısı: 14 işçi işkenceyle gözaltına alındı#KadınİşçilerGözaltında
— İleri Haber (@ilerihaber) March 5, 2021
İzmir'de emekçi kadınlar 8 Mart öncesi bir araya geldi: 'Güvenceli iş, güvenceli gelecek için mücadeleye!'
İzmir’de emekçi kadınlar, İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla "Güvenceli iş, güvenceli gelecek" talebiyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi bir araya geldi.
05-03-2021 17:41

İleri Haber
İzmir’de emekçi kadınlar 8 Mart öncesi "Güvenceli iş, güvenceli gelecek" talebiyle bir araya geldi. Kadınlar, kurulan kürsüden taleplerini dile getirdi.
İzmir’de emekçi kadınlar, İzmir Kadın Platformu’nun çağrısıyla "Güvenceli iş, güvenceli gelecek" talebiyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi bir araya geldi. Kadınlar, Konak’ta yapılan eylemde, kurulan Kod29 ve Esnek Çalışmaya Karşı Direnen Kadınlar Kürsüsü’nden taleplerini dile getirdi.
‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ, DİRENECEĞİZ’
SF Trade Tekstil’de sendikalaştıkları için işten atılan ve ardından fabrika önünde anayasal hakları olan sendikalaşma hakkı için mücadele başlatan 4 kadın işçi kürsüden hem mücadelelerini hem de 8 Mart çağrılarını paylaştı. İşçiler, “Mücadele ederek bedel ödesek de geri adım atmayacağız, direneceğiz” dedi.
‘KOD29 AHLAKSIZLIKTIR’
SF Trade Tekstil işçilerinin ardından kürsüde Kod29 ile işten çıkarılan kadınlar söz aldı. Açıklamada, “Biz biliyoruz, erkek egemen zihniyetin, erkek egemen sistemin patrona altın tepside verdiği bir uygulamadır Kod29. Bizleri hem yaşamın, hem çalışmanın dışında tutmaya çalışıyorlar. Biz ahlaksız değiliz. Kod29 uygulaması ile bizi ekmeğimizden edenler ahlaksızdır. Kod29 ahlaksızlıktır” denildi.
İzmir'de emekçi kadınlar 8 Mart öncesi bir araya geldi: "Güvenceli iş, güvenceli gelecek için mücadeleye!"
— İleri Haber (@ilerihaber) March 5, 2021
Ardından yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını ile mücadelede en ön saflarda yer alan kadın sağlık emekçileri kürsüde söz aldı. Sağlık emekçileri, taleplerini dile getirdi.
‘8 MART’TA DA AYAKTAYIZ’
Kürsüde İlerici Kadınlar Meclisi (İKM) adına söz alan genç kadınlar da yaptıkları konuşmada “İşte buradayız. Tüm saldırılara karşı her 8 Mart’ta olduğu gibi bu 8 Mart’ta da ayaktayız. Sokaklarda, meydanlardayız” ifadelerini kullandı.
Eylemde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yapılacak eyleme ortak çağrı yapıldı.
TUTUKLU VE EV HAPSİNDEKİ KADINLARA KART
Öte yandan İzmir Kadın Platformu, tutuklu ve ev hapsindeki kadinlara kart gönderdi.
Ulaşım-İş Sendikası Genel Başkanı: TCDD'de özelleştirmelere karşı çıktığım için iş sözleşmem feshedildi
Ulaşım-İş Genel Başkanı Cihad Koray, iş sözleşmesinin feshedildiğini duyurdu. Koray, fesih nedenini "TCDD’nin yeniden yapılanması adı altında özelleştirilmesine karşı duruşumuzdur" diye açıklayadı.
05-03-2021 14:20

İleri Haber
Ulaşım-İş Sendikası Genel Başkanı Cihad Koray, TCDD’de özelleştirmelere karşı çıktığı için iş sözleşmesinin feshedildiğini söyledi. Koray, “Özelleştirmeler hem ülkeye hem kurumlara zarar vermiştir. Özelleştirme ve rantçıların karşısında yer alacağız" dedi.
Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş) Genel Merkezi’nde, Genel Başkan Mehmet Balık ve Ulaştırma Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası (Ulaşım-İş) Genel Başkanı Cihad Koray bir basın açıklaması yaptı. Büro Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Büro-İş) Genel Başkanı Alay Hamzaçebi ve sendikaların Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri ile üyelerin de katıldığı basın açıklamasında "AKP iktidarının işten atma, ihraç, baskı ve sürgün politikalarına karşı mücadele" kararlılığı vurgulandı.
‘ÖZELLEŞTİRMELERE KARŞI ÇIKTIM, SÖZLEŞMEM FESHEDİLDİ’
Açıklamada, Ulaşım-İş Genel Başkanı Koray, iş sözleşmesinin feshedildiğini duyurdu. Fesih nedenini "TCDD’nin yeniden yapılanması adı altında özelleştirilmesine karşı duruşumuzdur" diye açıklayan Koray, şunları söyledi:
"TCDD'ye bağlı ilki TÜLOMSAŞ, ikincisi TÜDEMSAŞ, üçüncüsü TÜVASAŞ olarak bu üç bağlı ortaklığın Cumhurbaşkanı kararnamesiyle TÜRASAŞ çatısı altında bir araya getirileceğinin yer almasıyla TCDD'nin bölünme sürecinin ve yeni yeni kurumların oluşturulması sürecinin başladığını ve devam ettiğini ifade ettik. Hangi kamu kuruluşu yeniden yapılandırılmışsa o kurumların hayrına olmamıştır. TCDD'nin elinde olan taşınmazlar ve arazilerin rantçıların iştahını kabarttığının farkındayız. Bugüne kadar özelleştirmelerin 65 milyar dolar gelir elde edilmiştir. Yaklaşık 60 milyar dolar demir yollarına yatırım yapılmıştır. Buna rağmen yük ve yolcu taşımacılığında 2002 yılının oranlarının gerisinde kalınmış TCDD tarihin en fazla zarar ettiği, can ve mal kaybına sebep olan kazalar bu dönemde yaşanmıştır. Özelleştirmeler hem ülkeye hem kurumlara zarar vermiştir. Özelleştirme ve rantçıların karşısında yer alacağız."
‘SORUŞTURMA UYGUN OLMAYAN ŞEKİLDE SÜRDÜRÜLDÜ.
Uygun olmayan şekil ve esaslar üzerinden sürdürülen soruşturmaya dikkat çeken Koray, iş sözleşmesinin gerekçesinin sudan bahaneler olduğunu ifade ederek "bu soruşturmayı açanların çok uzun süredir uygun zaman ve fırsat bekledikleri açıkça görülmektedir. Bu soruşturma idarenin hakkımda soruşturma başlatması sonrasında açılmamıştır. Bir figüran bulunmuş makamın incelenmesi için teftişe havale ettiği yazısı Teftiş Kurulu Başkanı tarafından teftişe dönüştürülmüştür. 13 gün izin yapılmasına rağmen iznin usule uygun yapılmadığı gerekçesiyle 22 gün mazeretsiz olarak işe gelmemekle kusurlu bulunmuş ve sözleşmemin feshi gerçekleşmiştir. Soruşturma açıldığı tarihte kullanabileceğim 50 güne yakın iznim olmasına rağmen, izinsiz gösterilerek hakkımda bu karar verilmiştir. Ergenekon ve Ay Işığı ve Balyoz kumpaslarında ki soruşturmaların benzeri bir süreç yaşanmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
‘ASIL AMAÇ SENDİKAYI SUSTURMAK’
Devlet memur olarak 36 yıllık hizmeti olan ve bu süreçte uyarı cezası dahi almadığının altını çizen Koray, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Esas amaç Ulaşım-İş Sendikası’nı, Genel Başkan üzerinden sindirmek ve susturmaktır. Elbette adalet önünde gereken mücadelemizi yürüteceğiz.”
Konsolosluk önünde Yemeksepeti protestosu: 'Sendika düşmanlığından vazgeçin'
Aile, Sosyal Hizmetler ve Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin iş kolu ilgili incelemesi sürerken, Nakliyat-İş Sendikası, Yemeksepeti’nin işçi ve sendika düşmanlığını Taksim'de bulunan Alman Konsolosluğu önünde protesto etti.
