EGEÇEP:  'Yurdun her yanında yaşama sahip çıkıyoruz'

EGEÇEP: 'Yurdun her yanında yaşama sahip çıkıyoruz'

EGEÇEP'in yayımladığı basın açıklamasında, çevre katliamına, yağmaya ve talana karşı 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde ortak mücadele çağrısı yapıldı. Açıklamada "Yurdun her yanında yaşama sahip çıkıyoruz" ifadelerine yer verildi.

İleri Haber

Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) bir açıklama yayımlayarak, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde iklim krizine, doğa katliamına, yağma ve talana karşı ortak mücadele çağrısında bulundu. Açıklamada "Efem Çukuru'ndan Kazdağları 'na, Cerattepe'den Akkuyu'ya,  yurdun her yanında yaşama sahip çıkıyoruz" denildi.

Doğanın, yasa dışı yollarla talan edildiği belirtilen EGEÇEP'in açıklamasında "Ülkenin birçok noktasında maden işletmeleri, hukuki faaliyeti durdurma kararlarına rağmen tüm hızıyla yaşam alanlarımızı talan etmekte, doğayı yok etme bahasına enerji yatırımlarına devam edilmekte, tarım alanları, turizm alanları geri dönülmez biçimde yok edilmektedir.

Özellikle Ege Bölgesinde yoğunlaşan Jeotermal Enerji Santralleri, Bergama'da, Efem Çukuru'nda, Kaz Dağları'nda sürdürülen Altın madeni arama, çıkarma çalışmaları, buralarda uygulanan vahşi yöntemler, yaşamın görece yavaşladığı pandemi günlerinde, her zamankinden daha hızlı biçimde sürdürülmektedir" ifadelerine yer verildi.

5 HAZİRAN'DA ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde iklim krizine, doğa katliamına, yağma ve talana karşı ortak mücadele çağrısı yapan EGEÇEP, "Ülkenin yağmalanan, turizm alanlarında, bire bin veren topraklarında, rüzgarlı tepelerinde, hoyratça akan derelerinde bir arada olacak, buralarda gerçekleştireceğimiz etkinliklerle, sanatsal üretimlerle ulusal ve uluslar arası medyadan, sosyal medyadan en geniş kesimlere ulaşarak çevre sorununun, Çernobil'in, Amazon Ormanlarının yok edilmesinin, İklim Krizinin, Covid-19’un ve bir çok ekolojik yıkımın, sermayenin insanı yok sayan, daha çok kar hırsından, sermayenin sınır tanımayan saldırılarından kaynaklı olduğunu bir kez daha haykıracağız" dedi.

"Sizi de bu süreçte bize güç vermeye, seslerimizi her yere ulaştırmada duyarlı olmaya, olanaklarınızı, yeteneklerinizi paylaşamaya ortak zamanlı etkinliğe çağırıyoruz" denilen basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

Çevre gönüllüsü, doğal ve kültürel varlıkların korunması konusunda duyarlı sivil toplum kuruluşları ile bireysel katılımcılar tarafından 25 Aralık 2005 tarihinde kurulmuş olan EGEÇEP (Ege Çevre ve Kültür Platformu); içerisinde bulunduğumuz pandemi günlerinde, yaşanan sorunların daha da artarak gündemimizi belirlediğini, üzerimize her zamankinden daha çok görevler düştüğünün bilincinde yaşam alanlarımıza yapılan saldırılara karşı mücadelesini sürdürmektedir.

İçerisinde bulunduğumuz olağan dışı sürecin, olağanlaştırılması kaygısındayız.

Ülkenin birçok noktasında maden işletmeleri, hukuki faaliyeti durdurma kararlarına rağmen tüm hızıyla yaşam alanlarımızı talan etmekte, doğayı yok etme bahasına enerji yatırımlarına devam edilmekte, tarım alanları, turizm alanları geri dönülmez biçimde yok edilmektedir.

Özellikle Ege Bölgesinde yoğunlaşan Jeotermal Enerji Santralleri, Bergama'da, Efem Çukuru'nda, Kaz Dağları'nda sürdürülen Altın madeni arama, çıkarma çalışmaları, buralarda uygulanan vahşi yöntemler, yaşamın görece yavaşladığı pandemi günlerinde, her zamankinden daha hızlı biçimde sürdürülmektedir.

Yaşam savunucularının her türlü çabasının önüne pandemi koşulları öne çıkarılarak set çekilmekte, hukuksuz cezalar verilmektedir.

En son Kaz Dağları'nda, mücadeleyi nöbetleşe sürdüren arkadaşlarımız bu gerekçelerle mağdur edilmiş, anlaşılmaz biçimde yüksek cezalara çarptırılmışlardır.

EGEÇEP’liler Kazdağları'na gitmek için İzmir Valiliğine başvurdu.

EGEÇEP temsilcilerinin, Kazdağları'ndaki dostları, ziyarete gitme, onlara güç verme girişimi, yasal başvurularımıza rağmen, Pandemi koşullarında çıkartılan "iller arası seyahat kısıtlaması" gerekçe gösterilerek yasaklanmıştır.

Maden şirketlerinin araçlarının, çalışanlarının hiçbir sınır tanımadığı koşullarda, yaşam savunucularına, çevre örgütlerine engeller çıkartılmakta, zor kullanılmakta bir sakınca görülmemektedir.

Yaşam savunucuları sınırları aşacak, seyahat hakkını kullanacak, yurdun her yerinde yaşam alanlarını savunmaya devam edecektir.

EGEÇEP, 1 Haziran 2010 günü İzmir Efem Çukuru'dan başlatacağı yürüyüşle Balıkesir il sınırına kadar bayrağı taşıyacak, Balıkesir il sınırında Balıkesirli Yaşam savunucularına devredecek, ardından bayrak Çanakkale il sınırında Kaz dağı gönüllülerine ulaştırılacaktır.

Yine 1 Haziran’da her bölgeden çevre örgütlerini de kendi belirleyecekleri birer ekoloji yürüyüşü gerçekleştirmeye çağırıyoruz

5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde, ülkenin yağmalanan, turizm alanlarında, bire bin veren topraklarında, rüzgarlı tepelerinde, hoyratça akan derelerinde bir arada olacak, buralarda gerçekleştireceğimiz etkinliklerle, sanatsal üretimlerle ulusal ve uluslar arası medyadan, sosyal medyadan en geniş kesimlere ulaşarak çevre sorununun, Çernobil'in, Amazon Ormanlarının yok edilmesinin, İklim Krizinin, Covid-19’un ve bir çok ekolojik yıkımın, sermayenin insanı yok sayan, daha çok kar hırsından, sermayenin sınır tanımayan saldırılarından kaynaklı olduğunu bir kez daha haykıracağız.

Biliyoruz ki, sağlıklı yaşanabilecek başka bir dünya, başka bir yaşam mümkün…

Bunun için sizi de bu süreçte bize güç vermeye, seslerimizi her yere ulaştırmada duyarlı olmaya, olanaklarınızı, yeteneklerinizi paylaşamaya ortak zamanlı etkinliğe çağırıyoruz.

EGEÇEP, 5 HAZİRAN ETKİNLİKLERİ ÇALIŞMA GRUBU

 

DAHA FAZLA