Dünyanın en eski ekmek tarifi: 14 bin yıllık
Yeni arkeolojik çalışmalar, dünyanın en eski ekmek tarifinin 14 bin yıl öncesine dayandığını gösteriyor.
17-07-2018 10:48

Dünyanın en eski ekmek tarifi bulundu. Ekmek, Türkiye'de 9 bin yıl, Ürdün'de ise 14 bin yıl öncesine dayanıyor. Bilim insanlarına göre 14 bin yıllık, dünyanın en eski ekmek tarifini uygulamak için yaban buğdayla arpayı alın, toz haline getirilmiş bitki kökleriyle karıştırın, su ilave edin ve fırına verin.
Uzmanlar dünyanın en eski ekmeğinin düz bazlama şeklinde olduğunu ve tadının da bugünkü çok tahıllı ekmeklere benzediğini söylüyor. Bu ekmeğin kavrulmuş ete sarıp yenildiğine dair bulgular da var. Dolayısıyla bu, en eski ekmek olmanın yanı sıra dünyanın en eski sandviçi de olabilir.
BBC'ye konuşan University College London'dan Profesör Dorian Fuller "Farklı ürünlerin karıştırılmasıyla yaratılan bir yiyecek olarak, elimizdeki en eski kanıtın bu olduğunu söyleyebiliriz. Pideleri var, ceylan kavurmaları var, bu da o zamanlar yemeklerde kullandıkları bir şey" dedi.
EN ESKİ EKMEK ÜRDÜN'DE
Şimdiye kadar en eski ekmeğe dair bulguların Türkiye'ye, 9 bin yıl öncesine dayandığına inanılsa da Ürdün'dekş Siyah Çöl'de yapılan arkeolojik kazılarda bulunan kalıntılar, ekme tarifinin 5 bin yıl daha eski olduğunu gösterdi.
Bilim insanları, her birinin içinde büyük daire şeklinde taş ocakların bulunduğu iki bina keşfetti. Her bir binada yanmış ekmek kırıntıları bulundu. Mikroskopla incelenen ekmek kırıntılarında taşlama, eleme ve yoğurulma belirtilerine rastlandı.
ÇİFTÇİLİK, EKMEK YAPIMIYLA BAŞLAMIŞ OLABİLİR
O dönemde fındık, meyve ve yabani tahıllar gibi bitkiler de toprağı eşeleyerek elde edilirdi. Ekmek, o dönem insanların tahıl ekmeye, hayvancılık ve çiftçilik yapmaya başlamasından önce üretiliyordu. Çiftçiliği başlatan adımının da ekmek üretimi için ekilen tahıllar olabileceği düşünülüyor. Profesör Fuller bu keşfin önemini şöyle anlatıyor:
"Bu ekmeğin önemi, farklı malzemelere sahip yiyeceklerin yapımı için ek çaba sarf edildiğini gösteriyor olmasıdır. Dolayısıyla bir tarifin uygulandığını gösteriyor ve ekmeğin özel etkinliklerde özel bir rol oynadığına işaret ediyor. Bu da, insanların neden daha sonra buğday, arpa ekmiş olabileceklerini açıklıyor. Çünkü buğday ve arpanın yiyecek yapımında zaten ayrı bir yeri vardı."
İLGİLİ HABERLER
Türkiye 'Ekonomik Özgürlük Endeksi'nde sınıfta kaldı
Ekonomik Özgürlük Endeksi'nin 2019 raporunda Türkiye, 180 ülke arasında 68'inci oldu. Bir önceki yılın raporuna göre 10 sıra gerileyen Türkiye, en düşük puanı da 'hükümet dürüstlüğü' kategorisinde aldı.
16-02-2019 10:45

Ülkelerde uygulanan politikaların ekonomik özgürlüğü ne kadar desteklediğini gösteren Ekonomik Özgürlük Endeksi'nin 2019 raporunda Türkiye 180 ülke arasında 68'inci oldu. “Orta derecede serbest” kategorisinde yer alan Türkiye'yi Ruanda, Endonezya, Kosta Rika, Jamaika ve Romanya gibi ülkeler geçti. 2018 endeksine göre 10 sıra birden gerileyen Türkiye ayrıca Avrupa bölgesindeki 44 ülke arasında 33'üncü oldu. Bir önceki yılın endeksinde Türkiye Avrupa'da 28'inci sıradaydı.