05-03-2021 13:20

İleri Haber
Nakliyat-İş, Alman Delivery Hero/Yemeksepeti işvereninin yapmış olduğu işçi-sendika düşmanlığını bugün Taksim’de Almanya Konsolosluğu önünde protesto etti. Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, burada yaptığı açıklamada, “Bizim Yemeksepeti örgütlenmemiz, tüm motokurye olarak çalışan işçiler için önemli bir mücadeledir” dedi.
Alman firması Delivery Hero tarafından 2015’te satın alınan ve Türkiye genelinde 69 şehirde faaliyet gösteren 6 bin işçinin çalıştığı “Yemeksepeti”, “Bana Bi” ve “Vale”de çalışanlar, İstanbul başta olmak üzere birçok bölgede Anayasal haklarını kullanarak Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Nakliyat-İş Sendikası'na üye oldu.
Yasal çoğunluk aşamasına çok yaklaşan Nakliyat-İş, örgütlenmeler hızla sürerken Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yetki başvurusu için de hazırlıklarını tamamladı.
‘PATRON HUKUKSUZ BİÇİMDE İŞ KOLUNU DEĞİŞTİRDİ’
Bu aşamada Yemeksepeti patronu hile, muvazaa ve resmi evrakta sahtecilik yaparak Bakanlık kayıtlarında taşıma iş kolundaki işçilerin tamamına yakınına hukuksuz ve keyfi olarak iş yeri ve iş kolu değişikliği yaptı. Bu işlemin ardından 2 bin civarında işçinin sendika üyeliği düştü.
Bunun üzerine Nakliyat-İş, patron hakkında “TCK’nın 118. Maddesi ve Resmi Evrakta Sahtecilikle” ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
KONSOLOSLUK ÖNÜNDE PROTESTO
Aile, Sosyal Hizmetler ve Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin iş kolu ilgili incelemesi sürerken, Nakliyat-İş Sendikası, Yemeksepeti’nin işçi ve sendika düşmanlığını Taksim'de bulunan Alman Konsolosluğu önünde protesto etti.
Eyleme Sendika Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, sendika yöneticileri, iş yeri sendika temsilcileri katıldı. Sloganlarla başlayan eylemde Genel Başkan Ali Rıza Küçükosmanoğlu da bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamasında, Almanya’nın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrı düşünülemeyeceğini dile getiren Küçükosmanoğlu; “Almanya ve AB emperyalistleri bildiğimiz gibi bizim gibi ülkelerde demokrasi dersi vermektedir. Ama kendi halkı ve işçileri için göstermiş olduğu sendikalaşma hakkını, kendilerinin şirketi olan Delivery Hero’ya bağlı Yemeksepeti işçilerinin yasal hakkı olarak görmemektedir. Çünkü AB emperyalistleri işçileri daha fazla kölelik koşullarında çalıştırıp sömürmek için her türlü düzenbazlığı yapmaktadır” dedi.
Küçükosmanoğlu, Yemeksepeti işletmesinde yapılan uygulamaların yasalara göre suç, resmi evrakta sahtecilik olduğunu dile getirdi.
‘DELIVERY HERO İKİYÜZLÜ DAVRANMAKTAN VAZGEÇSİN’
Küçükosmanoğlu, “Sendikalaşma hakkı uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmış haklardandır. Biz burada Yemeksepeti’ni işçilerin anayasal haklarına saygılı olmaya çağırıyoruz. Buradan Alman tekeli olan Delivery Hero’yu da ikiyüzlü davranmaktan vazgeçmeye, işçilerin örgütlenme hakkına saygılı olmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Motokurye işçilerinin insanlık dışı çalışma koşullarında çalışmak zorunda bırakıldığını da ekleyen Küçükosmanoğlu, motokuryelerin kazalar geçirdiğini, sakat kaldığını, yaşamını yitirdiğini dile getirdi. Küçükosmanoğlu, “Bizim Yemeksepeti örgütlenmemiz, tüm motokurye olarak çalışan işçiler için önemli bir mücadeledir” dedi.
‘MÜCADELEMİZ İŞÇİLER SENDİKALI OLANA KADAR DEVAM EDECEK’
Yemeksepeti işverenin yaptığı usulsüz ve haksız engellemeler karşısında gelecek günlerde diğer sendikaların ve halk örgütlerinin de destek vereceği bir boykot eylemi planı hazırlığında olduğunu söyleyen Küçükosmanoğlu, “Mücadelemiz yurt dışında ve Türkiye’de birçok sendika ve halk örgütünün de desteğiyle devam ediyor” derken, mücadelenin Yemeksepeti işyerine sendika girene kadar ve Yemeksepeti işçileri sendikalı, DİSK’li, Nakliyat-İş’li olana kadar devam edeceğini vurguladı.
