Gazeteci İbrahim Haskoloğlu, e-Devlet ve devlete ait sitelerden verilerin çalındığını öne sürmüştü. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinden, yapılan detaylı kontrollerde e-Devlet Kapısı altyapısında herhangi bir veri sızıntısına rastlanmadığı bildirildi.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinden yapılan açıklamada, dün ortaya atılan e-Devlet Kapısı veri sızıntısı iddialarının gerçeği yansıtmadığına dikkat çekilerek, "Yapılan detaylı kontrollerde e-Devlet Kapısı altyapısında herhangi bir veri sızıntısına rastlanmamıştır" ifadesi kullanıldı.

e-Devlet Kapısı'nın vatandaşlara yönelik nüfus, Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı görseli, biyometri, aile, eğitim, çalışma veya sağlık verisi gibi verileri tutmadığı, bu verileri tutan sistemlere erişim sağlayan bir kapı niteliğinde olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Servis edilen sahte Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı görsellerinin, kamuoyunca bilinen bilgiler kullanılarak sahte kimlik kartı oluşturma uygulamaları vasıtasıyla üretildiği anlaşılmaktadır. Siber güvenliğin ana öznesi bireye yönelik alınabilecek tedbirler, ulusal siber güvenliğimizin temelini oluşturmaktadır. Dijital mecraları kullanırken veri mahremiyeti ile parola ve cihaz güvenliği konularında bireyler tarafından alınacak önlemler en etkin koruma yöntemidir. Dijital altyapılarımızın güvenliği ve bireylere yönelik siber güvenlik farkındalığı çalışmalarında tüm kurumlarımız iş birliği içinde faaliyet yürütmektedir."

VERİ SIZINTISI İDDİASI

Gazeteci İbrahim Haskoloğlu, Twitter hesabından dün yaptığı paylaşımda, yaklaşık 2 ay önce kendisine ulaşan bir hacker grubunun bu konuyla ilgili özel bilgileri paylaştıklarını söylemişti. Haskoloğlu, hacker grubunun E-Devlet ve devlete ait sitelerden verilerin çalındığını söylediklerini öne sürmüştü.

Bu kişilerin verileri sızdırmaya devam ettiklerine dair kendisine bilgi verdiklerini iddia eden Haskoloğlu, aralarında AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın da dahil olduğu bazı devlet yetkililerinin bilgilerinin ve kimlik kartlarının kendisiyle paylaşıldığını ileri sürmüştü.

İddia ardından açıklama yapan İçişleri Bakanlığı’na bağlı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, “Bu tür paylaşımların bir oltalama ve dolandırıcılık yöntemi olduğunu” belirtmişti.