İLK SIRADA HONG KONG VAR
Endeks hesaplamalarında 2018'de 65.4 puana sahip olan Türkiye, 2019'da 0.8 puan gerileyerek 64.6 puana indi. Ekonomik Özgürlük Endeksi'nin ilk sırasında ise 90.2 puanla Hong Kong yer aldı. Onun arkasından 89.4 puanla Singapur ve 84.4 puanla Yeni Zelanda geldi. ABD merkezli düşünce kuruluşu Heritage Vakfı'nın her yıl açıkladığı endeksin hesaplamalarında mülk hakları, yargı etkinliği, hükümet faaliyetleri, mevzuat verimlilikleri, iş ve işçi özgürlükleri, parasal özgürlükler, ticaret, yatırım ve finans serbestisi gibi etkenler değerlendirildi.
YARGININ BAĞIMSIZLIĞINDA GERİLEME
Endeksin “yargı etkinliği” bölümünde Türkiye'nin hem düşük puana sahip olduğu hem de gerilediği görüldü. Bu kategoride 2018 yılında Türkiye'nin puanı 54.5 iken, 2019'da 49.8 oldu. Yargı etkinliği bölümünde ülkelerin yargı bağımsızlığı, yargılama prosedürlerinin kalitesi ve hükümetlerin kararlardaki etkileri değerlendirildi. Türkiye, endekste en yüksek puanı ise “mali sağlık” kategorisinde aldı. Bu alanda 2019'da 92.2 puan alan Türkiye'nin 2018 puanı ise 93.6'ydı.
'SORUN: HÜKÜMETTEKİ ŞEFFAFLIK ESNEKLİĞİ, DEMOKRASİ VE HUKUK EROZYONU'
Sözcü'den Taylan Büyükşahin'in haberine göre Ekonomik Özgürlük Endeksi'nin Türkiye değerlendirmesinde, 2018'deki başkanlık seçiminin politik türbülansa neden olduğu, iş ve yatırım ikliminde ihtiyaç duyulan ekonomik reformların yapılamadığı ifade edildi. Endekste, Türkiye'de yaşanan sorunun hükümetteki şeffaflık eksikliği ile birlikte demokrasi ve hukuk erozyonundan kaynaklandığına dikkat çekildi.
YOLSUZLUK SIRADAN HALE GELDİ, 'HÜKÜMET DÜRÜSTLÜĞÜ' EN DÜŞÜK PUANI ALDI
Ekonomik Özgürlük Endeksi'ne göre Türkiye'de yolsuzluk ve kayırmacılık günlük yaşamda sıradan hale gelmiş durumda. Türkiye endekste en az puanı 41.2 ile “hükümet dürüstlüğü”nde aldı. 2018'de bu kategorideki puanı 42 idi. Yolsuzlukların ele alınıp oluşturulduğu bu kategoride, başta Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün Yolsuzluk Algı Endeksi olmak üzere pek çok farklı kaynaktan veriler incelendi. Onu “işçi özgürlükleri” takip etti. Bu kategoride asgari ücretle birlikte serbest çalışma saatleri, kıdem tazminatları ve işten çıkarma yasaları gibi parametreler değerlendirildi.Türkiye, 2019'da işçi özgürlüklerinde 49.2 puan aldı.
Nurettin Yıldız’dan düşündüren sözler: Ateistler sizi düşünmeye sevk eder, siz de ateist olursunuz
Yobaz Nurettin Yıldız, ateistlerin insanları düşünmeye sevk edebileceğini kabul ederek "Ateistler sizi düşünmeye sevk eder, siz de ateist olursunuz onlarla tartışmaya girmeyin" dedi.
12-02-2019 20:30
İleri Haber
Yobaz Nurettin Yıldız, ateistlerin insanları düşünmeye sevk edeceğini kabul ederek ve kimsenin onlarla tartışmamaya girmemesi gerektiğini, çünkü tartışmaya girenlerin de düşünmeye başlayabileceğini söyledi.
Daha önce de "Kız çocukları cehennem kadar risktir", “6 yaşındaki kız çocukları evlenebilir” gibi gerici ve çocuk istismarını savunan açıklamalar yapan yobaz Nurettin Yıldız "Ateistlerle sakın tartışmaya girmeyin. Bu çok tehlikeli. Onları imana davet edip kurtarmaya çalışmak sizi de düşünmeye sevk edebilir ve siz de ateist olabilirsiniz maazallah" dedi.