Küçükosmanoğlu ayrıca, İşverenin işçilerin karşısına bu kez de sarı sendikacılığı çıkararak gerçek örgütlenmenin ve mücadelenin önüne geçme çabası içinde olduğunu, ancak işçilerin bu oyuna gelmediğini ve gerçek örgütleri olan Nakliyat-İş Sendikası’na sahip çıktığını belirtti.
Küçükosmanoğlu açıklamasını işçi sınıfı mücadelesinin zafere ulaşana kadar, Yemeksepeti işçileri DİSK’li, Nakliyat-İş’li olana kadar devam edeceğini söyleyerek sonlandırdı.
Eylem sloganlarla son buldu.
KONSOLOSLUĞA MEKTUP
Eylem sonrası sendikamız tarafından hazırlanan, Yemeksepeti/Delivery Hero’nun işçi ve sendika düşmanı tutumlarının protesto edildiği bir mektup, Küçükosmanoğlu tarafından Almanya Konsolosluğu yetkililerine iletildi.
Bir sağlık emekçisi daha koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti
TTB, Eczane Teknisyeni Hatice Özgümüşdağ'ın Covid-19 sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
05-03-2021 13:17

Türk Tabipleri Birliği (TTB), yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle bir sağlık emekçisinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
AKP iktidarının ''Hakkınız ödenmez'' dediği fakat salgınla mücadelede yalnız bıraktığı sağlık emekçileri hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.
TTB'nin yaptığı sosyal medya paylaşımına göre, Samsun'un İlkadım ilçesinde görev yapan Eczane Teknisyeni Hatice Özgümüşdağ koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirdi.
Af Örgütü: Pandemide en az 17 bin sağlık çalışanı hayatını kaybetti
Her 30 dakikada, bir sağlık çalışanının koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğinin vurgulandığı açıklamada, aşı erişimindeki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması çağrısı yapıldı.
05-03-2021 11:07

Uluslararası Af Örgütü, Kamu Hizmetleri Enternasyonali (PSI) ve Dünya Küresel Sendikalar Birliği’nin yaptığı yeni incelemeye göre yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde en az 17 bin sağlık çalışanının Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı. Açıklamada ölümlerin, tüm dünyada ön saflarda hizmet sağlayan milyonlarca sağlık çalışanının hızlı bir şekilde aşılanması için sivil toplum örgütlerinin acilen harekete geçilmesi çağrısı yaptığı sürede yaşandığı vurgulandı.
Af Örgütü'nün Ekonomik ve Sosyal Adalet Birimi Direktörü Steve Cockburn konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
'AŞI ERİŞİMİNDEKİ EŞİTSİZLİKLER ORTADAN KALDIRILMALI'
“Her 30 dakikada, bir sağlık çalışanının Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmesi hem bir trajedi hem de bir adaletsizliktir. Sağlık çalışanları tüm dünyada insanları Covid-19’a karşı güvende tutmak için kendi hayatlarını ortaya koydukları halde, birçoğu bugüne kadar yeterince korunmadı ve sonuçta bu yetersizliğin bedelini ödedi.
“Hükümetler her yerde, tüm sağlık çalışanlarının Covid-19’a karşı korunmasını sağlamak zorundadır. Sağlık çalışanları pandemi boyunca hayatlarını tehlikeye attı, artık hayat kurtarıcı aşılar için onlara öncelik vermenin zamanı geldi. Peru’daki bir sağlık çalışanının Birleşik Krallık’taki bir doktor kadar korunmasını sağlamak için aşı erişiminde yaşanan devasa küresel eşitsizlikleri ortadan kaldırmak üzere acilen adım atılmalıdır.”
Uluslararası Af Örgütü’nün ''Covid-19: Hızlı aşılama için çağrılar yapılırken hayatını kaybeden sağlık çalışanı sayısı en az 17 bine yükseldi'' başlıklı ilgili açıklamasının tamamına ulaşmak için tıklayın.