Duvarlar halkları ayırmaya devam ediyor

Duvarlar halkları ayırmaya devam ediyor

Yunanistan’ın göçmenlerin geçişini engellemek için yüzen bariyerler yerleştireceğini duyurması, duvar sisteminin dünyanın farklı yerlerinde moda olmaya devam ettiğini gösteriyor.

Mehmet Fırat Özgür - @zgr_frt

Yunanistan’ın göçmenlerin geçişini engellemek için yüzen bariyerler yerleştireceğini duyurması, duvar sisteminin dünyanın farklı yerlerinde moda olmaya devam ettiğini gösteriyor. Berlin Duvarı’nın yıkılışını Avrupa halklarının bayramı, özgürlük çağının başlangıcı olarak gören egemenlerin bugün halklar arasına inşa ettiği duvarlar için mazereti ise ‘güvenlik’.

DUVAR SİSTEMİ DEVAM EDİYOR

Ortadoğu’dan Avrupa’ya kaçmaya çalışan göçmenlerin geçiş kapısı olan ve binlerce mültecinin sınırlarına yakın bölgelerde yaşamını yitirdiği Yunanistan, yüzen bariyerlerle geçişleri engellemeye çalışacak. Göçmenlere karşı uygulamalarıyla pek çok kez gündem olan Yunanistan’ın bu tutumu, duvar sisteminin kaldırılmadığı gibi örneklerinin arttığını gösteriyor.

Yunanistan Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre söz konusu bariyer 2,7 kilometre uzunluğunda olacak. 500 bin euroya (yaklaşık 3,29 milyon TL) mal olacağı tahmin edilen ışıklı bariyerin, deniz üzerinde, 50 santimetre yükseklikte inşa edilmesi planlanıyor.

 Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR); 2019'da Yunanistan'a giriş yapan göçmen sayısını  59 bin 726 olarak açıklamıştı.

Projenin, yüklenici firmayla anlaşılması halinde 3 ay içerisinde tamamlanması öngörülürken, göçmenler ise denizde boğulmaya, kapasitesinin çok üstünde bulunan nüfuslarıyla kamplarda yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.

Geçtiğimiz yıllarda Yunanistan Sahil Güvenliğinin sınıra yaklaşan sığınmacı botlarını batırdığı görüntüler de yayınlanmış, göçmenlere dönük uygulamalar tepkilere neden olmuştu.

HEPSİNİN BAHANESİ GÜVENLİK

Türkiye ise Suriye iç savaşı boyunca bir yandan çatışmayı körükleyici ve cihatçıları destekleyen tutumlarını sürdürürken, bir yandan da güvenlik sebebiyle Suriye sınırının tamamını 911 kilometre boyunca her biri 7 ton ağırlığında, 2 metre genişliğinde, 3 metre yüksekliğinde beton bloklarla kapattı. Duvar dünyanın en büyük 3’üncü duvarı olma ‘özelliğine’ de sahip.

TRUMP’IN “BÜYÜK VE GÜZEL” DUVARI

Donald Trump başkanlığındaki ABD yönetimi de Meksika’dan gelen göçleri engellemek için milyarca dolarlık harcamalar yaparak Çin Seddi’nden sonra dünyanın en büyük 2’nci seddini inşa ediyor. Sanal çitler, tel örgüler ve beton bloklardan oluşan sınır duvarı için 3.6 milyar dolar harcanırken, ABD’den, Meksika’dan ve farklı ülkelerden itirazlar sürüyor.

Trump, başkanlık seçimi sürecinde Meksika sınırına “büyük ve güzel bir duvar” öreceğini söylemiş ve ödemesini de Meksika’nın yapacağını vaat etmişti. Duvarla ilgili kararını 2017 yılının başlarında imzalayan Trump, kararın ülkeye yasal olmayan yollardan girişi engellemek için atılacak çok sayıda adımın bir parçası olduğunu öne sürmüştü.

 

FİLİSTİN’İN DUVAR İLE ‘AYRIMI’

İsrail ise Filistinlilere karşı ördüğü Ayrım Duvarı ile yalnızca Filistin ve İsrail halklarını değil, farklı kent ve bölgelerdeki Filistinlileri de birbirinden ayırıyor. Batı Şeria çevresine örülen Ayrım Duvarı, 3 milyona yakın Filistinliyi etkilerken, duvar ve tel örgüler şeklinde yerleştirilen yapılar, Ürdün, Mısır, Suriye ve Lübnan sınırlarında da kurulu. Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump’ın “yüz yılın anlaşması” olarak duyurduğu ve barış planı olduğunu öne sürdüğü anlaşmayla Gazze ve Batı Şeria'nın bazı bölgelerinde bir Filistin devleti oluşturmakla beraber, İsrail'in Ürdün Vadisi'ni ve işgal altındaki diğer topraklarda bulunan yerleşimlerin neredeyse tümünü ilhak etmesine imkan tanıyor.

Plan tartışmalı Kudüs şehrini tamamen İsrail kontrolüne bırakırken, Filistinlilereyse şehrin doğu eteklerinde hali hazırda İsrail duvarının arkasında kalan bölgede bir başkent öneriyor.

Söz konusu planda, şu anda İsrail'in içinde kalan ve Filistinli mültecilerin onlarca yıl önce kaçtığı veya kaçmak zorunda bırakıldığı topraklara dönüş hakkı da tanınmıyor. Plan, askersizleştirilmesi mecburi tutulan gelecekteki Filistin devletinin güvenlik sorumluluğunun İsrail tarafından sürdürüleceğini de ifade ediyor.

Halkların özgürlüğü adına duvarları yıktıklarını söyleyenler; bu kez özgürlüğü tel örgüler, beton bloklar, sanal çitler ve yüzen bariyerlerle hapsetmeye çalışıyor. Bütün bunlar usta şair Nazım’ın dizelerini getiriyor akıllara:

“O duvar

O duvarınız

vız gelir bize vız!"