Böcek türlerinin yüzde 40’ı yakın zamanda yok olabilir
Bilim insanlarının araştırmaları, böcek türlerinin yüzde 40’ının yakın gelecekte yok olabileceğini ve bu durumun ekosistemler üzerinde yıkıcı etki bırakabileceğini gösterdi.
11-02-2019 20:07

Sydney ve Queensland üniversiteleriyle Çin Zirai Bilimler Akademisi'nin yaptığı araştırmaya göre böcek türlerinin yüzde 40’ının yakın gelecekte yok olabilir ve bu, ekosistemler üzerinde yıkıcı etki bırakabilir. Araştırma, yerkürede böcek türlerinin üçte birinin tehdit altında olduğunu, sayılarının her yıl yüzde 2,5 oranında azaldığını ortaya koydu.
Bilim insanları, böcek türlerinin azalmasında, zirai endüstri, doğal ortamlarının yok edilmesi ve yaygın böcek ilacı kullanımının yanı sıra hastalıklar, yeni ortaya çıkan türler ve iklim değişikliğinin rol oynadığına işaret etti.
Böcek türlerinin, kuşlar ve memelilerden çok daha hızla yok olduğuna, onlarca yıl sonra yüzde 40’ının neslinin tükenebileceğine dikkati çeken bilim insanları, bunun dünyada milyonlarca yılda meydana gelecek en büyük yok oluş olacağı değerlendirmesinde bulundu.
EN KÖTÜ ETKİLENENLER KELEBEK, ARI VE GÜBRE BÖCEĞİ
Sonuçları “Biological Conservation” dergisinde yayımlanan araştırma ayrıca, böcek türleri arasında bundan en kötü etkilenenlerin kelebek, arı ve gübre böceği olduğunu gösterdi.
Kuşlar ve memeliler gibi doğadaki diğer türlere gıda kaynağı olan böcekler, dünyanın doğal sistemleri ve vahşi yaşam döngüleri açısından kilit öneme sahip.
Bilim insanları böcek türlerinin bu kitlesel yok oluşunun önüne geçilmesi için acilen eyleme geçilmesi çağrısında da bulundu.
'GIDA ÜRETME YÖNTEMLERİMİZİ DEĞİŞTİRMEZSEK BÖCEKLER YOK OLACAK'
Araştırma ekibinden Francisco Sanchez-Bayo ve Kris Wyckhuys, “Sonuç açık, gıda üretme yöntemlerimizi değiştirmezsek birkaç on yılda böcekler yok olma yoluna girecekler. Bunun, gezegenin eko sistemlerine yansımaları en iyi ihtimalle felaket olacaktır çünkü böcekler, yaklaşık 400 milyon yıl önce Devoniyen dönemin sonunda ortaya çıkmalarından bu yana dünyanın eko sistemlerinin büyük bölümü için yapısal ve fonksiyonel üs konumunda” ifadesini kullandı. (AA)
Filipinli balıkçı 100 milyon dolarlık inciyi 10 yıl yatağının altında sakladı
Filipinli bir balıkçı 100 milyon dolarlık inciyi 10 yıl yatağının altında sakladıktan sonra yetkililere teslim etti.
11-02-2019 12:58

Filipinli bir balıkçı 100 milyon dolarlık bir inciyi 10 yıldır yatağının altında sakladı.
BBC'nin haberine göre 34 kilo ağırlığındaki incinin gerçek olduğunun kanıtlanması halinde değerinin 100 milyon dolardan (yaklaşık 526 milyon Türk lirası) fazla olabileceği belirtiliyor. Yerel Palawan News sitesinin haberine göre adı açıklanmayan balıkçı, 30 santimetre genişliğe ve 67 santimetre uzunluğuna sahip incinin, teknesinin çıpasına takıldığını, suya dalarak çıpayı kurtardığını söyledi.
Balıkçının incinin gerçek değeri konusunda fikri olmadığı ve uğur için yatağının altında tuttuğu belirtiliyor. Yerel yetkililere göre, balıkçı daha sonra sergilenmesi için inciyi Puerto Princesa Belediyesi'nde turizm görevlisi olan teyzesi Aileen Cynthia Maggay-Amurao'ya teslim etti. İnci şimdi belediye binasında bir camekan içinde sergileniyor.
