İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili ve gazeteci Ahmet Şık ile birlikte gazeteciler Bahadır Özgür, Ertuğrul Mavioğlu, Hakkı Özdal ve Timur Soykan tarafından hazırlanan Türkiye İşçi Partisi araştırma raporu "Duvar" ismiyle kitaplaştırıldı ve yarın raflarda yerini alacak.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddia, ifşa ve itirafları ile "mafya-devlet-siyaset" ilişkilerinin karanlık yüzü bir kez daha gündeme gelirken, Duvar'da, bu dipsiz kuyudan çıkmak için örülen kirli duvardan cesaretle tuğla çekmenin zorunluluğuna vurgu yapılıyor.

Uğur Mumcu suikastı sonrası dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın Güldal Mumcu'ya söylediği "Bir tuğla çekersem duvar yıkılır" sözlerine ithafen "Bu kitap o tuğla çekilsin diye yazıldı!" üst başlığını içeren kitapta ele alınan konular; kara para aklamadan gazeteci cinayetlerine, ülke içi ve dışında gerçekleştirilen silah sevkiyatlarından uyuşturucu ticaretine kadar birçok skandalı içeriyor.

SEDAT PEKER SORULARI YANITLADI

Kitap boyunca organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in ses getiren açıklamalarının izi sürülürken, Peker ile yapılan bir röportaja da yer veriliyor. 

'SON 30 YILDA TÜM BÜYÜK SUÇLARDA MEHMET AĞAR'IN MUTLAKA PARMAĞI VARDIR'

Peker, YouTube yayınları sonrası adı sıkça geçen AKP'li Metin Külünk ile ilişkisine dair soruları yanıtlarken; Mehmet Ağar'a ilişkin iddialarını da yineledi. "Son 30 yılın bu ülkedeki tüm büyük suçlarında Mehmet Ağar’ın mutlaka parmağı vardır" diyen Peker, pek çok soruya verdiği yanıtta açıklamalarının devam edeceğini de belirtiyor.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ilişkisine dair de konuşan Peker, öne sürdüğü suçlara ilişkin Türkiye'de devam eden bir çalışma yapıldığına ilişkin bilgi edindiğini de belirtiyor. 

HALİL FALYALI'YA TÜRKİYE'DEN DESTEK

Uyuşturucu kaçakçılığı iddialarının merkezine oturttuğu Mehmet Ağar'a ilişkin yeni açıklamalar yapacağını belirten Peker, bu ticaretten doğan parayı yönettiğini öne sürdüğü Halil Falyalı'nın da Kıbrıs Türk Devleti içinde yer alan bürokrat ve siyasilerin desteğiyle bu işi yaptığını öne sürüyor. Peker, Falyalı'nın aynı şekilde Türkiye'den de destek aldığını ekliyor.

BİLGİ KAYNAKLARI

Gazetecilerin, aldığı bilgileri nasıl edindiğine dair sorusunu da yanıtlayan Sedat Peker; devlet bürokrasisinden AKP'ye birçok yeri işaret ediyor. 

'SOYLU BENİ HEDEF ALMASAYDI, BEN KENDİSİNİ HEDEF ALMAZDIM'

İddia, ifşa ve itiraflarının merkezinde yer alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya dair sorulara da yanıt veren Peker, "Süleyman Soylu beni hedef almasaydı ben kendisini asla hedef almayacaktım" ifadelerini de kullanarak gerekçelerini sıralandırıyor. 

ERDOĞAN'LA HESAPLAŞMA NEDEN BAŞLAMADI?

"Erdoğan'la hesaplaşma neden başlamadı?" sorusunu da kitabın sonunda yer alan röportajında yanıtlayan Peker, tartışmalara neden olan "Kahraman mı, suçlu mu?" sorusuna da kişisel hikayesinden alıntılarla dahil oluyor.

'GELECEĞİN TÜRKİYESİ'NDE SADAT KONTROLSÜZ BİR GÜÇ OLACAK'

Türkiye'de zaman zaman gündeme gelen kayıt dışı silahlar konusuna YouTube yayınlarında da yer veren ve birtakım iddialarda bulunan Peker, "paramiliter güç" ve "kayıt dışı silahlar" konusunda sıkça tartışılan SADAT'a ilişkin de önemli açıklamalar yaparken "Geleceğin Türkiye’sinde SADAT bence kontrolsüz bir güç olacak" yorumunda bulunuyor.

SEDAT PEKER'DEN MAFYA TARİFİ

Tüm bu tabloda, siyaset-devlet ilişkisi içinde iş dünyasının nerede durduğuna yönelik son soruya da çarpıcı bir yanıt veren Peker'in, "Murphy altın kuralı vardır, şöyle der “Parası olan kuralı koyar, kuralı koyan ise kalan parayı da alır”. Para iş insanlarında olur. Kuralı da bürokratlar ve siyasiler koyar. Sonucunda para siyaseti ve bürokrasiyi yönetir. Bürokratlar ve siyasiler de bu denklemde kendi hisselerini alırlar. Kenardan dökülen kırıntılar halka ayrılır. O kırıntılardan silah kullanarak, grup kurarak biraz daha fazlasını almaya çalışanlara da mafya denir, yeraltı dünyası denir. Yani bütün hikâye bundan ibarettir" şeklindeki mafya tarifi ve sistem özeti de "Hesaplaşma" iddiasının önemini bir kez daha hatırlatıyor.

Kitap için: İleri Kitaplığı