Hayvanat bahçesine hapsedilen şempanzeler bahçedeki ağaç dalını merdiven yapıp kurtuldu
Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta bir hayvanat bahçesinde tutulan şempanzeler, ağaç dallarını duvara dayayıp merdiven gibi kullanarak bulundukları alanın dışına çıktı.
10-02-2019 23:23
Kuzey İrlanda'da Belfast Hayvanat Bahçesi'nde bir grup şempanze, bir ağaç dalını merdiven olarak kullanıp tutuldukları alanın dışına çıktı, şempanzeler bir süre hayvanat bahçesinin içerisinde ziyaretçilerin bulundukları yere çıkıp daha sonra tutuldukları alana geri döndü.
Sosyal medyada yayımlanan görüntülerde, şempanzelerin devrilen bir ağacın dallarını duvara dayayıp merdiven olarak kullanıyor. Cumartesi günü ziyaretçiler tarafından çekilen videoda bir şempanze, duvara dayalı bir dala basarak yukarı çıkıyor. Duvarın üzerinde başka bir şempanze daha görülüyor.
Daha sonra şempanzelerden biri, çocuklu bir aileyle karşı karşıya geliyor. Küçük bir çocuğun "Kaçma seni küçük kötü goril!" diye bağırdığı duyuluyor.
Dünyanın en yeni adasında hayat belirtilerine rastlandı
Güney Pasifik’te Tonga açıklarında bulunan, su altı volkanik patlamalarla oluşan dünyanın en yeni adasında yaşam belirtilerinin görüldüğü açıklandı.
09-02-2019 10:51

Tonga'nın başkenti Nuku'alofa'nın yaklaşık 70 kilometre kuzeybatısındaki Hunga Tonga ile Hunga Ha'apai adaları arasında 2015 yılında patlayan su altı volkanları bir ada oluşturmuştu. Dört yıl önce patlayan su altı volkandan püsküren lavların oluşturduğu adaya bir grup bilim insanı ziyaret gerçekleştirdi. Yapılan ziyaretten sonra dünyanın en yeni adasında yaşam belirtilerinin görüldüğü açıklandı.
Tongalı jeologlar ve NASA'dan bilim insanlarının yer aldığı ekipte olduğunu aktaran Tonga Topraklar Bakanlığı Sekreter Yardımcısı Taaniela Kula, ziyaret sırasında adada yaşayan kuş türlerine ve çiçeklere rastladıklarını belirtti.
Radyo Yeni Zelanda'da yer alan habere göre, dünyanın en yeni adasındaki bitki örtüsü hakkında çevre adalarda yaşayan kuşların dışkısından geldiği ya da adanın kendi yapısında yetiştiği yönünde iki görüşün bulunduğunu dile getiren Kula, "Çünkü ada farklı türden kuşlarla dolu. Deniz kuşları bölgede yuva yapıyor, kraterin etrafında ürüyorlar ve aynı zamanda volkanın etrafındaki vadilerde yaşıyorlar." ifadelerini kullandı.
NASA’DAN FOTOĞRAFLAR GELDİ
Hunga Tonga ve Hunga Ha'apai adalarının su altı volkanının patlamasından önceki birbirinden ayrı hallerini ve daha sonraki birleşik hallerini vizüalizasyon olarak yayınlayan NASA, adadaki çiçek ve kuşların fotoğraflarını da paylaştı.
Yaklaşık 1 kilometre uzunluğunda, 2 kilometre genişliğinde ve 100 metre yüksekliğinde olduğu açıklanan yeni adanın ortasında yeşil renkli suyla dolu bir krater gölü bulunuyor.
YENİ ADANIN BİRKAÇ YIL İÇİNDE ERİYECEĞİ BEKLENİYORDU
Hunga Tonga ile Hunga Ha'apai adaları arasında patladıktan sonra zamanla iki adayı birbirine bağlayan volkanik adanın birkaç yıl içinde deniz sularının yıpratmasıyla eriyerek yok olacağı bekleniyordu.
YENİ ADAYA İSİM ARANIYOR
Ancak araştırmalara göre 30 yıl daha var olması beklenen ve birleştirdiği adaların ismiyle anılan dünyanın en yeni adasına isim vermek istediklerini belirten Kula, bu nedenle verilecek ismin belirlenmesi maksadıyla Krala ve Kabineye başvuru yapabileceklerini kaydetti.